https://anlatilaninotesi.com.tr/20250404/1095145036.html
‘Suriye’de Irak’tan ziyade Somali görüntüsü var’
‘Suriye’de Irak’tan ziyade Somali görüntüsü var’
Sputnik Türkiye
Suriyeli gazeteci Sarkis Kassargian'a göre Suriye'de kurulan kabine teknokrat değil. Kabinenin tamamen HTŞ'ye bağlı olduğunu vurgulayan Kassargian, Suriye'de... 04.04.2025, Sputnik Türkiye
2025-04-04T16:04+0300
2025-04-04T16:04+0300
2025-04-07T11:57+0300
eksen
radyo sputnik
radyo
radyo
sarkis kassargian
ortadoğu
i̇srail
suriye
heyet tahrir şam (htş)
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e9/04/07/1095190697_0:0:3640:2048_1920x0_80_0_0_b967d5f85985681929fd547347d23aa9.jpg.webp
Ceyda Karan'la Eksen
Sputnik Türkiye
Ceyda Karan'la Eksen
Suriye'de Geçici Hükümetin ilk Devlet Başkanı Ahmet eş-Şara, ilk kabinesini açıkladı. Kabinede 23 bakan yer alırken, sadece tek bir kadın bakanın yer alması dikkat çekti.Ahmet eş-Şera'nın kabinesinde, özellikle savunma, içişleri, dışişleri vb. kritik bakanlıklarda, El-Nusra cephesinden beri devam eden ve HTŞ'de de önemli pozisyonlarda bulunmuş bakanların atanması dikkat çekti.Kabinede bir Hristiyan, bir Dürzi, bir Kürt ve bir Alevi bakan yer alırken, azınlıkları temsil eden gruplar bu bakanların kendilerini temsil etmediğine dair açıklamalar yayınladı.Diğer yandan HTŞ ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında Halep'in Eşrefiye ve Şeyh Maksud semtleri için anlaşma sağlandı. YPG ve YPJ örgütlerine bağlı yaklaşık 6 bin militan, füzeleri, roketleri ve diğer ağır silahları dahil olmak üzere Eşrefiye ve Şeyh Maksud'dan çekildi.SDG'ye bağlı asayiş birimleri mahallede kaldı ve Suriye içişleri bakanlığı bünyesinde, ancak kendi yapılarını koruyarak faaliyetlerini sürdüreceklerini belirtti.Öte yandan İsrail, Türkiye'nin askeri üs kurabileceği iddia edilen Humus'taki T4 ve Palmira'daki hava üslerini vurdu. İsrail ordu radyosu, bu saldırıların "Türkiye'ye bir mesaj olduğunu" söyledi.Suriye’nin yeni geçici hükümetini, Şam ve SDG arasındaki Halep Eşrefiye-Şeyh Maksud anlaşmasını, İsrail’in Suriye’deki hamlelerini ve Türkiye’ye yönelik mesajlarını, Suriyeli gazeteci Sarkis Kassargian ile konuştuk.‘Bakanlar HTŞ’ye bağlı. Eş-Şera, kuvvetler ayrılığını bitirdi’Suriye’de kurulan geçici hükümetin tamamen HTŞ’ye bağlı olduğunu ve “teknokrat kabine” söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Sarkis Kassargian, özellikle hiçbir azınlığın temsil edilmediğini de sözlerine ekledi. Ahmet eş-Şera’nın parlamento onayı sürecini de kaldırdığını hatırlatan Kassargian, kuvvetler ayrılığının sona erdiğini dile getirdi:‘Suriye’de Irak’tan ziyade Somali görüntüsü var’Suriye’de yaşanan gelişmelerin Irak modeli yerine Somali modeli ile sonuçlanabileceği uyarısında bulunan Kassargian, birçok bölgede HTŞ’nin tam kontrol sahibi olamadığını ifade etti:‘Bu anlaşma, gelecekte Şam ile SDG arasında yapılacak daha büyük bir anlaşmanın provası’Şam ve SDG arasındaki anlaşma sonucunda Halep’teki YPG’lilerin bölgeyi terk ettiğini belirten Kassargian, diğer yandan bölgedeki güvenliği SDG’ye bağlı asayiş birimlerinin sağlayacağının altını çizdi. Sarkis Kassargian’a göre bu anlaşma, gelecekte yapılacak daha kapsamlı bir anlaşmanın provası:‘İsrail, Türkiye ile doğrudan çatışmaya girmek istemiyor’İsrail’in Suriye’deki saldırılarının Türkiye’ye bir mesaj olarak lanse edildiğini aktaran Kassargian, diğer yandan İsrail’in Türkiye ile doğruda çatışmaya girmek istemediğini vurguladı:
i̇srail
suriye
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2025
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_a20bd7f52b97c15c51ce0876585947a5.jpg.webp
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_a20bd7f52b97c15c51ce0876585947a5.jpg.webp
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e9/04/07/1095190697_909:0:3640:2048_1920x0_80_0_0_15c75c88ad78a08a1527b86103923894.jpg.webpSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_a20bd7f52b97c15c51ce0876585947a5.jpg.webp
аудио, radyo sputnik, radyo, radyo, sarkis kassargian, ortadoğu, i̇srail, suriye, heyet tahrir şam (htş), sdg
аудио, radyo sputnik, radyo, radyo, sarkis kassargian, ortadoğu, i̇srail, suriye, heyet tahrir şam (htş), sdg
‘Suriye’de Irak’tan ziyade Somali görüntüsü var’
16:04 04.04.2025 (güncellendi: 11:57 07.04.2025) Suriyeli gazeteci Sarkis Kassargian'a göre Suriye'de kurulan kabine teknokrat değil. Kabinenin tamamen HTŞ'ye bağlı olduğunu vurgulayan Kassargian, Suriye'de Irak modelinden ziyade Somali benzeri bir otorite boşluğu olabileceği konusunda uyarılarda bulundu.
Suriye'de Geçici Hükümetin ilk Devlet Başkanı Ahmet eş-Şara, ilk kabinesini açıkladı. Kabinede 23 bakan yer alırken, sadece tek bir kadın bakanın yer alması dikkat çekti.
Ahmet eş-Şera'nın kabinesinde, özellikle savunma, içişleri, dışişleri vb. kritik bakanlıklarda, El-Nusra cephesinden beri devam eden ve HTŞ'de de önemli pozisyonlarda bulunmuş bakanların atanması dikkat çekti.
Kabinede bir Hristiyan, bir Dürzi, bir Kürt ve bir Alevi bakan yer alırken, azınlıkları temsil eden gruplar bu bakanların kendilerini temsil etmediğine dair açıklamalar yayınladı.
Diğer yandan HTŞ ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında Halep'in Eşrefiye ve Şeyh Maksud semtleri için anlaşma sağlandı. YPG ve YPJ örgütlerine bağlı yaklaşık 6 bin militan, füzeleri, roketleri ve diğer ağır silahları dahil olmak üzere Eşrefiye ve Şeyh Maksud'dan çekildi.
SDG'ye bağlı asayiş birimleri mahallede kaldı ve Suriye içişleri bakanlığı bünyesinde, ancak kendi yapılarını koruyarak faaliyetlerini sürdüreceklerini belirtti.
Öte yandan İsrail, Türkiye'nin askeri üs kurabileceği iddia edilen Humus'taki T4 ve Palmira'daki hava üslerini vurdu. İsrail ordu radyosu, bu saldırıların "Türkiye'ye bir mesaj olduğunu" söyledi.
Suriye’nin yeni geçici hükümetini, Şam ve SDG arasındaki Halep Eşrefiye-Şeyh Maksud anlaşmasını, İsrail’in Suriye’deki hamlelerini ve Türkiye’ye yönelik mesajlarını, Suriyeli gazeteci Sarkis Kassargian ile konuştuk.
‘Bakanlar HTŞ’ye bağlı. Eş-Şera, kuvvetler ayrılığını bitirdi’
Suriye’de kurulan geçici hükümetin tamamen HTŞ’ye bağlı olduğunu ve “teknokrat kabine” söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Sarkis Kassargian, özellikle hiçbir azınlığın temsil edilmediğini de sözlerine ekledi. Ahmet eş-Şera’nın parlamento onayı sürecini de kaldırdığını hatırlatan Kassargian, kuvvetler ayrılığının sona erdiğini dile getirdi:
“Öncelikle hükümetten bahsedelim. Suriye hükümeti mart ayında açıklanmalıydı ama sapma oldu ve nisan ayında açıklandı. 23 bakanlık var. Genel olarak çoğu ya doğrudan HTŞ unsurları ya da HTŞ ile senelerce yol yürüyen kişiler. Hükümeti bir teknokrat hükümet olarak açıkladılar ama pek de teknokrata benzemiyor. Çünkü yaklaşık 13 bakan doğrudan HTŞ’li. Bu bakanlar, en önemli bakanlıklarda. Savunma, içişleri, adalet, dışişleri, enerji gibi bakanlıklar HTŞ’de. Elektrik ve petrol bakanlığını birleştirip enerji bakanlığını kurdular. Bunlar, tümüyle HTŞ unsurları. Hatta bir kısmı El-Nusra cephesinden başlayıp HTŞ’de devam eden bakanlar. Diğerleri de bundan önce ister İdlib’te, ister HTŞ kontrol alanlarında HTŞ ile işbirliği yapmış kişiler. Mesela bir kısmı önceki bakanlardan veya İdlib’teki sorumlu kişilerden oluşuyor kabine. Teknokrat denildiğinde en normal kural, her bakanın kendi alanında akademik uzmanlık ve tecrübe birikimi sahibi olması gerekiyor. Ama adalet bakanı şeriat mezunu. Bir de İdlib Üniversitesi’nden mezun. Hem şeriatçı, hem de İdlib Üniversitesi’ni sadece HTŞ ve Türkiye tanıyor. O diplomanın kabul edildiği başka bir yer yok. Birçok bakan bu şekilde.
Ama en önemlisi kalan birkaç bakanın uzmanlık sahibi olması sebebiyle ‘teknokrat bakanlık kuruldu’ propagandası yapılıyor. 23 bakandan sadece biri kadın, o da Hristiyan bir kadın. Bir Hristiyan, bir Dürzi, bir Kürt bir de Alevi var. Yani 23 bakandan dört tanesi azınlıktan. ‘Azınlıklar da temsil edildi’ diyorlar. Bu da tutmuyor. Neden tutmuyor? Kürt bakanın, Kürtleri temsil etmesi için genel olarak Kürt ağırlıklı tarafların o bakanın temsiliyetini kabul etmesi gerekiyor. Özerk yönetim olsun, Türkiye’nin de koruduğu Ulusal Kürt Meclisi olsun; bunların hepsi ‘Bu bakanı tanımıyoruz bile’ dedi. Dürziler de aynı şeyi dedi. Aleviler’den çok büyük tepki var çünkü ulaştırma bakanı Alevi fakat Aleviler, kendi köyleri arasında seyahat edemediklerini söylüyor. Bu yüzden tepki var. Hristiyanlar da o kadını ‘HTŞ’li Hristiyan’ olarak görüyor. Hristiyanlar da kabineye destek vermedi. Göstermelik yani Batı’ya propaganda malzemesi vermek için kurulan bir hükümet olduğunu düşünüyorum. İçeride hiçbir tutarlılığı olmayacak. Hiçbir bakanlığın geleceği temsil edeceğine, umutları yeşerteceğine inanan kimse yok. Bazı bakanları ben kendim tanıyorum. Mesela ekonomi bakanı, 2010-2011’e kadar Esad’ın eski bakanı. Ulaştırma bakanı da aynı. Bu ikisi Esad döneminden. İşlerinde uzman kişiler. Ama şöyle düşünün: Bir hükümet kuruluyor. Önemli bakanlıklar HTŞ’nin elinde. Zaten kabineyi kuran da Ahmet eş-Şera. Parlamento onayı da istenmiyor yeni anayasaya göre.
Eş-Şera sorumluluk da taşımıyor parlamento önünde. Zaten parlamentonun da üçte biri doğrudan eş-Şera tarafından tayin edildi. Kalan üçte ikisi de eş-Şera’nın komisyonu tarafından atanıyor. Yani tamamen eş-Şera’nın belirlediği bir parlamento. Cumhurbaşkanlığı konusunda Suriye’ye, Türkiye’ye çok benzeyen bir sistem geldi. Körfez’e benzetilebilir ama Körfez ülkeleri arasında da fark var. Kuveyt’te mesela parlamento var. Kral hükümeti tayin ediyor ama parlamentodan onay alması gerekiyor. Suriye’de eş-Şera hem kendisi Cumhurbaşkanı, hem silahlı kuvvetlerin en üst komutanı. Aynı zamanda Yargı Üst Meclisi başkanı ve yargı atamalarını yapıyor. Parlamentonun üçte birini doğrudan atıyor, kalan üçte ikisini dolaylı atıyor. Aynı zamanda kabine başkanı. Yani hem yürütme, hem yasama hem de yargının en başında eş-Şera var. Bu da zaten güçler ayrımının tamamen kaldırıldığı anlamına geliyor. Her şey eş-Şera’da bitiyor.”
‘Suriye’de Irak’tan ziyade Somali görüntüsü var’
Suriye’de yaşanan gelişmelerin Irak modeli yerine Somali modeli ile sonuçlanabileceği uyarısında bulunan Kassargian, birçok bölgede HTŞ’nin tam kontrol sahibi olamadığını ifade etti:
“Ben Irak sistemine çok yakın olduğunu düşünmüyorum Suriye’nin. Daha çok Somali görüntüsü görüyorum gelecekte. Bir hükümet var, o hükümetin de uluslararası meşruiyeti var. Ama kontrolü hiçbir şekilde sağlayamıyor. İçeride güç dengeleri değişiyor ve parçalanıyor. Böyle bir ülke görüyorum. Bu daha yakın bir senaryo bana kalırsa. Çünkü zaten bugün eş-Şera’nın kontrol ettiği bölgelere bakarsanız, Esad’ın ve HTŞ’nin eskiden kontrol ettiği bölgeler. Yeni bir bölgeyi yani özerk yönetimi alamadı. Deraa’daki güçler orada kaldı. Dürziler aynısı. Hatta böyle biraz daha içeriye bakarsak, Alevilerin de çok bütünlük, birlik ve beraberlikten söz etmeyen bir damarı olduğunu görebiliriz. Suriye Milli Ordusu yani Türkiye’nin kurduğu ordunun kontrol ettiği bölgeler, göstermelik olarak Şam’a bağlı ama orada da aslında kendi kendine bir sistem kurulmuş ve devam ediyor. Onun için biraz bölünme hali var. Federatif dediğimizde biraz daha legal oluyor. Taraflar anlaşıp burada bir federatif yapı olmasının kararını alıyor. Uluslararası alanda meşruiyet kazanıyor o bölge. Suriye’de öyle bir şey yok. Herkes Suriye’nin birliğinden söz ediyor. Kimse federatif yapıyı kabul edeceğini ilan etmiyor ve bence etmeyecek de. Ama de-facto olarak sahada federasyonlar var. Biz bu hükümetin kurulmasındna önce, hükümetin kapsayıcı olması şartını dillendirmiştik. Batı ülkeleri ve Arap devletleri de bunu dillendirdi. Herkes bu hükümette kendisinin temsil edileceğini görmezse, kendi başına bir şeyler yapmaya çalışacaktır. Kapsayıcı hükümet aslında Suriye’nin bütünlüğünü garanti eden bir faktör olmalıydı. Yeniden olmadı. HTŞ, ısrarla iktidarı elinde tutmaya devam etmek istiyor. Bildiğiniz gibi anayasa bildirisine göre en yakın seçimler beş yıl sonra. Beş yıl sonra eğer seçim yapılacaksa, ben kuşkuyla bakıyorum, HTŞ maça daha önden başlamış olacak. Beş sene güç kazanarak devleti içeriden şekillendirerek, seçimden kazançla çıkabilir. HTŞ ideolojisi ile seçim pek bağdaşmıyor. Çünkü HTŞ, cihatçı selefi ideolojiye tabi eden bir örgüt. Cihatçılar için de seçim, parlamento vs. çok önemli değil. Demokrasi umurlarında değil. Eğer seçimler olacaksa, HTŞ bu seçimlere avantajlı girmek istiyor.”
‘Bu anlaşma, gelecekte Şam ile SDG arasında yapılacak daha büyük bir anlaşmanın provası’
Şam ve SDG arasındaki anlaşma sonucunda Halep’teki YPG’lilerin bölgeyi terk ettiğini belirten Kassargian, diğer yandan bölgedeki güvenliği SDG’ye bağlı asayiş birimlerinin sağlayacağının altını çizdi. Sarkis Kassargian’a göre bu anlaşma, gelecekte yapılacak daha kapsamlı bir anlaşmanın provası:
“Herkes bu çerçeve anlaşmayı kendi perspektifinden anlatmaya çalışıyor. HTŞ’liler, ‘Bakın artık öz yönetim tarzı söylemler bitti. SDG de merkezi hükümete bağlandı’ diyor. Türkiye’de de bu söylem çok yer alıyor. Kürtler başka bir şey diyor. Evet, YPG ve SDG askeri güçleri, Halep’in Eşrefiye ve Şeyh Maksud mahallelerinden çekildi. Fakat anlaşmaya göre bölgenin asayişini, SDG’ye bağlı asayiş birimi sağlayacak. Bu da şu anlama geliyor: Orada askeri güç kalmasının anlamı yok zira orada zaten çatışma yok. Askeri anlamda çatışmalar bitti Halep’te. Asayiş SDG’ye bağlı. Halep’teki Eşrefiye ve Şeyh Maksud’da da onlar asayişi yürütecek. Tabii özerk yönetime bağlı olmaması için anlaşmaya başka bir nokta eklendi. Asayiş de iç güvenlik güçlerinin parçası olacak denildi. Entegrasyon süreci deniliyor. Herkes entegrasyondan yana. Türkiye ve Şam, bireysel olarak herkesin orduya katılabileceğini fakat yapı olarak katılamayacağını söyledi. Ama Asayiş, yapı olarak katıldı. SDG de yapı olarak katılacağını söylüyor. Bu da özerklik anlamına gelir. Kürt yoğunluklu Eşrefiye ve Şeyh Maksud’un güvenliği Şam’a devredildi ama bunu sağlayacak personel, SDG’nin asayiş personeli. Amerika’nın dizayn ettiği anlaşma devam ediyor. Halep’teki anlaşma, gelecek günlerde Suriye’nin kuzeydoğusundaki anlaşmanın tecrübesi olacak. Burada tecrübe kazanıp nerede sorun yaşanacağını görecekler. O hataları telafi ederek daha büyük bir anlaşma yapacaklar. Böyle bir anlaşma olduğunu düşünüyorum.”
‘İsrail, Türkiye ile doğrudan çatışmaya girmek istemiyor’
İsrail’in Suriye’deki saldırılarının Türkiye’ye bir mesaj olarak lanse edildiğini aktaran Kassargian, diğer yandan İsrail’in Türkiye ile doğruda çatışmaya girmek istemediğini vurguladı:
“Güneyde yeni bir şey yok. Dürziler zaten kesin olarak bu radikal hükmetle yol yürümek istemiyorlar. Arkalarında da İsrail var. İsrail, Şam’ın güneyinde bir kırmızı çizgi, bir hat çizerek oradan kimsenin girmeyeceğini ilan etti. Deraa’ya yığınak da yaptı. Bölgede tabii halk direnişi var. İsrail ile yol yürümeye çalışanlar HTŞ. Suriye halkı ise genel olarak İsrail’e karşı. HTŞ biraz sıcak mesaj göndermeye çalıştı İsrail’e. Ahmet eş-Şera’nın bakanları yetmezmiş gibi Şam Valisi bile topa girip İsrail’i tatmin etmeye çalıştı. Vali normalde siyasetle değil idari konularla ilgilenir. Görevi değil. Fakat İsrail şöyle düşünüyor: Eş-Şera hükümeti Türkiye’ye hayır diyecek güce sahip olmadığı için Türkiye istediği gibi yönlendirebilir. İsrail de bu yüzden hazır olmak istiyor ve önceden bazı noktalara saldırı yapıyor. Kendileri de zaten bunun Türkiye’ye doğrudan bir mesaj olduğunu söyledi. İsrail, Suriye’de İran’a yaptığı gibi doğrudan Türkiye’yi vurmak istemiyor. Türkiye ile çatışmaya girmek, İran ile girmek gibi değil. Türkiye NATO ülkesi ve uluslararası meşruiyeti var. Bu yüzden baskıları artırıyor ve gelecekte de artıracak. Herkes Türkiye ve İsrail arasında savaştan bahsediyor. İsrail’in korkusu doğrudan savaş değil ama şöyle bir şey var: Türkiye nasıl daha önce Avrupa güvenliğini tehdit eden mülteciler üzerinden pazarlık yürüttüyse, İsrail de kendi ulusal güvenliği üstünden pazarlık yapılmasından korkuyor.”