Zaharova'dan 'Yugoslavya' açıklaması: 'O kanlı baharın hatırası Sırp halkında yaşamaya devam ediyor'
© AP Photo / Darko Vojinovic
Abone ol
Kosova'daki sivillere uygulanan baskı ve katliamlara son verilmesi amacıyla NATO'nun eski Yugoslavya'ya başlattığı Müttefik Güç Harekatı'nın (Operation Allied Force) üzerinden 26 yıl geçti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Kosova'ya uluslararası birliklerin konuşlandırılması teklifini dönemin Yugoslavya yönetiminin kabul etmemesi üzerine 24 Mart 1999'da başlatılan ve yaklaşık üç ay süren NATO harekatının yıldönümünde değerlendirmelerde bulundu.
ABD ve tebaalarının egemen bir ülkeye saldırarak uluslararası hukuku ihlal ettiğini, Avrupa'da güvenliğin temellerini sarstığını ve uluslararası ilişkilerde bugüne kadar aşılamayan bir krize yol açtığını belirten Zaharova, "1999'daki korkunç olaylar hakkında çok şey söylendi, Batı koalisyonunun işgalinin kronolojisi dakika dakika analiz edildi ve sonuçları titizlikle belgelendi. Ancak bu, Yugoslavya katliamının zaman geçtikçe hafızalardan silineceği veya tehdit edici simgeselliğini yitireceği anlamına gelmiyor. NATO müttefikleri ne kadar geçmişi unutma, 'sayfayı çevirme' çağrısı yapsalar da, o kanlı baharın hatırası Sırp halkında yaşamaya devam ediyor" dedi.
NATO'nun sözde 'insani müdahalesini' modern barbarlığın, 'kurallara dayalı' dünya düzeninin ve kendi üstünlüğüne dair asılsız inancın bir örneği olarak niteleyen Zaharova, "Yugoslavya Federal Cumhuriyeti'ne yönelik saldırılardan önce bile Batı propagandası, Sırpları suçlu hissettirmek, bombalamaları 'hak edilmiş bir ders' olarak algılamalarını sağlamak için tam gaz kullanılıyordu. İttifak, meseleyi sanki zayıflatılmış uranyum yüklü mühimmatla Balkanlara özgürlük ve demokrasi değerlerini taşıyormuş gibi lanse etti" ifadelerini kullandı.
Sırp güçlerin Kosova'dan çıkmasını, arabulucuların Kosova'ya girmesini ve evlerini terk etmek zorunda kalan Kosovalıların geri dönmesini hedefleyen operasyon, bölgedeki 'dönüm noktası' olarak kabul ediliyor.
ABD ve tebaalarının egemen bir ülkeye saldırarak uluslararası hukuku ihlal ettiğini, Avrupa'da güvenliğin temellerini sarstığını ve uluslararası ilişkilerde bugüne kadar aşılamayan bir krize yol açtığını belirten Zaharova, "1999'daki korkunç olaylar hakkında çok şey söylendi, Batı koalisyonunun işgalinin kronolojisi dakika dakika analiz edildi ve sonuçları titizlikle belgelendi. Ancak bu, Yugoslavya katliamının zaman geçtikçe hafızalardan silineceği veya tehdit edici simgeselliğini yitireceği anlamına gelmiyor. NATO müttefikleri ne kadar geçmişi unutma, 'sayfayı çevirme' çağrısı yapsalar da, o kanlı baharın hatırası Sırp halkında yaşamaya devam ediyor" dedi.
NATO'nun sözde 'insani müdahalesini' modern barbarlığın, 'kurallara dayalı' dünya düzeninin ve kendi üstünlüğüne dair asılsız inancın bir örneği olarak niteleyen Zaharova, "Yugoslavya Federal Cumhuriyeti'ne yönelik saldırılardan önce bile Batı propagandası, Sırpları suçlu hissettirmek, bombalamaları 'hak edilmiş bir ders' olarak algılamalarını sağlamak için tam gaz kullanılıyordu. İttifak, meseleyi sanki zayıflatılmış uranyum yüklü mühimmatla Balkanlara özgürlük ve demokrasi değerlerini taşıyormuş gibi lanse etti" ifadelerini kullandı.
Sırp güçlerin Kosova'dan çıkmasını, arabulucuların Kosova'ya girmesini ve evlerini terk etmek zorunda kalan Kosovalıların geri dönmesini hedefleyen operasyon, bölgedeki 'dönüm noktası' olarak kabul ediliyor.
