Duda'dan Trump'a çağrı: 'ABD'nin nükleer silahlarını Polonya topraklarında görmenin vakti geldi'
© AP Photo / Evan Vucci
Abone ol
Trump'ın Avrupa'yı NATO ve diğer araçlarla sağladığı güvenlik şemsiyesinden mahrum bırakabileceği yönündeki sert mesajlarının yankısı sürerken Varşova'dan Washington'a 'nükleer çağrı' geldi.
Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, ABD Başkanı Donald Trump'ı Polonya topraklarına nükleer silah konuşlandırmaya davet etti.
Financial Times (FT) gazetesine demeç veren Duda, ABD'nin caydırıcı bir unsur olarak Polonya'ya nükleer silah konuşlandırabileceğini söyledi.
"NATO'nun sınırları 1999'da doğuya taşındı, dolayısıyla 26 yıl sonra NATO'nun altyapısı da doğuya taşınmalı" diyen Duda, bu ihtiyacın kendisi için aşikar olduğunu kaydetti.
Polonya Cumhurbaşkanı, Trump'ın Batı Avrupa veya ABD'deki Amerikan nükleer savaş başlıklarını hiç tereddüt etmeden Polonya topraklarına konuşlandırabileceğini söyleyerek "Ben sadece bunu yapmanın vaktinin geldiğini değil, bu silahların burada olması halinde daha güvenli hale geleceğimizi de düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Duda, bu konuyu kısa süre önce Beyaz Saray'ın Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg'la istişare ettiğini de belirtti.
FT'nin haberinde Amerikan nükleer silahlarının Polonya'ya konuşlandırılmasının Rusya tarafından ciddi bir tehdit olarak algılanacağı vurgulandı.
Duda, benzer bir projeyi 2022 yılında eski Başka Joe Biden yönetimine önermiş ancak girişim başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
ABD'de Başkan Trump yönetiminin, Avrupa'ya NATO ve diğer araçlarla sağladığı güvenlik şemsiyesinde Avrupa ülkelerini mali yükü paylaşmamakla suçlaması ve kıtayı bu imkandan mahrum bırakabileceği yönündeki sert mesajları, tartışmaları ve endişeleri beraberinde getirdi.
ABD, 2. Dünya Savaşı'ndan itibaren Avrupa'ya kuvvet konuşlandırmaya başladı. NATO'nun kuruluşundan itibaren de başta Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) olmak üzere Doğu Bloku ülkelerine karşı Avrupa'daki mevcudiyetini devam ettirdi. Şubat 2022'de patlak veren Rusya-Ukrayna çatışmaları sonrasında da kuvvet, asker ve silahlarının sayısını artırmaya başladı.
ABD'nin Avrupa'daki askeri gücünü yüzde 20 azaltacağı ve Avrupa'dan 20 bin askerini geri çekebileceği yönündeki haberler, kıtanın güvenliğiyle ilgili ciddi soru işaretleri oluşturuyor.
Financial Times (FT) gazetesine demeç veren Duda, ABD'nin caydırıcı bir unsur olarak Polonya'ya nükleer silah konuşlandırabileceğini söyledi.
"NATO'nun sınırları 1999'da doğuya taşındı, dolayısıyla 26 yıl sonra NATO'nun altyapısı da doğuya taşınmalı" diyen Duda, bu ihtiyacın kendisi için aşikar olduğunu kaydetti.
Polonya Cumhurbaşkanı, Trump'ın Batı Avrupa veya ABD'deki Amerikan nükleer savaş başlıklarını hiç tereddüt etmeden Polonya topraklarına konuşlandırabileceğini söyleyerek "Ben sadece bunu yapmanın vaktinin geldiğini değil, bu silahların burada olması halinde daha güvenli hale geleceğimizi de düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Duda, bu konuyu kısa süre önce Beyaz Saray'ın Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg'la istişare ettiğini de belirtti.
FT'nin haberinde Amerikan nükleer silahlarının Polonya'ya konuşlandırılmasının Rusya tarafından ciddi bir tehdit olarak algılanacağı vurgulandı.
Duda, benzer bir projeyi 2022 yılında eski Başka Joe Biden yönetimine önermiş ancak girişim başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
ABD'de Başkan Trump yönetiminin, Avrupa'ya NATO ve diğer araçlarla sağladığı güvenlik şemsiyesinde Avrupa ülkelerini mali yükü paylaşmamakla suçlaması ve kıtayı bu imkandan mahrum bırakabileceği yönündeki sert mesajları, tartışmaları ve endişeleri beraberinde getirdi.
ABD, 2. Dünya Savaşı'ndan itibaren Avrupa'ya kuvvet konuşlandırmaya başladı. NATO'nun kuruluşundan itibaren de başta Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) olmak üzere Doğu Bloku ülkelerine karşı Avrupa'daki mevcudiyetini devam ettirdi. Şubat 2022'de patlak veren Rusya-Ukrayna çatışmaları sonrasında da kuvvet, asker ve silahlarının sayısını artırmaya başladı.
ABD'nin Avrupa'daki askeri gücünü yüzde 20 azaltacağı ve Avrupa'dan 20 bin askerini geri çekebileceği yönündeki haberler, kıtanın güvenliğiyle ilgili ciddi soru işaretleri oluşturuyor.
