Sanatçı Filiz Otyam Edip Akbayram'ın son doğum gününde herkesi şaşırtan olayı anlattı: ‘Öyle bir türkü söyledi ki…’

“Edipçiğimin bu ülkeye çok emeği geçti. Onun ve onun çağdaşlarının; eşim Fikret Otyam, Mahsuni Şerif… Daha niceleri, çok sağlam insanlardı.”

“Doğum günü 29 Aralık. Son doğum gününde yanımdaki arkadaşlarıma söylemiştim ‘Edip’i iyi görmüyorum’ diye. Çünkü eşim Fikret de son 20 yılını hep hastalıkla geçirdiği için gözlemlerim sonucu bir şeyleri hissedebiliyorum. Keşke yanılsaydım, ama yanılmadım. Antalya’da yaşıyorum, çok güzel bir grubumuz var. Yüreği sevgi, saygı dolu insanlar. Her sene Yılbaşından bir hafta önce hafta sonu bir araya geliyoruz. İşin güzeli o hafta hem Edip’in doğum günü 29 Aralık’ta hem Fikret’in doğum günü 19 Aralık’ta hem de Fazıl Say’ın menajeri Sevgili Kadir Dursun’un doğum günü 25 Aralık’ta. O hafta üçünün doğum gününü kutluyoruz. Çok güzel, çok keyifli geçiyor. Onda beraberdik. Bir gecemiz oluyor, o gecede genellikle türkü söyleyen dostlar da vardır. Gidenlerimizi de anıyoruz, ne yazık ki onlara Edip’i de katmak zorunda kaldık. O gece Edip ilk defa orkestrası olmadan bir türkü söylemek istedi. Oturduğu yerden, masada yemek yerken o kadar da güzel söyledi ki 75 yaşında büyük başarıydı. Galiba onun da içine doğdu. Tekerlekli sandalyedeydi. Salondan çıkarken hepimiz etrafını çevirdik, alkışlar, türküler, şarkılar ile çok güzel bir uğurlama oldu. Son gördüğüm o oldu.”

“İstanbul’dan Ankara’ya gelirken rastlaştık. Gideceği yere kadar araç ile bırakmayı teklif ettim, nereye gideceğini sordum, o da ‘Öğretmenevine’ dedi. Kendine sanatçı diyen insanlar lüks otellerde binbir şart ile kalırken onların fersah fersah üstünde olan bir sanatçı Ankara’da Öğretmenevinde kalıyordu. Edip Akbayram deyince hep o mütevazı kişiliğini anarım.”