Prof. İpek Özkal Sayan: Diploma tartışmamız trajikomik
‘Diploma tartışması trajikomik’
“Trajikomik bir durum aslında. Herhalde dünyanın başka hiçbir yerinde Cumhurbaşkanlarının ya da Cumhurbaşkanı adaylarının diploma meselesi konuşulmuyor ve tartışılmıyordur diye düşünüyorum. Tabii önce Sayın Cumhurbaşkanının diploması üzerinden bu konu Türkiye’de tartışılmaya başlandı. Bunu tabii muhalefet gündeme getirdi. Daha sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin Sayın Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterme niyetinde olması ile birlikte aslında Sayın Ekrem İmamoğlu üzerindeki tartışmalar arttı. Zaten uzun zamandır üzerinde sallanan bir demokrasi kılıcı olduğunu biliyoruz. O da bu ‘Ahmak davası’ ile ilgiliydi. Ahmak davası çok uzun süredir yargı sürecinde, bir türlü sonuca varmadı. Bunun dışında Sayın Ekrem İmamoğlu ile ilgili olarak farklı soruşturmalar da açıldı. En son da bu diploma meselesi.
Anladığım kadarıyla Sayın Ekrem İmamoğlu’nun okuduğu Kıbrıs’taki üniversitenin o dönemde İstanbul Üniversitesi’nde denkliği yokmuş. Öyle iddia ediliyor. Bunun üzerine bazı bilgiler ve belgeler isteniyor. Üniversitenin de bunun üzerine bir çalışma yapması istenmiş anladığım kadarıyla. Ama tabii bu o dönemde Sayın Ekrem İmamoğlu başvurmuş, üniversite de kabul etmiş. Sayın Ekrem İmamoğlu’nu bağlayacak bir mesele olup olmadığı tartışılır tabii ama ilginç olan bunun uzun zamandır Türkiye’de tartışılması.”
‘Gerçek gündem konuşulsun istenmiyor’
"Tabii Türkiye’nin büyük problemleri; ekonomi, enflasyon, eğitim, sağlık bir kenarda beklerken onlar ne ki? Noktasına geldik ne yazık ki. Ama şu var; Türkiye’de iktidar tarafı konuşturmak istediğini konuşturuyor. Bu anlamda muhalefet de dizayn oluyor. Cumhuriyet Halk Partisi uzun zamandır hep savunmada, hiç hücuma geçemiyor, hep kaleyi korumaya çalışıyor. Bu da muhalefet açısından baktığınız zaman etkili bir muhalefet yapamamasını doğuruyor. Tehlikeli olan bu diye düşünüyorum. İktidar ne konuşmak isterse muhalefet onu konuşuyor, hangi yoldan gitmesini isterse o yoldan gidiyor.
Bunların konuşulması tabii enflasyonun, ekonominin üstünü kapatıyor mu? Siz ne kadar kapatmaya çalışırsanız çalışın, vatandaş markete, pazara gitmiyor mu? Alışveriş yapmıyor mu? Ben vatandaşta da çok karşılık bulduğuna inanmıyorum.”
‘Diploma tartışması siyasi’
“Sayın İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olmasaydı da gerçekten bu diploma gündeme gelecek miydi? Onu düşünmek lazım. Kesinlikle siyasi bir mesele olduğunu ben de düşünüyorum. Ama şu da var; Sayın Cumhurbaşkanı bir şiir okuduğu için mahkumiyeti olmuştu ve bunun karşılığı o dönemde toplumda sahiplenilmek oldu. Aynı şey Sayın Ekrem İmamoğlu için de geçerli olabilir.”
‘Ordu tartışmaya çekilmemeli’
“Teğmen meselesinde ne zaman ki muhalefet bu işi sahiplendi, gerçekten iş büyüdü ve çok yanlış taraflara doğru gitti. Sayın Ömer Çelik hemen akabinde bir açıklama yaparak bunda hiçbir şey olmadığını söylemişti. Biz asker arkadaşlarla da konuşuyoruz, bizim okulda yüksek lisans, doktora yapanlar var; ‘Hocam bu bir gelenektir. Biz kılıçlarımızı çekeriz, birbirine vururuz. Mustafa Kemal’in askeriyiz deriz’ diyorlar. Hatta bu gösteriyi gösteren kitaplar bile var. Benim takip ettiğim kadarıyla protokol de gitmiş. O kılıçlar asla protokole çekilmiyor. Ama ne zaman ki muhalefet bu işi çok fazla sahiplendi, X platformunda böyle bir kampanya başladı, ondan sonra işin boyutu değişti. O gençler zaten çok zarar gördü. Ordu tartışılmaya açılmamalı. Onlar bizim baş tacımız, ayaklarına taş değmesin. Zaten bu operasyonlarda ellerinden geleni yapıyorlar, biz aynı başarıyı Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak masada da göstermek zorundayız. Ama hiç tartışılmaması gereken noktalardan bir tanesi. O yüzden hem iktidarın bu anlamdaki tutumu hem de muhalefetin açıklamaları çok doğru bir noktada gözükmüyor dışarıdan bakıldığı zaman. Mutlaka askeri bürokrasinin içerisinde tartışılması, düzeltilmesi gereken noktalar vardır ama konu siyasetin üstünden tartışılmamalı. Siyaset ve bu askeri bürokrasi birbirinden tamamen ayrı tutulmalı diye düşünüyorum.”
‘İlerleyen günlerde Almanya’yı zor günler bekliyor’
“Siyasette kutuplaşmanın Almanya’da da çok fazla arttığını söyleyebiliriz. Tabii ülkenin karşı karşıya kaldığı iç ve dış sorunlar var. Ordu konusunda da ciddi bir yapılanma gerektiğini konuşuyorlar. Almanlar için yeni dönem oldukça zor geçecek gibi gözüküyor. Sistem karşıtı, popülist partilerin oyları çok fazla arttı, bunu değerlendirmek lazım ve bu da ciddi bir kutuplaşma yarattı ve son dönemde güçlü bir koalisyon kurulmasını zora sokuyor diyebiliriz. Almanya’yı ilerleyen günlerde zor günler bekliyor. Almanya’nın Avrupa’da önemli bir yer teşkil ettiğini düşünürsek özellikle Trump politikaları karşıtı yeni bir Avrupa, yeni bir Amerika ve Rusya ile yeni kurulan ilişkiler karşımıza çıkacak diye düşünüyorum. Biz bambaşka şeyler konuşacağız."