‘Yenilmez Batı blokunun dağılışına şahitlik ediyoruz ve bunda çok kutupluluk etkili’
‘Batı Ukrayna’da ağır bir mağlubiyet yaşadı’
“Öncelikle şunu net bir şekilde görüyoruz; Batı bloku, kolektif Batı, nasıl ifade ederseniz edin, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’dan oluşan blokun Ukrayna meselesi sonrasında uğradıkları ağır bir mağlubiyet var. Dağıldığını görüyoruz. Avrupa’nın içinde farklı sesler var, Trump’ın gelişi ile beraber ABD ile Avrupa arasındaki bağların iyiden iyiye zayıfladığını, hatta kopma noktasına geldiğini görüyoruz. Bunların arkasında da çok kutupluluk süreci var.
Ukrayna meselesi de aslında bu çok kutupluluk sürecinin doğum sancılarından bir tanesiydi. Batı bloku Rusya’nın hamlesi ile ortak bir cevap vermeye çalıştı, oraya asker, lojistik, para gönderdi, Rusya ekonomisini çökertmek için, Rusya’yı yıpratmak için çok sert yaptırımlar uyguladı. Fakat geldiğimiz noktada Batı açısından Ukrayna sahasında ağır bir mağlubiyet yaşandığını görüyoruz. Her mağlubiyetten sonra mağlup olan tarafta dağılmalar yaşanır. Biz bugün ‘çok muktedir, yenilmez Batı blokunun’ dağılışına şahit oluyoruz.”
‘Avrupa ABD olmadan Rusya ile mücadelesini sürdüremez’
“Avrupa’daki mevcut yönetimler ABD’nin Trump öncesi, Biden döneminin, Obama döneminin bir izdüşümü, amiyane tabirle eski Avrupa’nın kalıntıları. Dolayısıyla Avrupa’daki siyasi elitler ve sermayenin de bir kısmı varlıklarını sürdürebilmek için tuttukları bir hat vardı. Bu hat mağlup oldu. Sadece Ukrayna sahasında değil, Trump’ın gelişi ile birlikte ABD’nin içerisinde de. Washington’da Trump’ın gelişi ile beraber başka bir stratejik bakış, başka bir dünya okuyuşu egemen oldu.
Şimdi Trump’ın Amerika’nın içinde mücadele ettiği gruplar, bunların iz düşümleri Avrupa’da hala yönetimdeler. Dolayısıyla bu eski dönemin yönetimleri iktidarlarını sürdürebilmek için hamleler yapmaya çalışıyorlar. Bu ‘ABD olmasa da biz Ukrayna’yı desteklemeye devam edeceğiz. Rusya’ya kafa tutacağız’ ısrarının altında bu yatıyor. Fakat bu tarihin gerçekliğine, akıntıya karşı kürek çekiyorlar ve başarılı olmalarına imkân yok.
Avrupa açısından enerji çok büyük bir problem, arkalarında Amerika Birleşik Devletleri olmadan Rusya’ya karşı bu savaşı sürdürmeleri mümkün değil. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde Avrupa’da iktidar değişikliklerine şahit olacağız. Yeni döneme uygun iktidarlar gelecek. Genel duruma baktığımız zaman Avrupa açısından bu şekilde sürdürülemez zaten.”
‘Rusya-ABD görüşmelerinde Ukrayna yalnızca alt başlıklardan bir tanesi’
“Rusya-ABD görüşmelerini Ukrayna’ya indirgeyenler oldu fakat anladığımız kadarıyla Ukrayna buradaki alt başlıklardan bir tanesi. Ruslar ve Amerikalılar burada yeni düzenin kurallarını, kaidelerini, sınırlarını konuşuyorlar. İki devletin de etkin olduğu alanlar var, bunların başında Avrupa geliyor, keza Ortadoğu var. Birincil olarak benim anladığım kurallar konusu. Hangi temelde ilişki kuracaklar? Ekonomi vurgusu da var. Rusya tarafından Yatırım Fonu’nun Başkanı katıldı, bu önemli. Öncelikli ikili ilişkiler, karşılıklı tansiyonun düşürülmesi. İlişkileri bir raya oturtacaklar.
İkinci olarak bu yeni denklemin kuralları ne olacak? Örneğin Avrupa konusunda en azından ideolojik alanda Trump da Putin de büyük benzerlikler gösteriyor. Trump da şu anda Avrupa’daki siyasi elite karşı bir pozisyonda keza Putin’in de görüşlerini uzun yıllardır gördük. Şu anda Avrupa’yı yöneten mevcut liderlerle bir problem yaşıyor. Dolayısıyla Avrupa’yı tartışacaklardır. Avrupa’nın nereye doğru evrileceği önemli bir mesele. Çünkü Ukrayna meselesinin başlangıcının temelinde sadece Ukrayna hadisesi yoktu. Burada birincil olarak Rusya’yı yıpratma stratejisi, ikincil olarak da Rusya ve Avrupa ilişkilerini kopartmak vardı. Başından beri temel mesele Avrupa’ydı. Avrupa’yı coğrafi, kültürel, ekonomik olarak doğal akışına bıraktığınız zaman Rusya ile entegre olduğunu zaten tarihte de görüyorsunuz.
Dolayısıyla Amerika Birleşik Devletleri bu entegrasyonu Avrupa’nın özellikle enerji alanında ekonomik olarak, siyasi, kültürel olarak Rusya ile yakınlaşmasını engellemek için bu Ukrayna meselesini kışkırttı. Belli oranda da başarılı oldu. Fakat şimdi Ukrayna’da bütün cephe yenildi. Amerika’nın içinde bu savaşı destekleyenler şu anda yenilmiş durumdalar. Dolayısıyla Avrupa’nın kaderi ne olacak?”
‘Avrupa bir illüzyonun içinde’
“Mevcut koşullarda Trump Avrupa’yı masaya getirmez. Eski dönemin yönetimleri var, Trump’la pek çok noktada çelişiyorlar. Dolayısıyla Trump direkt Putin ile bütün meseleyi halletmek ister. Fakat bir pazarlık süreci yeni bir süreç olacak. Sadece Ukrayna meselesinde değil, bütün Avrupa’nın dizaynına karar verilecek. Sadece Avrupa’nın değil Ortadoğu’nun gidişatının nasıl olacağını da Rusya ve Amerika tarafının konuşacağı, aslında belki pazarlık yapacağı bir süreç. Fakat mevcut koşullarda Avrupa bunun dışında.
Avrupa gazetelerinin yazdıkları, liderlerin açıklamalarına bakıldığında Avrupa şu anda bir illüzyonun içinde yaşıyor. Ortada kaybedilmiş bir savaş var, bedelini kim ödeyecek? Mevcut yönetimler bedelini ödemek istemiyorlar. İşin dayandığı nokta bu. Dolayısıyla önümüzdeki dönem Avrupa’da iktidar değişikliklerinin yaşanacağı bir süreç olacak.”
‘Avrupa’da trajikomik bir süreç yaşandı’
“Aslında Ukrayna meselesinin başlangıcından itibaren Avrupa açısından trajikomik bir süreç yaşandı. Rusya’ya yönelik yaptırımlar, kültürel yasaklar vs. Bunlar Avrupa’nın çözülüşünü, çürümesini gösteriyordu. Tarihe bakıldığında Rusya Avrupa ile iş birliği yaptığı ama aynı zamanda karşı karşıya geldiği pek çok dönem var. Napolyon seferlerinden tutun, Hitler’in Sovyetler’e yönelik işgal girişimi vs. Ruslar bunlara alışıklar. Rusların Avrupa’dan kopuşu geniş bir konu. Kültürel anlamda değil de ekonomik anlamda bütün bu yaptırımlara, savaşa, diplomatik açıklamalar, kültürel baskılar vs. Rusya’nın hala Batı merkezli ekonomi hattından, sisteminden tam olarak kopuş yaşamadığını gördük. Bu önemli bir nokta.
Önümüzdeki süreçte Putin-Trump görüşmesi, Putin-Şi Cinping ilişkilerinde şunu göreceğiz; Atlantik sisteminin de kopuşu ile beraber Rusya’da da ekonomik anlamda büyük değişikliklere şahit olabiliriz. Kültürel değişiklikler de bunun bir sonucu olacak. Rusya hala Avrupalı hissediyor. Yapılan açıklamalarda ‘Asıl Avrupa’yı biz temsil ediyoruz’ iddiasını görüyorsunuz. Fakat ekonomik alt yapıda değişiklikler olursa (çünkü şu an Atlantik merkezli ekonomik sistem zayıflıyor) öyle bir dönemde Rusya’nın bu sistemden uzaklaşması belki gerçekleşebilir. Bunun da kültürel alanda yansımalarına şahit olabiliriz. Önümüzdeki dönemin en kritik konusu yeni kurulacak Atlantiksiz ekonomik modelleme, ikincisi de Rusya-Çin ilişkileri. Rusya-Çin ilişkilerinin gidişatı küresel anlamda belirleyici olacaktır.”