Çayırhan İşçileri: Özelleştirme iptaline kadar direneceğiz

“Yaklaşık 120 gündür eylem yapıyoruz. Özelleştirmelerin bu ülkeye fayda getirmediğini çeşitli örneklerle anlatmaya çalışıyoruz. Kömürü olmayan santrallerin çok sıkıntıları var, biz oralarda da örgütlüyüz. Oturup onlarla da konuşuyoruz, biz özel sektör düşmanı değiliz. Ama şunu söyleyebilirim; özelleşen bütün santrallerde çalışan arkadaşlarımızın ücretleri aldıkları ücretlerden yarıya düştü diyebilirim. Daha düşük şartlarda da çalışanlar var, asgari ücret seviyesinde çalışanlar var. Biz orada o mücadeleleri de veriyoruz. Çayırhan’da Çayırhan’ın kömürü, santrali iç içe. Kömür çıkarılıyor, bantla geliyor. 620 Megavatlık bir termik santral, kömürü, her şeyi hazır. Zaten şu anda zarar etmiyor, bize ‘özelleşirse daha çok kâr eder’ diyorlar. Bu özelleştirme bir politika. ‘Ülke kaynaklarını daha çok üreterek vatandaşa daha iyi hizmet edelim’ denen birçok şey olmadı. Daha ucuzlamadı, rekabet artmadı. Aksine daha pahalılaştı. Bunları biliyoruz.

İhalede çalışan arkadaşlarımızın kazanımları, özlük hakları ile ilgili bir güvence yok. Bu da arkadaşlarımızı çok sıkıntıya soktu. Orası daha önce işletme hakkı devriyle çalıştığı için bu arkadaşlarımız özel sektörde çektikleri sıkıntıları tekrar yaşamak istemiyor. Tepkileri bu. O yüzden biz bu mücadeleyi yapıyoruz. Umuyorum devlet büyüklerimiz daha sağ duyu ile karar verir. Siyasette rekabet var, ama bizim onlarla işimiz yok. Bizi kimse siyasi emellerine alet edemez.”

“Biz işimizi de devletimizi de seviyoruz. Devletimiz için her türlü fedakarlığı da yapmaya hazırız, ki yapıyoruz da bunu. Hiçbir zaman provokasyona ayak uydurmadık, üretimi durdurmadık hem madende hem enerjide kamuya karşı bir sorumluluğumuz var. Burası başka bir kuruluş değil, herkesi ilgilendiren bir kuruluş. Bu yüzden bu mücadelemizin haklı bir mücadele olduğuna inanıyorum. Bu haklı mücadelemizi meşru zeminde devam ettirmek bizim asil görevimiz olduğunu düşünüyorum”

“Arkadaşlarımız tek yumruk. Geldiler, 80 kilometre yürüyüşe katıldılar. Mesai saatlerinde ise tekrar Çayırhan’a döndüler, işlerine devam ettiler. Orada 8 saat işlerini yaptılar, hiç uykusuz, dinlenmeden tekrar otobüslere binip aramıza katıldılar. Bu çok önemliydi bizim için. Üretimi hiç aksatmadılar. Gerçekten bizi de duygulandırdı bu. Arkadaşlar unutulmayacak bir performans gösterdiler. Ayakta duracak halleri yok, hala yürüyüşü aksatmadan, Ankara’ya girişe kadar devam ettirdiler. Biz arkadaşlarımıza ‘durun’ desek bile durduramayacak durumdayız’ Çünkü bu mesele kamuoyuna mal oldu, ülkeye mal oldu.”