00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
07:00
5 dk
HABERLER
09:00
5 dk
HABERLER
11:00
5 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
12:01
5 dk
90 SANİYE
13:27
2 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:30
5 dk
HABERLER
18:00
8 dk
HABERLER
19:00
10 dk
HABERLER
07:00
6 dk
HABERLER
09:00
4 dk
HABERLER
11:00
4 dk
PARANIN HAREKETİ
Ekonomide neler oluyor?
11:20
16 dk
HABERLER
12:00
5 dk
90 SANİYE
13:28
2 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
16:00
1 dk
EKSEN
Ceyda Karan'la Eksen
16:01
89 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
17:30
1 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
18:00
1 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
19:00
1 dk
BÖLGENİN KALBİ
Ceyhun Bozkurt'la Bölgenin Kalbi
19:05
84 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
 - Sputnik Türkiye, 1920
OKAN ASLAN İLE GÜN ORTASI
Hayat ve zaman akıp giderken tüm koşuşturmaların arasında gündemin nabzını tutuyoruz.Ajandamızdaki detayları, son dakika gelişmelerini Gün Ortası’nda konuşuyoruz.

Prof. Dr. Nerses Bebek: 'Beyni etkileyen her türlü hadise epilepsi nöbetine yol açabilir'

Prof. Dr. Nerses Bebek: 'Beyni etkileyen her türlü hadise epilepsi nöbetine yol açabilir'
Abone ol
Tük Epilepsi ile Savaş Derneği Başkanı Prof. Dr. Nerses Bebek, Radyo Sputnik'te yayınlanan Okan Aslan'la Gün Ortası programına konuk oldu.
Prof. Dr. Nerses Bebek, epilepsi hastalığı hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. Bebek, konuya ilişkin şunları söyledi,
Epilepsi, az bildiğimiz bir hastalık ya da bilsek bile yanlış bildiğimiz bir hastalık, yanlış bilgilerimiz nedeniyle de zarar verdiğimiz bir hastalık. Nöroloji içerisinde çok sık görülen hastalıkların başında geliyor. Yüzde bire yakın bir oranda görülüyor. O nedenle de çok önemsiyoruz ve bu yanlış bilgiler tabii bizi öylesine etkiliyor ki aslında çok iyi seyredecek, çok küçük, basit önlemlerle hastanın, kişinin hayatı çok sağlıklı ve keyifli üretken gidebilecekken çok kötü sonuçlara varabiliyor. Yanlış bilgilerle hastanın hayatını çileli vaziyete getiren bir durum oluyor. Hekimler olarak istiyoruz ki her şey kolay olsun, yanlış bilgilerden uzak olalım. Epilepsiyi iyi tanıyalım ve yanlış uygulamalar yerine doğru şeylerle insanlarımızın hayatını kolaylaştıralım ve sağlıklı insanlar olarak yaşamalarına imkân sağlayalım. Tüm dünyada da böyle zaten.
'Epilepsi nöbeti aslında günlük hayatımızda yaşadığımız beynimizin bizim için yarattığı enerjinin, fonksiyonlarının her biri nöbet olarak karşımıza çıkabiliyor' diyen Bebek, sözlerine şöyle devam etti:
En iyi bildiğimiz, farkında olduğumuz şey çok korkuttuğu için büyük kasılmaları, kaşının ağzından tükürüğün geldiği, salgının geldiği, iş uğrunu kaybettiği, yere düştüğü nöbetler. Ama bu böyle olmuyor, bazen o kadar farklı şekilde de olabilir ki bunların üstünde hastamız da pek durmuyor, ya da yakınları da bunu tanımıyor. Örneğin ne demek, bu basit bir koku olabilir, garip bir his olabilir, daha önce yaşadığı bir şeyi tekrar yaşıyormuş gibi olabilir, bir dalgınlık ya da sıçrama da olabilir. Küçük ya da büyük epilepsi hiç fark etmez hepsi biz hekimler için oldukça önemli. Çok farklı epilepsi nöbetleri olduğunu konuşmuş olduk ama çok da farklı epilepsi hastalıkları var. Hastalıkların büyük ölçüde ilaca kolay yanıt verdiği, evlendiği, okuduğu buna hiçbir engel olmayan hastalıklar olduğunu vurgulamak lazım. Ancak çok küçük bir kısımda gerçekten beyin ağır bir hasar almış olduğu için epilepsi nöbetleri de eşlik edebiliyor. Örneğin doğum sırasında çok ağır bir zorlukla karşılaşmış bir bebek, büyüme gelişme geriliği de gösterecektir. Beynine etkilenmiş bir bireyin nöbetleri de olabilir, eşlik edebilir. Bu durumda sadece buna epilepsi hastalığıdır, bütün epilepsi hastalıkları da böyle zor ve kötü seyirlidir demek yanlış oluyor. Genelde iyi seyirli olduğunu, iyi yanıt verdiğini söylemek lazım. Epilepsi nöbet geçiren kişiye nasıl yardım ederiz? Epilepsi nöbeti geçiren kişiyi tehlikelerden nasıl koruruz bilmek, nöbete yaklaşımı bilmek o9ldukça önemli. Nöbet geçiren kişi yere düştüğü sırada onu koruyamamak, yere düşmesinin getirdiği travmadan sakınamamak, dişlerini sıktı diye mutlaka dişlerini açacağım deyip tornavidayla bıçakla yaralanmasına yol açmak, kasılmasın diye kolunu bacağını sıkı sıkı tutmak, kırık yaralanmalara yol açıyor. En azından hasar vermeden o nöbeti, genelde çünkü 1-2 dakika olup bitecek bir atak, ona iyi yardımcı olabilmek hastamıza birçok tehlikelerden de koruyor aynı zamanda.

'Yüzde 60-70 oranında epilepsi nöbetleri kolayca kontrol altına alınır'

Epilepsi nöbeti, bir anda başlayacak, bir anda bitecek, kısa sürecek ve genellikle birbirine benzeyecek' diyerek epilepsi nöbetlerinin tanımını yapan Prof. Dr. Nerses Bebek, şunları söyledi:

Bir gün başka, öbür gün başka değil de hep birbirine benzer ataklar. Böyle ataklarımız varsa hiç vakit kaybetmeden hekimle görüşmek lazım. Ülkemiz sağlık açısından, hekimlerin bilgisi açısından inanılmaz bir seviyede. Batı toplumları gibi ve en önemli aşama hekime bu şikayetlerini diktirmesi ve hekimin klinik olarak davrandırmasıdır. Nöbet olarak kanaat getirildiğinde tetkiklerle bunun altında yatan bir neden var mı onun anlaşılması lazım. Çünkü beyni etkileyen her türlü hadise nöbete de yol açabilir. Örneğin bugün bir beyin enfeksiyonu geçiren, menenjit geçiren bir insan ona yanıt olarak nöbette geliştirilir. Böyle bir durum mu var? Yoksa zamanda geçirilmiş bir kafa travmasına bağlı bir durum mu var? Yoksa hiç böyle şeyler yok ama sadece beyin hücrelerinin elektrik üretmesinde mi bir farklılık var? Bunun anlaşılması lazım. EEG bizim için son derece yardımcı ama bu tetkiklerin hiç bize epilepsi tanısını koydurtmaz. Epilepsi tanısı hekim tarafından, klinik bilgilerle konulur. Bütün bu tetkikler bize yardımcı olur. Altta yatan bir sorunun olup olmadığını, bir başka hastalığın olup olmadığını ayırt etmektir. Yüzde 60-70 oranında epilepsi nöbetleri kolayca kontrol altına alınır. İlaçla yüzde 60-70 oranında iyi seyreder. Ama hastalarımız tabi bazen çok heyecana kapılıyor. Bir anda bitsin istiyor, ilaç kullanmak istemiyor. Sağlıksız hayat koşulları, aşırı stres bütün bu etkenler epilepsiyi kötü etkiliyor, hastalık kötü gidiyor gibi algılanmasına sebep oluyorsa biz bazen hastalığa yanlış davranıyoruz. Yüzde 30'luk bir grup tabi ki biraz daha zor. İlaçla kolay kontrol altına alınamayabiliyor. O zaman diğer tedavi yöntemleri, başarıyla uygulanan epilepsi cerrahisi yöntemi gibi yöntemleri değerlendirmek lazım. Ama yine faydamız oluyor. Nöbetlerin şiddeti azalıyor. Yine üretken hayatına devam etmeye çalışıyor. Ama cerrahiyle bazen çoğunlukla çok iyi sonuçlar alıyoruz. Nöbetleri tamamen durdurma şansımız da var.

'2031'de yüzde 90 oranında epilepsi hastasının, uygun tedaviye ve tanı yöntemlerine uğraşmasını hedeflendi'

Türkiye'nin epilepsi konusunda farkındalığı ve bilgisi olduğunu vurgulayan Bebek, ne yapacağımızı biliyoruz fakat biraz daha organize olarak daha iyi bir hale getirebiliriz. Durum tüm dünyada aynı dedi. Bebek, sözlerine şöyle devam etti:

Türkiye olarak Dünya Epilepsi Savaş Derneği'nin bir bölümüyüz aslında ona bağlıyız. Dünya Sağlık Örgütü ile beraber Dünya Epilepsi Savaş Derneği'nin de hedefi 2031'de yüzde 90 oranında epilepsi hastasının, uygun tedaviye ve tanı yöntemlerine uğraşmasını hedeflenmiş durumda. Dünyada da bir eksiklik ve zorluk var. Türkiye hiç fena bir yerde değil ama daha iyisini yapabiliriz hep beraber diye düşünüyorum.

Türk Epilepsi ile Savaş Derneği hakkında konuşan Bebek, sözlerini şöyle sonlandırdı:

Derneğimiz çok eski bir dernek. Epilepsi konusunda Türkiye'nin öncü olmasına da büyük katkıda sağlamış bulunan bir dernek. Türkiye'de bilimin seviyesini, epilepsi bilgisini, araştırmalarını, genç yetişen hekimler arasında bilginin arttırılmasını, çıtayı daha da yükseğe bilimsel açıdan, bilgi açısından çıkartmak asıl hedefimiz uzmanlık derneği olarak. Ama hastalarımızla o kadar yakınız ve biliyoruz ki hastalarımız da bizim partnerimiz ve olmazsa olmaz onların ilginizi zaten sağlamak için bu bilgiyi arttırıyoruz. Dolayısıyla onların da bilgilerini arttırmak, farkındalığını arttırmak, onlara destek olduğumuzu göstermek için de tüm emeğimizi, gayretimizi, projelerimizi şekillendirmeye çalışıyoruz. Öncelikle uzmanlık derneğiyiz. Bilgi ve bilimi arttırma, çıtayı yükseltme ve yayma amacındayız. Ama hem kanun koyuculara bu sorunları aktarmak, çünkü işin içindeyiz ve yaşananları biliyoruz, hem de bir yandan da hastalarımızı bilgilendirmek ve onlara destek olmak gayretindeyiz. Bunun için her yıl 6-7. yıl oldu, büyük çapta kampanyalar düzenleniyor aslında. Mart ayında da biz epilepsi günümüz var, mor günümüz var. Tabii bir gün değil, her gün olmalı belki konuşmalıyız . Sporcularımız, sanatçılarımız, kamu kuruluşlarımız o kadar destekleniyorlar ki, hafta okulları bir yandan düzenlemeye çalışıyoruz, tartışıyoruz, paylaşıyoruz, sorulara yanıt vermeye çalışıyoruz.

Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала