https://anlatilaninotesi.com.tr/20250205/1093395971.html
‘ABD artık bir numara değil, olayı diğer güçlerle götürecek ama yıkıcı, karıştırıcı gücü mutlaka elinde tutuyor’
‘ABD artık bir numara değil, olayı diğer güçlerle götürecek ama yıkıcı, karıştırıcı gücü mutlaka elinde tutuyor’
Sputnik Türkiye
Prof. Dr. Hasan Köni’ye göre Trump’ın yeni dönemiyle birlikte ABD dünya polisliğinden vazgeçiyor. ABD’nin kendi yarattığı sistemi çıkarına uymadığı için... 05.02.2025, Sputnik Türkiye
2025-02-05T16:05+0300
2025-02-05T16:05+0300
2025-02-06T20:07+0300
eksen
radyo
abd
donald trump
usaid
elon musk
i̇srail
suriye
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e9/02/06/1093439145_0:0:3640:2048_1920x0_80_0_0_ddda9b29bd229cdead03b7738852b5d2.jpg
‘ABD artık bir numara değil, olayı diğer güçlerle götürecek ama yıkıcı, karıştırıcı gücü mutlaka elinde tutuyor’
Sputnik Türkiye
‘ABD artık bir numara değil, olayı diğer güçlerle götürecek ama yıkıcı, karıştırıcı gücü mutlaka elinde tutuyor’
ABD Başkanı Donald Trump, göreve başlar başlamaz, tartışmalı kararnameleriyle gündeme damgasını vururken, federal hükümet bürokrasisinde giriştiği tasfiyeler tartışılıyor. Trump’ın Elon Musk başkanlığında yeni oluşturduğu Hükümet Verimlilik Departmanı’nın (DOGE) Hazine Bakanlığı’ndan aldığı yetki eşliğinde kolları sıvaması eşliğinde Trump’tan da dünyada yankı yaratan dış politika hamleleri geldi.Trump yönetimi ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) tarafından finanse edilen tüm dış yardımları durdururken, yardımların yapıldığı yerler ve boyutları herkesi şaşırttı. USAID çalışanları idari izne çıkarıldı, ajansın ABD Dışişleri Bakanlığı’na bağlanması söz konusu. Trump yönetimi için ‘israf’ başlığı altında Amerikalıların vergilerinin yabancı ülkelerde harcanma biçimi sorgulanıyor. Tüm dış yardımlar 90 günlük inceleme için askıya alınırken, özellikle ‘bağımsız’ diye sunulmuş olan ana akım medya organlarının da USAID tarafından fonlanması tepki yarattı.Diğer yandan Trump’ın tercihi olan yeni Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Megan Kelly ile röportajında ‘tek kutuplu dünyanın artık geçerli olmadığını’ kabullenerek dikkatleri üzerinde topladı.Trump yönetimi ile ABD’nin yeni dönemdeki politikalarını Prof. Dr. Hasan Köni konuştuk.‘Amerika dünya polisliğinden vazgeçiyor’Prof. Dr. Hasan Köni’ye göre ABD ‘dünya polisliğine soyundu’ ancak değişen dengeler ile birlikte artık bu pozisyondan çekiliyor. Köni, Trump’ın yeni dönemi ile birlikte uluslararası ilişkiler sisteminin derinden dönüşüme uğrayacağının işaretlerinin geldiğini belirtti. Teknoloji oligarklarının ABD’deki yeni rolüne atıf yapan Köni, artık uluslararası ilişkiler alanındaki profesörler yerine işletmecilerden yorum beklenebileceğini dile getirdi:‘ABD üstünlüğü yitirdiğini gördü.. Çin artık onları geçiyor, en iyi üniversitelere bakıyorsunuz, ilk 6’da Çin var’Avrupa Yeşiller Partisi’nin savunduğu ‘çok kültürlülük’ ilkesinin dünyayı bir çıkmaza sürüklediği ve Birleşmiş Milletler’in (BM) kurduğu düzenin gerçeklik algısından uzak olduğunu anımsatan Köni, şunları kaydetti:‘USAID tarafından fonlanan Ukraynalı gazeteciler yalan haber yaptı’Prof. Köni’ye göre bugün yaşananlarda neocon Biden yönetiminin payı unutulmamı. USAID’in fonlamaları arasında Ukrayna’nın yerini anımsatan Köni, dünyanın medya üzerinden de karıştırıldığını vurguladı:‘ABD’nin yarattığı sistem kendi aleyhine işliyor’Prof. Dr. Köni, ABD’nin her yere sözde ‘demokrasi götürme’ söylemine atıfla bulunarak, kendi yarattığı sistemin altında kaldığı görüşünde:‘Rusya’nın ucuz gazından olan Almanlar döner fiyatlarının artışını konuşabiliyor’Avrupa’nın üzerindeki ‘ABD kalkanı’ etkisinin azaldığı görüşünü dile getiren Köni’ye göre yeni bir çağ başlıyor ve bu yeni çağın kuralları zamanla oturacak:’Bölgede ABD ve İsrail’e direnç gösterecek bir güç kalmadı’Rusya ve Çin faktörünün Ortadoğu’daki meselelerde dahli olmadığı ve bölgede ABD ve İsrail’e direnç gösterecek bir güç bulunmadığı görüşündeki Köni, özellikle Suriye üzerinden ortaya çıkan yeni resmin Türkiye açısından da sıkıntılar barındırdığına dikkat çekti:
i̇srail
suriye
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2025
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e9/02/06/1093439145_909:0:3640:2048_1920x0_80_0_0_1b81afd5dd3928713482c6374ca6f026.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
аудио, radyo, abd, donald trump, usaid, elon musk, i̇srail, suriye
аудио, radyo, abd, donald trump, usaid, elon musk, i̇srail, suriye
‘ABD artık bir numara değil, olayı diğer güçlerle götürecek ama yıkıcı, karıştırıcı gücü mutlaka elinde tutuyor’
16:05 05.02.2025 (güncellendi: 20:07 06.02.2025) Prof. Dr. Hasan Köni’ye göre Trump’ın yeni dönemiyle birlikte ABD dünya polisliğinden vazgeçiyor. ABD’nin kendi yarattığı sistemi çıkarına uymadığı için değiştirildiğini belirten Köni, Ukrayna’dan Ortadoğu’ya bugünkü zeminin taşlarını önceki neocon yönetimlerin döşediğini vurguladı.
ABD Başkanı Donald Trump, göreve başlar başlamaz, tartışmalı kararnameleriyle gündeme damgasını vururken, federal hükümet bürokrasisinde giriştiği tasfiyeler tartışılıyor. Trump’ın Elon Musk başkanlığında yeni oluşturduğu Hükümet Verimlilik Departmanı’nın (DOGE) Hazine Bakanlığı’ndan aldığı yetki eşliğinde kolları sıvaması eşliğinde Trump’tan da dünyada yankı yaratan dış politika hamleleri geldi.
Trump yönetimi ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) tarafından finanse edilen tüm dış yardımları durdururken, yardımların yapıldığı yerler ve boyutları herkesi şaşırttı. USAID çalışanları idari izne çıkarıldı, ajansın ABD Dışişleri Bakanlığı’na bağlanması söz konusu. Trump yönetimi için ‘israf’ başlığı altında Amerikalıların vergilerinin yabancı ülkelerde harcanma biçimi sorgulanıyor. Tüm dış yardımlar 90 günlük inceleme için askıya alınırken, özellikle ‘bağımsız’ diye sunulmuş olan ana akım medya organlarının da USAID tarafından fonlanması tepki yarattı.
Diğer yandan Trump’ın tercihi olan yeni Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Megan Kelly ile röportajında ‘tek kutuplu dünyanın artık geçerli olmadığını’ kabullenerek dikkatleri üzerinde topladı.
Trump yönetimi ile ABD’nin yeni dönemdeki politikalarını Prof. Dr. Hasan Köni konuştuk.
‘Amerika dünya polisliğinden vazgeçiyor’
Prof. Dr. Hasan Köni’ye göre ABD ‘dünya polisliğine soyundu’ ancak değişen dengeler ile birlikte artık bu pozisyondan çekiliyor. Köni, Trump’ın yeni dönemi ile birlikte uluslararası ilişkiler sisteminin derinden dönüşüme uğrayacağının işaretlerinin geldiğini belirtti. Teknoloji oligarklarının ABD’deki yeni rolüne atıf yapan Köni, artık uluslararası ilişkiler alanındaki profesörler yerine işletmecilerden yorum beklenebileceğini dile getirdi:
“Sovyetler Birliği’nin çöküşünde uluslararası ortam çok karışık bir hale gelmişti. Yeni analizler ortaya koymaya çalıştık. Bu ikinci dönem uluslararası ilişkilerin tamamen hallaç pamuğu gibi atıldığı yeni bir analizler dönemi. Yani klasik yaklaşımlarla olayı analiz etmek, konuşmak artık gereksiz. Demek ki Amerika da değişiyor; dünya polisliğinden vazgeçiyor, insan hakları örgütlerinden ayrılıyor. Çünkü bu onun bir üstünlüğüydü; ‘Öbür taraflarda insan hakları yok’ diye bastırırdı. Devamlı olay yaratan derin devlete karşı çıkıyor. Değişik bir Amerika. Bir numara değil, uluslararası alanda diğer güçlerle birlikte olayı götürecek ama yıkıcı, karıştırıcı gücü mutlaka elinde tutuyor. 10 sene içinde Çin’in başat hale geleceğini görüyoruz. O zaman bir daha çatışma çıkabilir diye düşünüyorum. Şimdilik uluslararası ilişkiler, devletler hukuku uzmanları yerine bundan sonra işletme profesörleriyle olayı götürmesi lazım Amerika’nın. Adamın tavrı ‘Şirket nasıl başarılı iş yapar, kazan-kazan durumuna geçer?’ şeklinde.”
‘ABD üstünlüğü yitirdiğini gördü.. Çin artık onları geçiyor, en iyi üniversitelere bakıyorsunuz, ilk 6’da Çin var’
Avrupa Yeşiller Partisi’nin savunduğu ‘çok kültürlülük’ ilkesinin dünyayı bir çıkmaza sürüklediği ve Birleşmiş Milletler’in (BM) kurduğu düzenin gerçeklik algısından uzak olduğunu anımsatan Köni, şunları kaydetti:
“ABD ekonomik olarak zor durumda. 30 trilyonluk borcu çıkarmaya çalışıyorlar. Bir de yaratıcılık açısından Çin onları geçmeye başladı. En iyi üniversitelere bakıyorsunuz ilk altıda Çin var. Artık İngilizce öğrenmeye de gerek kalmıyor. Lisan bilmeye de gerek kalmayabilir, bambaşka bir ortam geliyor. O yüzden eski 1945’lerde kurdukları Birleşmiş Milletler sistemi, onun yarattığı hukuk artık geçerli değil. Lavrov ‘Ukrayna konusunda bir çözüme gidilecek. Ama bu Birleşmiş Milletler’in (BM) geliştirdiği hukuk sistemine bu tür davranışlar uymuyor’ diyor. Çünkü BM bir işletmeci tarzında. ‘Ben sana bunu vereceğim, sen de bana şunu ver. Senin malını almam, öbür mallarını da dışarıya sattırmam’ gibi bir yaklaşım var.
Avrupalılar da bu konuda çok şaşırmış durumdalar. Klasik ağır diplomatlar, çeşitli oyunlar, arkadan çevirmeler bitti. ‘Sizi korumamı istiyorsanız sigortaya para öder gibi para ödeyeceksiniz’ deniyor. Silahları da benden alacaksınız’ diyorlar.
Bu çok kültürlülük olayı Almanya’da Yeşiller’in çıkardığı bir şeydi ve dünyayı çökertti. Çünkü çok kültürlü denen adam geliyor, etrafa bakıyor ve ‘Burada Cami yok’ diyor. Neden Suudi Arabistan’a gitmedin kardeşim, neden buraya geliyorsun? Göç ederek oradaki hayatını burada da sürdürmek istiyor. Bu bambaşka bir boyut yaratıyor. Kalkınmalarını önlüyor.”
‘USAID tarafından fonlanan Ukraynalı gazeteciler yalan haber yaptı’
Prof. Köni’ye göre bugün yaşananlarda neocon Biden yönetiminin payı unutulmamı. USAID’in fonlamaları arasında Ukrayna’nın yerini anımsatan Köni, dünyanın medya üzerinden de karıştırıldığını vurguladı:
“Bir de Biden’ın felaket politikası hem Amerika’yı çökertti hem de uluslararası alanı karmaşaya soktu. Geçmişi doğru dürüst analiz etmek gerek. Çünkü bunları USAID yani Amerikan Yardım Fonu fonluyordu. 12 milyar dolar Ukrayna gazetecilerine veriyorlardı. Onlar da ‘Savaşı kazanıyoruz’ diyorlar. Türkiye’de bu konuda çalışan bilim insanları ‘Bunlar dayak yiyor. Nasıl ‘kazanıyoruz’ yazıyorlar. Bu nasıl bir şey?’ diyordu. Tabii 12 milyar dolar para verseler biz de ‘uzaya çıkıyoruz’ diye haberler yaparız. 2008 yılından beri Putin’in Güvenlik Konferansı’nda konuşması var ‘Arkadaşlar biz Avrupa’ya katılmak istiyoruz. Siz NATO’yu neden genişletiyorsunuz?’ Pentagon silah mı satmak istiyor? Onun için bütün dünya karıştırılır mı?”
‘ABD’nin yarattığı sistem kendi aleyhine işliyor’
Prof. Dr. Köni, ABD’nin her yere sözde ‘demokrasi götürme’ söylemine atıfla bulunarak, kendi yarattığı sistemin altında kaldığı görüşünde:
“ABD herkese ‘demokratik olacaksın’ diyor. Ortadoğu’nun demokratikleşme kültürü yok, alışmamışlar. Bunlar aşiret ve dini yapılanmalara bölünmüş. Afrika’nın böyle bir kültürü yok. Bir tek seçim yapıyorlar. Seçim her tarafta var. Ama ondan sonraki sistemlerin olması mümkün değil ve dünya hızla teknolojiyle değişiyor. Bu kadar insan gücüne de ihtiyaç yok. Ne yapacaklar bu kadar insanı? Arap dünyası, Hint dünyası, Latin Amerika çocuk üzerine çocuk yapıyor ve bunlar bakamadıkları çocuklar. Ondan sonra ‘Biz zenginliğe geliyoruz’ diyorlar.
Bu yapı karşısında Amerika bu ağırlığı taşıyamayacağını söylüyor. Kendi yarattığı sistem kendi çıkarına uymuyor. Kuralları koydu, baktı ki kendi aleyhine işliyor, vazgeçti. Şöyle bir tehlikesi var; büyük güçlerin rol oynamadığı bir ortamda orta ve küçük boylar savaşır. Ukrayna savaşı Amerika çıkarttığı için ortaya çıkan bir savaş. Yoksa Rusya’nın Ukrayna’ya saldıracak bir durumu yoktu.”
‘Rusya’nın ucuz gazından olan Almanlar döner fiyatlarının artışını konuşabiliyor’
Avrupa’nın üzerindeki ‘ABD kalkanı’ etkisinin azaldığı görüşünü dile getiren Köni’ye göre yeni bir çağ başlıyor ve bu yeni çağın kuralları zamanla oturacak:
“Sosyal demokratlar, Yeşiller ve Liberaller şunu anlamıyorlar; ekonomik olarak ezilmiş olanlar bu göçlere karşı çıkıyorlar. Bunlara da aşırı sağ diyorlar. Adamlar aşırı sağ değil. Almanya’da en çok şaşırdığım olaylardan biri; döner fiyatlarından rahatsız olmaları. Bundan rahatsız olan bir Almanya Rusya’dan çok ucuz gaz alırken Amerika Rusya’nın gazını patlattı. Araba satışlar vs. düştü. Kültür boyutu ekonomik boyutla birlikte zayıflık sistematiği içinde.
Avrupa’nın kalkınmasının nedeni Amerikan kalkınmasının olmasıydı. Askerlerine bakın bunların; İngiltere, Fransa gibi birkaç ülke dışında toplayın, bizim ordu tek başına hepsi kadar. 20 bin Hollanda, 50 bin İspanya vs. Türk ordusu NATO’da Amerika’dan sonra ikinci büyük ordu. Şimdi bu rahatlık içinde orta boy ülke 20 bin, 30 bin, 50 bin ile refaha erişmiş, ona rağmen rahatsızlar. Bir de üzerine Afrika’dan, Ortadoğu’dan göç alıp, Ukrayna’ya para yedirmekten yıpranınca söyledikleri edebiyat oldu. Eski lafları tekrarlamaya çalışıyorlar. Ama yeni bir sistem var. Yeni çağa alışmaları, yeni kuralların oturması zaman alacak.”
’Bölgede ABD ve İsrail’e direnç gösterecek bir güç kalmadı’
Rusya ve Çin faktörünün Ortadoğu’daki meselelerde dahli olmadığı ve bölgede ABD ve İsrail’e direnç gösterecek bir güç bulunmadığı görüşündeki Köni, özellikle Suriye üzerinden ortaya çıkan yeni resmin Türkiye açısından da sıkıntılar barındırdığına dikkat çekti:
“Suriye’nin Kuzey’i ne olacak? Amerika’nın oradan çekileceği, ÖSO’nun oradaki YPG, PKK’yı veyahut şimdi SDG diyorlar; onları dağıtacağı, onların da Suriye sistemi içinde bir bütün oluşturacağı söyleniyor. 40 sene terörist olan adamın Batı demokrasi tipinde bir yapı oluşturacağı, Türkiye’nin de burada rol oynayacağı kurgusu üzerine gelişti durum. Baktılar ki Suriye içinde İsrail ilerliyor, birtakım yerleşim alanları alıyor, Şam’a yaklaşıyor. Güven kalmadı. Trump ‘İsrail ile iyi geçinin’ derken, İsrail de ‘Hamas olaylarını bırakın’ diyor. Yani PKK’ya karşı Hamas. Türkiye bırakabilir mi, bırakamaz mı? Denge üstü denge yapan bir politika izliyoruz. Böyle hızlı dönüşleri olabilir mi? İktidarda kalmak önemliyse olabilir. Ama nasıl çözülür, hangi konulara ne kadar cesaret edilir? Suudi Arabistan kabul edilemez gördü ama ne kadar direnir, direnmez mi orasını bilemiyorum.
Ama bu durum Orta Doğu’da biraz rahatsız edici bir boyut. Kimin yüreği var ve karşı çıkacak? Bu işin içinde Rusya yok, Çin askeri güç kullanmıyor, buralara karışmıyor, kendi yapısını oluşturmakla, mal satmakla meşgul, ‘Arapları ben kurtarırım’ boyutunda bir rol oynaması mümkün değil. Bakalım kim sert, kim yumuşak, kim direnişli göreceğiz. Çünkü burası çok spekülatif. Avrupa’nın ise başka türlü gelişeceğini tahmin ediyorum.”