Krizler çağında çocuk olmak: 'Hayal kuramayan bir kuşak geliyor'

“Mevcut ekonomik şartlar dahilinde geleceği en çok merak edilen kesimi çocuklar. Türkiye’de ne okulda ne iş hayatında olan çocukların ve gençlerin sayısı oldukça yüksek. TÜBİTAK’ın Bilgi Üniversitesi’yle birlikte yaptığı ‘Krizler çağında çocuk olmak’ başlıklı araştırma son derece dikkat çekici. Özellikle pandemi sonrası çocukların ruh hallerini ve nasıl bir hayata mahkum olduklarını bize net şekilde gösteren veriler var. Türkiye’deki çocukların haftada 8 ve 11 saat arası fiziken çalışmak mecburiyetinde kaldığını öğreniyoruz. Toplam 29 ayrı kentte bin 500 aileyle çalışma yapılmış. Toplumun neresinde tamamına hakim olmuş kaygı duygusu çocuklarımızda da var. Görüşülen çocukların yüzde 47’si kendisini mutlu hissettiğini söylüyor. Sosyo-ekonomik düzeyi en yüksek ailelerin çocuklarının da sadece yüzde 64’ü mutlu olduğunu ifade ediyor. Çocuklar, aile bireylerinden birinin başına kötü bir şey gelmesinden endişe ettiklerini söylüyorlar.”

“Ev içinde de çocukların üzerinde baskı var. Örneğin kız çocuklarının yüzde 89’u uyandıklarında kendi yatağını topluyor, yüzde 79’u sofra kurup kaldırıyor, yüzde 63’ü kendi kahvaltısını hazırlıyor, yarısı ev temizliği yapıyor. Erkek çocuklarla karşılaştırınca bu oranların çok daha düşük olduğunu görüyoruz. Evlerin içinde bile kız çocuklarına karşı yaklaşım böyleyse o toplum kız çocuklarına nasıl yaklaşır? Çocukların yüzde 53’ü doğal afetleri en önemli tehdit olarak görüyor. İşsizlikten endişe duyan çocukların oranı yüzde 49. Daha çok yoksullaşmaktan endişe duyan çocukların oranı ise yüzde 45. Hayal kuramayan bir kuşak geliyor. Türkiye için asıl tehlike de bu. Var olan, yaşamaya çalışan çocuklarımızın ruh hali ortada.”