https://anlatilaninotesi.com.tr/20241121/1090665239.html
'Şam’da bugün bir ülkeyle sorun yaşadığınızda öbür gün bu ülkeyi kardeş olarak görmeniz pek mümkün değil’
'Şam’da bugün bir ülkeyle sorun yaşadığınızda öbür gün bu ülkeyi kardeş olarak görmeniz pek mümkün değil’
Sputnik Türkiye
Gazeteci Sarkis Kassargian'a göre Suriye ile Türkiye'nin normalleşme süreci de Donald Trump'ın ABD başkanlık döneminden etkilenecek. Türkiye'nin mevcut... 21.11.2024, Sputnik Türkiye
2024-11-21T16:04+0300
2024-11-21T16:04+0300
2024-11-25T10:58+0300
eksen
radyo sputnik
radyo
radyo
suriye
suriye hükümeti
donald trump
rusya
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e8/0b/19/1090784207_1:0:710:399_1920x0_80_0_0_ceeffb68bbe96e7ef856b2c0cb318807.jpg
Suriye ile 'normalleşme'
Sputnik Türkiye
CEYDA KARAN'LA EKSEN'DE BUGÜNÜN KONULARI;
TÜRK LİDERLİĞİNİN SON MESAJLARI ŞAM’DA NASIL YORUMLANDI?
ABD'den GAZZE İÇİN 4. VETO
RUSYA VE İRAN’IN GİRİŞİMLERİ
TRUMP’IN NATO ELÇİSİ HUKUKÇU WİTHAKER
DÜNYA BATI FÜZELERİNE ODAKLANIRKEN DONBASS’TA ÇÖKÜŞ
KRİNKİ FACİASININ ARKASINDA İNGİLİZLER ÇIKTI
13 Kasım'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Suriye meselesine değinen Erdoğan, "Ben hala Esed'den umutluyum" dedi.Diğer yandan geçen hafta Brezilya'da G20 zirvesine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin Suriye'den çekilmesi senaryosuna hazır olduklarını belirtti. Erdoğan'ın açıklamasından sonra Türk basınında, ABD askerlerinin Suriye'nin kuzeydoğusundan çekilmesi ve asayişi Türk askerinin sağlaması yönünde çeşitli senaryolar konuşuldu. Ancak geçen aylarda Türk yetkililerin "Şam, Suriye muhalefeti ile görüşmeli" ısrarından sonra Türkiye-Suriye normalleşme sürecinde bir ilerleme kaydedilemediği bildirilmişti.Türkiye ve Suriye normalleşme sürecini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Beşar Esad’la görüşme mesajlarını, Donald Trump’ın seçilmesinin bölgeye etkisini ve ABD askerlerinin çekilmesine ilişkin senaryoları, Suriyeli gazeteci Sarkis Kassargian ile konuştuk.‘Trump’ı bekleyen bir süreç var’Kassargian’a göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmesine ilişkin süreç, ABD seçimlerinden etkilendi. Erdoğan’ın Suriye politikasını Donald Trump iktidarına göre planladığını dile getiren Kassargian, diğer yandan Trump’ın öngörülemez siyaseti sebebiyle Türkiye’nin Suriye politikasının da öngörülemez olduğunu vurguladı:‘Şam’da bugün bir ülkeyle sorun yaşadığınızda öbür gün bu ülkeyi kardeş olarak görmeniz pek mümkün değil’Türkiye’de Suriye’nin ekonomik sıkıntılar sebebiyle normalleşmeye adeta koşulsuz şartsız hazır olacağına dair bir algı bulunduğunu aktaran Kassargian, Şam’daki atmosferin farklı olduğunu vurguladı. Şam hükümetinin çeşitli talepleri bulunduğunu ve başta Avrupa ile kara bağlantısının sağlanması olmak üzere çeşitli beklentileri olduğunu ifade eden Kassargian, aksi halde Şam’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile uzlaşmaya gitmemek gibi bir seçeneği olduğunun da altını çizdi:‘İsrail’in saldırıları Şam’ı sadece rahatsız etmiyor; aynı zamanda derinden de vuruyor’Suriye’nin Gazze ve Lübnan çatışmalarına dahil olmamasının en büyük sebeplerinden birisinin Rusya faktörü olduğunu belirten Kassargian’a göre, örgütlere karşı Rusya’dan destek alan Şam’ın, direniş ekseni örgütleri safında savaşa girmesi mümkün değil. Suriye’nin aynı zamanda Hizbullah’ı da çatışmalardan uzak tutmak istediğini kaydeden Sarkis Kassargian, İsrail’in savaşı Suriye’ye yayma çabalarının ABD’de Trump dönemiyle birlikte sonunun geleceğini dile getirdi:‘Trump bu kadar İsrail’in sıkıştığı bir dönemde niye askerlerini Suriye’den çeksin’Sarkis Kassargian’a göre Türk medyasındaki “Trump ABD askerlerini Suriye’den çekecek, boşluğu Türkiye dolduracak” söylemleri gerçeği yansıtmıyor:
suriye
rusya
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2024
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e8/0b/19/1090784207_178:0:710:399_1920x0_80_0_0_357be7fdc80e3eff81a59d7329db44c1.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
аудио, radyo sputnik, radyo, radyo, suriye, suriye hükümeti, donald trump, rusya
аудио, radyo sputnik, radyo, radyo, suriye, suriye hükümeti, donald trump, rusya
'Şam’da bugün bir ülkeyle sorun yaşadığınızda öbür gün bu ülkeyi kardeş olarak görmeniz pek mümkün değil’
16:04 21.11.2024 (güncellendi: 10:58 25.11.2024) Gazeteci Sarkis Kassargian'a göre Suriye ile Türkiye'nin normalleşme süreci de Donald Trump'ın ABD başkanlık döneminden etkilenecek. Türkiye'nin mevcut tavrının Şam'da hoş karşılanmadığını aktaran Kassargian, Suriye'nin de Türkiye'den beklentileri olduğunu vurguladı.
13 Kasım'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Suriye meselesine değinen Erdoğan, "Ben hala Esed'den umutluyum" dedi.
Diğer yandan geçen hafta Brezilya'da G20 zirvesine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin Suriye'den çekilmesi senaryosuna hazır olduklarını belirtti. Erdoğan'ın açıklamasından sonra Türk basınında, ABD askerlerinin Suriye'nin kuzeydoğusundan çekilmesi ve asayişi Türk askerinin sağlaması yönünde çeşitli senaryolar konuşuldu. Ancak geçen aylarda Türk yetkililerin "Şam, Suriye muhalefeti ile görüşmeli" ısrarından sonra Türkiye-Suriye normalleşme sürecinde bir ilerleme kaydedilemediği bildirilmişti.
Türkiye ve Suriye normalleşme sürecini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Beşar Esad’la görüşme mesajlarını, Donald Trump’ın seçilmesinin bölgeye etkisini ve ABD askerlerinin çekilmesine ilişkin senaryoları, Suriyeli gazeteci Sarkis Kassargian ile konuştuk.
‘Trump’ı bekleyen bir süreç var’
Kassargian’a göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmesine ilişkin süreç, ABD seçimlerinden etkilendi. Erdoğan’ın Suriye politikasını Donald Trump iktidarına göre planladığını dile getiren Kassargian, diğer yandan Trump’ın öngörülemez siyaseti sebebiyle Türkiye’nin Suriye politikasının da öngörülemez olduğunu vurguladı:
“Sayın Erdoğan zaten uzun bir süredir aynı konuları dillendiriyor. Esad’la görüşme gibi. Ama daha çerçevesinin belirlenmediği bir görüşmeden söz ediyor. Kendisi de bu görüşmenin neresinde olacağına henüz karar vermemiş gibi. Bence Trump’ı bekleyen bir süreç var. Buradaki yetkililer ve diplomatlarla konuştuğumda da aynı şeyi söylüyorlar. Sayın Erdoğan görüşelim diyor ama hiçbir şey vermiyor, aksine her zaman Türkiye’den gelen açıklamalar Şam açısından çok acayip açıklamalardı. Hemen hemen sıfır noktasına dönme açıklamaları olarak görüldü. Bence Türkiye’nin ve sayın Erdoğan’ın yapmak istediği Trump gelmeden önce Türkiye siyasetinin işaretini gönderiyor. Her zaman konuşuluyor ya Trump gelince Amerika’nın çekilmesi olabilir diye, o çekilmeden doğan açığı biz doldurabiliriz diye düşünülüyor olabilir. Bunu da nasıl yapacak, tabii ki birinci olarak Amerika buna onay vermeli. Sonra Rusya ama en önemlisi de Suriye ile bir anlaşma çerçevesinde olabileceği işaretini veriyor. Ama bence bugüne kadar net bir şey yok çünkü tüm siyasetler Trump’ın gelmesine dayanıyorsa ve Trump da öngörülü olmayan bir siyasetçiyse buradan yola çıkarak kesin bir neticeye ulaşamıyoruz maalesef.”
‘Şam’da bugün bir ülkeyle sorun yaşadığınızda öbür gün bu ülkeyi kardeş olarak görmeniz pek mümkün değil’
Türkiye’de Suriye’nin ekonomik sıkıntılar sebebiyle normalleşmeye adeta koşulsuz şartsız hazır olacağına dair bir algı bulunduğunu aktaran Kassargian, Şam’daki atmosferin farklı olduğunu vurguladı. Şam hükümetinin çeşitli talepleri bulunduğunu ve başta Avrupa ile kara bağlantısının sağlanması olmak üzere çeşitli beklentileri olduğunu ifade eden Kassargian, aksi halde Şam’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile uzlaşmaya gitmemek gibi bir seçeneği olduğunun da altını çizdi:
“Savunma bakanlığının söylediği ya da Türkiye’de genel olarak konuşulan şey, 2011 noktasına dönmek gibi bir şey. Davutoğlu Şam’a geldiğinde ‘Muhalefetin İslami kanadını yani Müslüman Kardeşleri de dahil edin bu işi bitirelim’ diye bir teklifle geldi dediler. O zaman ‘hayır’ diyen Şam niye bugün bu öneriye yanaştı? Türkiye’nin teorisi Şam’ın ekonomik olarak zor şartları, doğru. Ya da Şam’ın İsrail’in dedikleri, ki o da doğru. Ama şöyle bir durum var, Suriye’nin ekonomik durumu Türkiye ile normalleşmeyle çözülmeyecek çünkü Türkiye de ekonomik olarak zor durumda. Yani Türkiye’nin Suriye’ye ekonomi açısından yapacağı bir şey yok.
Bundan önceki süreçle kıyaslanarak bugün Avrupa Birliği’nin bazı ülkeleri masa altından da olsa ilişkilerine başladılar. Bazı ülkeler doğrudan konsolosluklarını açtılar. Avrupa Birliği’nden açılım adımları var her ne kadar yavaş olsa da onlar da Trump’ı bekliyor çünkü. Öbür taraftan Arap dünyasıyla ilişkiler çok iyiye doğru gitmekte. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’yle yalnızca iyi ilişkiler değil hatta onların garantörlüğüyle Trump’ın gelmesinden sonra bir Amerikan açılımından söz ediliyor. Körfez Ülkeleri de Trump’ın gelmesiyle çok rahatladılar çünkü biden sürecinde her ne kadar yansımasa da bir sorun vardı. Hatta Biden’ın telefonuna çıkmamışlardı. Ondan sonra Amerika mesela Ukrayna savaşından sonra petrol yönetiminin artmasını istemişti hayır demişlerdi. Çin’le daha büyük ittifaklar, Rusya’yla daha iyi ilişkiler oldu. Bunlar Biden sürecinin kriz yarattığı şeyler. Trump’ın gelmesiyle ‘Trump ile bunları çözmeye çalışacağız’ diye bir yol haritası var.
Bugünkü şartlara bakarak Türkiye’nin hiçbir şey vermeyeceği ama normalleşme olacağını düşünmüyorum. Tabi Suriye için de Türkiye ile ilişkilerini iyileştirmesi çok önemli. Hem jeopolitik olarak çünkü Türkiye bir NATO ülkesi, Suriye ile bölgeyi Avrupa’yı birbirine bağlayan bir kara kapısı. Bunların tümünün bir karşılığı olmadan bir normalleşmeye gitmez diye düşünüyorum Şam’ı. Şam’daki politika biraz Türkiye’den farklı. Şam’da bugün bir ülkeyle sorun yaşadığınızda öbür gün bu ülkeyi kardeş olarak görmeniz pek mümkün değil. Onun için Türkiye’den isteklerimiz var diyorlar bu istekler olmazsa yanaşmayacağız diyorlar. 2024’teki belediye seçimlerinden sonra Türkiye’de yeni bir siyasi tablo ortaya çıktı. CHP birinci parti çıktı bu seçimlerden, CHP’nin iktidara gelmesi daha da mümkün bir olasılık olarak görülüyor. Erdoğan’la olmazsa birkaç sene sonra belki de CHP ile bir anlaşmaya varırız diye bir atmosfer de var. Böyle bir olasılıktan da söz ediliyor. Bu da bence sizin dile getirdiğiniz Türkiye’de konuşulan teoriyi hafifletiyor. Suriye çok muhtaç ne olursa olsun normalleşmeye gidecek teorisini pek sağlam bulmuyorum.”
‘İsrail’in saldırıları Şam’ı sadece rahatsız etmiyor; aynı zamanda derinden de vuruyor’
Suriye’nin Gazze ve Lübnan çatışmalarına dahil olmamasının en büyük sebeplerinden birisinin Rusya faktörü olduğunu belirten Kassargian’a göre, örgütlere karşı Rusya’dan destek alan Şam’ın, direniş ekseni örgütleri safında savaşa girmesi mümkün değil. Suriye’nin aynı zamanda Hizbullah’ı da çatışmalardan uzak tutmak istediğini kaydeden Sarkis Kassargian, İsrail’in savaşı Suriye’ye yayma çabalarının ABD’de Trump dönemiyle birlikte sonunun geleceğini dile getirdi:
“Suriye bu savaşa dahil olmayacak demiştim, tavrını devam ettiriyor. Bunun birçok nedeni var. Ama bunun İsrail’e savaş çerçevesinde bir senaryo konuşacaksak burada bazen Rusya faktörü unutuluyor. Rusya etkisiz bir faktörmüş gibi alınıyor ki bu da doğru değil. İran’da, Hizbullah konularında evet Rusya o kadar etkili değil. Bence bu da bir siyaset tarzı, Rusya bu konuya dahil olmak istemedi. Rusya diyor ki, eğer bir direniş ekseniyle İsrail’in arasında çatışma oluyorsa bizim Rusya olarak Suriye’de bulunmamızın tek nedeni teröre karşı savaşmak ve biz bu konuda omzumuzdaki sorumlulukları yerine getiriyoruz. Herhangi bir hareketlilik olsun hemen Rus uçakları devreye giriyor. Ama İsrail’e karşı Suriye’yi savunma diye bir anlaşma yok. Böyle bir anlaşma olduğunda şartlar da değişir. Çok mantıklı olmayacaktır ki mesela Suriye bir yandan İran’la bir anlaşmayla İsrail’e karşı bir adım atsın, sonra Rusya gelip de Suriye’yi İsrail’den korusun, bu da çok konuşuluyor. Ruslar oradaysa neden İsrail’e cevap vermiyor deniyor. Çünkü Rusların işi değil, belli bir misyonla gelmişler.
Ama İsrail’in Suriye’ye karşı bir saldırıya geçmesinde artık Rus faktörü tabii ki devreye girecek. Nasıl ki mesela Türkiye YPG’ye ya da özerk yönetime bir operasyon yapacaksa hem Rusya hem Amerika faktörü sadece devreye girmek değil orada bir yeşil ışık söz konusu yani onay almadan yapamıyor. İsrail de orada bu hassasiyeti göze alacaktır. Zaten Suriye’nin öyle bir niyeti olmadığını görüyorum. Gazze savaşında hemen hemen 1.5 yıl olacak. Bu 1.5 yılda birçok şey değişti. İsrail’in tehditleri daha da büyüdü. Zaten yalnızca Gazze savaşıydı şimdi Gazze ve Lübnan savaşı oldu. Ama Suriye’nin tavrı değişmedi. Bu tavrın da önemli sebeplerinden birisi Hamas’la Suriye’nin ilişkilerinin kötü olması hem de zaten Suriye Hizbullah’ın bu savaşa dahil olmasını istemiyordu, hem de Arap ülkeleriyle bir anlaşma içerisinde sürecin yürütülmesini istiyordu. ve tabii ki Rusya faktörü var. Rusya’dan teröre karşı savaşmak için destek isteyen bir ülke gidip de ben direniş ekseninin bir parçasıyım diyerek başka savaş yapamaz. Mantığa aykırı. Onun için İsrail’in saldırıları Şam’ı sadece rahatsız ediyor değil, Şam’ı derinden vuruyor. Ve büyük sorunlara neden oluyor.
Ama bu saldırıların da Trump’ın gelmesiyle çok devam edeceğini düşünmüyorum. Çünkü belli ki İsrail topal ördek dediğimiz sürecini maksimum olarak değerlendirmeye ve kazanç elde etmeye uğraşıyor ve başaramıyor da. Lübnan da başarıya ulaşmış olsaydı Suriye’yi daha büyük sorunlar bekleyebilirdi. Ama Lübnan’dan birkaç kilometre bile öne gitmeyen bir İsrail’in şimdi Suriye cephesini açması çok mantıklı değil.”
‘Trump bu kadar İsrail’in sıkıştığı bir dönemde niye askerlerini Suriye’den çeksin’
Sarkis Kassargian’a göre Türk medyasındaki “Trump ABD askerlerini Suriye’den çekecek, boşluğu Türkiye dolduracak” söylemleri gerçeği yansıtmıyor:
“Türkiye medyasını yakından takip eden birisi olarak son dönemde çok konuşuluyor Trump’ın Suriye’den çekilmesi ve bu bölgeleri Türkiye’ye bırakması. Bu bir senaryo ama bu senaryoda önce çekilme kararı alacak ki o da belli değil Trump bu kadar İsrail’in sıkıştığı bir dönemde niye askerlerini Suriye’den çeksin? Orada bulunmasının zaten Amerikan ekonomisine öyle büyük bir finansal zararı yok. İkincisi niye Türkiye’ye bırakacak, niye Rusya’ya bırakmayacak? İsrail’in Rusya’ya Türkiye’den daha çok güvendiği bir süreç var. Eğer bırakacaksa niye Rusya’nın bu alanları doldurmasına kapı açmayacak? Genel olarak bu durumda konuşulduğu gibi ‘bölgeleri Türkiye’ye bırakacak’ meseleleri çok spekülasyonlarla giden komplike meseleler. Türkiye’ye bırakırsa orada Türkiye İran ilişkileri nasıl olacak? Yani çok da doğru analizler olduğunu düşünmüyorum.”