DSP Genel Başkanı Aksakal: Cumhurbaşkanı Erdoğan teğmenler konusuna müdahale etmeli
‘Türk Silahlı Kuvvetleri’nin her ferdi Mustafa Kemal’in askeridir’
“Bizim bu önyargılı davranışlardan kurtulmamız gerekiyor. Şanlı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hiçbir ferdinin Mustafa Kemal’in askeriyiz diye bağırma ihtiyacı olmamalı. Zaten Türk Silahlı Kuvvetleri’nin her ferdi bu Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal’in askeridir. Kurtuluş savaşında kazma, kürek savaşanlar da Mustafa Kemal’in o dönemden beri askeridir, bu Cumhuriyet rejiminin savunucusudur. Bizim bunları manipüle edip siyasete alet etmememiz gerekiyor.”
‘Cumhurbaşkanı Erdoğan müdahil olmalı’
“Buna mutlaka Sayın Cumhurbaşkanının müdahil olması gerekiyor Silahlı Kuvvetlerin başı olarak, başkomutan olarak bu konuya müdahil olup kendi iç düzeni içerisinde halledilmesi yönünde bir telkinde bulunması gerekiyor. Teğmenlerin maaş kesintisine uğrama gibi yöntemlerle telkinde bulunması gerekir. Bu sorunun toplumda tartışmaya yol açmayacak bir şekilde çözülmesi daha doğrudur. Teğmenler yeni mezun olmanın heyecanıyla bu hareketi yapmışlarsa bunun buna göre değerlendirilmesi ve Cumhurbaşkanımızın bu konuda devreye girmesi doğru olacaktır.”
‘ABD bölgemizde kukla Kürt devleti kurmaya çalışıyor’
“Amerika Birleşik Devletleri sözde bir Kürt devleti kurmaya çalışıyor. Küresel emperyalizm bölgemizde bir devlet kurma çalışması yapıyor ve bunun içerisine de Türkiye’nin topraklarını da katmaya çalışıyorlar. 40 senedir bir vekâlet savaşı sürdürdükleri bir terör örgütü var. Bu terör örgütünün eliyle bizim toplumsal düzenimiz, huzurumuz, devlet işleyişimiz, ekonomik altyapımız iğdiş ediliyor. Türk devleti hakikaten büyük bir devlet. Yeter ki başında inançlı, kararlı, bilinçli kadrolar olsun. Belki zaman zaman savrulmalar olmuş olabilir ama sonuç itibariyle iktidarlar devletin kırmızı çizgisi üzerinde devam etmeyi sürdürüyorlar. Ben bu kargaşaların tamamen emperyalist sistemin hizmetine yarayacak şekilde yürütüldüğünü ve koordine edildiğini düşünüyorum. Türkiye’de hiç tartışmamamız gereken bazı konuları günlerce tartışır noktaya getiriliyoruz, bizim bundan bir an önce sıyrılmamız gerekiyor.”
‘ABD Kıbrıs’a yığınak yapıyor, hedefi KKTC toprakları’
“Amerika Kıbrıs’a çok ciddi bir yığınak yapıyor. Bunun adı hiçbir şekilde İsrail ile Hizbullah çatışmasının olası sonuçlarına yönelik kontrol amacı taşımıyor bize göre. Bunun tek bir amacı vardır; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti topraklarıdır ve Doğu Akdeniz’de tam hâkimiyet kurma amacıyladır. Çok uyanık olmak zorundayız. Geçtiğimiz günlerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 41. Kuruluş yıldönümünü kutladık. Oraya gittik ve orada şöyle bir algı yayılmaya çalışılıyor; ‘siz kimsiniz?’ diye sorduklarında ‘Ben Türkçe konuşan Kıbrıslıyım’ diyor. Bunu demeye başlattılar oradaki gençlere. Bu çok tehlikeli bir süreç. Öncelikle KKTC’nin ve Milli Eğitim bakanlığının ve İçişleri bakanlığının denetlemesi gerekiyor. Ancak hepsinden önemlisi Kıbrıs’ın 3 garantör ülkesinden biri olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin özel ekiplerle kontrol altına alması lazım ve bunu mutlaka bertaraf etmeliyiz. Türkiye Kuzey Kıbrıs’ı Türkiye’nin bir parçası olarak yeni bir statüye kavuşturmayı gündemine almalıdır. Bunun başka çıkar yolu yoktur.”
‘Bahçeli’nin Öcalan açıklaması yanlış oldu’
“Sayın Bahçeli keşke Öcalan gelsin konuşsun diyebilseydi, Sayın Bahçeli terörist başı gelsin konuşsun dedi. Sıkıntı burada. Cumhurbaşkanımızın anayasaya göre bir hükümlüyü affetme yetkisi var. Bu sınırlı bir yetki; sürekli hastalık ya da yaşlılık sebebiyle affedebiliyor. Diyelim ki Abdullah Öcalan hasta, yaşlandı, bunu gerekçe olarak affedebilir mi? O onun takdirinde, ama yetkisi var. Sayın Bahçeli ‘Bu terör mutlaka bitirilmeli. Bir öncülük yapmak gerekiyorsa, nasıl ki ben DEM’lilerin elini sıktım, bir başlangıç yaptım. Sayın Cumhurbaşkanımız da eğer affederse bu terörist başını, biz bugüne kadar yapılanları bundan sonra huzurumuzu, bundan sonraki milli bütünlüğümüzü konsolide edebilmek için bağrımıza taş basacağız. Bunu buradan ilan ediyorum’ dese bundan çok daha iyiydi. Devlet Bahçeli gibi bir siyasetçinin terörist başı Meclis’e gelsin buradan çağrı yapsın demesi en hafif deyimiyle olayı olması gereken anlamından uzaklaştırmak derim. Çözüme gidecek yolun önermesi bu değil ve kendisinin de buna inanmadığını düşünürüm. Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük bir devlet. Biz bir an önce bu terör mekanizmalarının yok edilmesi için Kandil Dağını, Cudi Dağını ya da Güney sınırımızın 40 km ötesini sürekli bombalamak yerine bunları elinde tutan mekanizma Amerika ile oturup kartları açmamız gerekiyor.“
‘Milli Eğitim Bakanı sözlerine dikkat etmeli’
“Siyasette bir söz vardır; Siyaset adamlarının ne söyleyeceklerine değil ne söylemeyeceklerine çok dikkat etmeleri gerekiyor. Milli Eğitim Bakanı'nın bu sözü sarf etmesi ne kadar anlamsız ve abesse devletlerin ülkesi, milleti olmaz gibi saçma bir açıklama yapmak da Meclis Başkanları'nın yapacağı iş değildi mesela. Bu da aynı şekilde ambiyanslı bir toplantıda tırnak içinde gaza gelmenin sonucunda ortaya çıkmış bir laftır. Yani kafanızın arkasındakileri ön plana çıkarma refleksidir. Hakikaten bilinçli bir siyasetçi bunu iktidar kanadı adına söylüyorum, her gün iki rekât Atatürk için şükür namazı kılması lazım. İmam hatipleri kuran, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kuran Atatürk. İnançlı insanlarla birlikte, hep beraber Hacı Bayram-ı Veli camiisinde namazını kılıp gelip Cumhuriyeti ilan eden kişi Atatürk. Atatürk’ü din düşmanı gibi algılatmaya çalışır ve onu zaafiyete uğratırsanız devletin hücreleri ile oynuyorsunuz demektir. Bu devleti yok edersiniz.”