Rize depremi ne anlatıyor?
17:32 15.11.2024 (güncellendi: 10:28 18.11.2024)
Rize depremi ne anlatıyor?
Abone ol
Mustafa Hoş'la Yol Arkadaşı'nın bugünkü konukları jeofizik mühendisi Övgün Ahmet Ercan ve Demokrat Parti Genel Başkan Adayı İlay Aksoy oldu.
Rize depremi ne anlatıyor?
Mustafa Hoş'la Yol Arkadaşı'nın konuğu jeofizik mühendisi Övgün Ahmet Ercan, Rize'de gerçekleşen deprem hakkında konuştu. Ercan şunları söyledi:
'Bütün Türkiye'nin Karadeniz boyu, Artvin'den başlayıp Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun, Sinop, Kastamonu, Zonguldak, kısmen şüpheli olmakla beraber Bartın, Kocaeli, İstanbul'un kuzeyi ve Kırklareli, Türkiye'nin deprem bakımından en güvenli yerleri. Buralarda büyük deprem olmaz çünkü burası dalma batma kuşağı dediğimiz, Rusya'dan gelen ana kıtanın Karadeniz'in altına battığı yerdir. Bu çok yaşlı bir dalma batma kuşağı olduğu için artık büyük depremler yaratamıyor. Ancak Kuzey Anadolu kırığı da Karadeniz Bölgesi'nin güneyinden geçtiği için, buraları Kuzey Anadolu kırığının etki alanlarındadır fakat büyük ve yıkıcı deprem olmaz. Bugüne kadar Rize'de görülen en büyük deprem bugün olan depremdir'
Deprem korkusunun kişisel çıkar için kullanıldığını da belirten Ercan şu ifadeleri kullandı:
'Türkiye'de bir deprem kumkuması yaşanıyor. Bu sosyal düzeni de çok etkiliyor. Aile planlamasını, Türkiye'nin planlamasını, yatırımları fevkalade etkiliyor. Türkiye'de bundan 100 yıl önce ne oluyorsa şimdi de o oluyor. Deprem sayılarında falan bir artış yok. Türkiye'nin deprem açısından en önemli kuşağı Kuzey Anadolu Kırığı'dır. Van, Muş ve Bingöl'den, İstanbul üzerinden Selanik'e kadar giden bir kuşaktır. Burası 8 büyüklüğünde deprem üretebilir fakat hemen deprem üretmez. Bir de 6 Şubat Depremleri'ni yapan Doğu Anadolu Fay Kuşağı var. Bu da Kafkasya'dan başlayarak Erzurum'a, oradan Bingöl'ün bulunduğu kesimden Hatay'a doğru iner. O da genellikle 8 büyüklüğünde deprem yaratmaz. Yaratıcağı en büyük deprem 7,8 dolayındadır. Ege depremleri vardır. Ege'de oluşacak en büyük deprem ise 7,3'tür. Burada olağandışı hiçbir şey yok. Bir kişinin deprembilimci titrini kullanması için jeofizik mühendisi olması gerekiyor. Abartılı açıklamalar yapanların hiçbirisi jeofizik mühendisi değil. Medyada bu konuda bir seçicilik yok. Bu doğrudan doğruya Türkiye'nin ekonomisini ve halkın psikolojisini etkiliyor. İnsanlar durup dururken evini satıyor, şehrini değiştiriyor. İstanbul'da sürekli orman alanları ve su havzaları açılıyor ve buralardaki evler yok fiyatına satılıyor. Deprem siyasetçiler ve müteahhitler tarafından kendi kazançları için kullanılıyor'
Demokrat Parti'ye sürpriz başkan adayı
Demokrat Parti'ye genel başkanlık adaylığını açıklayan İlay Aksoy, Sputnik'e yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
'Bizim normal kongremizin Ocak 2024'te yapılması gerekiyordu. GİK kararı ile Mart 2025'e ertelendi. O süreç içerisinde özellikle yerel seçimlerden sonra birçok il ve ilçe genel merkez tarafından değiştirildi, yeni delegeler yazıldı. Bunlar nihayetinde İstanbul'da tamamlandıktan sonra hemen, 15'inci kongremiz 17 Kasım gününe açıklandı. Ben yerel seçimlerden sonra GİK üyeliğine devam ettim fakat başkan yardımcılığını bırakmıştım. Çünkü açıkçası bu çalışma şekliyle ve çalışma metodları ile bir sonuç alamayacağımızı düşündüm. Ve neticede 31 Mart seçimlerinde 92 bin oy aldık. Kendi içinden Cumhurbaşkanı, başbakan, milletvekilleri, bakanlar çıkartmış bir parti, bir gelenek, gelinen noktada 92 bin oy alıp imza toplamaya kalksa cumhurbaşkanı adayı çıkartamayacak bir oy almış gözüküyor. Dolayısıyla bu hezimetti benim açımdan. Ben seçim sonrası olağanüstü kongre çağrısı yaptım fakat genel başkan ve yönetim bunu tercih etmedi'
Siyasetçilere yönelik eleştiride de bulunan Aksoy şunları söyledi:
'Mevcut siyasetçiler sahadan çok kopuk. Güncel bilgileri de çok eksik. Dünyayı okumuyorlar, Türkiye'yi okumuyorlar ve yaşadığımız problemleri çok küçümsüyorlar. Sorumluluk almam lazımdı diye düşündüm. 2019 yılından beri göçle mücadeleyi bırakmadım. Türkiye'de Suriye'ye giden tek siyasetçiyim. Başka kimse ne Suriye'ye gitti, ne güvenli bölgeye gitti. Lübnan'a gittim. Ve Göç Bakanı ile görüştüm. Lübnan Suriyelileri geri gönderiyor mesela. Göç uzmanları ile görüştüm. Nasıl yapıyorlar ve biz Türkiye'de nasıl yapabiliriz bunları konuştum'