Pankreas kanseri ve tedavi başarısı
14:05 13.11.2024 (güncellendi: 15:56 13.11.2024)
Pankreas kanseri ve tedavi başarısı
Abone ol
Radyo Sputnik’te yayınlanan Yeni Şeyler Rehberi programında Serhat Ayan’ın konuğu olan Acıbadem Üniversitesi Atakent ve Acıbadem Ataşehir Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mert Erkan, pankreas kanserine değindi.
Sindirim sistemimizin önemli bir parçası olan pankreas, kan şekerini kontrol ederek hormonların ve sindirime yardımcı olan enzimlerin üretilmesinde önemli bir rol oynuyor. Pankreas bezindeki hücrelerin anormal ve kontrolsüz şekilde çoğalması ve büyümesiyle ise en agresif kanser türlerinden pankreas kanseri oluşuyor. Toplumda giderek daha çok görülen pankreas kanserinin 5-6 yıl gibi kısa bir zaman dilimi içinde ölüme en çok yol açan kanser türleri arasında 4. sıradan 2. sıraya yükseleceği öngörülüyor. Bununla birlikte yapay zekanın da tanı ve tedavi yöntemlerine sağladığı katkılarla günümüzde pankreas kanseri tanısı daha erken konulabiliyor, daha etkili tedavi yöntemleri uygulanabiliyor.
Pankreas kanserinin nedeni, belirtileri ve tedavi yöntemini anlatan Prof. Dr. Mert Erkan, şunları söyledi:
“Pankreas kanseri erken evrelerde çok fazla belirti vermediği için ileri aşamalara gelene kadar sessizce ilerlemektedir. Hazımsızlık ve bel ağrısı gibi yaygın belirtilerinden de başka hastalıklar sorumlu tutulduğu için bazı hastalarda uzun süre teşhis konulamamakta, bu süreçte de başka organlara sıçramaktadır. Ancak tıp teknolojisindeki gelişmeler sayesinde hem hastalar daha uzun süre yaşama imkanı bulmakta hem de pankreas kanserinden ölüm oranında bir düşüş görülmektedir. Erken belirtiler arasında ‘sarılık, aniden gelişen diyabet ve karın bölgesinde ağrı’ bulunuyor. Kanserin safra yolunu tıkaması nedeniyle meydana gelen sarılık ciltte ve gözlerde sararma olarak görülüyor. Pankreas kanserinde tümörler, safra kanallarını tıkayarak karaciğerdeki bilirubinin ince bağırsağa atılmasını engelliyor, bu da sarılık yapıyor; cilt ve gözlerde sararma, idrar renginde koyulaşma görülüyor. Aniden gelişen diyabet ise başka bir belirti sayılabilir. Ayrıca ağrısı olmayan hastalarda bu şikayete hazımsızlık ve şişkinlik de eşlik edebiliyor ve kısa zamanda ciddi kilo kayıpları yaşanabiliyor. Pankreas kanseri riskini artıran nedenlerin başında genetik yatkınlık, sigara kullanımı, obezite ve uzun süreli diyabet yer alıyor. Günümüzde pankreas kanseri tanılarının yüzde 80’i 60 yaş ve üstü bireylere konuluyor. Pankreas kanserinin erken evrede teşhis edildiği hastalarda, damar tutulumu olmadığı için ön tedaviye gerek duyulmaz; bu hastalara doğrudan cerrahi uygulanır. Ameliyat sonrasında hastalığın tekrar etmesini önlemek amacıyla kemoterapi verilir ve tedavi tamamlanır.”