ABD seçimleri, Türkiye ve ABD arasındaki güvenlik ilişkilerini nasıl etkileyecek?

'ABD'nin güvenlik mimarisi bütün gezegeni kapsıyor. Bütün dünya üzerinden okunan bir güvenlik mimarisi var. O yüzden başkan Biden '2016'dan itibaren Suriye topraklarına yapmış olduğu terörle mücadele hareketleri sonrasında Türkiye Cumhuriyeti, ABD'nin güvenliğini ihlal ediyor' demişti. Dolayısıyla ABD bu güvenlik mimarisini inşa ederken müesses nizam dediğimiz grubun da çok etkisi olduğunu düşünmek lazım. Bunlar Pentagon, Dışişleri Bakanlığı, CIA, CENTCOM...Harris'in seçilmesiyle beraber Biden politikalarının devam edeceğini düşünürsek eğer, o bölgede ABD kalmaya devam edecek, PYD/YPG terör örgütü de güçlenerek varlığını sürdürecek. Trump Suriye'den çekilmek için bir hamle yaptı, müesses nizam itiraz etti ve Trump buna dayanamadı. O yüzden hangisini seçilirse seçilsin, Suriye'deki mücadelemize destek olmaktan ziyade köstek olacak gibi görünüyor'

'Bunun işaretlerini zaten adaylık sürecinde gördük. 3 ya da 4 defa, bir tanesi somut, diğerleri ihtimal dahilinde olmak üzere suikasta maruz kaldı. 34 tane dava dosyası var ve bir şekilde, Cumhuriyetçileri temsil eden Trump, aslında bir miktar enerji şirketlerinin, ya da askeri şirketlerin de temsilcisi gibi algılanabiliyor. NATO'yla ilgili çıkışları var fakat NATO'dan çıkamadı. Bizim güvenlik mimarimiz de eskiden olduğu gibi sınırlardan geçmiyor. Biraz daha sınırların ötesinden geçiyor. Güneyde Somali'ye kadar uzadı. Kafkaslardan geçiyor, Kırım'dan ve Balkanlardan geçiyor. Bu bölgeye bakın, Kafkaslarda Amerika var. Ermenistan ile yapmış olduğu anlaşmalar var. Balkanlar Amerikanlaşmış. Ege'de, Yunanistan'da Amerikan garnizonları var. Sayısını bile bilmek mümkün değil. 2020'den beri Güney Kıbrıs'ı silahlandırıyor. Akdeniz'de içinde uçak gemileri de olan çok büyük bir yığınak var. Suriye'de Amerikalılar var, Irak'ta da Amerikalılar var. Bir İran toprakları Amerikansız gibi görünüyor şu an. Her iki aday da bana göre bu politikalar üzerinde çok radikal bir değişiklik yapabilecek gibi durmuyor'