https://anlatilaninotesi.com.tr/20241030/ab-komisyonu-2024-turkiye-raporunu-acikladi-turkiye-36-milyon-multeciye-ev-sahipligi-yonundeki-1089854888.html
AB Komisyonu 2024 Türkiye Raporu'nu açıkladı: 'Türkiye, 3.6 milyon mülteciye ev sahipliği yönündeki çabalarını sürdürdü'
AB Komisyonu 2024 Türkiye Raporu'nu açıkladı: 'Türkiye, 3.6 milyon mülteciye ev sahipliği yönündeki çabalarını sürdürdü'
Sputnik Türkiye
Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun 2024 Genişleme Paketi kapsamında yer alan 'Türkiye Raporu' kamuoyuyla açıklandı. 30.10.2024, Sputnik Türkiye
2024-10-30T18:25+0300
2024-10-30T18:25+0300
2024-10-30T18:30+0300
dünya
ab
türkiye-ab ilişkileri
ab komisyonu
avrupa komisyonu
josep borrell
oliver varhelyi
türkiye
yunanistan
libya
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e6/0b/08/1063197450_0:63:1200:738_1920x0_80_0_0_26bd6c92a332b092acd1ecfaf9e0d1b9.jpg
AB Komisyonu'nun Türkiye, Sırbistan, Arnavutluk, Karadağ, Kuzey Makedonya, Bosna Hersek, Kosova, Ukrayna ve Moldova'ya ilişkin son değerlendirmelerinin yer aldığı 2024 Genişleme Paketi, AB Komisyonunun Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell tarafından Brüksel’de düzenlenen basın toplantısında duyuruldu."Türkiye, AB için kilit bir ortak ve aday ülkedir" ifadeleriyle giriş yapılan raporda, Türkiye ile iş birliğine dayalı ve karşılıklı fayda sağlayan bir ilişkinin geliştirilmesinin AB’nin stratejik çıkarına olduğu belirtildi.Raporda, AB’nin Türkiye ile işbirliğini daha da artırmak için Kıbrıs sorununda çözüme yönelik ilerlemeye önem atfettiği ifade edildi.'2011 yılından bu yana mültecileri desteklemek için 10 milyar euro kaynak sağlandı'AB-Türkiye ilişkileri hakkında 23 Kasım 2023 tarihli ortak bildiri ve AB Konseyi önerileri doğrultusunda hem AB hem de Türkiye’nin karşılıklı çıkar alanlarında yeniden adımlar attığı anımsatılan raporda, "AB, belirlenmiş şartlara tabi olarak, aşamalı, orantılı ve geri döndürülebilir bir şekilde Türkiye ile yapıcı bir şekilde yeniden angajman kurmaktadır. Ortak çıkar alanlarında üst düzey görüşmeler devam etmektedir" değerlendirmesinde bulunuldu.Raporda, katılım müzakerelerinin 2018'den bu yana durma noktasında olduğu anımsatılarak, demokratik standartlar, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı ve temel haklarla ilgili ciddi endişeler olduğu iddia edildi.Türkiye ile AB arasında 18 Mart 2016’da yapılan mutabakatın sonuç vermeye devam ettiği ve göç konusunda işbirliğinin temel çerçeve olmayı sürdürdüğü kaydedilen raporda, Türkiye’nin Suriye ve diğer ülkelerden 3.6 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapma konusundaki çabaklarını sürdürdüğü ve AB’nin 2011 yılından bu yana mültecileri desteklemek için 10 milyar euro kaynak sağladığı belirtildi.'İşgücü piyasası hala büyük yapısal zorluklarla karşı karşıya'Raporda, "Türkiye işleyen bir piyasa ekonomisi konusunda oldukça ileri bir noktadadır ve raporlama döneminde bazı ilerlemeler kaydetmiştir" ifadesi kullanıldı.Daha sıkı bir para politikası duruşuna doğru geçişin hoş karşılandığı, bunun dış dengesizlikleri azaltmaya yardımcı olduğu ve iç talebi makulleştirdiği belirtilen raporda, halen yüksek olmakla birlikte enflasyon ve enflasyonist baskıların azaldığı bildirildi.Raporda, "İstihdam arttı, ancak işgücü piyasası hala büyük yapısal zorluklarla karşı karşıya" değerlendirmesi yapıldı.Bütçe açığının kısmen deprem sonrası yapılanma harcamaları nedeniyle arttığı hatırlatılan raporda, "Bankacılık sektörü değişen politika ortamına nispeten sorunsuz bir şekilde uyum sağladı" ifadesi yer aldı.Raporda, iş ortamını iyileştirmek için adımlar atıldığı ancak şeffaflık ve öngörülebilirliğin endişe kaynağı olmaya devam ettiği kaydedildi.Türkiye’nin AB içindeki rekabet baskısı ve piyasa güçleriyle başa çıkma kapasitesi açısından iyi düzeyde olduğuna işaret edilen raporda, ekonominin gelişmiş hizmet sektörü, güçlü imalat ve tarım sektörleri ile çeşitlendirildiği belirtildi.Raporda, Türkiye’de yatırım faaliyetinin 2023'te önemli ölçüde arttığı, dijitalleşme ve ekonominin yeşil dönüşümünde adımlar atıldığı anımsatıldı."Türkiye, Gümrük Birliği için iyi bir hazırlık seviyesini sürdürüyor. Bu alanda bazı ilerlemeler kaydetti. Türkiye, uzun süredir devam eden birkaç ticaret engelini ele aldı ve bazı ithalat ve ihracat kısıtlamalarını kısmen kaldırdı" ifadesi yer alan raporda, Rusya'ya yönelik AB yaptırımları konusunda iş birliğinin devam ettiği ve bazı olumlu sonuçlar alındığı bildirildi.'Mevzuat ve uygulamanın AİHM içtihatlarıyla uyumlu hale getirilmesi gerekli'İnsan hakları ve temel haklarla ilgili Türkiye'ye eleştiriler yöneltilen raporda "Türk yasal çerçevesi, insan haklarına ve temel haklara saygı konusunda genel güvenceler içeriyor ancak mevzuatın ve uygulamanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarıyla uyumlu hale getirilmesi gerekiyor" değerlendirmesi yapıldı.Mart 2024'te düzenlenen yerel seçimlerin 'iyi organize edildiği ve halkın iradesine saygı gösterildiği' belirtilen raporda AB-Türkiye arasındaki entegrasyon sürecinden sorumlu kurumların işlevsel olduğu ve ikili ilişkilerin sürdüğü ifade edildi.Raporda Türkiye'nin organize suçlarla mücadeleye ilişkin yasal çerçevesini AB müktesebatıyla uyumlu hale getirmeye devam ettiği aktarılarak, Türk kolluk kuvvetlerinin operasyonları sayesinde geçen yıl yasaklı maddelerin ele geçirilmesinde artış yaşandığına işaret edildi ve Türkiye'nin Mali Eylem Görev Gücü'nün (FATF) 'gri listesinden' çıkarıldığı hatırlatıldı.'Türkiye terör tehditleriyle başa çıkmak için güçlü kurumsal yapılara sahip'Raporda AB tarafından da terör örgütü olarak listelenen PKK'nın saldırıları nedeniyle sınır bölgelerinin güvenlik riskiyle karşı karşıya kaldığı belirtilerek, "Sınır bölgelerindeki güvenlik durumu, PKK'nın devam eden terör saldırıları nedeniyle istikrarsız olmaya devam etmiştir" ifadesi kullanıldı.Türkiye'nin 'çeşitli terörist gruplardan gelen tehditlerle karşı karşıya kalmaya devam ettiği' kaydedilerek, terör örgütleri PKK, DEAŞ ve FETÖ'nün yurt içinde tasfiye edilmesine öncelik verildiği aktarıldı.Raporda Türkiye'nin terörle mücadele konusunda meşru bir hakkı ve sorumluluğu olduğu bildirilerek, "Türkiye, terörle mücadeleye yönelik mevzuata ve terör tehditleriyle başa çıkmak için güçlü kurumsal yapılara sahiptir." değerlendirmesi yapıldı.'Vize serbestisi yol haritası kapsamında hiçbir kriter yerine getirilmedi'Türkiye'nin dünyadaki 'en büyük mülteci nüfuslarından birine ev sahipliği yaptığının' ifade edildiği raporda, resmi kaynaklara göre 2023'te bir önceki yıla göre daha az sayıda Suriyeliye Türk vatandaşlığı verildiği ve gönüllü geri dönüşlerin hızlandığı belirtildi.Raporda, AB-Türkiye Göç Mutabakatı'nın işbirliğinin ana çerçevesi olmaya devam ettiği belirtilerek, düzensiz göçle mücadelede işbirliğinin 'verimli ve sonuç getirici' olduğu ifade edildi.Raporda, AB-Türkiye arasındaki vize serbestisi diyaloğuna da değinilerek, "Vize serbestisi yol haritası kapsamında öne çıkan hiçbir kriter yerine getirilmedi. Türkiye'nin hala mevzuatını vize politikasına ilişkin AB müktesebatıyla daha fazla uyumlu hale getirmesi gerekmektedir" görüşü savunuldu.'Türkiye, dış politika alanında aktif ve önemli bir aktör'Raporda, "Türkiye, dış politika alanında aktif ve önemli bir aktördür, bu da AB-Türkiye ilişkileri açısından önemli bir unsurdur" ifadesi yer aldı.Türkiye'nin Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası (OGSP) kapsamında, AB kriz yönetimi misyonlarına ve operasyonlarına aktif olarak katılmaya ve önemli ölçüde katkıda bulunmaya devam ettiğinin aktarıldığı raporda öte yandan AB ile Türkiye'nin Rusya ve Hamas'a yönelik tutum ve politikalarında farklılıklar olduğu belirtildi.Raporda Türkiye'nin dış politikada '360 derecelik stratejik bakış açısını' sürdürdüğü kaydedilerek, "Türkiye, AB üyeliğine bağlılığını sürdürdüğünü bildirerek, diplomatik, ekonomik, güvenlik ve savunma alanlarında kapsamlı bir vizyon benimseyerek ortaklıklarını çeşitlendirmiş ve stratejik özerkliğini ortaya koymuştur" denildi.Türkiye'nin Afrika, Asya, Körfez ve Latin Amerika ülkeleriyle ilişkilerini yoğunlaştırdığı, Arap ülkeleri ve Ermenistan ile normalleşme çabalarını artırdığına işaret edilen raporda, Ankara'nın Ukrayna meselesinde ise her iki tarafla da siyasi, ekonomik ve diplomatik ilişkilerine devam ettiği kaydedildi.Raporda, Türkiye'nin Ukrayna ile Rusya arasındaki görüşmeleri kolaylaştırmayı, gerilimi azaltma ve ateşkes sağlamayı hedeflediği ve Ukrayna tahılının ihracatını kolaylaştırmak için diplomatik girişimde bulunarak, tahıl anlaşmasını mümkün kıldığı ifade edildi.'ABD için de hem önemli hem de zorlu bir ortak'Türkiye'nin ABD için de 'hem önemli hem de zorlu bir ortak olmaya devam ettiği' görüşünün paylaşıldığı raporda, "ABD-Türkiye Stratejik Mekanizması da dâhil olmak üzere bir dizi üst düzey toplantı gerçekleştirilmiş ve terörle mücadele konusunda üst düzey istişareler yeniden başlatılmıştır. Türkiye ve ABD, Ukrayna, Orta Doğu Barış Süreci, Afganistan ve Suriye'ye insani erişim gibi bölgesel konularda temaslarda bulunmaya devam etmiştir" ifadeleri yer aldı.Raporda Türkiye-İsrail ilişkilerinin 7 Ekim 2023'te Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıların başlamasından bu yana 'belirgin şekilde bozulduğu' ifade edilerek, Mayıs 2024'te İsrail'le ticaret ilişkilerinin sona erdirildiği anımsatıldı.Raporda, Hamas konusunda Türkiye ve AB'nin farklı politikalar izlese de 'iki devletli çözüm ve ateşkes çağrısında bulunan tüm BM kararlarının uygulanması' hususlarında ortak anlayışa sahip olunduğu belirtildi.Türkiye'nin Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) İsrail'e karşı açılan 'soykırım' davasına da müdahil olduğunun hatırlatıldığı raporda şu cümleler yer aldı:'Türkiye Orta Asya'daki varlığını 'giderek güçlendiriyor ve jeopolitik iddiaya sahip'Raporda Türkiye'nin Libya'da 'önemli ve aktif bir rol üstlenmeye devam ettiği' aktarılarak, "Ankara istikrarı savunmaya devam etmiştir" ifadesi kullanıldı.Türkiye'nin Orta Asya'daki varlığını 'giderek güçlendirdiği ve jeopolitik iddiaya sahip olduğu' değerlendirmesine yer verilen raporda, bölge ülkeleriyle ilişki ve işbirliğinin geliştirilmesine önem verildiği ve Türk Devletleri Teşkilatı'nın daha güçlü bir siyasi rol oynaması için çaba harcandığı belirtildi.Raporda, Türkiye'nin Afrika'daki varlığının da güçlendiğine değinilerek Ankara'nın, Somali ve Sudan'daki çatışmalarda taraflar arasında 'dengeli' pozisyon aldığı ve 'arabuluculuk' rolü üstlendiğine dikkat çekildi.'Kıbrıs politikası AB politikası ile uyumsuz'Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin 2023'ten bu yana giderek iyileştiği, hava sahası ihlalleri, Doğu Akdeniz'de izinsiz sondaj faaliyetleri gibi hususların kayda geçmediği raporda vurgulandı.Raporda, Kıbrıs sorunuyla ilgili Türkiye'nin Rum kesimini tanımayı reddetmeyi sürdürdüğü ve ilgili BM Güvenlik Konseyi Kararlarına aykırı olarak Kıbrıs'ta defalarca iki devletli çözümü savunduğu belirtilerek bunun AB'nin politikası ile uyumsuz olduğu savunuldu.Doğu Akdeniz bölgesinde AB-Türkiye arasında ilişkilerin geliştirilmesine önem verildiğinin aktarıldığı raporda, "Nisan 2024'te AB Konseyi, AB'nin Doğu Akdeniz'de istikrarlı ve güvenli bir ortama ve Türkiye ile işbirliğine dayalı ve karşılıklı yarar sağlayan ilişki geliştirmeye yönelik stratejik ilgisini yinelemiştir" ifadesine yer verildi.'Türkiye, mevcut koşullarda jeopolitik önemi çok daha fazla artan bir aday ülke'Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Türkiye'nin 'mevcut koşullarda jeopolitik önemini daha fazla artırdığını ve bu nedenle önemli bir ülke olduğunu' söyledi.Borrell, AB Komisyonunun Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi ile ortak düzenlediği aday ülkeler Türkiye, Sırbistan, Arnavutluk, Karadağ, Kuzey Makedonya, Bosna Hersek, Kosova, Ukrayna ve Moldova'ya ilişkin son değerlendirmelerinin yer aldığı 2024 Genişleme Paketi'nin duyurulduğu basın toplantısında açıklamalarda bulundu.Türkiye-AB ilişkilerindeki 'olumsuz sarmalı tersine çevirmek için çok çalıştığını' ifade eden Borrell, "Başlangıçta, bugünkünden çok daha zor durumdaydık. Karşılıklı çıkar alanlarına yeniden angaje olduk" diye konuştu.Borrell, Türkiye'nin Birlik için önemini vurgulayarak, "Türkiye, mevcut koşullarda jeopolitik önemi çok daha fazla artan bir aday ülke. Türkiye, çok önemli. Çok önemli çünkü jeopolitik bağlam uzun zamandır görülen en zorlu, en zorlayıcı dönemini yaşıyor" değerlendirmesinde bulundu.'Türkiye'deki liderlerle temaslarımızı sürdüreceğiz'Türkiye hakkında sorulan bir soruyu yanıtlayan Borrell, bazı alanlarda ilerleme kaydedilmesine rağmen ticaret, kara para aklamayla mücadele, araştırma ve inovasyon, ekonomi ile para politikaları alanlarında çabaların takdir edildiğini aktardı."Bu nedenle Türkiye'deki liderlerle temaslarımızı sürdüreceğiz" diyen Borrell, Nisan 2024'te AB'nin Türkiye ile stratejik, siyasi ve ekonomik olarak işbirliğine dayalı ve karşılıklı yarar sağlayan bir ilişki geliştirme isteğini bildirdiği ve o zamandan bu yana Türkiye ile ilişkilerin yeniden canlandırılması ve ortak çıkar alanlarında yapıcı görüş alışverişi için somut adımlar atıldığını anlattı.Borrell, "Dış politikamızla uyum oranı düşük olmasına rağmen Türkiye ile ilişkimizi sürdürmemiz için yeterli sebepler var" ifadesini kullandı.2024 Genişleme Paketi kapsamında yer alan Türkiye Raporu'nda işbirliğine dayalı ve karşılıklı fayda sağlayan bir ilişkinin geliştirilmesinin AB'nin stratejik çıkarına olduğu belirtilmiş, Türkiye'nin dış politika alanında aktif ve önemli bir aktör olduğu ve stratejik özerkliğe sahip olduğu vurgulanmıştı.
https://anlatilaninotesi.com.tr/20241025/avrupa-birligi-temel-haklar-ajansinin-anketi-sonuclandi-avrupada-musluman-olarak-yasamak-zorlasiyor-1089679440.html
yunanistan
libya
orta asya
rusya
ukrayna
israil
filistin
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2024
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e6/0b/08/1063197450_68:0:1133:799_1920x0_80_0_0_a49def8c9a3adca5fba12b444e9ff938.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
avrupa komisyonu türkiye raporu, avrupa komisyonu 2024 türkiye raporu
avrupa komisyonu türkiye raporu, avrupa komisyonu 2024 türkiye raporu
AB Komisyonu'nun Türkiye, Sırbistan, Arnavutluk, Karadağ, Kuzey Makedonya, Bosna Hersek, Kosova, Ukrayna ve Moldova'ya ilişkin son değerlendirmelerinin yer aldığı 2024 Genişleme Paketi, AB Komisyonunun Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell tarafından Brüksel’de düzenlenen basın toplantısında duyuruldu.
"Türkiye, AB için kilit bir ortak ve aday ülkedir" ifadeleriyle giriş yapılan raporda, Türkiye ile iş birliğine dayalı ve karşılıklı fayda sağlayan bir ilişkinin geliştirilmesinin AB’nin stratejik çıkarına olduğu belirtildi.
Raporda, AB’nin Türkiye ile işbirliğini daha da artırmak için Kıbrıs sorununda çözüme yönelik ilerlemeye önem atfettiği ifade edildi.
'2011 yılından bu yana mültecileri desteklemek için 10 milyar euro kaynak sağlandı'
AB-Türkiye ilişkileri hakkında 23 Kasım 2023 tarihli ortak bildiri ve AB Konseyi önerileri doğrultusunda hem AB hem de Türkiye’nin karşılıklı çıkar alanlarında yeniden adımlar attığı anımsatılan raporda, "AB, belirlenmiş şartlara tabi olarak, aşamalı, orantılı ve geri döndürülebilir bir şekilde Türkiye ile yapıcı bir şekilde yeniden angajman kurmaktadır. Ortak çıkar alanlarında üst düzey görüşmeler devam etmektedir" değerlendirmesinde bulunuldu.
Raporda, katılım müzakerelerinin 2018'den bu yana durma noktasında olduğu anımsatılarak, demokratik standartlar, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı ve temel haklarla ilgili ciddi endişeler olduğu iddia edildi.
Türkiye ile AB arasında 18 Mart 2016’da yapılan mutabakatın sonuç vermeye devam ettiği ve göç konusunda işbirliğinin temel çerçeve olmayı sürdürdüğü kaydedilen raporda, Türkiye’nin Suriye ve diğer ülkelerden 3.6 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapma konusundaki çabaklarını sürdürdüğü ve AB’nin 2011 yılından bu yana mültecileri desteklemek için 10 milyar euro kaynak sağladığı belirtildi.
'İşgücü piyasası hala büyük yapısal zorluklarla karşı karşıya'
Raporda, "Türkiye işleyen bir piyasa ekonomisi konusunda oldukça ileri bir noktadadır ve raporlama döneminde bazı ilerlemeler kaydetmiştir" ifadesi kullanıldı.
Daha sıkı bir para politikası duruşuna doğru geçişin hoş karşılandığı, bunun dış dengesizlikleri azaltmaya yardımcı olduğu ve iç talebi makulleştirdiği belirtilen raporda, halen yüksek olmakla birlikte enflasyon ve enflasyonist baskıların azaldığı bildirildi.
Raporda, "İstihdam arttı, ancak işgücü piyasası hala büyük yapısal zorluklarla karşı karşıya" değerlendirmesi yapıldı.
Bütçe açığının kısmen deprem sonrası yapılanma harcamaları nedeniyle arttığı hatırlatılan raporda, "Bankacılık sektörü değişen politika ortamına nispeten sorunsuz bir şekilde uyum sağladı" ifadesi yer aldı.
Raporda, iş ortamını iyileştirmek için adımlar atıldığı ancak şeffaflık ve öngörülebilirliğin endişe kaynağı olmaya devam ettiği kaydedildi.
Türkiye’nin AB içindeki rekabet baskısı ve piyasa güçleriyle başa çıkma kapasitesi açısından iyi düzeyde olduğuna işaret edilen raporda, ekonominin gelişmiş hizmet sektörü, güçlü imalat ve tarım sektörleri ile çeşitlendirildiği belirtildi.
Raporda, Türkiye’de yatırım faaliyetinin 2023'te önemli ölçüde arttığı, dijitalleşme ve ekonominin yeşil dönüşümünde adımlar atıldığı anımsatıldı.
"Türkiye, Gümrük Birliği için iyi bir hazırlık seviyesini sürdürüyor. Bu alanda bazı ilerlemeler kaydetti. Türkiye, uzun süredir devam eden birkaç ticaret engelini ele aldı ve bazı ithalat ve ihracat kısıtlamalarını kısmen kaldırdı" ifadesi yer alan raporda, Rusya'ya yönelik AB yaptırımları konusunda iş birliğinin devam ettiği ve bazı olumlu sonuçlar alındığı bildirildi.
'Mevzuat ve uygulamanın AİHM içtihatlarıyla uyumlu hale getirilmesi gerekli'
İnsan hakları ve temel haklarla ilgili Türkiye'ye eleştiriler yöneltilen raporda "Türk yasal çerçevesi, insan haklarına ve temel haklara saygı konusunda genel güvenceler içeriyor ancak mevzuatın ve uygulamanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarıyla uyumlu hale getirilmesi gerekiyor" değerlendirmesi yapıldı.
Mart 2024'te düzenlenen yerel seçimlerin 'iyi organize edildiği ve halkın iradesine saygı gösterildiği' belirtilen raporda AB-Türkiye arasındaki entegrasyon sürecinden sorumlu kurumların işlevsel olduğu ve ikili ilişkilerin sürdüğü ifade edildi.
Raporda Türkiye'nin organize suçlarla mücadeleye ilişkin yasal çerçevesini AB müktesebatıyla uyumlu hale getirmeye devam ettiği aktarılarak, Türk kolluk kuvvetlerinin operasyonları sayesinde geçen yıl yasaklı maddelerin ele geçirilmesinde artış yaşandığına işaret edildi ve Türkiye'nin Mali Eylem Görev Gücü'nün (FATF) 'gri listesinden' çıkarıldığı hatırlatıldı.
'Türkiye terör tehditleriyle başa çıkmak için güçlü kurumsal yapılara sahip'
Raporda AB tarafından da terör örgütü olarak listelenen PKK'nın saldırıları nedeniyle sınır bölgelerinin güvenlik riskiyle karşı karşıya kaldığı belirtilerek, "Sınır bölgelerindeki güvenlik durumu, PKK'nın devam eden terör saldırıları nedeniyle istikrarsız olmaya devam etmiştir" ifadesi kullanıldı.
Türkiye'nin 'çeşitli terörist gruplardan gelen tehditlerle karşı karşıya kalmaya devam ettiği' kaydedilerek, terör örgütleri PKK, DEAŞ ve FETÖ'nün yurt içinde tasfiye edilmesine öncelik verildiği aktarıldı.
Raporda Türkiye'nin terörle mücadele konusunda meşru bir hakkı ve sorumluluğu olduğu bildirilerek, "Türkiye, terörle mücadeleye yönelik mevzuata ve terör tehditleriyle başa çıkmak için güçlü kurumsal yapılara sahiptir." değerlendirmesi yapıldı.
'Vize serbestisi yol haritası kapsamında hiçbir kriter yerine getirilmedi'
Türkiye'nin dünyadaki 'en büyük mülteci nüfuslarından birine ev sahipliği yaptığının' ifade edildiği raporda, resmi kaynaklara göre 2023'te bir önceki yıla göre daha az sayıda Suriyeliye Türk vatandaşlığı verildiği ve gönüllü geri dönüşlerin hızlandığı belirtildi.
Raporda, AB-Türkiye Göç Mutabakatı'nın işbirliğinin ana çerçevesi olmaya devam ettiği belirtilerek, düzensiz göçle mücadelede işbirliğinin 'verimli ve sonuç getirici' olduğu ifade edildi.
Raporda, AB-Türkiye arasındaki vize serbestisi diyaloğuna da değinilerek, "Vize serbestisi yol haritası kapsamında öne çıkan hiçbir kriter yerine getirilmedi. Türkiye'nin hala mevzuatını vize politikasına ilişkin AB müktesebatıyla daha fazla uyumlu hale getirmesi gerekmektedir" görüşü savunuldu.
'Türkiye, dış politika alanında aktif ve önemli bir aktör'
Raporda, "Türkiye, dış politika alanında aktif ve önemli bir aktördür, bu da AB-Türkiye ilişkileri açısından önemli bir unsurdur" ifadesi yer aldı.
Türkiye'nin Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası (OGSP) kapsamında, AB kriz yönetimi misyonlarına ve operasyonlarına aktif olarak katılmaya ve önemli ölçüde katkıda bulunmaya devam ettiğinin aktarıldığı raporda öte yandan AB ile Türkiye'nin Rusya ve Hamas'a yönelik tutum ve politikalarında farklılıklar olduğu belirtildi.
Raporda Türkiye'nin dış politikada '360 derecelik stratejik bakış açısını' sürdürdüğü kaydedilerek, "Türkiye, AB üyeliğine bağlılığını sürdürdüğünü bildirerek, diplomatik, ekonomik, güvenlik ve savunma alanlarında kapsamlı bir vizyon benimseyerek ortaklıklarını çeşitlendirmiş ve stratejik özerkliğini ortaya koymuştur" denildi.
Türkiye'nin Afrika, Asya, Körfez ve Latin Amerika ülkeleriyle ilişkilerini yoğunlaştırdığı, Arap ülkeleri ve Ermenistan ile normalleşme çabalarını artırdığına işaret edilen raporda, Ankara'nın Ukrayna meselesinde ise her iki tarafla da siyasi, ekonomik ve diplomatik ilişkilerine devam ettiği kaydedildi.
Raporda, Türkiye'nin Ukrayna ile Rusya arasındaki görüşmeleri kolaylaştırmayı, gerilimi azaltma ve ateşkes sağlamayı hedeflediği ve Ukrayna tahılının ihracatını kolaylaştırmak için diplomatik girişimde bulunarak, tahıl anlaşmasını mümkün kıldığı ifade edildi.
'ABD için de hem önemli hem de zorlu bir ortak'
Türkiye'nin ABD için de 'hem önemli hem de zorlu bir ortak olmaya devam ettiği' görüşünün paylaşıldığı raporda, "ABD-Türkiye Stratejik Mekanizması da dâhil olmak üzere bir dizi üst düzey toplantı gerçekleştirilmiş ve terörle mücadele konusunda üst düzey istişareler yeniden başlatılmıştır. Türkiye ve ABD, Ukrayna, Orta Doğu Barış Süreci, Afganistan ve Suriye'ye insani erişim gibi bölgesel konularda temaslarda bulunmaya devam etmiştir" ifadeleri yer aldı.
Raporda Türkiye-İsrail ilişkilerinin 7 Ekim 2023'te Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıların başlamasından bu yana 'belirgin şekilde bozulduğu' ifade edilerek, Mayıs 2024'te İsrail'le ticaret ilişkilerinin sona erdirildiği anımsatıldı.
Raporda, Hamas konusunda Türkiye ve AB'nin farklı politikalar izlese de 'iki devletli çözüm ve ateşkes çağrısında bulunan tüm BM kararlarının uygulanması' hususlarında ortak anlayışa sahip olunduğu belirtildi.
Türkiye'nin Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) İsrail'e karşı açılan 'soykırım' davasına da müdahil olduğunun hatırlatıldığı raporda şu cümleler yer aldı:
Türkiye, Filistinlilere önemli ölçüde insani yardım sağlayarak bölgede etkili bir oyuncu olmaya devam etmektedir ve aynı zamanda Ad Hoc İrtibat Komitesi'nin bir üyesidir. Orta Doğu Barış Süreci konusunda Türkiye, iki devletli çözümün hayata geçirilmesi amacıyla siyasi sürecin yeniden başlatılması gerektiği konusunda AB'nin tutumuyla uyum içindedir.
'Türkiye Orta Asya'daki varlığını 'giderek güçlendiriyor ve jeopolitik iddiaya sahip'
Raporda Türkiye'nin Libya'da 'önemli ve aktif bir rol üstlenmeye devam ettiği' aktarılarak, "Ankara istikrarı savunmaya devam etmiştir" ifadesi kullanıldı.
Türkiye'nin Orta Asya'daki varlığını 'giderek güçlendirdiği ve jeopolitik iddiaya sahip olduğu' değerlendirmesine yer verilen raporda, bölge ülkeleriyle ilişki ve işbirliğinin geliştirilmesine önem verildiği ve Türk Devletleri Teşkilatı'nın daha güçlü bir siyasi rol oynaması için çaba harcandığı belirtildi.
Raporda, Türkiye'nin Afrika'daki varlığının da güçlendiğine değinilerek Ankara'nın, Somali ve Sudan'daki çatışmalarda taraflar arasında 'dengeli' pozisyon aldığı ve 'arabuluculuk' rolü üstlendiğine dikkat çekildi.
'Kıbrıs politikası AB politikası ile uyumsuz'
Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin 2023'ten bu yana giderek iyileştiği, hava sahası ihlalleri, Doğu Akdeniz'de izinsiz sondaj faaliyetleri gibi hususların kayda geçmediği raporda vurgulandı.
Raporda, Kıbrıs sorunuyla ilgili Türkiye'nin Rum kesimini tanımayı reddetmeyi sürdürdüğü ve ilgili BM Güvenlik Konseyi Kararlarına aykırı olarak Kıbrıs'ta defalarca iki devletli çözümü savunduğu belirtilerek bunun AB'nin politikası ile uyumsuz olduğu savunuldu.
Doğu Akdeniz bölgesinde AB-Türkiye arasında ilişkilerin geliştirilmesine önem verildiğinin aktarıldığı raporda, "Nisan 2024'te AB Konseyi, AB'nin Doğu Akdeniz'de istikrarlı ve güvenli bir ortama ve Türkiye ile işbirliğine dayalı ve karşılıklı yarar sağlayan ilişki geliştirmeye yönelik stratejik ilgisini yinelemiştir" ifadesine yer verildi.
'Türkiye, mevcut koşullarda jeopolitik önemi çok daha fazla artan bir aday ülke'
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Türkiye'nin 'mevcut koşullarda jeopolitik önemini daha fazla artırdığını ve bu nedenle önemli bir ülke olduğunu' söyledi.
Borrell, AB Komisyonunun Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi ile ortak düzenlediği aday ülkeler Türkiye, Sırbistan, Arnavutluk, Karadağ, Kuzey Makedonya, Bosna Hersek, Kosova, Ukrayna ve Moldova'ya ilişkin son değerlendirmelerinin yer aldığı 2024 Genişleme Paketi'nin duyurulduğu basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Türkiye-AB ilişkilerindeki 'olumsuz sarmalı tersine çevirmek için çok çalıştığını' ifade eden Borrell, "Başlangıçta, bugünkünden çok daha zor durumdaydık. Karşılıklı çıkar alanlarına yeniden angaje olduk" diye konuştu.
Borrell, Türkiye'nin Birlik için önemini vurgulayarak, "Türkiye, mevcut koşullarda jeopolitik önemi çok daha fazla artan bir aday ülke. Türkiye, çok önemli. Çok önemli çünkü jeopolitik bağlam uzun zamandır görülen en zorlu, en zorlayıcı dönemini yaşıyor" değerlendirmesinde bulundu.
'Türkiye'deki liderlerle temaslarımızı sürdüreceğiz'
Türkiye hakkında sorulan bir soruyu yanıtlayan Borrell, bazı alanlarda ilerleme kaydedilmesine rağmen ticaret, kara para aklamayla mücadele, araştırma ve inovasyon, ekonomi ile para politikaları alanlarında çabaların takdir edildiğini aktardı.
"Bu nedenle Türkiye'deki liderlerle temaslarımızı sürdüreceğiz" diyen Borrell, Nisan 2024'te AB'nin Türkiye ile stratejik, siyasi ve ekonomik olarak işbirliğine dayalı ve karşılıklı yarar sağlayan bir ilişki geliştirme isteğini bildirdiği ve o zamandan bu yana Türkiye ile ilişkilerin yeniden canlandırılması ve ortak çıkar alanlarında yapıcı görüş alışverişi için somut adımlar atıldığını anlattı.
Borrell, "Dış politikamızla uyum oranı düşük olmasına rağmen Türkiye ile ilişkimizi sürdürmemiz için yeterli sebepler var" ifadesini kullandı.
2024 Genişleme Paketi kapsamında yer alan Türkiye Raporu'nda işbirliğine dayalı ve karşılıklı fayda sağlayan bir ilişkinin geliştirilmesinin AB'nin stratejik çıkarına olduğu belirtilmiş, Türkiye'nin dış politika alanında aktif ve önemli bir aktör olduğu ve stratejik özerkliğe sahip olduğu vurgulanmıştı.