Rojin'in ölümünde sır perdesi
17:33 16.10.2024 (güncellendi: 20:00 16.10.2024)
Rojin'in ölümünde sır perdesi
Abone ol
Mustafa Hoş'la Yol Arkadaşı'nın bugünkü konukları emekli astsubay Levent Ulucan, gazeteci Ruşen Takva ve Rabia Naz Vatan'ın babası Şaban Vatan oldu. Programda 17 yıl önce bugün doğan, tartışmalı bir şekilde ölen Rabia Naz'ın ailesinin adalet arayışı, emekli astsubayların başlattığı yürüyüş, Van Gölü kıyısında cansız bulunan Rojin Kabaiş konuşuldu.
Mustafa Hoş'la Yol Arkadaşı'nın bugünkü konukları emekli astsubay Levent Ulucan, gazeteci Ruşen Takva ve çocuk yaşta şüpheli şekilde öldürülen Rabia Naz'ın babası Şaban Vatan oldu.
'Silahlı Kuvvetler kurulduğundan beri tazminat ve statü ile ilgili problemlerimiz var'
Geçtiğimiz günlerde emekli astsubaylar, emekli maaşları ve tazminatlar hakkındaki sorunları dile getirerek yürüyüş başlatmıştı. Emekli astsubay Ulucan, Sputnik'e yaptığı açıklamada şunları söyledi:
'Orduda iki sınıf vardır. Subaylar, altı tazminat alır. Örnek olarak emri bir albay veya yarbay verir. Bomba imha uzmanı, bombayı imha ediyor. Bunu yaparken büyük olasılıkla yaralanıyor veya şehit oluyor. O bombayı imha eden arkadaşımız sıfır tazminat alıyor, fakat emri veren subay altı tazminat alıyor. Silahlı Kuvvetler kurulduğundan beri tazminat ve statü ile ilgili problemlerimiz var. Şu anda bir astsubay emeklisi, otuz yıl önceki astsubay emeklisinin aldığı emekli maaşından çok az bir maaş alıyor. Bir albayın emekli maaşı, bir teğmenin görevdeki maaşının tamamı kadar. Ama bir astsubay emekli olduğu zaman, göreve yeni başlayan bir astsubayın maaşının yarısından az maaş alıyor. Bir kıdemli albay, emekli olduktan sonra görevdeyken aldığı maaşın yüzde 75, 80'i kadar maaş alırken, astsubayda bu oran, yüzde 40'ın altına düştü'
Rojin'in ölümü ile ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı
Takva ise, Rojin Kabaiş'in Van'daki sır ölümü hakkında konuştu. Van Baro Başkanı Sinan Özaraz'ın gerçekleştirdiği basın toplantısındaki bilgileri aktaran Takva şu ifadeleri kullandı:
'Van Baro Başkanı ve ailenin avukatı Sinan Özaraz bir basın toplantısı düzenledi. Özaraz, soruşturmanın hiçbir şekilde şeffaf, adil ve etkin yürütülmediğini söyledi. Ana akım medyada çıkan, bir kırık, darp veya yara izi bulunmadığına dair açıklamaların gerçeği yansıtmadığını, çünkü henüz ön raporun Baro'ya ve kendisine teslim edilmediğini belirtti. Dolayısıyla Savcılık'ın, özellikle Baro'yu sistem dışında tutmaya çalıştığını söyledi ki bu zaten intihar şüphelerini çok aza indiren bir tespit oldu. Otopsiye katılmak için Van Baro Başkanı bir talepte bulunmuştu fakat dosyanın tarafı olmadığı gerekçesiyle otopsiye katılımı reddedilmişti. Türk Tabipler Birliği'nde uzman bir hekimin gözetmen olarak katılması izin çıkmıştı. Otopsi tam sekiz saat sürmüştü. Ön raporda kendi imzası olmasına rağmen o ön raporun bir kopyası, gizlilik kararı gerekçe gösterilerek otopsiye katılan hekime dahi verilmedi. Olayın intihardan daha başka noktalara evrilebileceğini şimdiden söylemek doğru'
Rojin'in uzun süredir suda kaldığının tespitinin yapıldığını da belirten Takva, Rojin'in iki diz kapağının arasında da çarpmaya, darbeye veya darba bağlı bir morarma olduğunun tespit edildiğini de belirtti. Öte yandan bu morarmanın şiddet sonucu mu, yoksa koşullara bağlı olarak mı meydana geldiği henüz belirlenemedi.
Takva, ayrıca 'sabunlaşma' olarak isimlendirilen deformasyon sebebiyle ailenin, Rojin'i kıyafetlerinden tespit ettiğini söyledi.
Rabia Naz dosyasında sümenaltı edilen raporu Şaban Vatan anlattı
Şaban Vatan ise, kızı Rabia Naz'ın ölümü hakkında HSK müfettişlerinin rapor yazdığını fakat bu raporun görmezden gelindiğini belirtti. Vatan şunları söyledi:
'Dönemin Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, 24 Nisan 2019 tarihinde tweet atmıştı. 'Aile haklı, baba haklı, ve ben de hem HSK başkanı hem Adalet Bakanı olarak oraya HSK müfettişlerini göndereceğim' yazdığı tweet'i hala duruyor. Müfettişler geldi, iki hafta inceleme yaptı, sonuç olarak müfettişlerin yaptığı incelemenin sonucu sümenaltı edildi. Bana bu sonuç bilgisini veren, dönemin Ak Parti Milletvekili Sabri Öztürk. Kendisi Adalet Komisyonu'ndaydı ve aynı zamanda avukattı. Öztürk, telefonda bana bizzat 'HSK müfettişlerinin yapmış olduğu inceleme sonucunda, dosyanın her iki savcısı hakkında soruşturma başlatılması gerektiği, sayın Adalet Bakanı'na sunuldu' dedi. Aynı zamanda olayda görev yapan kolluk görevlileri hakkında, görevini kötüye kullanmak ve delilleri yok etmek gerekçesiyle, görevlerinden uzaklaştırma soruşturmaları başlatılması gerektiği de İçişleri Bakanlığı'na sunuldu. Dönemin İçişleri Bakanlığı Süleyman Soylu'ydu'
