"Lübnan’daki güvenlik durumunun daha da kötüye gitmesi ihtimali bulunmaktadır.
Bu çerçevede, Lübnan’daki vatandaşlarımızla alakalı planlamalar ilgili kurumlarımızla eş güdüm halinde yapılmış ve vatandaşlarımızın deniz veya hava yoluyla tahliye edilmesi için alternatif planlar hazırlanmıştır.
Süreci yürütmek üzere “Dışişleri Bakanlığı Koordinasyon ve Destek Merkezi” tesis edilmiştir. Bakanlığımız, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Göç İdaresi Başkanlığı görevlilerinden müteşekkil bir heyet halen sahadaki çalışmalarını sürdürmektedir.
Olası tahliyeye dahil edilmek amacıyla kayıt yaptırmak isteyen vatandaşlarımızın başvuruları, 24 saat görev yapan Konsolosluk Çağrı Merkezimiz (+90 312 292 29 29) aracılığıyla toplanmaktadır.
Lübnan’da bulunan vatandaşlarımızın, muhtemel tahliye kararına ilişkin olarak Bakanlığımızın ve Beyrut Büyükelçiliğimizin duyurularını yakından takip etmeleri önem arz etmektedir.
Diğer ülke vatandaşlarının ülkemiz üzerinden tahliyesine ilişkin esaslar da belirlenmiş olup, şu ana kadar destek talep etmiş olan 20’ye yakın ülkeyle beraber gerekli hazırlıklar sürdürülmektedir."
'Washington, İran'ın İsrail Devleti'ne karşı bir saldırı gerçekleştirmeye hazırlandığı konusunda bizi bilgilendirdi.
Hava savunma sistemlerimiz tamamen hazırdır, İsrail Hava Kuvvetleri uçakları şu anda gökyüzünde devriye gezmektedir.
Uyanık olmalı ve İç Cephe Komutanlığı'nın her talimatına uymalısınız. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ortaklarımızla birlikte en üst düzeyde hazır durumdayız.
Hizbullah resmi Telegram hesabından yaptığı açıklamada "İsrail savaş uçakları Beyrut'un güney banliyölerinden Jnah'ta bir binaya baskın düzenledi" dedi.
Şu anda Güney Lübnan'da IDF'nin herhangi bir saldırısı yok. Dün gece ara sıra birkaç saldırı oldu ama onlar da geri döndü. Yani şu anda İsrail askerleri Lübnan topraklarında değil.
Dün IDF'den, ne zaman ve nerede olduğunu belirtmeden Lübnan topraklarında saldırılar gerçekleştirme niyetlerine dair bilgi aldık. Dolayısıyla bu bilgiden haberdarız. Sınırlı saldırılardan bahsettiler. Şu ana kadar ülke içinde herhangi bir saldırı yok ama biz yerimizdeyiz.
Mevzilerimizi terk etmedik, terk etmiyoruz ve sahada operasyonel olmaya devam ediyoruz. Birliklerimizin güvenliği ve emniyeti her şeyden önemlidir ve tarafların da sorumluluğundadır.
Mevcut gerilimi düşürmek için yoğun bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz ve bu durum sadece iki ülke için değil bölge için de son derece endişe vericidir.
Buna göre eğitim faaliyetlerinin sığınaklı yerlerde düzenlenmesine, toplantı ve etkinliklerin açık bir alanda en fazla 30 kişi ve kapalı alanlarda en fazla 300 kişi ile sınırlandırılmasına ve çalışanların sığınak bulunan binalarda çalışmasına karar verildi.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Lübnan'a yönelik kara saldırısıyla ilgili yaptığı açıklamada ifadeler yer aldı:
"İsrail’in Lübnan’a kara saldırısı başlatarak bu ülkenin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ihlal etmesi, hukuksuz bir işgal girişimidir. Bu saldırının bir an önce sona ermesi ve İsrail askerlerinin Lübnan topraklarından çekilmesi gerekmektedir.
Söz konusu saldırı, sadece bölge ülkelerinin değil, bölge dışı ülkelerin de güvenlik ve istikrarını hedef almaktadır. Bu tehlikeli işgal girişimi sonucunda yeni bir göç dalgasının ortaya çıkması ve tüm dünyada aşırıcıların zemin kazanması kuvvetle muhtemeldir. Bu gelişmelerin İsrail’e siyasi destek ve silah sağlayan ülkeleri de etkileyeceği unutulmamalıdır."
Russell dünkü açıklamasında, Lübnan hükümetinin verilerine göre tırmanan ve bugün kara çatışmalarına dönüşen şiddet sebebiyle 300 bini çocuk olmak üzere 1 milyon kişi artan İsrail saldırıları sebebiyle ülke içinde göç etti.
UNICEF İcra Direktörü, binlerce çocuk ve ailenin artık sokaklarda veya barınaklarda yaşadığına dikkat çekerek ailelerin temel ihtiyaç malzemeleri ve eşyaları olmadan evlerini hızlıca terk ettiğine dikkat çekti.
Ordu komutanlığı, güneyde konuşlu birliklerin bazı ileri gözlem noktalarını kendilerine tahsis edilen sorumluluk sektörlerine taşıma faaliyeti yürüttüğünün altını çizdi.
Açıklamada, Lübnan'daki BM Geçici Barış Gücü'yle işbirliği ve koordinasyonun sürdürüldüğü de vurgulandı.
“Kişisel güvenliğiniz için, araçlarınızı kuzey bölgesinden Litani Nehri'nin güney bölgesine götürmemenizi rica ediyoruz. Bu uyarı, başka bir duyuruya kadar yürürlüktedir.”