Okula başlama sürecinde velilerin dikkat etmesi gereken psikolojik adımlar
14:05 02.09.2024 (güncellendi: 11:27 03.09.2024)
Serhat Ayan'la Yeni Seyler Rehberi
Abone ol
Serhat Ayan’la Yeni Şeyler Rehberi’ne konuk olan Acıbadem Maslak Hastanesi Uzman Psikolog Dilara Yamanlar Büyükkoç, yeni okul dönemi başlarken velilerin dikkat etmesi gereken psikolojik adımlara değindi.
Okul sürecine yumuşak bir geçiş olması açısından uyum sürecinde çocukları alıştırmak gerektiğini söyleyen Büyükkoç, şunları söyledi:
“Veliler ne kadar sakin ve keyifli olursa çocuklar da velilerin dinginliğini aynalıyorlar. Keskin bir geçiş olduğunda çocuklar adaptasyon sorunu yaşayabiliyor. Yeniliklere karşı tutumlarımız olabildiğince ortalama düzeyde kalmalı. Benim önerim okul sürecini deneyimleyecek çocuklarla muhakkak önceden gidip okulu gezmek. Hatta öğretmenleri oradaysa öncesinde sakin bir ortamda onlarla tanışmak hem bizi hem çocuklarımızı rahatlatacaktır. Okulun ilk günü çocuklar kaygılı olabiliyor. Minik heyecan verici dip notları ona aktarmamız kaygı seviyesinin biraz daha azaltan bir sürece götürecektir. Bazen farkında olmadan onları etraftaki çocuklarla kıyaslamamız daha kötü hissettirebilir. Bunun yerine o an dizlerimizin üzerine çöküp onunla göz teması kurup ne istediğini sormak kaygısını minimuma indirebilir. Bütün gün sınıfta durmak bizden kopamamasına da neden oluyor ama en azından o gün okul çevresinde bulunacağımızın bilgisini vermek çocuğu rahatlatacaktır.”
'Çocuğun inatçı tutum sergilemesini net bir duruşla engellememiz şart olacaktır'
Çocuklara eve döndüklerinde duygu uyandıran sorular sormanın önemine vurgu yapan Büyükkoç, şöyle devam etti:
“Diyelim ki eve gelip ‘Ben bir daha gitmek istemiyorum’ dedi. Burada bir esneklik payının olmadığı sınırı çekmek gerekiyor. Çocuğun inatçı tutum sergilemesini net bir duruşla engellememiz şart olacaktır. Şu an biraz daha duygu odaklı bir nesil var. Genel ebeveyn tutumları değişti ve ‘ben eski tutumlarla devam etmek istiyorum’ denildiğinde çocuk diğer çocuklarla kendisini kıyaslayarak bir anda kendisini sevilmiyor ve terk edilmiş hissedebilir. Okuldan geldikten sonra çocuğa gününün nasıl geçtiğini sormak yerine her gün sorduğumuz dört spesifik soru olsun. Bugün seni en eğlendiren olay neydi, bugün en çok neye güldün, bugün hoşuna gitmeyen şey ne oldu… Bunun gibi bir duyguyu uyandıran sorular sorduğunuzda çocuk kendisini açmaya başlayacaktır. Çocuklarla ilgili ne yapıyorsak yapalım istikrarlı olduğu sürece verimlilik sağlayabiliriz. Ancak istikrarlı olduğumuzda bir şeylerin değiştiğini görürüz.”