ÇEDES'e karşı çıktığı için sürülen Serkan Bebek: Anayasa'yı savunduğum için cezalandırıldım
12:05 23.08.2024 (güncellendi: 14:16 23.08.2024)
ÇEDES'e karşı çıktığı için sürülen Serkan Bebek: Anayasa'yı savunduğum için cezalandırıldım
Abone ol
ÇEDES projesine karşı yürüttüğü sendikal faaliyetler nedeniyle sürgün cezasına çarptırılan Serkan Bebek, Okan Aslan'ın konuğu oldu. Bebek, "Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 12. Maddesi diyor ki, milli eğitimde laiklik esas. Anayasa’yı savunduğumuz için şu an kınama ve sürgün ile cezalandırıldım" dedi.
Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖB-SEN) Bursa İl Temsilcisi Serkan Bebek, ÇEDES (Çevre ve Din Eğitimi Destekleme Programı) projesine karşı yürüttüğü sendikal faaliyetler nedeniyle sürgün ve kınama cezasına çarptırıldı. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, bu cezaların ÇEDES projesine itiraz eden kesimlerin cezalandırılması anlamına geldiğini belirten Bebek, sendikanın da suç duyurusunda bulunacağını açıkladı.
Bebek'in ceza almasına giden süreç, yaklaşık 9 ay önce Bursa'da gerçekleştirilen ve ÇEDES'e karşı düzenlenen bir toplantıya dayanıyor. Bursa Barosu ve velilerin de katılımıyla düzenlenen bu toplantıda, bilimsel ve laik eğitimin savunulması gerektiği vurgulanmıştı. Mart ayında ise okulun içinde ve çevresinde uyuşturucu kullanımı, bir tarikatın okula nüfuz etme çabaları ve Atatürk karşıtı eğilimler gibi başlıkların ele alındığı bir basın açıklaması yapılmıştı. Bu açıklamada “Okul önünde uyuşturucu, okul içinde tarikat istemiyoruz” denilmiş ve bu açıklama sonucunda bir veli, Serkan Bebek'i "din düşmanı" olarak hedef göstermişti.
Gün Ortası programında Okan Aslan’ın konuğu olan Serkan Bebek, Radyo Sputnik dinleyicilerine süreci anlattı:
“Biz okulun önünde ‘Uyuşturucu ve okul içinde tarikat istemiyoruz’ diye bir açıklama yaptık, bir veli tarafından hedef gösterildik. Öncelikle buradan başlamak istiyorum. Ben orada bir sınıf öğretmeni veya sendikacı olarak bir öğrenciye müdahil olmamız söz konusu değil. Bir aile çocuğunun tarikata gitmesini istiyorsa öğretmen olarak bana orada düşecek hiçbir şey yok. Bana düşen şuydu: Okulun önünde uyuşturucu kullanılıyordu, okulun içinde bira şişeleri, uyuşturucu maddeleri görüyorduk, okulun kapısı kırıktı ve okul idaresi bununla ilgili hiçbir şey yapmıyordu ve veliler de bundan şikayetçiydi. Aynı zamanda orada derme çatma kıraathane gibi bir yer kiralanmış ve bir tarikatın çocukları nüfuz etmeye başladığını öğrendik. Aile çocuğu arıyor bulamıyor, sonra bu tarikatta buluyor. Bir veli diyor ki, ‘Çocuğum buraya benden habersiz gitti, Atatürk’e düşman ettiler, üzerinde Atatürk var diye para tutamayacak hale geldi’. Çocuklar 8 yaşında. Biz de orada kamuoyu dikkatini çekmek için bir basın açıklaması yaptık. Bu konu çocuğunu tarikata sokmak isteyen, rızası olan velilere müdahil olmak amaçlı değil. Tamamen çocukları korumak amaçlı. Bu açıklamadan sonra ‘din düşmanı’ diye hedef gösterildik, okul idaresine ilettik, çözüm bulunamayınca İl Milli Eğitim’e teftiş talebinde bulunduk. Müfettişler teftiş talebinde bulunmuşken, kınama verdiler ve beni sürgün ettiler. ÇEDES’i neden istemiyorsunuz diye sorulduğunu ve velilerden burada hedef gösterildiğimi öğrendim. Bu dilekçeyi Serkan Öğretmen yazdırdı diye veliler hedef göstermişler. İl Milli Eğitim benim dilekçe talebimle alakalı işlem yapılamadığını söyledi.”
'Anayasa’yı savunduğumuz için şu an kınama ve sürgün ile cezalandırıldım'
“Biz bilimsel, parasız, laik eğitimi savunuyoruz” diyen Bebek, şöyle devam etti:
“Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 12. Maddesi diyor ki, milli eğitimde laiklik esas. Anayasa’yı savunduğumuz için şu an kınama ve sürgün ile cezalandırıldım. Bugün de saat 16.30’da Bursa İl Milli Eğitim’in önünde milletvekilleriyle bir basın açıklamamız olacak. Başım dik, alnım açık. Halkın çocukları ve biz kazanacağız.”
Bunun politik bir karar olduğunu belirten Serkan Bebek, “Sürecin buraya gelmesinden bence çok pişmanlar. Yaptıkları hatayı da biliyorlar ama geri adım atmak istemiyorlar çünkü süreçle ilgili çok açıkları var. Düşünün bir öğretmen var, uyuşturucuya karşı çıkıyor, kapısı kırık okula karşı çıkıyor, siz bu öğretmeni beş dakika yürüme mesafesi olan okuldan alıp bilinçli bir şekilde dağa gönderiyorsunuz.” dedi.
Bebek, öğrencileri uyuşturucudan korumak için anne ve babalara şu öğütlerde bulundu:
“Çocuk zaten diye onun söylediği şeyleri hafife almamalı. Okulda yaptıklarını sormalı. Anormal bir şey söylese bile önemsemeli. Okullarda uyuşturucu içilmesine devlet göz yumuyor gibi bir iddiamız kesinlikle yok ama okul müdürü gereken görevini yapmadı, biz de buna karşı çıktık.”