Sürdürülebilirlik Konferansı: İş dünyasının yeşil dönüşüme bakışı
14:05 29.07.2024 (güncellendi: 12:39 30.07.2024)
Serhat Ayan'la Yeni Seyler Rehberi
Abone ol
Yeşil İş Platformu Kurucusu Efe Gökçe, Serhat Ayan’la Yeni Şeyler Rehberi’ne konuk oldu.
Efe Gökçe, 25 Eylül’de düzenlenecek Sürdürülebilirlik Konferans'ına değindi:
“Yeşil İş Platformu, tüm dünyanın gündeminde olan sürdürebilirlik konusunu ele alıyor. Bu kavram birkaç yıl öncesine kadar insanlara yabancıydı. Şimdi ise insanlar merakla takip ediyor. Kimler sürdürebilirlik çalışması yapıyor? Hangi ürün daha sürdürülebilir? Şimdi sıklıkla Z kuşağı diye anılan jenerasyonun bu konulara ilgi duyduğunu görerek, ileriye yönelik yatırım amaçlı gördüğümüz bu platformu kurduk. Bu platformda birçok markanın sürdürülebilirlik alanında yaptığı çalışmaları paylaştık. Talebin arttığını gördük. Yeşil İş Platformu olarak, 25 Eylül’de düzenleyeceğimiz Sürdürülebilirlik Konferansı 2024 adıyla bir konferans düzenleme kararı aldık. Bu konferans, Yeşil İş Platformu’nun, uluslararası danışmanlık şirketi olan IQ Partners ile yapacağı bir etkinlik olacak. Bu konferansın en önemli kısmı, Boğaziçi Üniversitesi ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği ile ortaklaşa yürütülecek bir proje olması. Toplantının teması ise yeşil dönüşümün kaçınılmazlığı.”
Yeşil dönüşümün dünyadaki bütün yaşam için kritik olduğunun altını çizen Gökçe, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer bu dönüşüm yaşanmazsa dünyada hiçbir canlı var olamayacak. Her gün dünyadaki birçok şeyi tüketiyoruz fakat bunları geri dönüştürmezsek, otomatik olarak farklı çözümler aramaya başlayacağız. Bunun oluşmaması için yediden yetmişe herkesin sürdürülebilirlik konusuna önem vermesi gerekiyor. Ama tüm dünyada şu anda üreticiler ve markalar üzerinden gidiyor konu. Aslında sürdürülebilirlik, ilkokul çocuğundan 70 yaşındaki insanlara kadar devam eden bir süreç. Biz, bu platform ile sürdürülebilirlik ile ilgili yapılan yeni çalışmaları, mesela karbon ayak izi konusunu, okurlarımıza duyuruyoruz. Bunların daha detaylı bir anlatımını da bu konferansta dile getireceğiz. Konferansta dört oturum olacak. Alanında uzman akademisyenlerimiz konuşmacı olacak. Sürdürülebilirlik konusunda önemli çalışmalar yapan markalar da bulunacak. Bu konferans ile insanları geri dönüşüm, yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik konularında bilgilendirmek istiyoruz.”
Sektörlerin ciddi miktarda su tüketimi olduğunu kaydeden Efe Gökçe, tüketicilerin de sürdürülebilirlik konusunda bilinçli olması gerektiğini kaydetti:
“Birçok marka, Türkiye’nin geçen yıl mart ayında imzaladığı Yeşil Mutabakat doğrultusunda, gelecekte Avrupa’ya veya diğer ülkelere ihracatın daha da azalabileceğini görüyor. Örneğin tekstil sektörünü ele alalım. Tekstil sektörü çok fazla su tüketen bir sektör. Tükettikleri bu suyun atık kısmını geri dönüştürüp tekrar kullanabiliyorlarsa, tüketiciler bunu bilmeli. Bu doğrultuda geleceğini düşünen tüketici, sürdürülebilir ürün yapıldığını görüp bu ürünleri tercih edecek. Yapılan bu sürdürülebilirlik çalışmaları, tüketicilerle de birlikte bu süreci olumlu yönde etkiliyor.”
Konferansın ana konu başlıklarından bahseden Gökçe, gelecekte lojistik sektörünün dahi yeşil dönüşümü tercih edebileceğini vurguladı:
“Konferansta ilk konumuz, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nda İş Dünyasının Yeşil Dönüşümü olacak. Birçok ürün konusunda üreticiler, sürdürülebilirlikten bahsediyor. İşte birinci oturumda, bu sürdürülebilirlik adımlarını anlatıp somutlaştıracağız. İkinci oturumda, enerjiyle yeşil dönüşümü anlatacağız. Mesela temiz enerji, enerji verimliliği gibi konuları konuşacağız. İnsanlar, elektrikli araçlara geçilince yeşil dönüşüm olacağını düşünüyor. Halbuki şarj istasyonlarının arkasında jeneratörler çalışıyor ve karbon salınımı yapıyor. Bunların doğrusu neler olacak? Akademisyenlerimiz ve bu konuda çalışmalar yapan markalar bu konuda neler yapılması gerektiğini anlatacak. Üçüncü oturumda, üretimde sürdürülebilirlik uygulamaları ve üreticilerin bu modele geçişi konuşulacak. Son oturumda ise değer zincirinde yeşil dönüşüm uygulamaları konuşulacak. Bu konu lojistik sektörünü de kapsıyor. Örneğin ihracat yapılırken karayolu, deniz yolu, hava yolu vs. var. Hava yolu şu anda en çok karbon gazı salan alan. En uygunu deniz yolu olarak geçiyor. Günümüzde büyük tırların da elektrikli araçlara dönüşümünün, tedarik zincirinde de yeşil dönüşümü sağlayıp sağlamayacağı konuşulacak.”