‘Bakan Fidan’ın BRICS çıkışı tarihsel nitelikte’
17:00 05.06.2024 (güncellendi: 11:06 06.06.2024)
Ceyda Karan, St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu'ndan bildiriyor
Abone ol
St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu 2024 (SPIEF-2024) başladı. Ceyda Karan, Eksen'in özel bölümünde iş dünyasının temsilcilerinin yanı sıra 136 devletin üst düzey katılım gösterdiği SPIEF-2024’le ilgili gözlemlerini St. Petersburg’dan aktardı. Ceyda Karan’ın konuğu Okay Deprem, Bakan Fidan’ın BRICS çıkışını değerlendirdi.
Dünyanın önde gelen platformu St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu (SPIEF-2024) bu yıl 5-8 Haziran tarihlerinde düzenleniyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 7 Haziran Cuma günü konuşma yapacağı etkinlik, her yıl 10 binden fazla kişi tarafından ziyaret ediliyor. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov'un aktardığına göre Rus lider Putin, diğer ülkelerin liderleriyle SPIEF-2024 kapsamında bir araya gelecek.
Türkiye’den bakanlık düzeyinde katılım
St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu 2024’teki gözlemlerini aktaran Ceyda Karan, Türkiye’nin bakanlık düzeyinde katılım gösterdiğini vurguladı. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın ekibiyle birlikte foruma katılacağı bildirilirken, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın da Türkiye’den gelen konuklar arasında yer aldığı belirtildi.
‘Bakan Fidan’ın BRICS çıkışı tarihsel nitelikte’
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Çin ziyaretinde mevkidaşı Wang Yi ile bir araya geldi. Bakan Fidan, görüşme sonrası yapılan açıklamada “Elbette BRICS üyesi olmak istiyoruz. Bu yıl işlerin nasıl gideceğini göreceğiz” ifadelerini kullandı. BRICS’in AB’ye karşı iyi bir alternatif olduğunun altını çizen Hakan Fidan’ın açıklamasının ardından Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da “Memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.
Hakan Fidan’ın açıklamasını tarihsel bir çıkış olarak değerlendiren Okay Deprem, şunları söyledi:
“Hakan Fidan’ın çıkışı çok önemli ve tarihsel nitelikte. Ama onun az da olsa, gayri resmi bir öncü geçmişi var. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın resmi heyet başkanı olarak değil de bireysel olarak iştirak ettiği bir toplantı olmuştu. Ondan önce ve sonra da BRICS ile ilgili enteresan açıklamalarda bulunmuştu kendisi. Türkiye’nin böyle bir niyet besleyebileceğini, sıcak baktığını ima etmişti. Bu açıklamalar, son birkaç sene içerisine yayıldı. Dolayısıyla bunu bir arka plan olarak kabul edebiliriz.”
BRICS’in Türkiye için birçok getirisi olabileceğini vurgulayan Okay Deprem, organizasyonun tarihçesini şu ifadelerle anlattı:
“Onlarca kez BRICS üzerine yazılar yazdım Türkiye’deki çeşitli haber portallarında. BRICS’in yapısal tartışmalarını, yeni olası üyelerini, Türkiye’nin temaslarını, getirilerini ve götürülerini incelemiştim. BRICS’i kuran ülkelere bakalım. Kimler kurdu BRICS’i? Rusya, Çin, Hindistan ve Brezilya. Güney Afrika sonradan katıldı ve organizasyonun adı resmen BRICS oldu. Dünyanın o dönemde dahi en önemli ülkeleri başında gelen, sahip oldukları doğal kaynaklar ve nüfus bakımından önde gelen ülkelerdi. O zaman da Çin neredeyse dünyanın en büyük ikinci ekonomisiydi. BRICS, uzun bir süre sayısal bir gelişme kaydetmeden olduğu yerde durduğu görüntüsü verdi. Kazın ayağı farklıydı. BRICS içinde birçok dinamik vardı.”
‘Arjantin er ya da geç üye olacaktır’
Arjantin’de geçen yıl seçilen Javier Milei’nin BRICS+ genişlemesine dahil olmadığını hatırlatan Deprem, öte yandan jeopolitik şartlar sebebiyle Arjantin’in eninde sonunda BRICS üyesi olacağı görüşünde:
“Rusya’nın merkezinde olduğu Kuzey Avrasya ve Avrupa-NATO arasındaki ihtilafta ana jeopolitik dinamik, BRICS’teki gelişen dinamiklerdi. Son zirvede dört yeni üye alındı BRICS’e. Arjantin de üye olacaktı ama orada darbe gibi bir değişim oldu. Yönetime Batı tandanslı, ABD taraftarı bir klik geldi. Arjantin’in durumu şimdi arafta. Tabii hiç belli olmaz, Arjantin geri dönebilir. Bana kalırsa er ya da geç üye olacaklar. Ekonomisi son dönemlerde parlak olmasa da Latin Amerika’nın tartışmasız en büyük ikinci ülkesi. Afrika’ya bakarsak, Mısır önemli bir ülke. Etiyopya çok ön planda olmasa dahi konumu açısından etkili.”
‘Türkiye’nin katılması veya aday ülke olması ihtimal dahilinde’
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın BRICS açıklaması sonrası gözler, Rusya’nın dönem başkanlığında yapılacak BRICS zirvesine çevrildi. Gazeteci Okay Deprem, Türkiye’nin bu toplantıya katılabileceğini ve dahası aday ülke olabileceğini belirtti:
“Bu sene de BRICS’in bir buluşması olacak. O zirvede yeni üyelerin alınması bekleniyor. On civarında yeni üye olabilir. Ben şimdiden bir şey çıtlatmış olayım. Tabii özel bir istihbaratım yok. Türkiye’nin katılması veya aday ülke olması bile bana kalırsa ihtimal dahilinde. Son yapılan açıklamaya istinaden tahminim bu yönde. Gelişmeler çok hızlandı çünkü. Nasıl ki St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu, çok kutuplu yeni dünya düzeninin forum çerçevesinde bir alternatifiyse, BRICS de radikal şekilde değişmekte olan dünya dinamiklerinin merkezinde yer alıyor.”
‘Gerilemekte olan bir Avrupa var. BRICS, G7’yi geçmiş durumda’
Türkiye’nin yıllar süren Avrupa Birliği macerasının artık rasyonel, gerçekçi ve gerekli olmadığının altını çizen Okay Deprem, G7 ülkelerini GSYİH anlamında geçen BRICS’in Türkiye’ye olası getirilerini ve Avrupa’nın giderek gerileyen gücünü yorumladı:
“BRICS, Türkiye’ye neler getirebilir? Türkiye’nin 1995’ten beri girdiği bir Avrupa Gümrük Birliği süreci vardı. Ondan önce de 1961’de başlayan, bitmek bilmeyen, adeta Santa Barbara havasını alan sözümona Avrupa siyasi entegrasyon süreci vardı. Bana kalırsa ve hatta birçok kişiye göre bu iflas etti. En büyük fiili milat, Türkiye’yi yöneten idarecilerin en azından fiiliyatta Avrupa ile entegrasyonun gerçekçi ve gerekli olmadığının anlaşılmış olması. Gerileyen bir Avrupa var. Ekonomi, sınai, demografi, siyasi güç açısından gerilemekte olan bir Avrupa var. Bir yandan da son hızda gelişen bir Avrasya ve Afrika var. Onlar da potansiyelin farkına vardı. Rusya’ya yaklaşmaları tesadüf değil. Son dönemlerde ciddi büyüklükte Rusya – Afrika forumları da düzenlendi. Rusya, aynı anda dünyanın farklı çekim merkezlerindeki öncü oyuncularla çok yakın temasta. Latin Amerika’dan Afrika’ya, Ortadoğu’dan Yakın Doğu’ya kadar temasları mevcut. Rusya, adeta fabrika ayarlarına döndü. Sovyetler Birliği’nin zaten bu bölgelerdeki ülkelerle çok sıkı ilişkileri vardı. BRICS, tüm tarafsız gözlemcilere göre G7’yi geçmiş durumda. BRICS’in ticari potansiyeli de G7’yi geride bırakmış durumda.”
‘Batı hegemonyasının yıkılmasında kur ve ödeme sistemleri önemli’
Rusya’nın özel askeri operasyonu sonrasında kolektif Batı’nın başlatmış olduğu yaptırımlar sonucunda SWIFT sistemi geride bırakıldı. Öte yandan Rusya ve Çin, ticaretlerinin yüzde 90’ını yuan ve ruble ile gerçekleştirmeye başladı.
ABD öncülüğündeki Batı hegemonyasının dolar rezervleri ve SWIFT gibi küresel ödeme sistemlerine dayandığını vurgulayan Okay Deprem, BRICS’in çabaları ile bu durumun tersine dönebileceği değerlendirmesinde bulundu:
“Batı hegemonyasına meydan okumanın nihai adresi ilk olarak dolar yerine geçecek uluslararası bir ticaret birimini bulup kurumsallaştırmak ve dünyaya yaymak. İkincisi, ödeme sistemi. Finansal teknik ödeme sisteminin SWIFT’e ve bankalar arası ödeme sistemine alternatif olması gerekiyor. Rusya’nın bu yönde çok ciddi çalışmaları var. Türk kullanıcılar halihazırda biliyordur. MIR sistemi var. Rusya bunun haricinde de SWIFT alternatifi sistemler geliştirmeye başladığını ilan etti. Dolar tabii ki dünyada hala ağırlığını koruyor. Ama diğer taraftan da ülkelerin ikili ilişkilerine bakalım. Mesela Rusya ve Çin’e bakalım. Rusya ve Çin’in ticaretinin neredeyse tamamı, iki ülkenin para birimleriyle yapılıyor. Bu, ileride olacakların en büyük işaretlerinden birisi. Aynı durum başka ülkeler arasında da başlamış durumda.”