SES Partisi Genel Başkanı Bilgen: CHP - DEM Parti ilişkisi siyaseti kirletiyor

“DEM Parti’nin bazı illerde CHP’nin kazanması için, CHP’nin de bazı illerde DEM Parti’nin kazanması için seçime asılmaması herkesin bildiği ama kimsenin ilan etmediği gerçek. Ne yazık ki Türkiye’de bir süredir ittifaklar şeffaf, halkın önünde, tabanlarının talebiyle gerçekleşmiyor. Siyaset bir araya gelme sanatıdır. Ama kapalı kapılar ardında ilan edilmeyen, izah edilemeyen, halka hesabı verilemeyen, sanki seçmen topyekûn birine ciro ediliyormuş gibi. Bunu halka anlatamıyorsunuz. Kars’ta CHP’den çok daha güçlü adaylar başvuru yaptığı halde CHP o adayları tercih etmedi, bilinçli biçimde DEM Parti’ye şehri bırakma eğiliminde bir tercih yaptı. Bu hesabını yaptıkları gibi gerçekleşmeyecek. Halkın da bir hesabı var. Sandıkta halk kendi hesabını yapacak. Bunu çaktırmadan yapmaya kalkmak siyaseti kirletmektir, çürütmektir.”

“İstanbul’da süreç yönetiminde son derece sıkıntılı bir tavır sergilendi. DEM de CHP de Türkiye muhalefeti adına, Türkiye demokrasisi adına aday belirleme süreçlerinde son derece kötü bir sınav verdiler. İşte DEM Parti’nin Batman’da, Van’da, başka yerlerde yaşadığı süreç… Ön seçim gibi gözüken, halka soruluyor gibi gözüken usul ne yazık ki çok kötü yönetildi ve bir sürü kırılmalar yaşandı. CHP’de de durum benzer. Kongrede ‘2 hafta sonra burada buluşacağız ve ön seçim için tüzük değişikliği kongresi yapacağız’ deyip şimdi çok daha keyfi, merkeziyetçi, kapalı kapılar ardında aday belirlemenin Türkiye demokrasisine de CHP’ye de bir faydası olmayacağını düşünüyorum.”

“İstanbul adayları konusunda şunu söylemek isterim; HDP tabanında bir kısım seçmen asla CHP’ye gitmiyor. Yani siz CHP’yi adres gösterseniz bile belki AK Parti’ye gidebilir, belki sandığa gitmeyebilir, belki başka adaylara verebilir ama asla CHP’ye vermeyen bir kitlesi var. DEM Parti eğer orada aday çıkartmasaydı muhtemelen alması beklenen o 2-3 puanlık oy ya AKP’ye ya sandığa gitmeyerek bir tepki verecekti. Madem CHP’ye gitmiyor, DEM Parti’de dursunlar demek bence seçmene büyük bir saygısızlıktır. Adayların da itibarını sarsmaktır. Bundan 8 ay önce milletvekili seçimlerinde bir oy almışsınız. ‘Ben laf olsun diye aday çıkarıyorum demek ya da sırf CHP’ye gitmeyecek oyu bloke edelim’ demek bence şeffaflık açısından da demokrasi açısından da toplumcu siyaset açısından da kötü bir görüntü. İstanbul’da DEM adayı taktiksel oldu. Şöyle bir tercih yapıldı; zaten CHP’ye oy vermeyecek olanlar bari başka partilere gitmesin ya da sandığa gitmemezlik yapmasın, HDP’ye/DEM’e oy versin. Bu burjuva siyasetinin kokuşmuş alışkanlığıdır.”

"Benim bir kitlem var. Onların da hiçbir iradesi yok. Ben onlara nereyi adres gösterirsem gider oraya oy verirler’ DEM HDP’nin kuruluş iddiasının tersi yönünde hareket ediyor. Siz milyonlarca insana diyorsunuz ki ‘Bekleyin, ben son gün size bir adres göstereceğim. Eğer iktidarla sürdürdüğüm pazarlık netice verirse kendi partinize oy vereceksiniz, CHP kaybedecek. Ama yok iktidarla sürdürdüğüm pazarlıktan istediğim sonucu elde edemezsem de her ne kadar bizim adayımız olsa da siz oylarınızı İmamoğlu’na verebilirsiniz’ Bu Türkiye seçim tarihine bir kara leke olarak düşecek. İktidarla pazarlık yapıldığını DEM kitlesi de biliyor, DEM yöneticileri de biliyor. Bir kısmı da zaten ifade ediliyor.”