ABD'ye sağlık alanında yazılım ihraç eden Türk şirketi
14:05 13.03.2024 (güncellendi: 12:40 14.03.2024)
Serhat Ayan'la Yeni Seyler Rehberi
Abone ol
MİA Teknoloji Bağımsız YKÜ Özgür Çivi, Serhat Ayan’la Yeni Şeyler Rehberi’ne konuk oldu.
Özgür Çivi, MİA Teknoloji’yi şöyle tanımladı:
“MİA Teknoloji Ankara’da kurulmuş, 17 yıldır faal olan, bilişim sektörüne yıllarını vermiş bir yazılım ve geliştirme firması. Teknopark’ta hizmet veren bir firmayız. Yüzde 80 yazılım odaklıyız. AR-GE ve yurtdışı projeleri için de birimlerimiz görev almaktadır.”
Çivi, yurt dışına sağlık bilişimi alanında yazılım ihracatı gerçekleştiren Türk firması Mia Teknoloji’nin operasyon bölgelerinin üç kıtaya yayıldığını ifade etti:
“En önemlisi hastane bilgi sistemleri ve dokümantasyon sistemleriyle alakalı. MİA Teknoloji’nin ilk kuruluş amacı buydu. Sonrasında tüm sağlık ürünlerinin pazara çıkması projesine girdik ve en son olarak Amerika merkezli bir yatırımcı firmayla anlaşma yaptık. Hastane bilgi yönetim sistemleri, lisans ve protokolleriyle alakalı MİA Teknoloji New York ofisimize yüzde 51 ortak oldu Amerikalı yatırım firması. Yaklaşık 1,5 senelik bir M&A süreciydi bu. Burada tabii finansal, operasyonel, teknik ve hukuk süreçleri tamamlanmış oldu. İmzalar atıldı. Burada esasında bir yazılım ihracı yaptık. Türkiye üzerinden yerli bir yazılımın yurt dışına ihracatını gerçekleştirdik. Biz ilk günden beri bu ABD’li tarafı istiyorduk. Telehealth denilen sistemlerimiz ve evde bakımla ilgili sağlık ürünlerimiz var. Bu ürünlerimizi de Türkiye’de olduğu gibi Amerika, Afrika ve Ortadoğu bölgelerinde Mia Teknoloji ve Mia Tech Corporatoin olarak temsil etmek istiyoruz.”
Özgür Çivi, sağlık bilişimi alanında bölgesel faktörlerin önemini vurguladı:
“Tabii ki entegrasyonlar farklı. Her ülkenin ve bölgenin kendi gerçeklikleri ve kondisyonları var. Buna göre de bu pazarların; örneğin Amerika, Afrika ve Ortadoğu pazarlarının gereksinimleri farklı. Açıkçası bu sistemlerdeki önemleri, modülleri kullanım düzeyleri ve sıklıkları da farklı. Hastane tarafını düşündüğümüzde poliklinikten giriş, yatış ve ayakta tedavi gibi sistemlerin de genel manada aynı olsa da, kendi iç dengelerinde çok farklı derinlikleri var. Türkiye’de bir şey yapıp birebir onu Amerika’ya koyamıyoruz tabii ki. Bölgelerin taleplerine göre entegrasyon gerekiyor. Ama ana yazılım burada sac ayaklarıyla birleşip etken maddeler de tamamlandığında servis hizmeti sunabiliyoruz.”
Yatırımcılara teşekkür eden Çivi, telehealth pazarında Kuzey Amerika’da liderliğe oynamak istediklerini belirtti:
“Biz iki yılı geçtik; borsada işlem gören bir firmayız MİATK adı altında. Çok yatırımcımız var. Küçük yatırımcımız büyük yatırımcımız var. Bu süreçte tabii ki tüm yatırımcılarımıza teşekkür ediyorum. Bizim için çok değerliler. Çok da yakından takip ediyor herkes bu taraftaki işleri. Tabii bu M&A süreci 1,5 senelik bir süreçti. Finansal, teknik ve hukuki süreçleri çok zorlu geçti. Amerika tabii çok ince eleyip sık dokuyor. Ve büyük bir yatırımcı. Milyar dolarlık büyüklükte, yüzün üzerinde şirkete sahip olan global bir kuruluş. Aslında bizi isteyen üç büyük firma vardı. Amerika dışından da talepler vardı. Fakat biz ilk günden beri ABD’li şirketi istedik. Neden diye soracak olursanız, ilk etapta iki büyük pazar hedefimiz vardı. Birinci hedef, yaşlı nüfusun yoğun olduğu ve doğal olarak sağlık harcamalarının yüksek olduğu Kuzey Amerika bölgesi. Bu bölgede telehealth ile evde bakım hizmeti sağlık ürünlerini pazarlamak ve bu alanda da kısa süre içerisinde lider konuma oturmayı istiyoruz. İkinci büyük hedefimiz ise MENA bölgesi dediğimiz, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi. Burada da ABD’nin milyar dolarlık çerçeve antlaşmaları var. Bu antlaşmalar sadece sağlık değil aynı zamanda güvenlik ve eğitim gibi kalemlere de ayrılıyor. Bizi ilgilendiren kısımlar birkaç milyar dolar ve en önemlisi bütçesi hazır olan işler bunlar. Özellikle Suudi bölgesi. Bu imza bizim için bir başlangıç. Şimdiye kadar çok çalıştık ama daha çok çalışacağız. Bizim için çok büyük bir fırsat. Global pazara açılan bir kapımız var artık ve bu ARGE çalışmalarımızı New York’ta ABD ortaklığıyla büyütüp tüm dünyaya yaymak istiyoruz.”