Gazeteci Başaran: Seçim İstanbul’da düğümleniyor

“Her şey İstanbul’da düğümleniyor. Tayyip Erdoğan ve AK Parti için en önemli strateji İstanbul’u geri almak. Zaten Tayyip Erdoğan ve AK Parti seçim stratejisini de ‘Yeniden İstanbul’ üzerine oturttu. Yerel seçimlerin temelindeki cümle bu. Çünkü Tayyip Erdoğan bir İstanbul hikâyesi yazarak siyasete girdi ve kendisini en üt makama taşıdı. Diğer tarafta da son genel seçimlerden itibaren ve hatta AK Parti’den İstanbul’u CHP aldığı günden itibaren Ekrem İmamoğlu’nun da Tayyip Erdoğan gibi en üst makama kendini taşıma gibi bir hedefi var siyasette.”

“Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’u alması kutuplaşmış siyasette hem o mahalleyi çok büyük rahatlattı, bir başarı bir zafer elde etti. Bu zafer nedeniyle de Türkiye gündemine bomba gibi düştü. O güne kadar Beylikdüzü’ndeyken hiç tanınmayan Ekrem İmamoğlu Türkiye’de diğer mahalle açısından ‘biz de yapabiliriz’ ve bir lider algısını oluşturdu Türk halkında. Dolayısıyla bu lider algısı oluşunca da psikolojik olarak biraz da acele etti sanıyorum Ekrem İmamoğlu. Hemen daha ileriye yürümenin yollarına baktı, çalışmalarını başlattı. Bu Ekrem İmamoğlu’nun stratejik olarak hatasıydı. Bizim siyasetçilerimiz kendilerini nadasa bırakmayı beceremiyorlar. Maalesef Türk siyasetinde böyle bir şey yok.”

“Ekrem Bey Kemal Kılıçdaroğlu ile baba-oğul ilişkisi, Meral Akşener ile de anne-oğul ilişkisi vardı. Ekrem Bey hem annesini hem babasını kaybetti. Seçimlere öksüz ve yetim giriyor.”

“Bölgemizde zaten vekâletler savaşı var ve devletlerin şehir devletlerine bölünüp kolay yönetilmesi noktasında hem İngiltere’nin hem Amerika’nın hem İsrail’in, bütün emperyalist ülkelerin bölgede inanılmaz planları var. Bu noktada da ulus devlet modelimizi ve parçalanmadan, bölünmeden korumamızla ilgili hem devlet aklının hem bizlerin bu yönde çalışmaları görüp bu noktada itirazlarımız var. Kabul etmemiz mümkün değil. Tam da bu noktada ana muhalefet partisinin sırf İstanbul’u almak ya da birini 2028’de cumhurbaşkanlığına yürütmek adına bu tip açıklamalar yapan bir adayı Esenyurt’ta göstermesi inanılır ve kabul edilebilir bir şey değil benim açımdan. Ve bu kent ittifakı söylemi maalesef hem şehir devletleri hem eyalet sistemi modelinde gündeme gelebilecek bir şey. Onu da tercih etmelerinin ve kent ittifakı noktasında ilan etmelerinin CHP açısından bir şanssızlık olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu bize bölünmeyi, parçalanmayı ve emperyalist projelerin bölgede Türkiye üzerinde oynanan oyunlara bir payanda olacak bir söylem olarak karşımıza çıkıyor.”

“CHP’de hala daha belediye başkan adayları tartışılıyor, kendi içindeki tartışmayı bitirmiş değil ve seçim sathında bir muhalefet partisi olarak hem hükümete muhalefet edemiyor hem de kendi adaylarına karşı ‘kakafoni’ devam ettiği için adaylar kendine gelip bir çalışma yapamıyorlar, özellikle bazı illerde.”