Prof. Dr. Ünal: Çok kutuplu dünya Türkiye’nin çıkarına
‘F-35’lerde teknik açıdan birçok hata var’
”Çok kutupluluğun ne kadar Türkiye’nin işine gelen bir ortam oluşturduğunu bir kere daha görüyoruz. Bana öyle geliyor ki yakında ‘S-400’den vazgeçtik. Siz F-35’e geri gelin. Siz bunu alın’ Çünkü bu F-35 işi de batak bir işe döndü, sağlamcı bir yanı yok. Satacak adam arıyorlar. Çok sayıda uçak düştü. Uçağın bir sürü teknik arızaları olduğu anlaşılıyor. Bir de F-35’i aldığınız anda hava kuvvetleri açısından, o uçaklar açısında yüzde 100 Amerika’ya bağlı hale geliyorsunuz. Oysa biz bağımlılığımızı azaltmaya çalışıyoruz.“
‘Türkiye ABD’nin tuzaklarına düşmemeli’
“Burada esas istedikleri şu; ‘Bizim size ihtiyacımız var. Siz de zaten NATO müttefikisiniz. Karadeniz’de iş birliği yapalım’ bunları bekliyorlar ve istiyorlar. Türkiye’nin bu tezgâha gelmemesi lazım. Türkiye Rusya ile ilişkilerini ciddi bir şekilde bozduğu zaman bundan çok büyük bir şekilde ekonomik olarak zarar eder. Nükleer santral, turizm var. Türkiye’nin bir tahıl ambarı ve enerji ‘hub’ı haline getirilme projeleri var. Bunların hepsini yan yana getirdiğimizde muazzam bir potansiyel de duruyor orada daha. Türkiye bunları kaybetmeye göze almamalı. Amerikalılara güvenilmez. Bugüne kadar Amerika’nın ipiyle kuyuya inip o kuyudan çıkan hiçbir kimse olmadı. En son Zelenskiy ve Ukrayna’yı görüyoruz. Dolayısıyla bunlara hiç itibar etmeden çok kutupluluğun Türkiye’nin önüne çok daha büyük imkânlar ve fırsatlar getireceğini görmeliyiz. Bakın Joe Biden gibi Türk ve Türkiye düşmanı bir adamın yönetimindeyken bile Türkiye’ye karşı tavırları değişiyor. Neden? Çok kutupluluk sayesinde.”
‘Gazze’de komplo teorileri çöktü’
‘İsrail İran’ı savaşa sokmak istiyor’
“İran’ın savaşa çekilmesini İsrail çok istiyor. Özellikle Netanyahu bunu bir kurtarıcı olarak görüyor. Siyasetçiler kendi politikalarındaki yanlışları görmek istemezler. Onun yerine kendilerinin nasıl zor duruma sokulduğunu, başka çareleri kalmadığını anlatmaya çalışırlar. Burada da böyle yapıyordu. Savaşı İran’a genişletmek suretiyle Amerika’yı işin içine çekmeye çalıştı. Ama Amerika da yan çiziyor o sırada. Çünkü İran’la savaşmak kolay bir iş değil. Amerika’nın bütün Orta Doğu'da kuvvetleri var. İran’la bir savaşa tutulduğunuzda bu kuvvetlerin hepsi İran’ın doğrudan vuracağı hedefler haline dönüşecekler. Bunların hepsini bölgeden çekerek İran’ı uzaktan bombalamaya kalkışmak da sorunu çözmeyebilir. Çünkü İran’a saldırıldığında Hizbullah’ın armut toplayacağını düşünmek yanlış. Ama daha önemlisi İran’ın kendi silahları. İran bugüne kadar balistik füzelerini defalarla test etti. İran’ın elinde nükleer silah da olabilir.”
‘ABD bölgesel savaştan kaçıyor’
“Şöyle bir şey de var; tüm bunları Amerika bir bölgesel savaşa çevirmekten imtina ediyor, kaçınıyor. Bütün bunlar aslında Rusya’nın, Çin’in işine geliyor. Amerika’nın Orta Doğu'daki meşguliyetleri mesela Çin’in ekonomik kalkınmasına fayda sağlamış oluyor, Çin’in askeri hazırlıkları için ihtiyacı olan zamanı temin ediyor. Aynı şey Rusya için de geçerli. Amerika bu 11 Eylül olaylarıyla, Afganistan, Irak, Libya, Suriye… Buralarda boğuşurken Putin de tam iktidara gelmişti Rusya’da ve o 20 yılı kullandı. Şimdi bugün için sadece Rusya bütün NATO’ya, bütün Batı’ya kafa tutmak için yeterli bir güç.”
‘Batı artık demokrasiden söz edemez’
“Öte yandan hem Rusya hem Çin açısından şöyle bir gelişme oldu; İsrail’in yaptıkları ve Amerika ile Avrupa’nın kayıtsız şartsız İsrail’in yaptıklarına tam destek vermesi tam bir ikiyüzlülüğü ortaya çıkardı. O da şu; bugüne kadar siz habire demokrasi, insan hakları, kurallara dayalı dünya düzeni, özgürlükler’ diyen bir Batı iken bir anda gözü dönmüş, vahşi, soykırımı gayet meşru gibi anlatmaya çalışan yaratıklara dönüştünüz dünyada. Bu saatten sonra herhangi bir Afrika ülkesine, Latin Amerika ülkesine, Türkiye’ye, dünyada herhangi bir ülkeye demokrasi, insan hakları dersleri vermenin kelimenin tam anlamıyla imkânsız olduğu bir döneme girdik.”
‘Al-Tanf üssüne saldırı provakatif’
“ABD üssüne saldırıyı ben bir provakasyon olarak düşündüm. Çünkü İsrail’in hem sahada Gazze’de yapmak istediklerini yapamadığı ve Lahey Adalet Divanı’nın önünde durumunun zora girdiği aynı zamanda Amerika’nın ve Batı’nın da durumunun pek iyiye gitmediği bir dönemde ‘İran ile alakalı gruplar neden bu saldırıyı yapsın?’ Diye düşündüm. Bu bir provakasyondur. İran’ın üzerine atılacaktır. Otomatikman İran’ın Amerika tarafından bombalanmasına giden yol açılacaktır diye düşündüm. Ama böyle olmadı. 24 saat içinde hepimizi yanıltmış oldular. Irak’taki İslami Direniş Örgütü bunu üslendi. Bu beraberinde şunu getiriyor; bunlar yaptıysa o halde demek ki bu direniş örgütü diye kendini tarif eden gruplar İran ile irtibatlı ama birebir İran’ın tuşlara basarak kontrol ettiği gruplar da değil belki.”
‘Amerika’da Biden’ın yeni ismi ‘Soykırım Biden’
“Biden’a Amerika’da bir lakap takıldı. O da ‘Soykırım Biden’ Bizimkiler şimdiden bir çalışma yapıp şu mesajları iletmeliler ‘Siz hala 24 Nisan’da utanmadan başkanın yıllık açıklamasında 1915 olayları ile ilgili o lanet kelimeyi kullanacak mısınız?’ diye sormak lazım. Gazze’de tüm olanlardan sonra Joe Biden ve ekibinde utanma olmayabilir ama bunları da yaparlarsa artık tüy dikmiş olurlar. Bunları hatırlatmakta da fayda var.”