Filistin Adalet Bakanı: Uluslararası Adalet Divanı’nın kararı İsrail’e hukuki bir darbedir
© AP Photo / Ariel Schalitİsrail ordusu askeri Gazze Şeridi saldırı
© AP Photo / Ariel Schalit
Abone ol
Filistin Adalet Bakanı Dr. Muhammed el-Şalalda, Uluslararası Adalet Divanı’nın kararının İsrail’e hukuki bir darbe olduğunu belirtti.
Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail’e karşı kabul ettiği geçici tedbir kararını değerlendiren Filistin Adalet Bakanı Muhammed eş-Şelalde, mahkemenin kararının hukuki bir darbe olduğunu, İsrail’in bunu uygulamak zorunda kalacağını söyledi.
Sputnik’e konuşan Filistin Adalet Bakanı Dr. Muhammed el-Şalalda, şu ifadeleri kullandı:
“Güney Afrika'nın İsrail'e karşı soykırım suçundan açtığı dava, adaletsizliğe, işgale, yasadışı yerleşim sorunlarına ve sömürgeciliğe karşı küresel bir hukuki mücadeleyi temsil ediyor. Bu karar, uluslararası hukuk ve ahlak ilkelerinin ve normlarının zaferi ve aynı zamanda güçlü el siyasetine üstün gelen insan vicdanının sembolü olarak kalacaktır.
"İsrail'e karşı geçici tedbir kararı, fiili apartheid devletinin teşhiri ve Siyonist düşünceye hukuki bir darbedir; bu dava, uluslararası hukukun ve BM Şartı'nın önceliğini ortaya koymaktadır" diyen Bakan, "Uluslararası Adalet Divanı tarafından kabul edilen geçici tedbirler, tarafların haklarını korumayı ve çatışmayı daha da ağırlaştırabilecek veya telafisi mümkün olmayan başka zararlara neden olabilecek durumları önlemeyi ve nihai karara kadar olası herhangi bir geri ödeme veya tazminat biçiminin tam olarak kabul edilmeyeceğini amaçlamaktadır. Bu geçici tedbirler, Filistin halkına yönelik soykırım suçunun devamının engellenmesi anlamına geliyor" diye konuştu.
El-Şalalda, açıklamalarının devamında, "Açılan davanın ikinci ve en önemli kısmı ise soykırım suçunun maddi ve manevi unsurlarının Uluslararası Adalet Divanı'nda kanıtlanmasının biraz zaman alacağı, İsrail'in soykırım suçundan hukuken sorumlu olduğunu kabul eden bir mahkeme kararının verileceği ve Filistin halkına verilen tüm zararları telafi ve tazmin etmekle yükümlü olacağıdır"ifadelerine yer verdi ve şunları ekledi:
"Güney Afrika mahkemede birçok talep ortaya koydu, bunlardan en önemlisi askeri operasyonların derhal durdurulmasıydı, maalesef bu talep kabul edilmedi ve hakimler bunu ele almadı, ancak mahkemenin aldığı tüm geçici tedbirlerin Filistin davası için bir başarı olduğuna inanıyoruz ve gelecekte Filistin halkı için adil bir yargı kararına yol açacak olan bu tedbirlerin alınmasındaki tarafsızlık, adalet ve şeffaflık için Güney Afrika'ya ve Uluslararası Adalet Divanı yargıçlarına teşekkür ediyoruz.
1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılmasına ilişkin Sözleşmeye ve Uluslararası Adalet Divanı Statüsüne taraf olan İsrail, mahkeme tarafından kabul edilen tüm geçici tedbirleri ve mahkeme kararlarını uygulamak zorundadır. Bu tedbirlerin yargı düzeyinde hukuki değeri bulunmakta ve İsrail, uluslararası hukuka uygun olarak bu tedbirleri uygulamak ve saygı göstermekle yükümlüdür. İsrail'in bunu ihlal etmesi ve öngörülen tedbirlere uymaması halinde Güney Afrika'nın BM Güvenlik Konseyi'ne başvurma hakkı bulunuyor. BMGK İsrail'i mahkeme kararlarına uymaya zorlamak için gerekli kararları alacaktır.
Bu dava, Filistinli mağdurların İsrail'i Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılamasını kolaylaştıracaktır; çünkü Uluslararası Adalet Divanı devletler mahkemesi olduğundan, sivil nitelikte olduğundan ve sivil sorumluluk taşırken, Uluslararası Ceza Mahkemesi bireyleri yargılamaya yöneliktir. Bu nedenle, soykırım ya da insanlığa karşı suç ya da savaş suçları olsun, suçluları ve bu suçların faillerini yargılayacaktır. Bu suçların tamamında zaman aşımı yoktur.”