Doç. Dr. Gökçe: İsrail ve ABD’yi bölge ülkelerinin iş birliği durdurur

“Geçtiğimiz yıl ASTANA süreci kapsamında Tahran’da bir zirve yapıldı. Rusya, İran ve Türkiye Cumhuriyeti devlet başkanları orada bir toplantı sonucunda hem ortak hem ayrı ayrı açıklama yaptılar. Hepsinin açıklamasında da bölgedeki, yani Güney sınırlarımızdaki bir terör örgütünün varlığı ve bu terör örgütüne destek veren ülkenin ismi açıkça zikredildi. Bugünkü gelişmeleri de görmekteyiz. Dolayısıyla bölgede bir terör gerçekliği var, destek veren ülke gerçekliği var. Bunun ortadan kaldırılabilmesi için de bölgede terörden zarar gören ülkelerin hepsinin birlikte hareket etmesi lazım. Her ülkenin mikro politikalardan vazgeçip mutlaka bir araya gelip, görüşüp ortak bir politika mı belirlenecek, harekât mı yapılacak bunun belirlenmesi lazım. Yoksa Doğu Akdeniz’in Levant kıyıları kan gölüne döner, kaybedilir. Bunun önlenebilmesi bu 4 ülkenin iradesine bağlıdır. Mikro politikalardan vazgeçilip gerçekçi politikalar izlenerek mutlaka tedbir alınması lazım. Bu tedbir alınmak isteniyor ama bu tarz eylemlerle bu tedbirleri almak için yapılacak toplantılar engelleniyor. Bunun da önüne geçilmesi gerekiyor diye düşünüyorum.”

“İsrail yenildi. Amerika ve İsrail muharebe sahasını yeniden şekillendiriyor. Yani konvansiyonel savaştan asimetrik savaşa doğru çeviriyorlar. İsrail 9 tane tugay çekti. Siz 9 tugayı çekerseniz kim savaşacak orada? Dolayısıyla orada bir konvansiyonel savaş yapma niyeti olmadığını gösteriyor. O bölgede bir mevzi savaşı, düşük yoğunluklu bir savaş, asimetrik bir savaş, form savaşı, istihbarat savaşları devam edecektir Gazze bölgesinde. Öyle gözüküyor.”

“İsrail ordusunun güçlü olduğu balonu söndü. Ama MOSSAD’ın güçlü olduğunu yine söyleyebiliriz. Çünkü arkasında CIA var. Lübnan’daki suikast bunun bir göstergesi. Teknik istihbarat konusunda oldukça da etkinler. Saha elemanları da etkin. Ama İsrail ordusunun kara kuvvetlerinin hiç kuvvetli olmadığını ancak hava güçleri bakımından, füzelerle güçlü olduklarını söyleyebiliriz. Ama diğer yönden bir Gazze şeridinde 3 aya yaklaşan bir dönemde somut bir başarı elde edemediler. Böyle bir durumda İsrail ordusu balonunun söndüğünü söyleyebiliriz.”

“İsrail Gazze sahasında başarısız olursa o zaman ABD diğer bir seçeneği masaya getirecektir o da PKK, PYD ve DEAŞ. Yani kendisinin vekil güçleri. Vekil güçleri hem terör örgütleri olabiliyor hem de ülkeler olabiliyor. Ukrayna da, Yunanistan da İsrail de bir vekil ülkedir. Vekil terör örgütleri de var ve hepsi Amerika’nın güdümünde. Bunlar sahaya sokulacak demiştik ve şu anda bunlar da İsrail’in başarısızlığı sonucunda muharebe sahasındalar, asimetrik savaşın baş aktörleri olarak sahaya sürülmüş durumdalar.”

“Amerikalı yetkililer İsraillilere yılbaşına kadar bu işi bitirin demişti. Bunlar bitiremediler. Başta Amerika’ya hükmeden küresel sermaye ve Batılılar olmak üzere Burada bir hesap hatası oldu bana göre. Çin’in Bir Kuşak Bir Yol Projesi’ne alternatif bir ticaret yolu ilan ettiler, Hindistan. BAE, Ürdün, İsrail üzerinden. Bu savaşın gerekçelerinden biri de bu yolun güvenliğini sağlamaktı. Küresel sermaye buradaki Gazze şeridini ve HAMAS’ı tehdit olarak görmüştü. Çünkü Batı Şeria ile ikisi arasında 90 km’lik bir mesafe vardı ve bu bir tehditti. Bu tehdidi bertaraf etmek için HAMAS’ın yapmış olduğu saldırıyı bahane ettiler ama kendileri yapacaktı zaten. Buradaki hesap hataları; İsrail’in bu işi kısa sürede çözeceği düşüncesi. Bu tutmadı. İkinci hesap hatası da Yemen’in vereceği tepkiyi hesap edemediler. Şu an en büyük endişe de o. Yemen dediğimiz ülke Kızıl Denizin Hint Okyanusuna açılan boğazını tutan bir konumda ve orada bu savaşa taraf olan, destekleyen Batılı ülkelerin ticaret gemilerine yönelik saldırıları var. Bu da ticareti durdurdu. Yemenden böyle bir şey beklemiyorlardı, şu an şaşkın vaziyetteler. Bu iki hesap hatası Batılı ülkelerde İsrail’in sorgulanmasına ve çatlaklar oluşmasına neden oluyor.”