EMD Başkanı Türker: Beyin göçünden sonra sermaye göçü başladı

“Son beş yılda Türkiye’nin en çok konuştuğu konu beyin göçü. Şu anda başka bir sıkıntımız ise sermaye göçü. Yani belli alanlarda finansmana ulaşmakta zorluk çeken sanayici, üretici, farklı kesimler sermayesini, iş kolunu farklı ülkelere taşıyor. Bu işler böyle devam ederse siz o zaman üretim ekonomisindeki yerinizi nasıl belirleyeceksiniz? İstihdama katkıyı nasıl sağlayacaksınız? ‘Kapağı devlete atalım. Ondan sonra iş rahatladı’ diyerek bu işi nereye kadar götüreceğiz? İnsan göçünün, beyin göçünün, sermaye göçünün önüne geçebilecek toplumda üretim ekonomisine dayalı işlevselliği, politikayı, planlamayı hayata geçirmesi gerekiyor. Dolayısıyla bankalar bu parayı topluyor, Merkez Bankası’na götürüp hemen borçlanmaya katkı sağlıyor. Ama döndüğün zaman sanayici krediye ulaşamıyor, tüketici bir yeri almaya çalışıyor ona da ulaşamıyor.”

“Faiz artırarak doların önünü bir nebze kesip vatandaşı ısrarla mevduat faizine yöneltmesi aslında biz her şeyi, sorunları halının altına iterek olayı günlük kurtarma gayesi içindeyiz.“

“Üretici, sanayici, tüketici bir krediye ulaşmakta çok büyük zorluklar çekiyor. Bankalar inanılmaz bir para kazanımında. Dolayısıyla böyle bir görüntüyü bir an önce terk etmemiz gerekir. Yani üretim ekonomisi, ben bunu yıllarca söyledim. Türkiye’nin acil beton ekonomisinden çıkıp üretim ekonomisine geçmesi gerekir.”

“Ahmet Hakan’ın röportajında Merkez Bankası Başkanı’nın satır arasında kalan bir mesajı vardı. ‘1 kişinin 10 evi değil, 10 kişinin 10 evi olmalı’ dedi. Yani ‘her kişinin bir evi olsun’ dedi. Hemen Maliye Bakanlığı'ndaki kaynaklarımın kapısını çaldım. ‘Bununla ne geliyor?’ dedim. Gelecek dönemki ya torba yasadan ya başka bir yerde çıkacak. Kişinin birden fazla evine yeni bir vergi düzenlemesi ile ek vergi gelecek. O zaman vatandaş ‘Ben bu kadar evi ne yapayım? Ben devlete çalışıyorum’ diyecek.”