Beyaz yakalıların yeni gözdesi: Arsa yatırımı
15:04 13.12.2023 (güncellendi: 17:22 14.12.2023)
Abone ol
ARSAVEV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Öztürk, Erdal Kaplanseren’le Ekonomi Panorama’ya konuk oldu. Öztürk, arsa yatırımının avantajlarını, risklerini ve güncel verileri anlatarak, giderek yükselen bir yatırım trendi haline gelen arsa-arazi alımları hakkında konuştu.
ARSAVEV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Öztürk, beyaz yakalıların 2020 itibarıyla arsa yatırımına ilgi gösterdiğini kaydetti ve şu ifadeleri kullandı:
“Aslında 2020 öncesine kadar arsa yatırımcısı, profesyonel yatırımcıydı. İş insanlarının veya sanayicilerin kendi işleri için edindikleri veya konut üreticilerinin kendi konutları için geliştirdiği bir yapıydı. Oysa ki tekil, bireysel yapılan arsa yatırımlarının yıllar içerisinde insanlara ne kadar kazandırdığını keşfetmiştik. Arzumuz da toplumun tüm kesimlerinin bunu yapabilmesiydi. Fakat arsa yatırımı biraz teknik bir işti. Bu yüzden beyaz yakalılar arsa yatırımı yapmak istese de bir yandan da uzak duruyorlardı.”
‘Üç önemli etmen: Pandemi, deprem ve konut krizi’
İş insanı Öztürk, beyaz yakalıların arsa yatırımına yönelmesinde pandemi, deprem ve konut krizi gibi başlıca üç etmenin etkili olduğunu vurguladı. Bülent Öztürk’e göre ev sahibi olmak, insanların mutlak ihtiyacı:
“Üç önemli etken oluştu ve beyaz yakalılar arsa yatırımına ciddi anlamda yöneldi. Birincisi pandemi süreci oldu. Pandemi, insanları daha kırsal, daha izole, insan yoğunluğunun az olduğu yerlere itti. Bunun için de önce arazi edinilmesi gerekiyordu çünkü kırsaldaki konuk stoğu azdı. O yüzden insanlar, şehir dışında arazi yatırımı yapmaya başladı. İkinci olarak Elazığ, İzmir ve Maraş’ta üç büyük deprem yaşadık. Bu deprem felaketlerinden sonra fay hatlarından uzaklaşmaya yönelik bir eğilim oluştu. Bir de maalesef müteahhitlerimize karşı güvensizlik süreci ortaya çıktı. Üçüncüsü ise 2022 ortalarında başlayıp 2023’te derinleşen, konuta erişimde yaşanan ciddi sıkıntılar oldu. Kredi olanakları sıfıra yaklaştı. İnsanlar ev sahibi olmak durumundalar. Ev dediğimiz şey alternatifi olmayan bir şey. İkamesi yoktur. Eviniz yoksa çadırda, bankta yaşayamazsınız. Ev, mutlak ihtiyaç. Bunu giderebilmek için de insanlar önce arsa almak istiyor. Daha sonra yavaş yavaş evine başlıyor. Bu üç etken, beyaz yakalıyı arsa yatırımı içerisine dahil etti.”
‘Son beş yılda araziden elde edilen getiri, döviz bazında yüzde 252 olarak açıklandı’
Arsa-arazi yatırımı yapanların elinde tuttuğu tapunun değer kaybetmediğinin altını çıkan Öztürk, piyasanın büyüklüğünü ve kâr oranlarını, resmi verilere dayanarak açıkladı:
“TÜİK’in açıkladığı ekim verilerine göre bu yıl 1 milyondan fazla arsa arazi satışı gerçekleşti. Şu anda arsa-arazi sektörü, 15 milyar dolarlık büyük bir pazar haline gelmiş durumda. Ayrıca 2004 yılından beri ilk kez arsa satışı, konut satışının üzerine çıktı. Toplam gayrimenkul satışının yüzde 62’si, arsa-arazi satışı. Toplumumuz şu anda üç tane gayrimenkul alışverişinin ikisini arsadan, birini konuttan yana tercih ediyor. Şu anda hala erişilebilir gayrimenkul; erişilebilir tapu, arsa-arazide var. Bugün 50-100 bin liraya bile ülkenin çeşitli yerlerinde arazi edinebiliyorsunuz. Ama 100 bin TL’ye kulübe bile alamazsınız. İnsanlar tapu sahibi olmak istiyor ve bunu her bütçede arsa-arazi yatırımıyla sağlayabiliyor. Üstelik zarar da etmiyor. Aldığı şey değer kaybetmiyor. Son beş yılda araziden elde edilen getiri, döviz bazında yüzde 252 olarak açıklandı.”
