https://anlatilaninotesi.com.tr/20231011/abdden-petrol-krizine-cozum-arayisi-venezuella-petrolu-1076233775.html
ABD'den petrol krizine çözüm arayışı: Venezüella petrolü
ABD'den petrol krizine çözüm arayışı: Venezüella petrolü
Sputnik Türkiye
Biden yönetimi, yüksek gaz fiyatları sebebiyle seçim reformları karşılığında Venezüella ile petrol üretimini teşvik etmek için yaptırımların hafifletilmesini... 11.10.2023, Sputnik Türkiye
2023-10-11T21:14+0300
2023-10-11T21:14+0300
2023-10-11T21:21+0300
dünya
venezuela
abd
joe biden
barack obama
donald trump
nicolas maduro
hugo chavez
rusya
ukrayna
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/104211/95/1042119554_0:0:3072:1728_1920x0_80_0_0_7585181008b4a926d1d9113126e301c6.jpg
ABD medyasında yer alan haberlere göre Washington'un, Venezüella petrol ve bankacılık sektörlerine yönelik bazı yaptırımların hafifletilmesiyle sonuçlanabilecek görüşmelerde ilerleme kaydetti.Arabulucuk faaliyetlerinin iki cephede gerçekleştirildiği belirtilirken son olarak ABD ve Venezüella temsilcilerinin Katar'ın başkenti Doha'da bir araya geldiği belirtildi. Bu görüşmelerde ABD'nin Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro'dan yaklaşan başkanlık seçimlerine ilişkin garanti vermesini istediği iddia edildi.Maduro hükümeti ile Venezüella'nın siyasi muhalefeti arasında da son birkaç yıldır inişli çıkışlı görüşmeler yürütülüyordu. ABD, yabancı bir petrol şirketinin Venezüella ham petrolünü kabul etmesine izin vermesi karşılığında Maduro'nun bu görüşmeleri Meksika'da sürdürmeyi kabul etmesini istiyor.Rusya'nın Ukrayna'daki özel askeri operasyonunun ardından yükselen petrol fiyatlarının bu görüşmelerde etkili olduğunu belirtildi. Nisan 2020'de varil başına 22 dolar civarında olan fiyatlar bu ay itibariyle 85 dolara yükseldi ve Amerikalı tüketiciler için yakıt fiyatları üzerinde önemli bir yukarı yönlü baskı yarattı. İki ülkenin görüşmeye kararı almasında bu hususun ehemmiyetine dikkat çekildi.Maduro hükümeti ise yıllarca süren krizin ardından ülkenin geçici de olsa ekonomik büyümeye geçmesiyle birlikte ham petrol üretimini iki katına çıkarmayı umuyor. Yabancı firmalar da Venezüella petrolünün yeniden kabul edilmesiyle ülkeye olan uzun vadeli borçlarını kapatmayı hedefliyor.ABD ile Venezüella arasındaki ilişkiler, Venezüella'da iktidara gelen ve ülkenin yoksullarına servet ve gücü yeniden dağıtmayı vaat eden Bolivarcı Devrimi ile övünen Hugo Chavez'in 1999'da göreve gelmesinden bu yana gergin. Solcu başkan Devrimci Küba ve Sandinista Nikaragua'daki programlardan istifade ederek okur-yazarlık seviyesinin arttırılması, evsizlik ve tıbbi bakım eksikliği konularında önemli ilerlemeler sağlayan sosyal misyonlar kurmuştu. Chavez sık sık ABD'yi bölgedeki uzun geçmişe dayanan müdahaleleri nedeniyle tenkit ediyordu. Chavez'in bu söylemleri George W. Bush yönetiminin öfkesine sebep oldu ve Bush yönetimi Chavez'in kısa bir süre için iktidardan uzaklaştırılmasına ve 48 saat sonra yeniden iktidara gelmesine neden olan darbenin organize edilmesine yardımcı olmuştu.İlişkiler, 2015 yılında Obama yönetiminin demokratik koşulların kötüleştiğini iddia ederek Venezüella'yı "ABD'nin ulusal güvenliği ve dış politikasına yönelik olağandışı ve olağanüstü bir tehdit" olarak ilan ederek ekonomik yaptırımlar uygulamaya başlamasıyla daha da kötüleşti.Bu yaptırımlar, Maduro'nun yeniden seçilmesini eleştiren ABD Başkanı Donald Trump tarafından, diğer endişelerin yanı sıra seçim kampanyası için devlet kaynaklarının kullanılmasını gerekçe göstererek 2018 yılında önemli ölçüde genişletildi. Yaptırımlar, petrol fiyatlarındaki düşüşle birlikte Venezüella ekonomisini o tarihten bu yana hırpaladı. Bir Birleşmiş Milletler raporu, "sivil halka toplu ceza" uygulayan yaptırımların ülkede on binlerce kişinin ölümüne yol açtığını iddia etmişti.Venezüella'da ekonomik krizin yanı sıra siyasi kriz de devam etmektedir. Muhalefet seçim koşullarının adil olmadığını iddia ederken muhalefet partileri de ABD yaptırımlarını destekleyip desteklememe konusunda yoğun bir şekilde bölünmüş durumda. Maduro yaptırımları bir tür seçim müdahalesi olarak eleştirerek bir süre "Yaptırımlardan, ablukalardan, saldırganlıktan ve ekonomik savaştan arınmış seçimler istiyoruz" demişti.Son zamanlarda ABD'deki bazı Demokrat Partili siyasetçiler de Venezüella'ya yönelik yaptırımların kaldırılması çağrısında bulunmuştu. Milyonlarca Venezüellalı siyasi ve ekonomik kargaşanın ortasında ülkeyi terk etmiş olsa da, ülkenin sosyalist hükümeti yoksul Venezüellalılar için 4,5 milyondan fazla ev inşa eden toplu konut misyonu da dahil olmak üzere sosyal programlara önemli kaynaklar yatırmaya devam ediyor.
https://anlatilaninotesi.com.tr/20230612/venezuelanin-ankara-buyukelcisi-jos-bracho-abd-venezuela-halkina-karsi-tum-ilkeleri-ihlal-ediyor-1072327158.html
venezuela
rusya
ukrayna
venezüella
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2023
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/104211/95/1042119554_341:0:3072:2048_1920x0_80_0_0_a72b361ebb3068bfeea88110dbc9e0fe.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
venezuela, abd, joe biden, barack obama, donald trump, nicolas maduro, hugo chavez, rusya, ukrayna, petrol, venezüella
venezuela, abd, joe biden, barack obama, donald trump, nicolas maduro, hugo chavez, rusya, ukrayna, petrol, venezüella
ABD'den petrol krizine çözüm arayışı: Venezüella petrolü
21:14 11.10.2023 (güncellendi: 21:21 11.10.2023) Biden yönetimi, yüksek gaz fiyatları sebebiyle seçim reformları karşılığında Venezüella ile petrol üretimini teşvik etmek için yaptırımların hafifletilmesini önerdi.
ABD medyasında yer alan haberlere göre Washington'un, Venezüella petrol ve bankacılık sektörlerine yönelik bazı yaptırımların hafifletilmesiyle sonuçlanabilecek görüşmelerde ilerleme kaydetti.
Arabulucuk faaliyetlerinin iki cephede gerçekleştirildiği belirtilirken son olarak ABD ve Venezüella temsilcilerinin Katar'ın başkenti Doha'da bir araya geldiği belirtildi. Bu görüşmelerde ABD'nin Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro'dan yaklaşan başkanlık seçimlerine ilişkin garanti vermesini istediği iddia edildi.
Maduro hükümeti ile Venezüella'nın siyasi muhalefeti arasında da son birkaç yıldır inişli çıkışlı görüşmeler yürütülüyordu. ABD, yabancı bir petrol şirketinin Venezüella ham petrolünü kabul etmesine izin vermesi karşılığında Maduro'nun bu görüşmeleri Meksika'da sürdürmeyi kabul etmesini istiyor.
Rusya'nın Ukrayna'daki özel askeri operasyonunun ardından yükselen petrol fiyatlarının bu görüşmelerde etkili olduğunu belirtildi. Nisan 2020'de varil başına 22 dolar civarında olan fiyatlar bu ay itibariyle 85 dolara yükseldi ve Amerikalı tüketiciler için yakıt fiyatları üzerinde önemli bir yukarı yönlü baskı yarattı. İki ülkenin görüşmeye kararı almasında bu hususun ehemmiyetine dikkat çekildi.
Maduro hükümeti ise yıllarca süren krizin ardından ülkenin geçici de olsa ekonomik büyümeye geçmesiyle birlikte ham petrol üretimini iki katına çıkarmayı umuyor. Yabancı firmalar da Venezüella petrolünün yeniden kabul edilmesiyle ülkeye olan uzun vadeli borçlarını kapatmayı hedefliyor.
ABD ile Venezüella arasındaki ilişkiler, Venezüella'da iktidara gelen ve ülkenin yoksullarına servet ve gücü yeniden dağıtmayı vaat eden Bolivarcı Devrimi ile övünen Hugo Chavez'in 1999'da göreve gelmesinden bu yana gergin. Solcu başkan Devrimci Küba ve Sandinista Nikaragua'daki programlardan istifade ederek okur-yazarlık seviyesinin arttırılması, evsizlik ve tıbbi bakım eksikliği konularında önemli ilerlemeler sağlayan sosyal misyonlar kurmuştu. Chavez sık sık ABD'yi bölgedeki uzun geçmişe dayanan müdahaleleri nedeniyle tenkit ediyordu. Chavez'in bu söylemleri George W. Bush yönetiminin öfkesine sebep oldu ve Bush yönetimi Chavez'in kısa bir süre için iktidardan uzaklaştırılmasına ve 48 saat sonra yeniden iktidara gelmesine neden olan darbenin organize edilmesine yardımcı olmuştu.
İlişkiler, 2015 yılında Obama yönetiminin demokratik koşulların kötüleştiğini iddia ederek Venezüella'yı "ABD'nin ulusal güvenliği ve dış politikasına yönelik olağandışı ve olağanüstü bir tehdit" olarak ilan ederek ekonomik yaptırımlar uygulamaya başlamasıyla daha da kötüleşti.
Bu yaptırımlar, Maduro'nun yeniden seçilmesini eleştiren ABD Başkanı Donald Trump tarafından, diğer endişelerin yanı sıra seçim kampanyası için devlet kaynaklarının kullanılmasını gerekçe göstererek 2018 yılında önemli ölçüde genişletildi. Yaptırımlar, petrol fiyatlarındaki düşüşle birlikte Venezüella ekonomisini o tarihten bu yana hırpaladı. Bir Birleşmiş Milletler raporu, "sivil halka toplu ceza" uygulayan yaptırımların ülkede on binlerce kişinin ölümüne yol açtığını iddia etmişti.
Venezüella'da ekonomik krizin yanı sıra siyasi kriz de devam etmektedir. Muhalefet seçim koşullarının adil olmadığını iddia ederken muhalefet partileri de ABD yaptırımlarını destekleyip desteklememe konusunda yoğun bir şekilde bölünmüş durumda. Maduro yaptırımları bir tür seçim müdahalesi olarak eleştirerek bir süre "Yaptırımlardan, ablukalardan, saldırganlıktan ve ekonomik savaştan arınmış seçimler istiyoruz" demişti.
Son zamanlarda ABD'deki bazı Demokrat Partili siyasetçiler de Venezüella'ya yönelik yaptırımların kaldırılması çağrısında bulunmuştu. Milyonlarca Venezüellalı siyasi ve ekonomik kargaşanın ortasında ülkeyi terk etmiş olsa da, ülkenin sosyalist hükümeti yoksul Venezüellalılar için 4,5 milyondan fazla ev inşa eden toplu konut misyonu da dahil olmak üzere sosyal programlara önemli kaynaklar yatırmaya devam ediyor.