Murat Karayalçın'dan CHP'ye mektup: Bizi iktidara prens-prensesler değil, örgütümüz taşıyacak
19:33 12.08.2023 (güncellendi: 19:36 12.08.2023)
© AA / Güven Yılmaz Murat Karayalçın
© AA / Güven Yılmaz
Abone ol
Eski SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, kaleme aldığı mektupta " Çok iyi konuşan, çok yoğun çalışan, yumruğunu sık sık masaya vuran birisi gelecek ve bizi iktidara taşıyacak. Buna beyaz atlı prens- prenses beklentisi diyorum. Oysa böyle bir şey yok. Bizi iktidara taşıyacak olan güç, prensler- prensesler değil, örgütümüzdür" dedi.
CHP’de değişim tartışmaları sürerken, eski SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, 1 milyon 300 bin üyeye göndermek üzere mektup hazırladı.
Milliyet'in haberine göre Karayalçın mektubunu önce ziyaret ettiği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla paylaştı. Karayalçın mektubunda özetle şunları kaydetti:
Bana göre 2023 Mayıs seçimlerini kazanamamamızın nedenlerini yalnızca bireylerde ya da partinin kurullarında aramak doğru değildir. Bana göre sorun kişisel değil, yapısaldır. Partimizin örgüt yapısı, yerelden merkeze, yeniden yapılandırılmalıdır. Yani partimizde yeni bir siyasi mimariye ihtiyacımız var.
Birincisi yerelde güçlü nitelikli bir örgüt yapısı ve ona dayalı bir ön seçim; ikincisi de, genel merkez ve yerel örgütler arasında, parti oligarşisini önleyen, parti kapasitesini artıran yeni bir yetki paylaşım modeli. Siyasi olarak tembelleşmemizin ilk örneği bir kurtarıcı beklentisidir. Çok iyi konuşan, çok yoğun çalışan, yumruğunu sık sık masaya vuran birisi gelecek ve bizi iktidara taşıyacak. Buna beyaz atlı prens- prenses beklentisi diyorum. Oysa böyle bir şey yok. Bizi iktidara taşıyacak olan güç, prensler- prensesler değil, örgütümüzdür. Bir başka tembellik örneği de ‘sağdan oy alamıyoruz, bari siyasetçi alalım, onlar da sağ seçmeni getirir’ anlayışıdır. Tabii ki partimize sağdan siyasetçi de seçmen de gelecektir, gelmelidir.
Örgütle-rimiz yalnızca örgütün olağan işleri diye adlandırabileceğimiz ‘broşür- afiş- pankart’ işleri ile seçim işleri ile sandık güvenliği işleri ile sınırlı bir hizmet üretmektedir. Bu nedenle örgütümüz kapasitesinin altında çalışmak durumunda kalmaktadır. Bu durum CHP’de ‘oligarşik’ bir yönetimin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Örgütlerimiz, adaylarını seçemeyen, parti siyasetini belirleyemeyen, hemen hemen yalnızca olağan işlerle sınırlı olan bir alanda görev yapmaktadır. Bunlardan merkez örgütünün yeniden düzenlenmesi önerisini 2012 yılında PM üyesi olarak görev yaptığım sırada Sayın Genel Başkana sunmuştum. Söz konusu öneriler 2014 yılındaki Kurultay’a giderken Milliyet Gazetesi’nde birkaç gün yayınlanmıştı. Genel başkanların kurultaylarda liste hazırlamaları ya da örtülü bir yolla anahtar liste dağıtmaları önlenmelidir. Genel başkanlar; Siyasi Partiler Yasasının 37. maddesinin milletvekilliği için öngördüğü yüzde 5’lik kontenjanı, PM için de kullanabilirler.
Atatürkçüyüz, Solcuyuz, Aydınlanmacıyız. Bu üç temel değer aynı zamanda CHP’nin Altın Üçgenidir. Partililerimiz bu üçgenin herhangi bir köşesine daha yakın olabilirler, bu doğaldır. Önemli olan Altın Üçgen’in içinde yer almaktır. Hiçbirimiz bu toprakların yetiştirdiği en büyük devrimci olan Atatürk’ün yolundan ayrılamayız; hiçbirimiz ‘sağ ile sol arasında pek bir fark kalmadı’ diyemeyiz.