Futbolda eskiden olduğu gibi dostluğun olması gerektiğini belirten ve 39 yıldır berber olan Murat Erler, "İstanbul'da antikacı dükkanı olan komşumuz vardı. O dükkanda çok vakit geçiriyorduk, orada eski eşyalara ilgi duymaya başladım. Orada vakit geçirirken kafamda bir dükkan kurgulamıştım, bu da Tokat'ta bir dükkana nasip oldu. Burası ev gibi eski eşyalardan dolayı, bu eski eşyalara olan merak da hobi oldu, ben de hobi ve işi birleştirmek istedim. Tokat'a gelirken de dükkanın farklı ve dikkat çekici olmasını istedim. Antikacı dükkanında sergilenen eşyalar müzayede edilen, yüksek fiyatlara sahip eşyalardı. Ben de burada sağda solda atıl olanları, atılmak üzere olanları topladım. Daha düşük bir maliyetle antikacı da olan ortamı oluşturmaya çalıştım. Maddi olarak çok değerli bir eşya yok ama sallanan koltuk, eski ayna ve vitrin gibi nostaljik şeyler var. Bu formayı toplumsal bir mesaj vermek için giyiyorum. Kadıköylüyüm ve Fenerbahçeliyim. Orada yaşarken holiganizm ve fanatikliğin aşırı olmasından rahatsız oluyordum. Bununla ilgili topluma mesaj vermek istiyordum, herkes bütün olursa böylesi şeyler yaşanmazdı. Bu fikir bende bu tepkilerden dolayı doğdu. Şu anda misafir seyirci olmadan derbiler oynanıyor, bunu futbola yakıştıramıyoruz. Misafir seyircisiz oynanan derbilerde ev sahibi taraftarın bunu karşı çıkması gerekiyor, bence bu böyle olmalıdır. Ben orada taraftar olsam üzülürdüm, misafirler benim yüzümden buraya gelemedi diyerek. Bütün bu yaşananlardan sonra eskiye de özeniyorsun" şeklinde konuştu.
Futbolda eskiden olduğu gibi dostluğun olması gerektiğini belirten ve 39 yıldır berber olan Murat Erler, "İstanbul'da antikacı dükkanı olan komşumuz vardı. O dükkanda çok vakit geçiriyorduk, orada eski eşyalara ilgi duymaya başladım. Orada vakit geçirirken kafamda bir dükkan kurgulamıştım, bu da Tokat'ta bir dükkana nasip oldu. Burası ev gibi eski eşyalardan dolayı, bu eski eşyalara olan merak da hobi oldu, ben de hobi ve işi birleştirmek istedim. Tokat'a gelirken de dükkanın farklı ve dikkat çekici olmasını istedim. Antikacı dükkanında sergilenen eşyalar müzayede edilen, yüksek fiyatlara sahip eşyalardı. Ben de burada sağda solda atıl olanları, atılmak üzere olanları topladım. Daha düşük bir maliyetle antikacı da olan ortamı oluşturmaya çalıştım. Maddi olarak çok değerli bir eşya yok ama sallanan koltuk, eski ayna ve vitrin gibi nostaljik şeyler var. Bu formayı toplumsal bir mesaj vermek için giyiyorum. Kadıköylüyüm ve Fenerbahçeliyim. Orada yaşarken holiganizm ve fanatikliğin aşırı olmasından rahatsız oluyordum. Bununla ilgili topluma mesaj vermek istiyordum, herkes bütün olursa böylesi şeyler yaşanmazdı. Bu fikir bende bu tepkilerden dolayı doğdu. Şu anda misafir seyirci olmadan derbiler oynanıyor, bunu futbola yakıştıramıyoruz. Misafir seyircisiz oynanan derbilerde ev sahibi taraftarın bunu karşı çıkması gerekiyor, bence bu böyle olmalıdır. Ben orada taraftar olsam üzülürdüm, misafirler benim yüzümden buraya gelemedi diyerek. Bütün bu yaşananlardan sonra eskiye de özeniyorsun" şeklinde konuştu.