00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
07:00
7 dk
HABERLER
09:00
6 dk
HABERLER
11:00
5 dk
DÜNYA HABERİ
11:07
13 dk
PARANIN HAREKETİ
11:21
16 dk
HABERLER
12:00
6 dk
HABER MASASI
13:30
35 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:30
4 dk
HABERLER
19:00
5 dk
ARAMIZDAN AYRILANLAR
20:30
15 dk
HABERLER
07:00
5 dk
HABERLER
09:00
6 dk
HABERLER
11:00
4 dk
HABERLER
12:01
5 dk
YAPAY ZEKA GÜNLÜĞÜ
14:05
54 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:30
3 dk
YOL ARKADAŞI
MHP neden mıntıka temizliği yapıyor
17:33
87 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
19:00
1 dk
ÖZEL HABER
İBB’nin Sayıştay raporundan çıktı: 642 araç nerede?
19:10
3 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
GÖRÜŞ

‘Türkiye, Çin ve Suudi Arabistan; İsrail-Filistin krizi için arabuluculuk dönemi başlatıyor’

© AAFilistin Bayrağı
Filistin Bayrağı - Sputnik Türkiye, 1920, 27.07.2023
Abone ol
Özel
Ortadoğu uzmanı Haydar Oruç, son dönemdeki gelişmeleri yorumlayarak Türkiye, Çin ve Suudi Arabistan’ın İsrail-Filistin sorununun çözümüne yönelik bir arabuluculuk dönemi başlattığını söyledi.
Son dönemde Türkiye ve Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler yeni bir süreci işaret ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni (BAE) kapsayan Körfez turunun ardından 25 Temmuz’da Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye Türkiye’ye geldi. Dün ise Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komitesi Politbüro Üyesi, Dışişleri Merkez Komisyonu Direktörü ve Dışişleri Bakanı Wang Yi, Ankara’yı ziyaret ederek hem Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmeler yürüttü. İsrail Başbakanı Bünyamin Netanyahu’nun ise yarın Türkiye’ye gelerek Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesi bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Abbas ile yaptığı basın toplantısında “Filistin davasını en güçlü şekilde savunmaya, Filistin halkının güvenliğini ve refahını artırmaya yönelik her gayreti tüm gücümüzle desteklemeye devam edeceğiz. Birleşmiş Milletler parametreleri temelinde 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının tüm bölgemizin barış ve istikrarı için bir şart olduğunu ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
Türk diplomatik kaynaklar ise Hakan Fidan – Wang Yi görüşmesinde Ortadoğu’daki gelişmeler ve Ukrayna’daki son durumun ele alındığını aktardı. Çin, son dönemde Suudi Arabistan ve İran barışını sağlayarak Ortadoğu’da önemli bir girişime imza atmıştı.

İsrail’den aşırı sağcı provokasyon

Aynı zamanda süreç devam ederken İsrail’den de önemli bir haber geldi. İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve yüzlerce fanatik Yahudi yerleşimci, işgal altındaki Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya İsrail polisi denetiminde baskın gerçekleştirdi. Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı'nın radikal yerleşimcilerle ve güvenlik güçleri koruması altında Mescid-i Aksa'ya gerçekleştirdiği provokatif baskını şiddetle kınıyoruz" denildi.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı - Sputnik Türkiye, 1920, 27.07.2023
TÜRKİYE
Dışişleri'nden Mescid-i Aksa’ya baskına kınama

‘Yeni bir yol haritası çıkarılıyor’

İsrail ve Filistin meselesi üzerine çalışan Ortadoğu uzmanı Haydar Oruç süreci Sputnik’e değerlendirdi. Oruç, “Türkiye’nin tek başına İsrail-Filistin meselesini çözmesi çok mümkün değil. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın körfez ziyaretinde yaptığı istişareler çok önem taşıyor” diyerek şunları kaydetti:
“Özellikle Suudi Arabistan’ın son dönemde İsrail ile normalleşmek için Filistin ile barışın sağlanması şartını ileri sürmesi Tel Aviv’in bazı konularda geri adım atması gerektiğine dair ipuçları vermişti. Hem Mahmud Abbas’ın ziyareti hem de Netanyahu’nun ziyaretinin yakın günlere denk getirilmiş olması Türkiye’nin bu yeni dönemde üstlenmeye çalıştığı rolü de gösteriyor. Keza aynı şekilde Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin Türkiye ziyaretinde yaptığı görüşmeler de bütün aktörlerin Ortadoğu’daki sorunlara dair çözüm arayışını işaret ediyor. Yeni bir yol haritası çıkarılıyor. Çin’in Riyad-Tahran normalleşmesini sağladıktan sonra Filistin-İsrail sorununu çözmeye yönelik de inisiyatif almak istediğine dair açıklamaları olmuştu. Hatta BMGK’nın da bu konuda inisiyatif alması gerektiğini söylemişti.”

‘Süreç ilerler de yoluna girerse ABD ve BM de bu sürece katılacaktır.’

ABD’deki Joe Biden yönetimi ile İsrail’deki Netanyahu hükümeti arasındaki gerginliği sürecin ilerlemesi için bir fırsat yaratabileceğini aktaran Oruç, şöyle devam etti:
“Çünkü ABD, Ortadoğu’daki sorunların çözülmesinde farklı bir yol izliyor. Daha çok kendi çıkarlarını öne koyuyor. Aktörler arasındaki çıkardığı sorunların sebep olduğu boşluklardan faylanarak bu ülkeleri idare etmeye çalışıyor. ABD’nin Netanyahu’ya prim yaptıracak bir sürece destek vereceğini tahmin etmiyorum onlar Netanyahu’suz bir hükümetle bu süreci tamamlamak isteyecektir. Fakat Çin, Türkiye veya diğer bölge ülkeleri çıkar odaklı değil değer olarak yaklaşıyor. Taraf kayırma yapmamaya çalışıyorlar. Türkiye bu süreçte kolaylaştırıcı bir rol üstlenecek. Yani Suudi Arabistan ile görüşüp İsrail’e taleplerini iletecek, İslam İşbirliği Teşkilatı’nı devreye sokacak. Bu herkes için bir kazan kazan durumu anlamına geliyor. Bunun içine ABD ve BM de katılırsa çok daha faydalı olur ama ABD’nin Çin ile olan geriliminden dolayı çok da müdahil olacağını zannetmiyorum. Ancak süreç ilerler de yoluna girerse ABD ve BM de bu sürece katılacaktır. Başlangıç olarak süreci itekleyici rol üstlenen aktörler Türkiye, Çin ve Suudi Arabistan ya da İslam İşbirliği Teşkilatı olacak. İsrail’de sokak protestoları da halen devam ediyor ve onların da Filistin ile iki devletli çözüme yönelik bir talepleri var. Onların da sağduyusuyla böyle bir şey sağlanabilir.”
Türk bayrağı - Sputnik Türkiye, 1920, 20.07.2023
POLİTİKA
25 Temmuz'da Filistin Devlet Başkanı Abbas, 28'inde de İsrail Başbakanı Netanyahu Türkiye'ye gelecek

‘Filistinlilerin de kabul edeceği bağımsızlık hissi veren bir çözüm üzerinde uzlaşılabilir’

Peki en gerçekçi çözüm nasıl olabilir?
“Mevcut hükümet ortaklarına baktığımızda bu konuda Netanyahu’nun elinin hiç rahat olmadığını görebiliriz” ifadelerini kullanan Haydar Oruç, “Aşırı sağcı ortakların böyle bir barış sürecini destekleyeceklerini söylemek çok gerçekçi olmayacaktır. Ancak Netanyahu da hem içeriden hem de dışarıdan o kadar baskı altında ki bunu gidermek için bir çıkış yoluna ihtiyacı var. Bu yol da barış sürecinde az tavizlerle masaya oturmak ve kalkmak olacaktır. Ama Suudi Arabistan ile normalleşme İsrail için duraklayan İbrahim anlaşmalarını yeniden hareketlendirme ve kendisine yönelik son dönemdeki eleştirileri göğüsleyebilmek için önemli olacaktır. 1967 sınırlarındaki iki devletli bir çözüm diyoruz, BM’nin planı da bu şekilde. Zaten Suudi Arabistan’ın barış planı da bu şekilde ama şu an İsrail’in bunu kabul edeceğini söylemek çok gerçekçi gelmiyor. Ama yine de Filistinlilerin de kabul edeceği bağımsızlık hissi veren bir çözüm üzerinde uzlaşılabilir. Trump’ın sözde 100 yılın barış planı gibi değil ondan çok uzak olması lazım ama yine de bu tarafların araya girmesiyle bir plan üzerinde uzlaşılabilir. Benim duyduğum kadarıyla da Erdoğan, Abbas’a öncelikle Filistinli grupların bir araya gelmesi ve daha sonra barışın sağlanması konusunda tavsiyelerde bulundu. İlk aşamada yasadışı illegal yerleşimlerde bir durma olacaktır. Bu çok çetrefilli bir konu. İsrail’deki hükümet ayakta kalarak bu süreci yürütebilir mi belli değil. Süreci sabote etmeye yönelik bugünkü Mescid-i Aksa baskını gibi adımlar olacaktır. Ama bundan daha da uygun bir fırsat olur emin değilim. Her türlü sıkıntılı bir süreç olacak” değerlendirmesinde bulundu.

‘Bir yerde yapılan barış diğer tarafa da işleyecektir’

Oruç, Türkiye’nin Rusya-Ukrayna krizindeki arabuluculuk rolünün başarısına da vurgu yaparak “Türkiye’nin arabuluculuk konusunda geçmişten gelen bir birikimi var. Hem başka çatışma bölgelerinde bu tür faaliyetleri oldu özellikle de Rusya-Ukrayna krizindeki rolü gerçekten önemliydi ve büyük bir birikim oluşturdu. Bunu diğer çatışma bölgelerine aktarma isteği de normal. Hem Ukrayna’nın hem de Rusya’nın İsrail ile olan ilişkilerini de düşünürsek bu bir ağ gibi hiçbiri birbirinden bağımsız değil. Bir yerde yapılan barış diğer tarafa da işleyecektir” ifadelerini ekledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi - Sputnik Türkiye, 1920, 25.07.2023
POLİTİKA
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Filistin davasına desteğimizi sürdüreceğiz
Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала