Riskli iş kollarında çalışan kişilerin düzenli taramalara alınmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Karalezli, "En çok kaynakçılar, döküm işçiliği, diş teknisyenliği gibi işlerde çalışanlarda akciğer rahatsızlıklarıyla karşılaşıyoruz. İlerleyen dönemlerde solunum yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilen interstisyel akciğer hastalıkları karşımıza çıkıyor. Bu durumda kişinin o iş kolunu değiştirmesi gerekliliği oluşuyor. Bu nedenle belirli periyotlarla sağlık taramalarının yapılması gerekiyor" diye konuştu.
Karalezli, kurumsal iş yerlerinde zaten rutin taramalar yapıldığına ama esas riskin ‘merdiven altı’ olarak tanımlanan iş yerlerinde ortaya çıktığına dikkati çekti. Prof. Dr. Karalezli, dünya genelinde başta KOAH olmak üzere akciğer hastalıklarında geçmiş yıllara göre artış yaşandığına işaret ederek, bunun en önemli nedenleri arasında sigara kullanımının yer aldığını söyledi.
Riskli iş kollarında çalışan kişilerin düzenli taramalara alınmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Karalezli, "En çok kaynakçılar, döküm işçiliği, diş teknisyenliği gibi işlerde çalışanlarda akciğer rahatsızlıklarıyla karşılaşıyoruz. İlerleyen dönemlerde solunum yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilen interstisyel akciğer hastalıkları karşımıza çıkıyor. Bu durumda kişinin o iş kolunu değiştirmesi gerekliliği oluşuyor. Bu nedenle belirli periyotlarla sağlık taramalarının yapılması gerekiyor" diye konuştu.
Karalezli, kurumsal iş yerlerinde zaten rutin taramalar yapıldığına ama esas riskin ‘merdiven altı’ olarak tanımlanan iş yerlerinde ortaya çıktığına dikkati çekti. Prof. Dr. Karalezli, dünya genelinde başta KOAH olmak üzere akciğer hastalıklarında geçmiş yıllara göre artış yaşandığına işaret ederek, bunun en önemli nedenleri arasında sigara kullanımının yer aldığını söyledi.
Mesleksel maruziyetle birlikte çevre kirliliğinin de risk unsurları arasında yer aldığını bildiren Karalezli, "Tütün ve tütün ürünlerinden herkes uzak durmalı ancak riskli meslek grubunda çalışan bir kişi buna çok daha dikkat etmeli. Çünkü akciğer hastalığı açısından var olan tehlikeyi bu ürünleri kullanarak daha da artırmış oluyorlar" uyarısında bulundu.
Karalezli, meslek hastalıklarının önlenebilmesi açısından kişisel koruyucu ekipmanlardan ziyade riski kaynağında yok etmenin önem taşıdığını belirtti.
Mesleksel maruziyetle birlikte çevre kirliliğinin de risk unsurları arasında yer aldığını bildiren Karalezli, "Tütün ve tütün ürünlerinden herkes uzak durmalı ancak riskli meslek grubunda çalışan bir kişi buna çok daha dikkat etmeli. Çünkü akciğer hastalığı açısından var olan tehlikeyi bu ürünleri kullanarak daha da artırmış oluyorlar" uyarısında bulundu.
Karalezli, meslek hastalıklarının önlenebilmesi açısından kişisel koruyucu ekipmanlardan ziyade riski kaynağında yok etmenin önem taşıdığını belirtti.
Prof. Dr. Karalezli, evde kuş beslemenin, bahçede, çatıda güvercin gibi kuş türlerinin yoğun yaşamasının da akciğer hastalıklarına neden olabildiğini belirterek, şu bilgileri paylaştı:
"Güvercinlerde ve diğer kuşlarda bulunan proteinlerin antijenik bir özelliği var. Bazı hassas kişilerde bu proteinlerle temas edilmesi, akciğerde gaz alışverişinde bozulmaya yol açıyor. Bu sebeple akciğerde minik nodüller oluşuyor ve hastalar ciddi nefes darlığı yaşayabiliyor. Biz bu hastalık tablosunu 'güvercin besleyenlerin akciğeri' olarak da adlandırıyoruz ama sadece güvercin olarak düşünmemek lazım, bütün kuşlarda bu durum yaşanabiliyor. Evde kuş beslemek hatta evin çatısında kuşların yaşaması veya kuş pisliğini temizlemek de akciğerlerde hastalık oluşumuna sebep olabiliyor. Özellikle hassas kişilerde bu tabloyu sık görüyoruz. Böyle durumlarda mutlaka etkenden uzaklaşmak gerekiyor. Çünkü eğer hastalık başlangıç dönemindeyse ilaçlarla tedavi sağlanabiliyor ancak bazen ilerlemiş durumlarda çaresiz kalıyoruz."
Prof. Dr. Karalezli, evde kuş beslemenin, bahçede, çatıda güvercin gibi kuş türlerinin yoğun yaşamasının da akciğer hastalıklarına neden olabildiğini belirterek, şu bilgileri paylaştı:
"Güvercinlerde ve diğer kuşlarda bulunan proteinlerin antijenik bir özelliği var. Bazı hassas kişilerde bu proteinlerle temas edilmesi, akciğerde gaz alışverişinde bozulmaya yol açıyor. Bu sebeple akciğerde minik nodüller oluşuyor ve hastalar ciddi nefes darlığı yaşayabiliyor. Biz bu hastalık tablosunu 'güvercin besleyenlerin akciğeri' olarak da adlandırıyoruz ama sadece güvercin olarak düşünmemek lazım, bütün kuşlarda bu durum yaşanabiliyor. Evde kuş beslemek hatta evin çatısında kuşların yaşaması veya kuş pisliğini temizlemek de akciğerlerde hastalık oluşumuna sebep olabiliyor. Özellikle hassas kişilerde bu tabloyu sık görüyoruz. Böyle durumlarda mutlaka etkenden uzaklaşmak gerekiyor. Çünkü eğer hastalık başlangıç dönemindeyse ilaçlarla tedavi sağlanabiliyor ancak bazen ilerlemiş durumlarda çaresiz kalıyoruz."
Geçmeyen öksürük şikayetlerinin araştırılmasının önemine de değinen Karalezli, "Grip sonrası bile olsa bir ay boyunca geçmeyen öksürüğü olan kişilere mutlaka bir uzmana başvurmalarını öneriyoruz. Bunun nedenlerinin araştırılması gerekiyor çünkü bazen grip, altta yatan ve o güne kadar çok belirti vermeyen başka hastalıkların ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Viral enfeksiyonlar özellikle astımı çok tetikliyor" uyarısında bulundu. Prof. Dr. Karalezli, yürürken artan nefes darlığı, göğüs ağrısı, sabahları öksürükle sık balgam çıkarma, hızlı kilo kaybı, gece terlemesi gibi belirtilerde de göğüs hastalıkları uzmanına başvurulmasını önerdi.
Karalezli, yakın zamanda Ankara Bilkent Şehir Hastanesi'nde ‘İnterstisyel Akciğer Hastalıklarında Güncellemeler’ başlığıyla düzenlenen bilimsel aktivitede, tüm bu konuların uzmanlarca geniş kapsamlı olarak ele alındığını kaydetti.
Geçmeyen öksürük şikayetlerinin araştırılmasının önemine de değinen Karalezli, "Grip sonrası bile olsa bir ay boyunca geçmeyen öksürüğü olan kişilere mutlaka bir uzmana başvurmalarını öneriyoruz. Bunun nedenlerinin araştırılması gerekiyor çünkü bazen grip, altta yatan ve o güne kadar çok belirti vermeyen başka hastalıkların ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Viral enfeksiyonlar özellikle astımı çok tetikliyor" uyarısında bulundu. Prof. Dr. Karalezli, yürürken artan nefes darlığı, göğüs ağrısı, sabahları öksürükle sık balgam çıkarma, hızlı kilo kaybı, gece terlemesi gibi belirtilerde de göğüs hastalıkları uzmanına başvurulmasını önerdi.
Karalezli, yakın zamanda Ankara Bilkent Şehir Hastanesi'nde ‘İnterstisyel Akciğer Hastalıklarında Güncellemeler’ başlığıyla düzenlenen bilimsel aktivitede, tüm bu konuların uzmanlarca geniş kapsamlı olarak ele alındığını kaydetti.