Lavrov: Batılı meslektaşlarımız tahıl anlaşmasıyla ilgili durumu çıkmaza soktu
12:51 26.04.2023 (güncellendi: 12:52 26.04.2023)
© Sputnik / Пресс-служба МИД РФ
/ Abone ol
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, tahıl anlaşmasıyla ilgili durumun Batılı siyasetçiler tarafından çıkmaza sokulduğunu belirtti.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, BM Güvenlik Konseyi'nin dünkü oturumunun ardından düzenlenen basın toplantısında tahıl anlaşmasındaki mevcut duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Lavrov, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e iletilmek üzere verdiği ve tahıl anlaşmasının eksiksiz uygulanmasına ilişkin fikirlerini belirttiği mektuba yanıt verilip verilmediğiyle ilgili sorular üzerine, "Mektubun sızdırılmadığını umuyorum, zira bu, BM yöneticisi ile BM'ye üye bir ülkenin yöneticisi arasındaki kişisel yazışma. Bu (mektubun sızdırılması), halihazırda çözülemeyen ve Batılı meslektaşlarımız tarafından çıkmaza sokulan durum üzerinde baskı oluşturmaya yönelik yeni bir girişim olur" yanıtını verdi.
Karadeniz girişimi olarak da adlandırılan tahıl anlaşmasının Rus gübre ve amonyağının ihracatını da öngördüğünü ancak uluslararası pazarda ciddi bir amonyak kıtlığı olmasına rağmen Batı'nın bu hususu çok hızlı bir şekilde unuttuğunu anımsatan Lavrov, "Sonuç olarak bu girişim, hızla sadece 'tahıl' girişimine dönüştü, insani olmaktan çıkıp ticari bir hal aldı. Ukrayna'dan çıkarılan tahılın sadece yüzde 3'ü muhtaç ülkelere ulaştı" ifadelerini kullandı.
Batı'nın anlaşmanın uygulanmasında ciddiyetsiz bir yaklaşım içinde olduğunun altını çizen Lavrov, "Özellikle de, hiç kimse Rosselhozbank'ın SWIFT sistemine geri alınmasında acele etmiyor. BM Genel Sekreteri, 3 ABD bankasına SWIFT'i ikame etmeleri, Rosselhozbank'a ihracat işlemleri konusunda yardım etmeleri için başvuruda bulundu. Birkaç ay geçti ve fiiliyatta bankalardan biri, bir işlemi finanse etmeyi nazikçe kabul etti. Ama bize 'bundan sonraki tüm çalışmaları bu prensip üzerine inşa edelim' dediklerinde, bu ciddiyetsiz oluyor" diye konuştu.
Lavrov, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e iletilmek üzere verdiği ve tahıl anlaşmasının eksiksiz uygulanmasına ilişkin fikirlerini belirttiği mektuba yanıt verilip verilmediğiyle ilgili sorular üzerine, "Mektubun sızdırılmadığını umuyorum, zira bu, BM yöneticisi ile BM'ye üye bir ülkenin yöneticisi arasındaki kişisel yazışma. Bu (mektubun sızdırılması), halihazırda çözülemeyen ve Batılı meslektaşlarımız tarafından çıkmaza sokulan durum üzerinde baskı oluşturmaya yönelik yeni bir girişim olur" yanıtını verdi.
Karadeniz girişimi olarak da adlandırılan tahıl anlaşmasının Rus gübre ve amonyağının ihracatını da öngördüğünü ancak uluslararası pazarda ciddi bir amonyak kıtlığı olmasına rağmen Batı'nın bu hususu çok hızlı bir şekilde unuttuğunu anımsatan Lavrov, "Sonuç olarak bu girişim, hızla sadece 'tahıl' girişimine dönüştü, insani olmaktan çıkıp ticari bir hal aldı. Ukrayna'dan çıkarılan tahılın sadece yüzde 3'ü muhtaç ülkelere ulaştı" ifadelerini kullandı.
Batı'nın anlaşmanın uygulanmasında ciddiyetsiz bir yaklaşım içinde olduğunun altını çizen Lavrov, "Özellikle de, hiç kimse Rosselhozbank'ın SWIFT sistemine geri alınmasında acele etmiyor. BM Genel Sekreteri, 3 ABD bankasına SWIFT'i ikame etmeleri, Rosselhozbank'a ihracat işlemleri konusunda yardım etmeleri için başvuruda bulundu. Birkaç ay geçti ve fiiliyatta bankalardan biri, bir işlemi finanse etmeyi nazikçe kabul etti. Ama bize 'bundan sonraki tüm çalışmaları bu prensip üzerine inşa edelim' dediklerinde, bu ciddiyetsiz oluyor" diye konuştu.
Lavrov, önceki gün yaptığı açıklamada, Guterres'in mektubuyla ilgili şunları söylemişti: "Genel Sekreter, anlaşmanın Rusya’yla ilgili kısmını mümkün olduğunca ileri götürmek için gösterdiği çabaları anlattı. Açıkçası ilerleme pek görülmüyor. Nasıl ilerleneceğine dair fikirleri içeren bir mektup verdi bize. Elbette bu mektup incelenecek. Ama henüz Batı ülkelerinin Genel Sekreter’in Ukrayna ve Rusya’dan tarım ürünleri ihracatıyla ilgili paket girişiminin başarılı bir şekilde uygulanması için gerekli olanı gerçekten yapma isteğinde olduğunu görmüyoruz. Bunu, Antonio Guterres’e de açık açık söyledim. Ama bir kez daha söylüyorum, bize verdiği mektubu inceleyeceğiz."