https://anlatilaninotesi.com.tr/20230413/korfez-savasinin-bitmesinin-32-yili-abdnin-tum-dunyada-at-kosturacagi-duzenin-baslangiciydi-1069614865.html
Körfez Savaşı’nın bitmesinin 32. yılı: ‘ABD’nin tüm dünyada at koşturacağı düzenin başlangıcıydı’
Körfez Savaşı’nın bitmesinin 32. yılı: ‘ABD’nin tüm dünyada at koşturacağı düzenin başlangıcıydı’
Sputnik Türkiye
ABD’nin, müttefiklerinin de yardımıyla Irak’ı işgal etmesiyle başlayan Körfez Savaşı’nın resmen bitmesinin 32. yıldönümü. Tüm bu ülkeleri Körfez Savaşı... 13.04.2023, Sputnik Türkiye
2023-04-13T12:01+0300
2023-04-13T12:01+0300
2023-04-13T13:28+0300
görüş
pax americana
körfez savaşı
irak
iran
kuveyt
abd
irak işgali
kitlesel ölüm
çin
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e7/04/0d/1069618959_0:201:2049:1353_1920x0_80_0_0_1d2895190c55b68b8aa45b80d971d975.jpg
ABD ve ‘müttefiklerinin’ Ağustos 1990'da Irak ordusu tarafından ele geçirilen Kuveyt'in egemenliğini yeniden sağlamayı vadederek başlattığı Körfez Savaşı, 32 yıl önce 12 Nisan'da, ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesiyle resmen sona erdi. ABD öncülüğünde, Birleşik Krallık, Fransa, Suudi Arabistan, Suriye ve Mısır'ın da aralarında bulunduğu 28 ülkenin dahil olduğu bu savaş, sadece Ortadoğu'yu değil, tüm uluslararası ilişkiler sistemini kökten değiştirmesi ile de dönüm noktalarından biri olarak tarihteki yerini aldı. 28 Şubat 1991'de müttefik devletler Irak'a yönelik ilk askeri harekatını gerçekleştirmiş, bu harekata da bilinen ikonik ismi ile ‘Çöl Fırtınası’ adı verilmişti.Körfez Savaşı’na giden süreçte neler yaşandı?Mezhepsel anlaşmazlıklar yaşayan komşu ülkeler Irak ve İran arasında, 1980’de 8 yıl süren bir savaşın fitili ateşlendi. 1.5 milyon insanın hayatını kaybettiği bu savaş daha sonrasında Kuveyt’in işgaline ve Çöl Fırtınası’na da davetiye çıkaracaktı. O dönemlerde ABD’nin yanı sıra Basra Körfezi'ndeki birçok ülke tarafından da mali olarak İran’a karşı desteklenen Irak, Washington’ın ‘bölgedeki güçlü adamımız’ olarak nitelendirdiği Saddam Hüseyin’in yönetimindeydi. Arap dünyasında Birinci Körfez Savaşı olarak da anılan bu savaşın yıpranan Irak açısından ‘kazanımsız’ sona ermesi, ülkeyi büyük bir ekonomik krize sürükledi. Bu durum ise Irak-İran savaşının iki yıl sonrasında, Saddam Hüseyin’in petrol kuyularına erişmek için 1-2 Ağustos 1990 gecesi Kuveyt'i işgal etmesi ile sonuçlandı. Böylelikle 17 Ocak 1991 gecesi, ABD liderliğindeki çok uluslu koalisyon güçlerinin Irak'ı bombalamaya başlamasına giden yol açılmış, ‘asıl Körfez Savaşı’ başlamış oldu.ABD önderliğinde hiç bitmeyen bir savaşKörfez Savaşı, 32 yıl önce 12 Nisan 1991'de Hüseyin'e karşı kazanılan ‘zaferle’ sona erse de Irak'ı ABD tarafından uygulanan sert yaptırımlardan kurtaramadığı için aslında hiç bitemedi. Hatta öyle ki eski ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright’a Irak'taki yaptırımlar nedeniyle ölen yarım milyon çocuk ile ilgili soru sorulduğunda Albright, "Zor bir seçim, ama buna değdiğini düşünüyoruz" bile dedi. Çünkü ABD için, SSCB'nin zayıflaması ve çökme olasılığı bağlamında, Kuveyt'teki olaylar, tek kutuplu bir dünyaya dayalı ‘küresel yeniden yapılanmanın’ başlangıcıydı. Bu uğurda ABD ve İngiltere, uzun yıllar boyunca desteklediği Saddam yönetimini gözden çıkararak Irak'ın işgali için diğer ülkelerin desteğini alabilmek adına, Irak’ın ölümlere sebebiyet verebilecek kimyasal silahlar geliştirdiği iddialarını ortaya attı. Böylelikle Washington ve Londra, ‘gülünç gerekçelerle’ ikna edemediği Birleşmiş Milletler’in izni olmadan 19 Mart 2003'te Irak’ı işgal ederek milyonlarca sivilin ölümüne neden olan 2. Körfez Savaşı’nı başlatmış oldu.‘Körfez Savaşı, ABD’nin bütün dünyada at koşturacağı bir düzenin başlangıcıydı’Saddam’a karşı Irak’ta başlayan savaşı Sputnik’e anlatan gazeteci ve yazar Fikret Akfırat, “1991 yılı Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra ABD’nin bütün dünyada tek başına at koşturacağı bir düzenin başlangıcı olarak nitelenebilir” diyerek sözlerine şöyle devam etti:‘Rusya’nın toparlanması ve Çin’in yükselişiyle yeni uluslararası ortam oluşmaya başladı, artık ABD düzen kuran bir güç değil’Rusya gibi ülkelerin de Körfez Savaşı’nda ‘müttefik’ olarak adlandırıldığına değinen Akfırat, “Ama bunlar müttefik değildi, bu duruma rıza göstermek zorunda kaldıkları bir dünya tablosu vardı. 1991 ile 2003 arasında yani 2003’teki Amerikan işgalinden sonra biraz durum değişti. Özellikle 2000’li yılların başından itibaren hem Rusya'nın toparlanması hem de Çin'in yükselişe geçmesiyle birlikte dünyada çok kutupluluk yönünde bir atmosfer, yeni bir uluslararası ortam oluşmaya başladı. Bugün artık ABD düzen kuran bir güç durumunda değil. Yani ‘Pax Amerikan’ ya da ‘Amerikan Barışı’ döneminden çıktık. Artık gelişen dünya ülkelerinin düzen kurduğu bir girişim olan Pax Avrasya olarak adlandırabileceğimiz bir tablo ortaya çıktı” dedi.‘Gelişen dünya ülkelerinin kendi aralarında kurdukları işbirlikleriyle yeni bir dünya tablosu ortaya çıkıyor’‘Pax Avrasya’nın önemine vurgu yapan Akfırat, “Burada şunu kastediyoruz; mesela 2023 yılında Çin'in kolaylaştırıcılığında Suudi Arabistan ve İran'ın anlaşması, sadece Batı Asya'da değil bütün dünyada dengeleri değiştirecek önemde. Bu gelişmenin hemen ardından Suudi Arabistan ile Suriye arasında bir normalleşme süreci başladı. Arkasından da Suudi Arabistan ve Yemen arasında da barış görüşmeleri başladı. Bu bütünüyle ABD ve İsrail'i çok tedirgin eden bir gelişmeye neden olmuş durumda. Şöyle bir dünya saflaşması ortaya çıktı; ABD’nin kurmaya çalıştığı bir tek kutuplu dünya çabası artık bütünüyle ortadan kalkmış durumda. Avrupa ülkeleri de ABD’den bağımsızlaşma eğilimi gösteriyorlar. Buna karşılık gelişen dünya ülkelerinin kendi aralarında kurdukları işbirlikleriyle yeni bir dünya tablosu ortaya çıkıyor" ifadelerini kullandı.
https://anlatilaninotesi.com.tr/20220404/batinin-kimyasal-silah-yalanlarinin-yeni-adresi-ukrayna-irak-nasil-isgale-suruklenmisti--1055312174.html
irak
iran
kuveyt
çin
rusya
sscb
sovyetler birliği
ingiltere
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2023
Selin Uludağ
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e5/0a/14/1050001041_0:0:2048:2049_100x100_80_0_0_ba40b2ae5a847457c15ea742e77bf501.jpg
Selin Uludağ
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e5/0a/14/1050001041_0:0:2048:2049_100x100_80_0_0_ba40b2ae5a847457c15ea742e77bf501.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e7/04/0d/1069618959_36:0:2005:1477_1920x0_80_0_0_91a73518cb345c594c06f0b6814f58df.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Selin Uludağ
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e5/0a/14/1050001041_0:0:2048:2049_100x100_80_0_0_ba40b2ae5a847457c15ea742e77bf501.jpg
pax americana, körfez savaşı, irak, iran, kuveyt, abd, irak işgali, kitlesel ölüm, çin, rusya, sscb, sovyetler birliği, madeleine albright, fikret akfırat, saddam hüseyin, petrol, ekonomik kriz, çöl fırtınası operasyonu, ingiltere, birleşmiş milletler (bm)
pax americana, körfez savaşı, irak, iran, kuveyt, abd, irak işgali, kitlesel ölüm, çin, rusya, sscb, sovyetler birliği, madeleine albright, fikret akfırat, saddam hüseyin, petrol, ekonomik kriz, çöl fırtınası operasyonu, ingiltere, birleşmiş milletler (bm)
Körfez Savaşı’nın bitmesinin 32. yılı: ‘ABD’nin tüm dünyada at koşturacağı düzenin başlangıcıydı’
12:01 13.04.2023 (güncellendi: 13:28 13.04.2023) Özel
ABD’nin, müttefiklerinin de yardımıyla Irak’ı işgal etmesiyle başlayan Körfez Savaşı’nın resmen bitmesinin 32. yıldönümü. Tüm bu ülkeleri Körfez Savaşı noktasına getiren süreçte ve sonrasında neler yaşandığını derleyen Sputnik’e konuşan gazeteci ve yazar Akfırat, “Körfez Savaşı, ABD’nin bütün dünyada at koşturacağı bir düzenin başlangıcıydı” dedi.
ABD ve ‘müttefiklerinin’ Ağustos 1990'da Irak ordusu tarafından ele geçirilen Kuveyt'in egemenliğini yeniden sağlamayı vadederek başlattığı Körfez Savaşı, 32 yıl önce 12 Nisan'da, ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesiyle resmen sona erdi. ABD öncülüğünde, Birleşik Krallık, Fransa, Suudi Arabistan, Suriye ve Mısır'ın da aralarında bulunduğu 28 ülkenin dahil olduğu bu savaş, sadece Ortadoğu'yu değil, tüm uluslararası ilişkiler sistemini kökten değiştirmesi ile de dönüm noktalarından biri olarak tarihteki yerini aldı. 28 Şubat 1991'de müttefik devletler Irak'a yönelik ilk askeri harekatını gerçekleştirmiş, bu harekata da bilinen ikonik ismi ile ‘Çöl Fırtınası’ adı verilmişti.
Körfez Savaşı’na giden süreçte neler yaşandı?
Mezhepsel anlaşmazlıklar yaşayan komşu ülkeler Irak ve İran arasında, 1980’de 8 yıl süren bir savaşın fitili ateşlendi. 1.5 milyon insanın hayatını kaybettiği bu savaş daha sonrasında Kuveyt’in işgaline ve Çöl Fırtınası’na da davetiye çıkaracaktı. O dönemlerde ABD’nin yanı sıra Basra Körfezi'ndeki birçok ülke tarafından da mali olarak İran’a karşı desteklenen Irak, Washington’ın ‘bölgedeki güçlü adamımız’ olarak nitelendirdiği Saddam Hüseyin’in yönetimindeydi. Arap dünyasında Birinci Körfez Savaşı olarak da anılan bu savaşın yıpranan Irak açısından ‘kazanımsız’ sona ermesi, ülkeyi büyük bir ekonomik krize sürükledi. Bu durum ise Irak-İran savaşının iki yıl sonrasında, Saddam Hüseyin’in petrol kuyularına erişmek için 1-2 Ağustos 1990 gecesi Kuveyt'i işgal etmesi ile sonuçlandı. Böylelikle 17 Ocak 1991 gecesi, ABD liderliğindeki çok uluslu koalisyon güçlerinin Irak'ı bombalamaya başlamasına giden yol açılmış, ‘asıl Körfez Savaşı’ başlamış oldu.
ABD önderliğinde hiç bitmeyen bir savaş
Körfez Savaşı, 32 yıl önce 12 Nisan 1991'de Hüseyin'e karşı kazanılan ‘zaferle’ sona erse de Irak'ı ABD tarafından uygulanan sert yaptırımlardan kurtaramadığı için aslında hiç bitemedi. Hatta öyle ki eski ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright’a Irak'taki yaptırımlar nedeniyle ölen yarım milyon çocuk ile ilgili soru sorulduğunda Albright, "Zor bir seçim, ama buna değdiğini düşünüyoruz" bile dedi. Çünkü ABD için, SSCB'nin zayıflaması ve çökme olasılığı bağlamında, Kuveyt'teki olaylar, tek kutuplu bir dünyaya dayalı ‘küresel yeniden yapılanmanın’ başlangıcıydı. Bu uğurda ABD ve İngiltere, uzun yıllar boyunca desteklediği Saddam yönetimini gözden çıkararak Irak'ın işgali için diğer ülkelerin desteğini alabilmek adına, Irak’ın ölümlere sebebiyet verebilecek kimyasal silahlar geliştirdiği iddialarını ortaya attı. Böylelikle Washington ve Londra, ‘gülünç gerekçelerle’ ikna edemediği Birleşmiş Milletler’in izni olmadan 19 Mart 2003'te Irak’ı işgal ederek milyonlarca sivilin ölümüne neden olan 2. Körfez Savaşı’nı başlatmış oldu.
‘Körfez Savaşı, ABD’nin bütün dünyada at koşturacağı bir düzenin başlangıcıydı’
Saddam’a karşı Irak’ta başlayan savaşı Sputnik’e anlatan gazeteci ve yazar Fikret Akfırat, “1991 yılı Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra ABD’nin bütün dünyada tek başına at koşturacağı bir düzenin başlangıcı olarak nitelenebilir” diyerek sözlerine şöyle devam etti:
“ABD dünyadaki ana rakibi olan Sovyetler Birliği'ni ekarte edince Körfez Savaşını başlattı ve daha sonra ‘Büyük Orta Doğu Projesi’ ondan sonra da bunu da genişleterek ‘Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi’ olarak adlandırılan 90’lı yılların ortalarında bir hamle yapmış oldu. Körfez Savaşı ile 12 yıl boyunca Irak ambargo altında yaşadı. Irak ordusu ve devletini çökertmek için çeşitli tertipler yapıldı. Bu arada tabii 1991 yılındaki harekatın en önemli sonucu 36. paralelin kuzeyinde bağımsız defakto bir yapının oluşturulmasıydı. Biz buna daha sonra ‘Kukla Devletçik’ adını verdik. Bugün artık ikinci bir İsrail devleti olarak nitelenen devletin çekirdeği 1991 ile 2003 arasında orada oluşturuldu. Körfez harekatı ABD’nin Orta Doğu bölgesinde bizim de Batı Asya olarak adlandırdığımız bölgede, stratejik hedefini gerçekleştirmek için en önemli hamlelerinden biri oldu.”
‘Rusya’nın toparlanması ve Çin’in yükselişiyle yeni uluslararası ortam oluşmaya başladı, artık ABD düzen kuran bir güç değil’
Rusya gibi ülkelerin de Körfez Savaşı’nda ‘müttefik’ olarak adlandırıldığına değinen Akfırat, “Ama bunlar müttefik değildi, bu duruma rıza göstermek zorunda kaldıkları bir dünya tablosu vardı. 1991 ile 2003 arasında yani 2003’teki Amerikan işgalinden sonra biraz durum değişti. Özellikle 2000’li yılların başından itibaren hem Rusya'nın toparlanması hem de Çin'in yükselişe geçmesiyle birlikte dünyada çok kutupluluk yönünde bir atmosfer, yeni bir uluslararası ortam oluşmaya başladı. Bugün artık ABD düzen kuran bir güç durumunda değil. Yani ‘Pax Amerikan’ ya da ‘Amerikan Barışı’ döneminden çıktık. Artık gelişen dünya ülkelerinin düzen kurduğu bir girişim olan Pax Avrasya olarak adlandırabileceğimiz bir tablo ortaya çıktı” dedi.
‘Gelişen dünya ülkelerinin kendi aralarında kurdukları işbirlikleriyle yeni bir dünya tablosu ortaya çıkıyor’
‘Pax Avrasya’nın önemine vurgu yapan Akfırat, “Burada şunu kastediyoruz; mesela 2023 yılında Çin'in kolaylaştırıcılığında Suudi Arabistan ve İran'ın anlaşması, sadece Batı Asya'da değil bütün dünyada dengeleri değiştirecek önemde. Bu gelişmenin hemen ardından Suudi Arabistan ile Suriye arasında bir normalleşme süreci başladı. Arkasından da Suudi Arabistan ve Yemen arasında da barış görüşmeleri başladı. Bu bütünüyle ABD ve İsrail'i çok tedirgin eden bir gelişmeye neden olmuş durumda. Şöyle bir dünya saflaşması ortaya çıktı; ABD’nin kurmaya çalıştığı bir tek kutuplu dünya çabası artık bütünüyle ortadan kalkmış durumda. Avrupa ülkeleri de ABD’den bağımsızlaşma eğilimi gösteriyorlar. Buna karşılık gelişen dünya ülkelerinin kendi aralarında kurdukları işbirlikleriyle yeni bir dünya tablosu ortaya çıkıyor" ifadelerini kullandı.