'Trump'ın yargılanmasının geri tepme olasılığı var, Trump tutuklansaydı daha popüler olabilirdi'
22:38 31.03.2023 (güncellendi: 11:43 03.04.2023)
‘Trump’ın yargılanmasının geri tepme olasılığı var, Trump tutuklansaydı daha popüler olabilirdi’
Abone ol
Serra Karaçam’a göre, Trump’ın tutuklanmasından kaçınıldı, ‘tutuklansaydı daha popüler olabilirdi’. Cumhuriyetçilerin olayı ‘yargının siyasileşmesi’ olarak gördüğünü, kimi Demokratların da abartılı bulduğunu belirten Karaçam, geri tepme olasılığına dikkat çekti. Karaçam, Soros’un savcının kampanyasına bağış yaptığının bilindiğini aktardı.
ABD’de eski Başkan Donald Trump, 2024 başkanlık seçimleri için kampanyasına soyunmuşken, 2016’dan kalma bir dava üzerinden yargının hedefi oldu. Trump’ın porno yıldızı Stormy Daniels’la ilişkisi ile ilgili yıllar önce ortaya çıkmış skandalın üzerine giden New York’taki Manhattan savcısı Alan Bragg, Trump hakkındaki iddianamesine büyük jüriden onay kopardı. 18 Mart’ta kendisine siyasi komplo kurulduğu ve tutuklanacağını söylemiş olan Trump, avukatlarının yürüttüğü müzakereler sonrasında kelepçelenerek götürülmeyecek. Salı günkü duruşmaya kendi isteğiyle gitmesi bekleniyor.
Cumhuriyetçi cephede yargılama hamlesinin Trump’a yönelik bir ‘komplo’ olduğu görüşü yaygınken, önde gelen Cumhuriyetçi liderler de ‘yargının siyasileştirilmesi’ eleştirileri getiriyorlar. Trump ise sacı Bragg’ı ‘Soroscu’ olarak nitelendirirken, bu söylemine Cumhuriyetçi parti içindeki rakibi Florida valisi Ron DeSantis de eşlik etti
Trump hakkındaki iddianame ve tutuklanması söylentileri eşliğinde ABD’de Demokratların ‘yargıyı siyasete alet etmesi’ tartışmalarını New York merkezli gazeteci Serra Karaçam ile konuştuk
‘Her ne kadar ağır suç kategorisine sokulmak istense de tutuklama yok’
Serra Karaçam, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın normal koşullarda tutuklanmasının da söz konusu olabileceğini belirtirken, bunun kampanyasına hizmet edebileceğinin hesaplandığı için bu yola başvurulmadığını aktardı. Karaçam, avukatlarıyla yapılan uzlaşma ile Salı Trump’ın kendi isteğiyle mahkemeye gitmesinde karar kılındığını vurguladı:
“Trump’ın tutuklanması söz konusuydu, çağrıldığında gelmediğinde de bu olabilirdi. Direkt çağrı yapılmadan da tutuklamaları mümkündü. Ama eski bir başkan, suçlar mali suçlar. Her ne kadar ağır suç kategorisine sokulmak istense de cinayet gibi bir suç olmadığı için tutuklama yok. Ama onun durumu içinde bile tutuklanması mümkündü. Ayrıca bunu tercih edip etmeyeceği de merak ediliyordu. Çünkü kendi kitlesinde daha popüler olabileceği, bu görüntülerin kendi kampanyasına hizmet edebileceği düşüncesiyle gönüllü gitmek yerine, götürülmeyi tercih etmesi de olasılıklar dahilinde görülüyordu. Nasıl tutuklanabilirdi? Kendisine gerçekten kelepçe takılarak mahkmeye çıkartılması, fotoğraflarının çekilmesi normal prosedürler. Bu suçlulara değil suçlananlara yapılan prosedür. Mahkeme bitene kadar yargı önünde sonuçlanana kadar herkesin masum olduğu ilkesini dün akşam Trump’ın avukatları da tekrar etti. Ancak suçlama olduğu zaman özellikle ağır suçlamalar olunca ceza davalarında ve hapis cezasıyla sonuçlanabilecek eylemlerde bu şekilde kelepçeli götürme dahil yapılabiliyor. Dolayısıyla bu mümkündü. Savcılar avukatlarıyla görüştü. Gitmezse olacaklar böyle olacak. Ama gideceğini ifade etti. Yapılan müzakereler sonucunda salı günü gitmesi üzerinde anlaşıldı. DeSantis’in Florida’da Trump’ın gitmemesi halinde zorla götürülmesini engellemek için izin vermeme hakkını kullanacağını biliyoruz. Eyalet sisteminin getirdiği birtakım şeyleri bilmekte fayda var, burada her bir şehir devlet gibi olduğu için, DeSantis gitmek istemiyorsa engel olacağını, bununla ilgili gereken süreçleri başlatmayacağını açıklamıştı. Ama hala gitmezse tutuklanarak götürülmesi söz konusu fakat salı günü gitmesini bekliyoruz.”
‘Siyasette benzer şeyler yaşanıyor, ilk kez bir başkanla ilgili konu ediniliyor’
Karaçam, Amerikan siyasetinde, örneğin Kongre üyeleri arasında da daha önce de evlilik dışı ilişkilerin gündeme geldiğini anımsatırken, Trump’ın 2016’dan kalma bu vakasında ise hukuki olarak üzerine gidilen meselenin mali suçlar ve kampanya ile ilgili suçlamaların söz konusu olduğunu aktardı:
“Bir ilişki ardından bir film yıldızına yapılan sus payı ödemesi. Daha önce de evlilik dışı ilişkiler tarzı gündeme gelen isimler olmuştu. Siyasette de Kongre üyeleri arasında da benzer şeyler yaşanıyor. Böyle bir olayın, bir başkanın tarihi şekilde ilk kez ceza davasına konu edilmesine gitmesi nasıl oluştu? ‘Alt tarafı böyle bir şey olmuş, nasıl buralara geldik?’ doğru bir soru. Trump bu ilişkiyi 2016’da yaşadı. 2016 seçim kampanyası döneminde Stormy Daniels’e bir ödeme yapıldı. Avukat yaptığı ödemeyi Trump’a bir müşteri gibi hizmet vermiş olduğu şeklinde fatura etti. Birincisi, bu bir hukuki hizmet ücreti olarak kayıtlara geçemez, içeriği itibarıyla bu kategoriye düşmediği aktarılıyor. İkincisi, 2016 kampanyası sürecinde olduğu için ve modelin o dönemde susması için gerçekleştiğinden kampanyaya zarar vermesin diye yapıldı. Bunun için de bu bir kampanya harcamasıdır diye bakılıyor. Ama bu paranın kaynağının kampanyadan çıkması da bir diğer ihlal. Vergi ve seçim yasasına göre kampanya parasının nasıl harcanabileceği ve raporlanabileceği, yani bunun için harcandıysa ona göre yazılması gerekiyordu. Böyle bir model vardı, biz kampanya parasını onu susturmak için kullanıyoruz şeklinde... Bunlar bildirilmediği için mali suçlar bundan kaynaklanıyor. Esasında o modele yapılan ödemede bir suç unsuru yok. Ardından yapılan raporlamalardaki çarpıklıklardan dolayı bu sefer de bir başka mali şeyi örtmek için seçimle ilgili ihlali, seçim yasasına göre mali kurallara uymamayı başka yalanlarla örtme suçları bu sefer oluşuyor.”
‘Demokratlarda da esasında abartılı bulanlar var’
Karaçam, Trump’ın eski avukatının yalan söylemekten hapse girip anlaşma yaparak çıktığını anımsatırken, Trump’ın bu konuda kendini tutamayarak konuşmasının başına işler açmasına dikkat çekti. Diğer yandan 2024 başkanlık yarışında aday olduğu için eski bir olayın yarattığı hukuksal durumun eleştirilere konu edildiğini de vurguladı:
“Nitekim Trump’ın avukatı bu büyük jürinin de tanık olarak dinlediği eski avukatı Michael Cohen adalete yalan söylemekle suçlanarak hapse girdi, bir anlaşma yaparak çıktı. Bugünlere bu şekilde geldik. Bu anlaşma yapıldıktan sonra model ve Trump arasında, bunun içerisinde konuşmama anlaşması var her iki taraf için de. Fakat 2016 kampanyasında bu anlaşma ardından Trump’a bu sorular sorulmaya devam edildi. Trump da kendini tutamayarak böyle bir şey olmadı, ödeme doğru değil dediği için de o anlaşmayı ihlal etmiş oldu, hiç konuşmaması gerekiyordu. Model, Trump’a konuştuğu için dava açınca o davanın içeriğine koyduğu verilerden dolayı bu sefer savcılar bu ödemenin kökenine erişebilme fırsatı buldu. 2021’de Trump’ın görevi bitti. 2024 için yarışan bir aday. Cumhuriyetçilerin yüzde 40’ı üzerinde Trump’a destek var. Böyle bir dönemde 2021’de sonuçlanmayan bu soruşturmanın sonuçlanmış olması tartışma konusu. Savcının ağır suç kategorisine sokması. Bunu Demokratlarda da esasında abartılı bulanlar var. İddianameyi henüz görmedik, bunlar zanlar.”
‘Tutuklansaydı daha popüler olabilirdi’
Olayın Cumhuriyetçileri ‘birleştirmiş’ göründüğünü belirten Karaçam, rakibi DeSantis’in de yargının siyasallaştırılması eleştirisi getirmesine dikkat çeki.
“Cumhuriyetçilerin içerisinde bir tek seslilik hakim. Daha önce Trump’ı seçim sonuçlarıyla ilgili konulardaki tavrından dolayı eleştiren Cumhuriyetçiler, eski başkan yardımcısı Pence, aslında DeSantis de Trump’ın arkasında durarak yargının siyasallaştığı iddialarına katıldıklarını söylediler. Bir başka aday daha alt sıralarda popülerliği, o da kameralar karşısında açıklama yaptı; bunun kabul edilebilir olmadığını söylediler. Tutuklansaydı daha popüler olabilirdi. Trump’ın Cumhuriyetçiler içindeki durumu yüzde 43 gibiydi. Trump, bu olaylardan suçlandıktan sonra suçlu bulunsa dahi seçim öncesi sonuçlanırsa hem seçimlere katılmasına bir engel yok, seçildikten sonra olursa da başkanlık yapmasına da bir engel yok. Cezaevinden bunu yapamaz diye de bir durum söz konusu değil.”
‘Geri tepme olasılığı var’
Karaçam, Trump’ın taraftar kitlesinin hissiyatlarından da hareketle, böylesi bir olayın abartılmasının geri tepme ihtimaline işaret etti. Trump’ın da bunu dile getirdiğini belirten Karaçam, Biden ve Beyaz Saray’ın ise ‘sessiz’ kalmasına atıfta bulundu.
“Fakat Trump’ı seven Cumhuriyetçilerin tipik bir özelliği var, ne olursa olsun bu biraz Erdoğan’ı sevenler için de geçerli olabilir. Onun arkasında durmayı ve daha iyi bir lider olamayacağına inandıkları için modele yapılan bir ödeme, bir kaçamağın abartılması ve cezaya dönüştürülmesi, siyasallaşan yargı sonucu ters tepme ihtimali var. Trump da Biden’a bunu söyledi, ‘Bu sana ters tepecek’ dedi. Biden kasırga kurbanlarını ziyarete gitti, hiç konuşmadı. Beyaz Saray’dan ses yok. Ters tepebilir. Cumhuriyetçiler içindeki yarışta DeSantis önde ama Florida içerisinde muhafazakar düzenlemeler yapıyor. Gaylere ‘gay’ dememek, okullarda bahsetmemek, normalleştirmemek ve müfredatla ilgili adımları var. Bunu destekleyenler olduğu kadar desteklemeyenler var, tartışmalı bir isim. Ama güçlü adımlarla ilerliyor gibi. Ayrıca valiliği bırakmadan seçilmek için de bir düzenleme geçirdi. Normalde aday olanlar istifa ediyorlar. O şu anda vali olarak kalarak yarışabilmenin önünü açacak adımları Florida’da atmış durumda.”
‘Soros’dan para aldığı şehir efsanesi değil, Soros’un savcının kampanyasına bağışı var’
Cumhuriyetçilerin eleştirdiği Manhattan savcısı Alan Bragg’ın kampanyasında ‘Trump’ı yargılama’ vaadi bulunduğunu belirten Karaçam, seçimle gelen savcıya ‘Sorosculuk’ eleştirilerinin ise ‘şehir efsanesi’ olmadığını belirtti. Karaçam, Soros’un savcının kampanyasına bağışta bulunduğunu vurguladı:
“Savcının Soros ile bağlarına atıf yapan Cumhuriyetçiler, anti-semitik bulunuyor. Burada savcılar da seçilerek atanıyor, bölge savcıları kampanya süreçlerinden sonra göreve geliyorlar. Dolayısıyla savcının da kampanya sürecinde Soros’tan para aldığı aktarılıyor. Soros zaten demokratik kampanyaları destekleyen bir isim. Dolayısıyla buna yönelik herhangi bir eleştiri de anti-semitik bulunuyor. Hem Amerika’da hem uluslararası olayların arkasında bir mastermind gibi göründüğü için bu olayda savcının Soros ile bağı var mı desek, bu bir şehir efsanesi değil, dolaylı olarak kampanyasına bağış yapmış bir isim. Dolayısıyla adaylığını desteklemiş bir isim. Zaten savcının kampanya vaadinde, Trump’ı yargılamak var. Dolayısıyla o vaadi yerine getiriyor, tam da bu yüzden siyasi diyenler de var.”