Mehmet Perinçek: Ukraynalı askerlerin Kuran yakma olayı, Atlantik planlarının parçası
13:02 19.03.2023 (güncellendi: 13:24 19.03.2023)
© AFP 2023 / JUAN BARRETOUkrayna askerleri
© AFP 2023 / JUAN BARRETO
Abone ol
Tarihçi ve siyasi analist Mehmet Perinçek, Ukrayna'daki Kuran yakma olayının Atlantik cephesinin medeniyet çatışmasına yönelik stratejik planının parçalarından bir tanesi olduğunu belirtti. Perinçek'e göre Ukraynalı Müslümanların da bu olaydan çıkarması gereken dersler var.
Sosyal medyada Ukraynalı askerlerin Kur’an-ı Kerim sayfalarını yırtıp yaktığını gösteren görüntüler yayınlandı. Çeçen lider Ramzan Kadırov da olaya sert tepki göstererek Kuran’la alay edeni tasfiye edene 5 milyon, canlı yakalayana 10 milyon ruble ödül sözü verdi.
Bazı siyasetçiler ve kamuya mal olmuş kişiler Ukrayna ordusunun eylemlerini dine saldırı olarak nitelendirip olayın İsveç’te Kuran yakılmasına benzediğini ve bir provokasyon olduğunu söyledi.
Rusya Müslümanları Ruhani Meclisi Başkanı Albir Krganov, Ukrayna ordusunun, Kuran’ın yakıldığı Batı’dan örnek aldığını belirterek 'bu tür küfür eylemlerinin tüm dinlerin temsilcilerine meydan okuma niteliğinde' olduğunu vurguladı.
Moskova Patrikhanesi işlerinden sorumlu başkan yardımcısı Piskopos Savva, Kuran’a yönelik saldırının, ahlaki bozulma ve itibar kaybına işaret ettiğini ve bu tür eylemlerin kabul edilemez olduğunu belirtti.
Konuyla ilgili Sputnik haber ajansına konuşan Moskova Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İstanbul Üniversitesi Profesörü Dr. Mehmet Perinçek de Kiev rejiminin, Atlantik cephesinin bir enstrümanı olduğunu belirterek esas olarak medeniyetler çatışmasına yönelik stratejik planlarına hizmet ettiğini söyledi:
Kiev rejimi ve onun neo-Nazi ideolojisi, Atlantik cephesinin bir enstrümanı konumundadır. Dolayısıyla Atlantik cephesinin, başka ülkeleri, milliyetleri, dinlerive etnik grupları aşağı gören, onları köleleştirmek isteyen ideolojisinin ve stratejisinin Kiev’deki rejimin askerlerine ve ordusuna yansıması da kaçınılmazdır.
Bu tür yaklaşımlar, (Nazi lideri Adolf) Hitler’den başlayarak (eski ABD Başkanı George W.) Bush’lara kadar devam eden ve bugünkü Ukrayna’ya bırakılan mirasın bir parçasıdır.
ABD başta olmak üzere Atlantik cephesinin medeniyet düşmanlığını Irak’ta, Afganistan’da, Vietnam’da, Kore’de ve diğer pek çok yerde, oralar yağmalanırken gördük. Şimdi Ukrayna’da da bu medeniyet düşmanlığı, farklı şekillerde kendisini göstermektedir.
İdeolojik plandaki bu neo-Nazi kalıntılarının stratejik planda medeniyetler çatışmasını yaratmaya çalıştıklarını görüyoruz. Çeşitli milliyetleri birbirine kırdırtmak, kardeş ve hatta bir olan Ukrayna halkıyla Rus halkını düşman yapmaya çalışmak, Hıristiyan’ı Müslüman’a, Müslüman’ı Hıristiyan’a kırdırtmaya çalışmak, o medeniyetler çatışması adı altında dünyayı ve bölgemizi kaosa sürüklemek yine Atlantik cephesinin planları arasındadır.
Kuran yakma olayı, Atlantik cephesinin medeniyet çatışmasına yönelik stratejik planının parçalarından bir tanesidir.
Diğer taraftan bu olay Ukraynalı Müslümanlar için de bir ders niteliğindedir. Buradan da Kiev rejiminin özünü anlamak açısından dersler çıkartılmalıdır. Ancak bu planların karşısında büyük insanlık vardır. Müslümanı, Hıristiyanı, Budisti, Musevisi ile farklı dinlerden, farklı etnik kökenlerden, milletlerden, milliyetlerden koskoca bir insanlık, Amerika Birleşik Devletleri’nin bu Atlantik ideolojisine, neo-Nazi ideolojisine ve tek kutuplu dünya projesine karşı birleşecektir ve birleşmektedir.
Ve çok kutuplu bir dünyayı kurarken de dinler ve milliyetler arasındaki eşitliği sağlayacak, emperyalistlerin kışkırttığı bölgesel, etnik ve dinsel çatışmaları dostluğa kavuşturacak ve önümüzdeki süreçte bir uyum dünyasını yaratacaktır.
Dolayısıyla Atlantik cephesinin ve onun bir enstrümanı niteliğinde olan Kiev rejiminin bütün bu çabaları boşunadır. Avrasya uygarlığı, Doğu uygarlığı birleşmekte ve Atlantik planlarını, tek kutuplu dünyayı bitirerek eşit ve daha adil bir dünyanın kurulmasında önümüzdeki dönemde büyük başarılar elde edecektir.