‘Balon ve UFO’lar destek yitiren Biden’ı kurtarmaya yönelik bir operasyon’
23:08 14.02.2023 (güncellendi: 11:30 16.02.2023)
‘Balon ve UFO’lar destek yitiren Biden’ı kurtarmaya yönelik bir operasyon’
Abone ol
Dr. Barış Adıbelli’ye göre ‘casus balon’ tartışmaları ve UFO’lar Biden’ı kurtarmaya yönelik operasyon. Çin balonu enkazından pek sonuç elde edilemediğinin anlaşıldığını belirten Adıbelli, olayın ABD-Çin ilişkilerine olumsuz yansımasına dikkat çekti. Adıbelli, Şi Jinping’in beklenen Moskova ziyaretinin ABD stratejik dengelerini bozduğu görüşünde.
ABD’nin Montana eyaleti üzerinde seyrederken keşfedilen ve Biden yönetimini alarma geçirilerek 4 Şubat’da 60 bin feet üzerinde düşürülen yüksek irtifa balonunun yarattığı kriz sürerken, Amerikan gündemine bir de ‘uzaylılar’ düştü.
Çin’in sivil araştırmalar için kullanılan meteoroloji balonu olduğunu ve sınırlı kontrol bulunmasından ötürü sürüklendiğini belirttiği balon, Biden’ın ‘icabına bakacağız’ açıklaması sonrasında Güney Carolina’da ABD Hava Kuvvetleri’ne ait F-22 uçağıyla düşürüldü. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a, Çin Devlet Başkanı Şi Jinping tarafından da ağırlanacağı Pekin’e planlı ziyaretini iptal ettiren ‘balon’ vakası Washington-Pekin ilişkilerini gerdi. Çin balonun düşürülmesini kınarken, Çinli şirketlerin zararlarının karşılanmasının peşinin bırakılmayacağını duyurdu.
ABD göklerindeki ‘Çin balonu’ tartışmalar sürerken bu kez de ‘uzaylılar zuhur etti’. 9 Şubat’ta Alaska üzerinde tespit edilen, ‘sekizgen’ oldukları söylenen ve Kanada ile ABD’yi ortaklaşa ‘alarma sokan’ tanımlanamayan cisimlerden (UFO) dört tanesinin vurulduğu duyuruldu. Ardından cisimlerden Huron Gölü üzerinde düşürülenin ilk seferinde ıskalandığı açıklandı.
Ne ki Pentagon enkazın ‘bulunamadığını’ söylüyor. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Direktörü John Kirby, bunun sebebinin Kuzey Kutbu’na bitişik bölgedeki hava koşulları olduğunu ve arama çalışmalarının sürdüğünü duyurdu. Kirby, cisimlerin Çin’e ait olduğuna dair bir bilgi olmadığını söylerken, Çin’le ‘çatışma aramadıklarını’ da iddia etti.
Balon ve uzaylılar teması en başta da ABD’nin Ohio eyaletinde zehirli maddelerle yüklü bir trenin yaptığı kaza ve büyük çevre felaketinin boyutlarının ‘önemsizleştirilmesine’ hizmet etmiş görünüyor.
Gelişmeleri Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Üyesi Siyaset Bilimci Dr. Barış Adıbelli ile konuştuk.
‘Bırakın balonu sinek bile uçamaz’
Dr. Barış Adıbelli’ye göre, balon tartışmaları ABD Başkanı Joe Biden için bir PR kampanyası. ABD’deki son anketlerin Biden’ın Demokratik Parti’deki desteğini bile yüzde 30’larda gösterdiğine işaret eden Adıbelli, ‘balon’ tartışmalarının Biden’ı kurtarmaya yönelik operasyon olduğu görüşünü dile getirdi. ABD’nin hasas radarlarının Pasifik’te ‘sinek uçurtmayacağını’ belirten Adıbelli, “Çin’den bir balon çıkacak, nasıl Hawaii’deki komutanlığa takılmadan Pasifik’i geçecek” diye sordu:
“Bir balondan bahsediliyordu, şimdi başk tanımlanamayan objeler var. Edward Snowden doğruyu söyledi, bu bir mühendisliktir. Bir gündem değiştirme, daha çok Biden için bir PR çalışması. Zira birliğin durumu konuşması yapılacaktı. Bunun hemen öncesinde balon hadisesi ortaya çıktı. O gün konuşması sırasında başkanla ilgili anketler yayınlandı. Biden’a destek çok düşük, dahası 2024 seçimleri için kendi partisinden destek bile yüzde 30’larda. Siyasi felaket! Biden yönetimi raydan çıktı şu anda. Dolayısıyla Biden’ı kurtarmaya yönelik bir operasyon gibi gözüküyor. Çünkü bir gözlem balonu. Pasifik Okyanusu’nun bir tarafında ABD, batı tarafında Çin var. Arada muazzam bir okyanus var ve ortasında Hawaii adaları var. Hawaii adaları, Hint-Pasifik komutanlığına ev sahipliği yapıyor. Yani Amerika’nın meşhur Pasifik komutanlığı. Buradaki izleme ve dinleme istasyonu bütün Pasifik’i yakından takip ediyor. Çin’den bir balon çıkacak, nasıl Hawaii’deki komutanlığa takılmadan Pasifik’i geçecek? 11 Eylül saldırılarından sonra Amerika, hava savunma sistemlerini yeniledi, inanılmaz radar sistemleri kurdu, bırakın balonu sinek dahi uçamaz.”
‘Dün de uzaylılar yok dendi’
Vurulan Çin balonunun enkazıyla ilgili sorular ve yanıtların gösterilecek fazla bir şey olmadığına işaret ettiğini belirten Adıbelli, hemen arkasından ‘UFO’ların çıkarılmasına dikkat çekti:
“Balonun bulunduğu yer 18 km’ye tekabül ediyor. Amerika’nın hava sahası 22.2 kilometre olarak ifade ediliyor. Bu da balonun Amerika sahasına tekabül ediyor. John Kirby açıkladı, dört cisim daha var, ticari uçakların uçuş yüksekliklerini tehdit ettiği için yine hava sahasıyla ilgili problem. Pentagon, balon için ‘80 bin feet’e çıksaydı vuramazdık, Biden onun için bir an önce vurun’ dedi. Hawaii görmeden Amerika hava sahasına nasıl geldi? Cumhuriyetçiler, ‘Niye bir hafta Amerika semalarında gezmesine izin verdin de görür görmez niye vurmadın’ diye soruyor. Vurdular, suya düştü, çıkarıldı. Halk soruyor, enkazdan ne çıktı? ‘Motorları ve kameraları gösterin’ dediler. FBI bir şey gösteremedi çünkü bir gözlem balonu çıktı. Cevabını veremeyince gündemi değiştirme adına 4 tane yeni cihaz çıktı, uzaylıları pompaladılar. Dün de uzaylılar yok dendi.”
‘2001 krizi balondan ağırdı, ilişkileri bozmamıştı. Amerika kendi kendine kamuoyuna oynuyor’
Adıbelli, balon krizinin Blinken’e Pekin ziyaretinin iptal ettirdiğini belirtirken oysa bu olayın 2001’de Çin’in bir pilotunun öldüğü casus uçak krizinden daha hafif olduğunu vurguladı. Adıbelli o dönem bile ilişkilerin bozulmadığına dikkat çekici. Adıbelli, Çin liderinin Putin’in aralık sonundaki davetine icabeten şubat sonunda Moskova’ya gitme planının ABD için ‘bardağı taşıran damla’ olabileceği görüşünde:
“Önemli siyasi sonuçlar oldu. Blinken’in Pekin ziyareti iptal edildi ki gereksiz bir iptal oldu. Daha önce 2001’de casus uçak krizini gördük. Amerika’nın casus uçağı zorla Çin tarafına indirildi, hava sahası ihlal edildi. Oradaki meselede bile Çin-Amerika ilişkileri bozulmadı, Çin bir pilotunu kaybetti. Bu balon meselesi daha hafif. Aslında yazdan beri Çin-Amerika arasında buzların erime süreci var. G20 Zirvesi’nde buzlar gerçekten eridi. Amerika, müttefiklerine tehdit olarak Çin’i değil Kuzey Kore’yi gösterdi. Blinken’ın gitmesi de o zaman kararlaştırılmıştı. Ancak şimdi Amerika’nın Çin’den gözlemlediği kadarıyla Rusya’dan yavaş yavaş Çin ile Hindistan’ın ayrıştığı, üstü kapalı olarak Çin’in bazı zirvelerde Rusya’nın savaş politikasını eleştirdiği gibi bazı gerilimlere sahne olduktan sonra Putin, Şi Jinping’i Rusya’ya davet etti ve gelen haberlere göre yakın zamanda Şi, Moskova’yı ziyaret edecek. Bu bardağı taşıran son damla oldu, Amerikalıları hayal kırıklığına uğrattı. ‘Şi, nasıl olur da Moskova’ya gider’ diye bahane edip Blinken ziyaretini iptal ettiler. Blinken gitseydi bu mesele bu kadar yükselmeden çözülürdü. Bu tek taraflı bir kriz. Amerika kendi kendine kamuoyuna oynuyor. Biden, 20’sinde Polonya’ya gidiyor. Şi de önümüzdeki haftalarda Moskova’yı ziyaret edecek. Amerikan-Çin ilişkilerinin bozulması bu yönde anlamlı değil.”
‘Amerika ispat edemediği iddialarla Çin’in üzerine geliyor, Singapur ve Filipinler’de girişimleri var’
Çin’in ‘balondan iddialarla’ üzerine gelinmesine öfkeli olduğunu belirten Adıbelli’ye göre, ABD bunun dışında Singapur ve Filipinler üzerinden Pekin’e karşı hamleler yapıyor. Adıbelli, ABD’nin Asya’da Japonya’nın fırsatçılığından cesaret alan bir tutum içerisinde olduğunu dile getirdi:
“Dünyada istihbarata yönelik düşürülen aletler en fazla Amerika’ya ait. 1960’larda Adana’dan kalkan U2, Sovyetler hava sahasında düşürüldü. 2001’de Amerika Çin’e casus uçak indirdi. Bir balon meselesi icat etti. Çin’in öfkesi de şu; gerçekten balondan iddialar, birbiriyle tutarlı olmayan iddialar ve Çin buna üzülüyor; ‘Amerika gibi ciddi bir ülke en azından daha ciddi iddialarla bari karşımıza gelseydi’ diye. Güney Çin Denizi’nde askeri varlığı arttırma gibi… Amerika ispat edemediği iddialarla Çin’in üzerine geliyor. ABD’nin Asya Pasifik’te Singapur üzerinden Filipinler’de girişimleri var. Japonya, hızla silahlanıyor. Japonya orada barış istemeyen ilk ülke. Asya Pasifik ile, Çin ile, Kuzey Kore ile barış istemiyor. Çünkü bunu silahlanma anlamında fırsat olarak görüyor. Amerika da buradan cesaret alıyor. Japonya’nın hevesli olması ABD için tekrar eskiye dönme fırsatı sunuyor, biraz da oradan güç alarak Blinken ziyaretini iptal ediyor. Hala Pentagon’da bir grup Çin ile barış istemiyor. Çin ile ilişkileri dostane veya barışçıl değil tam aksine çatışmacı bir ilişki türüne döndürmek istiyorlar.”
‘Rus-Çin ayrılığını başaramadılar’
Biden’ın göreve gelmesiyle ‘Çin Görev Gücü’ kurulmasına atıf yapan Adıbelli, ABD’nin olası Rus-Çin ayrılığını başaramadığını ve son gelişmelerin ABD’nin stratejik dengelerini bozduğu değerlendirmesinde bulundu:
“Biden göreve geldiğinde Pentagon nezdinde Çin Görev Gücü kuruldu Bu yapı Çin’i takip etmekle görevli. Aynı zamanda Çin’e karşı önlemleri geliştirmek anlamına geliyor. Pentagon’daki bu ekip Çin ile buzların erimesini istemiyor, Rusya’yı istedikleri kıvama getirene kadar... Rusya hala güçlüyken Çin ile buzları eritirse hiçbir anlamı yok. Onlara göre kendi dünya düzenlerini kuracak bu iki ülke. Son dönemde BRICS ve öteki mekanizmalar üzerinden para birimleri gibi açılımları devam ediyor. Olası bir Rus-Çin ayrılığını başaramadılar. Kissenger söylüyordu, ‘Bunu yaparsanız belki başarılı olursunuz’. Ortaklık sürecini çözme adına çok hamlelerde bulundular. Ancak Şi’nin Moskova’ya gideceği haberleri bozdu. Japonya faktörü ayrı bir konu başlığı ama önemli. ABD’nin gerçekten tüm stratejik dengelerini değiştirmesine neden oldu. Biden’ı bir kahraman yapma adına bir PR çalışması. Amerikan televizyonlarında Biden’a atfen ‘Ben emrettim dedi’ başlığını veriyorlar.
‘Amerikan kamuoyu artık mizaha vurdu, uzaylılar geliyor diyorlar’
ABD’deki iç siyasetteki karışık duruma da işaret eden Adıbelli, “Her zamanki gibi önce Ukrayna’yı yaktılar. Bu yıl da Çin balonları üzerinden Çin’i hedef gösteriyorlar” derken, balon ve UFO’larla karışan meselenin ABD içinde bile ciddiye alınamayacağının altını çizdi:
“İşler karışmış durumda. Cumhuriyetçilerden Nikki Haley adaylığını koydu, Hindistan kökenli. Amerika’da iç siyaset de kaynıyor. Bütçe meselesi tartışmaları var. Her zamanki gibi önce Ukrayna’yı yaktılar. Geçen yıl Biden’ı kurtarma adına Ukrayna’yı bu işe kurban ettiler. Bu yıl da Çin balonları üzerinden Çin’i herhalde hedef gösteriyorlar. Çin’in gelenekselinde Çin fenerleri bu önemlidir. Önemli kutlama günlerinde Çinliler gökyüzüne salarlar, bu balon bana bunu anımsattı. İyi ki Amerikalılar buna Çin feneri demediler. Ama ben sonraki çıkan objelerin de Amerika ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Kirby, ‘Önümüzdeki dönemde Rusya, Çin yeni istihbarat cihazlarını da göreceğiz’ dedi. Rishi Sunak da ‘İngiltere’ye gelirse vururuz’ diyor. Benim aklım almıyor, bu balon nasıl İngiltere’ye gelecek? Bu balonun nasıl bir kapasitesi var? O kadar ülkenin üzerinden geçecek ve siz müdahale etmeyeceksiniz, ama bize gelirse müdahale ederiz diyeceksiniz. Kanada hava kuvvetleri yok mu, neden Amerika, Kanada hava sahasında bir objeyi vurdu? Göle düştü ve bunu Amerikalılar çıkartacak. Çok ilginç şeyler var. Amerikan kamuoyu artık bu işi mizaha vurdu, ‘Uzaylılar geliyor’ diyorlar. Amerikan kamuoyu bunu yutacak mı? Bir hafta daha konuşurlar, fazla gitmez bu hikaye.”