Deprem bölgesinde salgın hastalık riski
22:33 10.02.2023 (güncellendi: 11:27 13.02.2023)
Deprem bölgesinde salgın hastalık riski
Abone ol
Prof. Usluer, "Enkazı kaldırırken bir yandan da barınma ve tuvalet ihtiyacının nasıl çözüleceğini düşünmek gerekiyor. 20 kişiye bir tuvalet imkanı sağlamanız gerekiyor. Tuvaletlerin barınaklarla arasındaki mesafe en az 30 metre olmalı" dedi.
Prof. Gaye Usluer, Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası yayınında deprem bölgelerindeki salgın riskine dikkat çekti.
İşte enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Gaye Usluer’in açıklamalardan satırbaşları:
"Deprem doğal bir afet ancak depremdin 4’üncü günü, 4. gününden sonraki süreç ve 4. gün ile ile 1 aylık süreç olarak bakacak olursak enfeksiyon riski yaşam koşullarıyla ilgili salgın hastalıkların ortaya çıkması tüm doğal afetlerde olduğu gibi deprem sırasında da söz konusu. İlk 4 gün esasında kurtarma çalışmaların yapıldığı bir süreç ama 4’üncü günden sonraki süreç, kalabalık yaşam koşulları, çok farklı yerlerde yaşayan vatandaşların yer değişiklikleri ve depremin kış ayında yaşanmasından dolayı soğuğa maruz kalmaları, tuvalet ihtiyacı ve doğru planlanıp planlanamaması, su temini, hijyen koşulları gibi faktörlerin hepsi birleştiğinde bulaşıcı hastalıkların görülmesi için risk faktörlerini oluşturuyor. O bölgede yaşayan insanlar için doğru barınma koşullarının oluşturulması gerekiyor ve bunun için de ısınma ve aydınlanma çok önemli. Özellikle yaşlı kişiler ve küçük çocuklarda yaşam kaybıyla sonuçlanabilecek olaylara neden olabilir. Su temini çok önemli. Güvenli içme suyunun temini çok önemli. Eğer güvenli içme suyunu temin edemiyorsanız mutlaka su dezenfeksiyonu. Klor bunun için en önemli su dezenfektanı. Eğer bunları yapmazsanız bu defa sindirim yolu hastalıkları ortaya çıkar ve ishal yaygınlaştığı zaman özellikle çocuklarda ciddi ölüm nedenleri arasında yer alıyor.
Devleti yönetenlerin aynı anda tüm bu konuları ve problemleri çözmek üzere farklı farklı akılları bir araya getirmeleri ve hepsini aynı işlemesi gerekiyor. Enkazı kaldırırken bir yandan da barınma ve tuvalet ihtiyacının nasıl çözüleceğini düşünmek gerekiyor. Örneğin kaç kişiye bir tuvalet düşüyor? Eğer siz hijyen koşullarını oluşturup doğru yönetmek istiyorsanız 20 kişiye bir tuvalet imkanı sağlamanız gerekiyor. Tuvaletlerin barınaklarla arasındaki mesafe en az 30 metre olmalı. Kullanılabilir su kaynaklarıyla aradaki mesafe en az 100 metre olmalı. Bu kuralları düzgün uygulamazsak salgın hastalıkların ortaya çıkması kaçınılmaz. İçme suyunun yanında vatandaşların günlük kullanım suyuna da ihtiyacı var. Sabun temini, toplu alanlarda toplu barınaklarda yaşayan vatandaşlara eğitim verecek miyiz ki eğitim vermek zorundayız. Mevcut olumlu olmayan ama bugün için zorunlu koşullara uyum konusunda halkın eğitimi gerekiyor."
"Deprem doğal bir afet ancak depremdin 4’üncü günü, 4. gününden sonraki süreç ve 4. gün ile ile 1 aylık süreç olarak bakacak olursak enfeksiyon riski yaşam koşullarıyla ilgili salgın hastalıkların ortaya çıkması tüm doğal afetlerde olduğu gibi deprem sırasında da söz konusu. İlk 4 gün esasında kurtarma çalışmaların yapıldığı bir süreç ama 4’üncü günden sonraki süreç, kalabalık yaşam koşulları, çok farklı yerlerde yaşayan vatandaşların yer değişiklikleri ve depremin kış ayında yaşanmasından dolayı soğuğa maruz kalmaları, tuvalet ihtiyacı ve doğru planlanıp planlanamaması, su temini, hijyen koşulları gibi faktörlerin hepsi birleştiğinde bulaşıcı hastalıkların görülmesi için risk faktörlerini oluşturuyor. O bölgede yaşayan insanlar için doğru barınma koşullarının oluşturulması gerekiyor ve bunun için de ısınma ve aydınlanma çok önemli. Özellikle yaşlı kişiler ve küçük çocuklarda yaşam kaybıyla sonuçlanabilecek olaylara neden olabilir. Su temini çok önemli. Güvenli içme suyunun temini çok önemli. Eğer güvenli içme suyunu temin edemiyorsanız mutlaka su dezenfeksiyonu. Klor bunun için en önemli su dezenfektanı. Eğer bunları yapmazsanız bu defa sindirim yolu hastalıkları ortaya çıkar ve ishal yaygınlaştığı zaman özellikle çocuklarda ciddi ölüm nedenleri arasında yer alıyor.
Devleti yönetenlerin aynı anda tüm bu konuları ve problemleri çözmek üzere farklı farklı akılları bir araya getirmeleri ve hepsini aynı işlemesi gerekiyor. Enkazı kaldırırken bir yandan da barınma ve tuvalet ihtiyacının nasıl çözüleceğini düşünmek gerekiyor. Örneğin kaç kişiye bir tuvalet düşüyor? Eğer siz hijyen koşullarını oluşturup doğru yönetmek istiyorsanız 20 kişiye bir tuvalet imkanı sağlamanız gerekiyor. Tuvaletlerin barınaklarla arasındaki mesafe en az 30 metre olmalı. Kullanılabilir su kaynaklarıyla aradaki mesafe en az 100 metre olmalı. Bu kuralları düzgün uygulamazsak salgın hastalıkların ortaya çıkması kaçınılmaz. İçme suyunun yanında vatandaşların günlük kullanım suyuna da ihtiyacı var. Sabun temini, toplu alanlarda toplu barınaklarda yaşayan vatandaşlara eğitim verecek miyiz ki eğitim vermek zorundayız. Mevcut olumlu olmayan ama bugün için zorunlu koşullara uyum konusunda halkın eğitimi gerekiyor."