CHP'li Özkoç: Erdoğan'ın genel başkanımızı araması halinde, ortak bir yol konusunda gereğini yaparız
© AA / Ali Balıkçı Engin Özkoç
© AA / Ali Balıkçı
Abone ol
CHP Grup Başkanvekili Özkoç, Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasında görüşme beklenip beklenmediğine dair "Bunu büyük bir ciddiyetle ve samimiyetle kabul eder, gereğini yaparız" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'de bugüne kadar eşine rastlanmamış bir deprem yaşandığını; çok sayıda insanın enkaz altında bulunduğunu ve yaralıların olduğunu söyledi.
Şu anda düşünmeleri gereken tek şeyin, enkaz altındaki vatandaşların bir an önce hayata kavuşmalarını sağlamak olduğunu belirten Özkoç, "Deprem bölgesinde çok ciddi sıkıntılar baş gösteriyor ancak gerçekleri hep beraber görmeli ve ona göre birlikte mücadele etmeliyiz. Yapılması gerekenleri hızlı ve soğukkanlı bir şekilde yapmalıyız." diye konuştu.
Depremin olduğu gecenin sabahında CHP Genel Merkezi'nde acil kriz masası oluşturulduğunu ifade eden Özkoç, vatandaşların direkt ulaşabilecekleri telefon hattı oluşturulduğunu, 24 saat açık olan telefona gelen çağrıları, başta AFAD olmak üzere ilgili bakanlıklara ilettiklerini ve takibini yaptıklarını ifade etti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, depremin ardından 11 ilin vali ve belediye başkanlarını aradığını, daha sonra da randevu aldığı AFAD tarafından bilgilendirildiğini anlatan Özkoç, şu anda 10 ilde 10 genel başkan yardımcısının görev yaptığını, afet bölgesinde 82 milletvekili, parti meclisi üyeleri, gençlik ve kadın kollarının çalıştığını aktardı. Ülke genelindeki CHP örgütlerinin, vatandaşların ulaştırdığı insani yardımları düzgün bir şekilde afet bölgesine ulaştırmak için çalıştığını dile getiren Özkoç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu ana kadar 74 belediyemiz tarafından 894 araç, 3 bin 970 personel bölgeye gönderilmiştir. Araçlar arasında tam teşkilatlı arama kurtarma araçları, iş makineleri, araç nakil tırları ve ambulanslar da bulunmaktadır. Yardımlar kapsamında 22 tır gıda malzemesi bölgeye gönderilmiştir. 15 tır içme suyu, 12 mobil mutfak, 12 tır kışlık giyim ve ayakkabı, 26 bin koli hijyen malzemesi, 105 bin battaniye, 6 bin 500 ısıtıcı ve 38 jeneratör bölgeye ulaştırılmıştır. İnsani yardım malzemesi yüklü 100 tır ve kamyon, afet bölgelerine hareket halindedir, bazıları da ulaşmış durumdadır."
'Bölgeden felaket sesleri ve çığlıklar yükselmektedir'
Engin Özkoç, vatandaşların barınma ihtiyaçları konusunda Antalya, Bodrum, Marmaris, Çeşme, Adana, Mersin ve birçok bölgede otel, yazlık ve misafirhanelerin hazır durumda bekletildiğini, vatandaşları ağırlamak için ilgili bakanlıkların kendilerini yönlendirmesini beklediklerini vurguladı. Özkoç, barınma ihtiyacı konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığının, otel, misafirhane ve kamu tesisleriyle ilgili başlattığı çalışmaların hızlandırılması gerektiğini belirtti.
"Bu elbette büyük bir deprem, Türkiye güçlü bir devlettir ancak bu gücün doğru kullanılması ve organize edilmesi şarttır" diyen Özkoç, şunları kaydetti:
"Milletimiz her türlü yardımı yapmaya hazır ancak bölgeden felaket sesleri ve çığlıklar yükselmektedir. Yakınları enkaz altında kalan yurttaşlarımızın hala AFAD'ın ve yurt içi ve yurt dışından gelen yardım kuruluşlarının kendilerine ulaşamadığı bilgisi bize kadar gelmiştir. Depremin üzerinden 36 saat geçti, enkaz altında kalan vatandaşlarımızın donma tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını biliyor ve tedirginlik yaşıyoruz. Yiyecek, içecek, barınma konusunda deprem bölgesinde ciddi sıkıntılar olduğu görülmekte. Bizler bunun için gayret altındayız ama devleti yöneten iktidarın daha ciddi şekilde organize olup elinden geleni yapması gerekmektedir."
Özkoç, Milli Savunma Bakanlığının bazı askeri birlikleri deprem bölgesine yönlendirmeye başladığını, ancak askerlerin şu ana kadar vatandaşların yanında olmamasının düşündürücü olduğunu dile getirdi.
Engin Özkoç, bazı siyasetçilerin, bölgelerdeki vahim duruma rağmen her şey yolundaymış gibi yaptıkları açıklamaların, herkesin canını yaktığını belirterek, "İğrenç bir siyaset dilinden derhal uzaklaşmalıyız. Şu anda mesele siyaset değil, milletimizin feryadı ve o feryadın dindirilmesidir." dedi.
'Şimdi birlik ve beraberlik zamanıdır'
CHP olarak deprem bölgelerinde yapılması gerekenleri de açıklayan Özkoç, şunları paylaştı:
"Deprem bölgesi derhal deprem ve afet bölgesi ilan edilmelidir. Yurttaşlarımızın barınma, ısınma, beslenme gibi temel ihtiyaçları çok hızlı bir şekilde karşılanmalıdır. Milletimizin organize ettiği tüm yardımlar AFAD ve ilgili bakanlıklarca geciktirilmeden vatandaşlara ulaştırılmalıdır. Bölgede hayatın olağan akışı dolayısıyla ticari faaliyetlerini sürdürmeye çalışan vatandaşlarımızın çeki, senedi ve ödemesi olanların mücbir sebep dolayısıyla derhal ödemeleri ertelenmelidir. Vatandaşlarımızın elektrik, su, doğal gaz gibi borçları durdurulmalı ve ertelenmelidir. Vatandaşlarımız, yıkılan bankalar dolayısıyla şubelere dahi ulaşamamaktır. O yüzden vatandaşlarımızın her türlü sıkıntısına ilgili bakanlıklar derhal müdahale etmelidir. Şimdi birlik ve beraberlik zamanıdır. Güçlerimizi birleştirmeliyiz. Ülkenin tüm gücünü, bu bölgedeki vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına göre organize etmeliyiz."
'Erdoğan'ın araması durumunda ciddiyetle kabul eder gereğini yaparız'
Özkoç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu arasında bir telefon görüşmesi bekleyip beklemedikleri yönündeki soru üzerine, böyle durumlarda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ayrım yapmadan bütün belediye başkanlarını araması gerektiğini söyledi. CHP Grup Başkanvekili Özkoç, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanı, hiçbir ayrım yapmadan, ulusal yas ilan edildiği bir dönemde bütün milletimizi kucaklamalıdır. Şu anda bütün siyasi liderlerle ilgili Cumhurbaşkanımızın gerekirse onları davet etmesi ve arayıp konuşması gerekmektedir. Kendisine iletmemiz gereken bütün konuları, ilgili bakanlıklar, valiler ve kaymakamları bizzat Genel Başkanımız arayarak ifade etmiştir. Kendisinin, Sayın Genel Başkanımızı araması durumunda, milletimizle beraber yürünerek, ortak bir yol konusunda, bizimle bir teması konusunda, bunu büyük bir ciddiyetle ve samimiyetle kabul eder, gereğini yaparız."