https://anlatilaninotesi.com.tr/20230203/lula-iktidara-doner-donmez-bricsteki-oncu-rolu-yeniden-benimsedi-1067774515.html
'Lula iktidara döner dönmez BRICS'teki öncü rolü yeniden benimsedi'
'Lula iktidara döner dönmez BRICS'teki öncü rolü yeniden benimsedi'
Sputnik Türkiye
Çağlar Tekin’e göre, Brezilya lideri Lula, Scholz ve Macron’un Batı’nın Ukrayna’da Rusya’ya karşı yürüttüğü savaşa destek olmayı kesin dille reddederek... 03.02.2023, Sputnik Türkiye
2023-02-03T23:54+0300
2023-02-03T23:54+0300
2023-03-03T18:21+0300
eksen
lula da silva
brics
brezilya
avrupa
rusya
ukrayna
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e7/03/03/1067777361_0:0:3640:2048_1920x0_80_0_0_ed6db04ebc0e1cc932b590e0745e04a7.jpg
'Lula iktidara döner dönmez BRICS’teki öncü rolü yeniden benimsedi'
Sputnik Türkiye
'Lula iktidara döner dönmez BRICS’teki öncü rolü yeniden benimsedi'
Ukrayna çatışmasını tetikleyen ABD öncülüğündeki Batı bloku, müzakere ve barış yerine ‘Rusya Federasyonu’nu mağlup etme’ retoriğini yükseltirken, ‘Küresel Güney’den sert bir çıkışla karşı karşıya kaldı. ABD destekli engellemeleri yok yere hapis yatarak atlattıktan sonra Brezilya’da üçüncü kez seçimleri kazanıp 1 Ocak’ta Devlet Başkanı olarak göreve başlamış olan Lula da Silva, Latin Amerika turuna çıkan Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Ukrayna savaşına destek taleplerini net bir dille reddetti.Lula, dünyada barış arayışı ve ‘arabulucu’ bulunması vurguları eşliğinde Schloz’a Brezilya’nın mühimmatlarının Rusya’ya karşı savaşta kullanılmasını istemediklerini net biçimde ifade etti. Lula Macron’a da ülkenin kaynaklarını savaş için değil yoksullukla mücadele için kullanacakları vurgusu yaptı.Brezilya solunun deneyimli lideri Lula, Avrupa’dan iki büyük gücün liderlerini kabulü öncesinde Arjantin başta olmak üzere Latin Amerika’da ortak para birimi için kolları sıvamış durumda. BRICS’in mimarlarından olan Lula, ABD öncülüğündeki Batı hegemonyası karşısında şimdiden fark yaratmış görünüyor. Brezilya lideri 10 Şubat’da da ABD’yi ziyaret edecek.Lula’nın dünyada yankılanan Ukrayna çıkışı ve BRICS sürecine katkılarını gazeteci Çağlar Tekin ile konuştuk.‘Lula iktidara döner dönmez BRICS’teki öncü rolü yeniden benimsedi’Çağlar Tekin’e göre, Lula koltuğa oturur oturmaz ‘fark yaratmayı’ başarmış görünüyor. Arjantin lideri ile ortak para birimi girişimi ve bölgesel ticaret blokunu canlandırma çabalarına atıf yapan Tekin, Lula’nın Ukrayna konusundaki savaş karşıtı tutumuna işaret etti:‘ABD’nin kontrol etmediği coğrafyaların ilişki içine girdiği bir dünya’ABD merkezli Batı dünyasının Latin Amerika, Afrika ve Asya ülkeleriyle kurduğu ilişkilerin en önemli dinamiğinin ‘bağımlılığı artırma’ üzerine kurulduğunu belirten Tekin, BRICS’in ise ABD hegemonik alanını yaran daha eşitlikçi yapısına işaret etti. Gruba Afrika’da katılmak isteyen pek çok ülke olduğunu belirten Tekin, Latin Amerika’nın da dahil olacağı bir sürece atıfta bulundu:“ABD merkezli Batı dünyasının özellikle Latin Amerika, Afrika, Asya ülkeleriyle kurduğu ilişkilerdeki en büyük dinamik, buraya yapılan yardım ve ticari anlaşmalar bu ülkelerin bağımlılıklarını arttırma üzerine kurulu. BRICS, ABD’nin bu hegemonik alanını yaran ve ülkelerin daha eşitlikçi bir ticaret ve ilişkiler bütünü kurma arayışlarının önemli unsurlarından. Bu hem BRICS ile yürüyor hem de BRICS dışında BRICS’e eklemlenebilecek ikili anlaşmalar şeklinde. Özellikle son 10 yıllık süreçte hızlanmış biçimde ilerliyor. Burada ABD ve Batı’nın hegemonya kaybının da önemli etkisi var. Lula’nın iktidara dönüşü de bunun üzerinden okunabilir. Arjantin ile anlaşma imzalandı. Bunun dışında Lavrov, hem Latin Amerika’dan hem Afrika ülkelerinden BRICS’e katılmak isteyen çok sayıda ülke olduğunu söyledi. Bunun bir alt grubu olarak Latin Amerika için Mercosur’u söyleyebiliriz. Bunların hepsi Brezilya’da Lula’nın devrilmesinden sonra ciddi sıkıntıya girmiş oluşumlar. Ancak şu an toparlanma sürecine girdikleri açıklık kazandı. Venezüella ve Küba, CELAC’ten çıkmışlardı. Bolsonaro’nun burada çok ciddi payı vardı. Bu gelişmeler daha geniş bir alana yayılacak ve daha kuvvetli bir ilişkiler bütünü sağlanacağı netleşmeye başladı. Bununla beraber BRICS’e bağlanması, uluslararası ayak nlamına geliyor. Tahminimce mart ayında Şi ile yapacağı görüşme de bunun için önemli. Belli ki Lavrov da Brezilya ile görüşecek. Lavrov Afrika ayağını örgütlüyor. Bir sonraki ayağı da Latin Amerika olacak. Daha geniş bir alana, ABD’nin kontrol etmediği coğrafyaların ilişki içine girdiği bir dünya vermiş olacak.”‘Brezilya, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Nazilerin önemli oranda çöktüğü ülkelerden birisiydi’Lula’nın iktidara yeniden dönüş sürecinde iç dengelerin de sonucu olarak ABD ile arasını dengelemke durumunda kaldığını anımsatan Tekin, artık daha sosyal demokrat hatta kayıldığının gözlendiği görüşünde. Lula’nın hem Macron, hem de Scholz’a Rusya’ya karşı Brezilya’yı savaşın tarafı kılmayacağı vurgusuna atıf yapan Tekin, Brezilya’nın İkinci Dünya Savaşı sonrası Nazilerin gittiği ülkelerden birisi olduğunu vurguladı:“Lula daha yumuşak bir söylemle iktidara geldi ancak sonrasında bu söylemin eskisine biraz daha benzeyebileceğini söylemiştik. Aslında bu biraz gerçek oluyor. Lula ABD ile arasını bozmak istemeyen dengeci hattan daha sosyal demokrat bir hatta kayıyor. Bunun etkilerini bu açıklamalarla görüyoruz. Hem Macron hem Scholz’un ziyaretinde çok açıktı, ‘Biz savaş isteyen değil barış isteyen bir ülkeyiz. O yüzden Rusya’ya karşı silah vermem’ dedi. Batı’nın egemen ‘Rus işgalciler Ukrayna’ya saldırdı’ söyleminin aksine Ukrayna’nın da burada ciddi kabahatler bütünü olduğunu söyledi. Brezilya İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Nazilerin önemli oranda çöktüğü ülkelerden birisiydi.. Bolsonaro da o zamanın mirasıyla hareket eden bir karakterdi. Bu Batılılar için özellikle Alman Başbakanı için kritikti. Kendisine yönelik ABD’nin çıkışına hiçbir ret cevabı veremeyen bir isimden bahsediyoruz. Alman sanayisi çok ciddi bir darbe yemiş olmasına rağmen böyle hamleler yapamayan biri. Yumuşak başladığını söylediğimiz Lula, Scholz ile kıyaslandığında daha dirhem dirhem daha mikro bağımsız duran bir hamle yapmış oldu. Arjantin ile ortak para birimi geliştirme aşamaları var. Suudi Arabistan Maliye Bakanı’nın dolar dışındaki paralarla iş yapabileceklerini açıkladığını biliyoruz. Afrika ülkeleri içinde ciddi sayıda ülkenin bu yönde bir pozisyon aldığını biliyoruz. Latin Amerika ülkelerinde zaten bunun güçlü olduğunu, Brezilya’nın bu dalgayı büyütecek bir etki yaratacağını öngörmekte zorlanmayız. Lula şöyle bir pozisyon üstlenmiş oldu. bir yanda üçüncü dünya ülkeleri diye bakılan ülkelerin liderliği pozisyonunda, Amerikan hegemonyasındaki dağılmayı genişletecek hamlelerle beraber varlığını biraz daha ortaya koyacak.”‘Lula Brezilya’nın uluslararası arenada arabuluculuğunu geri getirebilir’Tekin, 2000’lerin sonlarında Latin Amerika’daki ABD destekli darbelerle iktidara gelen sağın hükmünün, sol dalga ile geri çevrildiğini vurgularken, Lula’nın ve Brezilya’nın önemine dikkat çekti. Tekin, Lula’nın ‘güvenilir’ bir isim olarak Brezilya’nın ‘arabuluculuk’ rolünü geri getirebileceği görüşünde:“Latin Amerika kıtasında ciddi bir yeniden toparlanma sürecine girilecek. 2000’lerden sonra Orta Amerika’da iki ayrı darbe dalgası yaşandı, sağ iktidara getirildi. Ancak kısa süre sonra darbeyi püskürterek sol iktidara geri dönmüş oldu. Lula da bunun en önemli karakterlerinden. Kıtanın hem iktisadi hem politik olarak güçlü olan bir ülkesi. ABD ziyareti gerçekleştirecek, Biden ile görüşecek. Biden’a belli ki Ukrayna-Rusya savaşı için tekliflerde bulunacak. Kendisi de söyledi. Aynı zamanda Şi’ye de benzer bir teklif götürecek. Bu uluslararası arenaya yeniden dönüş anlamına geliyor. Arabulucuk rolü, üstelik güven kazanmış bir rol. Güven kazanmak önemli çünkü daha önceki Rusya-Ukrayna savaşında Merkel’in araya girerek çatışmasızlık sürecini yaratmaya çalıştığını gördük. Merkel’in daha bir ay önce kendi açıklamaları var, ‘Ukrayna’da zaman kazandırmak istedik ve Rusya’yı bunun için oyalamaya çalıştık’ diye…. Kiev’de Nazilerin olduğunu artık Avrupalılar da inkar edecek pozisyonda değil. Bu uluslararası arenada bir tarafsızlık ve bağımsızlık sorunu yaratıyordu. Arabulucu ülke bulmak giderek zorlaşan bir pozisyon. Lula dünyada daha önce de böyle bir yere sahipti. Brezilya’yı böyle bir pozisyona yükseltmişti. Şimdiki hamleleri de böyle bir pozisyona gidebileceğini gösteriyor. Aynı zamanda daha soldan bir bakışla bunu yapan bir ülke olarak Brezilya’nın güvenilirliğini artırdığı gibi Latin Amerika’da dengelerin kontrolünü ele geçirmeye çalışan bir sol atmosferin egemenliği için de kritik. Diğer Latin Amerika ülkeleri rahatlıkla dışlanırken Brezilya gibi bir ülkeyi dışlamak öyle kolay bir iş değil.”
brezilya
rusya
ukrayna
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2023
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e7/03/03/1067777361_909:0:3640:2048_1920x0_80_0_0_4f6446c911bf911da93c09cfdf324c74.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
lula da silva, brics, brezilya, avrupa, rusya, ukrayna, аудио
lula da silva, brics, brezilya, avrupa, rusya, ukrayna, аудио
'Lula iktidara döner dönmez BRICS'teki öncü rolü yeniden benimsedi'
23:54 03.02.2023 (güncellendi: 18:21 03.03.2023) Çağlar Tekin’e göre, Brezilya lideri Lula, Scholz ve Macron’un Batı’nın Ukrayna’da Rusya’ya karşı yürüttüğü savaşa destek olmayı kesin dille reddederek şimdiden fark yarattı. Solcu liderin Brezilya’ya güvenilir arabulucu rolü kazandırabileceğini belirten Tekin, Lula’nın BRICS’in genişletilmesi ve ortak para birimi hamlelerine de işaret etti.
Ukrayna çatışmasını tetikleyen ABD öncülüğündeki Batı bloku, müzakere ve barış yerine ‘Rusya Federasyonu’nu mağlup etme’ retoriğini yükseltirken, ‘Küresel Güney’den sert bir çıkışla karşı karşıya kaldı. ABD destekli engellemeleri yok yere hapis yatarak atlattıktan sonra Brezilya’da üçüncü kez seçimleri kazanıp 1 Ocak’ta Devlet Başkanı olarak göreve başlamış olan Lula da Silva, Latin Amerika turuna çıkan Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Ukrayna savaşına destek taleplerini net bir dille reddetti.
Lula, dünyada barış arayışı ve ‘arabulucu’ bulunması vurguları eşliğinde Schloz’a Brezilya’nın mühimmatlarının Rusya’ya karşı savaşta kullanılmasını istemediklerini net biçimde ifade etti. Lula Macron’a da ülkenin kaynaklarını savaş için değil yoksullukla mücadele için kullanacakları vurgusu yaptı.
Brezilya solunun deneyimli lideri Lula, Avrupa’dan iki büyük gücün liderlerini kabulü öncesinde Arjantin başta olmak üzere Latin Amerika’da ortak para birimi için kolları sıvamış durumda. BRICS’in mimarlarından olan Lula, ABD öncülüğündeki Batı hegemonyası karşısında şimdiden fark yaratmış görünüyor. Brezilya lideri 10 Şubat’da da ABD’yi ziyaret edecek.
Lula’nın dünyada yankılanan Ukrayna çıkışı ve BRICS sürecine katkılarını gazeteci Çağlar Tekin ile konuştuk.
‘Lula iktidara döner dönmez BRICS’teki öncü rolü yeniden benimsedi’
Çağlar Tekin’e göre, Lula koltuğa oturur oturmaz ‘fark yaratmayı’ başarmış görünüyor. Arjantin lideri ile ortak para birimi girişimi ve bölgesel ticaret blokunu canlandırma çabalarına atıf yapan Tekin, Lula’nın Ukrayna konusundaki savaş karşıtı tutumuna işaret etti:
“Lula aslında şu anda da kısmi bir fark yaratmış durumda. Bu ileriye ilişkin bir sinyaller bütünü sunuyor. Lula, Arjantin lideri ile görüştü ve iki ülkenin ortak para birimi geliştirmek için uzlaştıklarını açıkladı. Bunlar önemli adımlar. Brezilya hem BRICS hem de Latin Amerika’nın özellikle ABD’den mesafeli bir pozisyon almaya çalışan iktidarları için önemli bir ülke. Lula’nın böyle öncü bir rolü vardı ve döner dönmez bu rolü tekrar benimsedi. Bir yandan ticaret grubu var, Mercosur’un yeniden bir araya gelip adımlar atması var. Bir yandan Çin ile birtakım anlaşmalar imzaladı. Önümüzdeki mart ayında Şi Cinping ile buluşacaklar. Bir yandan Ukrayna savaşına ilişkin bir arabuluculuk rolü üstlenmek için öne çıkan adımlar atmaya başladı. Bunların en önemli başlıklarından biri hem Macron hem Scholz’un askeri destek tekliflerini net şekilde reddetmesi oldu”
‘ABD’nin kontrol etmediği coğrafyaların ilişki içine girdiği bir dünya’
ABD merkezli Batı dünyasının Latin Amerika, Afrika ve Asya ülkeleriyle kurduğu ilişkilerin en önemli dinamiğinin ‘bağımlılığı artırma’ üzerine kurulduğunu belirten Tekin, BRICS’in ise ABD hegemonik alanını yaran daha eşitlikçi yapısına işaret etti. Gruba Afrika’da katılmak isteyen pek çok ülke olduğunu belirten Tekin, Latin Amerika’nın da dahil olacağı bir sürece atıfta bulundu:
“ABD merkezli Batı dünyasının özellikle Latin Amerika, Afrika, Asya ülkeleriyle kurduğu ilişkilerdeki en büyük dinamik, buraya yapılan yardım ve ticari anlaşmalar bu ülkelerin bağımlılıklarını arttırma üzerine kurulu. BRICS, ABD’nin bu hegemonik alanını yaran ve ülkelerin daha eşitlikçi bir ticaret ve ilişkiler bütünü kurma arayışlarının önemli unsurlarından. Bu hem BRICS ile yürüyor hem de BRICS dışında BRICS’e eklemlenebilecek ikili anlaşmalar şeklinde. Özellikle son 10 yıllık süreçte hızlanmış biçimde ilerliyor. Burada ABD ve Batı’nın hegemonya kaybının da önemli etkisi var. Lula’nın iktidara dönüşü de bunun üzerinden okunabilir. Arjantin ile anlaşma imzalandı. Bunun dışında Lavrov, hem Latin Amerika’dan hem Afrika ülkelerinden BRICS’e katılmak isteyen çok sayıda ülke olduğunu söyledi. Bunun bir alt grubu olarak Latin Amerika için Mercosur’u söyleyebiliriz. Bunların hepsi Brezilya’da Lula’nın devrilmesinden sonra ciddi sıkıntıya girmiş oluşumlar. Ancak şu an toparlanma sürecine girdikleri açıklık kazandı. Venezüella ve Küba, CELAC’ten çıkmışlardı. Bolsonaro’nun burada çok ciddi payı vardı. Bu gelişmeler daha geniş bir alana yayılacak ve daha kuvvetli bir ilişkiler bütünü sağlanacağı netleşmeye başladı. Bununla beraber BRICS’e bağlanması, uluslararası ayak nlamına geliyor. Tahminimce mart ayında Şi ile yapacağı görüşme de bunun için önemli. Belli ki Lavrov da Brezilya ile görüşecek. Lavrov Afrika ayağını örgütlüyor. Bir sonraki ayağı da Latin Amerika olacak. Daha geniş bir alana, ABD’nin kontrol etmediği coğrafyaların ilişki içine girdiği bir dünya vermiş olacak.”
‘Brezilya, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Nazilerin önemli oranda çöktüğü ülkelerden birisiydi’
Lula’nın iktidara yeniden dönüş sürecinde iç dengelerin de sonucu olarak ABD ile arasını dengelemke durumunda kaldığını anımsatan Tekin, artık daha sosyal demokrat hatta kayıldığının gözlendiği görüşünde. Lula’nın hem Macron, hem de Scholz’a Rusya’ya karşı Brezilya’yı savaşın tarafı kılmayacağı vurgusuna atıf yapan Tekin, Brezilya’nın İkinci Dünya Savaşı sonrası Nazilerin gittiği ülkelerden birisi olduğunu vurguladı:
“Lula daha yumuşak bir söylemle iktidara geldi ancak sonrasında bu söylemin eskisine biraz daha benzeyebileceğini söylemiştik. Aslında bu biraz gerçek oluyor. Lula ABD ile arasını bozmak istemeyen dengeci hattan daha sosyal demokrat bir hatta kayıyor. Bunun etkilerini bu açıklamalarla görüyoruz. Hem Macron hem Scholz’un ziyaretinde çok açıktı, ‘Biz savaş isteyen değil barış isteyen bir ülkeyiz. O yüzden Rusya’ya karşı silah vermem’ dedi. Batı’nın egemen ‘Rus işgalciler Ukrayna’ya saldırdı’ söyleminin aksine Ukrayna’nın da burada ciddi kabahatler bütünü olduğunu söyledi. Brezilya İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Nazilerin önemli oranda çöktüğü ülkelerden birisiydi.. Bolsonaro da o zamanın mirasıyla hareket eden bir karakterdi. Bu Batılılar için özellikle Alman Başbakanı için kritikti. Kendisine yönelik ABD’nin çıkışına hiçbir ret cevabı veremeyen bir isimden bahsediyoruz. Alman sanayisi çok ciddi bir darbe yemiş olmasına rağmen böyle hamleler yapamayan biri. Yumuşak başladığını söylediğimiz Lula, Scholz ile kıyaslandığında daha dirhem dirhem daha mikro bağımsız duran bir hamle yapmış oldu. Arjantin ile ortak para birimi geliştirme aşamaları var. Suudi Arabistan Maliye Bakanı’nın dolar dışındaki paralarla iş yapabileceklerini açıkladığını biliyoruz. Afrika ülkeleri içinde ciddi sayıda ülkenin bu yönde bir pozisyon aldığını biliyoruz. Latin Amerika ülkelerinde zaten bunun güçlü olduğunu, Brezilya’nın bu dalgayı büyütecek bir etki yaratacağını öngörmekte zorlanmayız. Lula şöyle bir pozisyon üstlenmiş oldu. bir yanda üçüncü dünya ülkeleri diye bakılan ülkelerin liderliği pozisyonunda, Amerikan hegemonyasındaki dağılmayı genişletecek hamlelerle beraber varlığını biraz daha ortaya koyacak.”
‘Lula Brezilya’nın uluslararası arenada arabuluculuğunu geri getirebilir’
Tekin, 2000’lerin sonlarında Latin Amerika’daki ABD destekli darbelerle iktidara gelen sağın hükmünün, sol dalga ile geri çevrildiğini vurgularken, Lula’nın ve Brezilya’nın önemine dikkat çekti. Tekin, Lula’nın ‘güvenilir’ bir isim olarak Brezilya’nın ‘arabuluculuk’ rolünü geri getirebileceği görüşünde:
“Latin Amerika kıtasında ciddi bir yeniden toparlanma sürecine girilecek. 2000’lerden sonra Orta Amerika’da iki ayrı darbe dalgası yaşandı, sağ iktidara getirildi. Ancak kısa süre sonra darbeyi püskürterek sol iktidara geri dönmüş oldu. Lula da bunun en önemli karakterlerinden. Kıtanın hem iktisadi hem politik olarak güçlü olan bir ülkesi. ABD ziyareti gerçekleştirecek, Biden ile görüşecek. Biden’a belli ki Ukrayna-Rusya savaşı için tekliflerde bulunacak. Kendisi de söyledi. Aynı zamanda Şi’ye de benzer bir teklif götürecek. Bu uluslararası arenaya yeniden dönüş anlamına geliyor. Arabulucuk rolü, üstelik güven kazanmış bir rol. Güven kazanmak önemli çünkü daha önceki Rusya-Ukrayna savaşında Merkel’in araya girerek çatışmasızlık sürecini yaratmaya çalıştığını gördük. Merkel’in daha bir ay önce kendi açıklamaları var, ‘Ukrayna’da zaman kazandırmak istedik ve Rusya’yı bunun için oyalamaya çalıştık’ diye…. Kiev’de Nazilerin olduğunu artık Avrupalılar da inkar edecek pozisyonda değil. Bu uluslararası arenada bir tarafsızlık ve bağımsızlık sorunu yaratıyordu. Arabulucu ülke bulmak giderek zorlaşan bir pozisyon. Lula dünyada daha önce de böyle bir yere sahipti. Brezilya’yı böyle bir pozisyona yükseltmişti. Şimdiki hamleleri de böyle bir pozisyona gidebileceğini gösteriyor. Aynı zamanda daha soldan bir bakışla bunu yapan bir ülke olarak Brezilya’nın güvenilirliğini artırdığı gibi Latin Amerika’da dengelerin kontrolünü ele geçirmeye çalışan bir sol atmosferin egemenliği için de kritik. Diğer Latin Amerika ülkeleri rahatlıkla dışlanırken Brezilya gibi bir ülkeyi dışlamak öyle kolay bir iş değil.”