00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
07:00
5 dk
HABERLER
09:00
5 dk
HABERLER
11:00
5 dk
DÜNYA HABERİ
11:10
11 dk
PARANIN HAREKETİ
11:30
9 dk
HABERLER
12:00
5 dk
GÜN ORTASI
12:06
84 dk
HABER MASASI
13:30
35 dk
HABERLER
15:00
5 dk
SPOR BÜLTENİ
15:30
5 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:00
11 dk
HABERLER
18:00
11 dk
HABERLER
19:00
9 dk
EN ÇOK OKUNAN 5 HABER
07:30
9 dk
HABERLER
11:00
5 dk
HABERLER
12:00
5 dk
HABERLER
13:00
5 dk
HAFTA SONU HALLERI
Erdal Kaplanseren'le Hafta Sonu Halleri
13:05
114 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
15:00
1 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
16:00
1 dk
SESLİ HABER
Amerikan basını: Ukrayna kayıplarını eksik bildirmiş olabilir
16:09
2 dk
SESLİ HABER
Aşırı tükedildiğinde ölümcül etkileri olabilecek 13 yiyecek belli oldu
16:20
1 dk
SESLİ HABER
Dugin: Putin geleneksel değerleri koruduğu için Batı'da sevilmiyor
16:33
3 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
17:00
1 dk
SESLİ HABER
Pentagon açıkladı: Rus ve ABD askerleri aynı üste bulunuyor
17:10
2 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
18:00
1 dk
SESLİ HABER
Ukrayna Dışişleri Bakanı, Rusya’yla anlaşma iddialarını reddetti
20:05
2 dk
SESLİ HABER
Bulgaristan'da Türk rüzgarı: 52 altın madalya
20:27
1 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
 - Sputnik Türkiye, 1920
EKSEN
Ceyda Karan’ın hazırladığı Eksen’de her gün dünyanın farklı bölgelerine dair gelişmeler masaya yatırılıyor.

‘Ukrayna için jet koalisyonu kurulursa istenen F-16’lar Türkiye'ye gelmez’

‘Ukrayna için jet koalisyonu kurulursa istenen F-16’lar Türkiye'ye gelmez’
Abone ol
Prof. Dr. Türkeş'e göre Kiev için ‘tank koalisyonu’ ile Batı ‘Rusya’yı dize getirme’ algısı yaratmak istiyor. Türkeş, çatışmanın uzamasının Batı blokunun silah stoklarını tüketirken, Almanya gibi ülkelerde yarattığı sıkıntıya işaret etti. Türkeş’e göre Kiev için ‘jet koalisyonu’ kurulmasının bir sonucu da Türkiye’nin F-16’larını alamaması olur.
Ukrayna’da BM Güvenlik Konseyi onaylı Minsk anlaşmasının çöpe atılmasıyla tetiklenen Rusya Federasyonu müdahalesi birinci yılına yaklaşırken, ABD öncülüğündeki Batı bloku Ukrayna’ya yeni silah sistemleriyle gerilimi tırmandırıyor. NATO içinde ufak çaplı bir gerilimin ardından bir ‘tank koalisyonu’ oluşturulması başarıldı. Ancak Kiev bu sefer de savaş uçağı hatta nükleer silah talep etti.
Diğer yandan ABD’de savaşın uzamasının artık Rusya’nın işine yarayacağına dair kaygılar yansıyor. Son RAND raporu ve Wall Street Journal’deki makaleler bu kaygılara işaret ederken, ABD’nin bir nevi ‘ateşkes’ arayışlarında olduğuna dair iddialar yansıyor. Ancak Batı medyasına sızan ‘ABD tekliflerinin’ durumu değiştirecek bir sonuç üretmesi zor görünüyor.
ABD’nin Ukrayna üzerinden ne yapmaya, neyi başarmaya çalıştığını Orta Doğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden Prof. Dr. Mustafa Türkeş ile konuştuk.

‘2004’ten beri devam eden tansiyon var’

Prof. Mustafa Türkeş, Ukrayna’daki krizin yeni başlamadığını ve 2004’ten bugüne değerlendirilmesi gerektiğini belirtirken, Soros’un ‘renkli devrim’ süreçlerinin Ukrayna’yı normal yönetilemez bir ülke haline getirmesine dikkat çekti. Rusya’nın ise iki argümanının ‘Donbass’taki Ruslar ve NATO tehdidi’ olduğunu anımsatan Türkeş, Yeltsin’in parlamento bombalamasında da sergilenen ‘demokrasi oyununu’ anımsatıp, Batı politikalarında tutarlılık aranamayacağını vurguladı:
“Aslında yaşananları 2004’ten başlatabiliriz, oradan beri devam eden bir tansiyon söz konusu. Bunu yükselten öncelikle ABD’nin tutumu, Avrupa gibi aktörlerin etkisinden de söz etmek mümkün. Rusya’nın verdiği tepkilerin de tansiyona katkıda bulunduğunu söylemek mümkün ama aynı tonda değil. İkisinin arasında fark var. Rusya, ‘Donbass bölgesinde Rus etnik insanlarım var, ben sorumluluklarını üstlenmek zorundayım’ diyor. Daha önemlisi, ‘NATO buraya gelirse benim için tehdit oluşturur’ diyor. Bütün bunlar Ukrayna üzerinden yürütüldü. Batı ‘renkli devrimler’ diye adlandırılan şeyleri doğrudan, biraz da Soros üzerinden yürüterek Ukrayna’yı normal yönetilemez bir ülkeye düşürdü. Ukrayna yönetimleri ‘Biz bu koşulları kabul ediyoruz, böyle çözüm üreteceğiz’ dedikleri Minsk anlaşmalarını uygulamadı. Zelenskiy döneminde de bundan geriye çıkış oldu. Orada aslında Almanya ve Fransa’nın açıkça tutarsızlığı vardı. Bu kandırmanın bedeli, Almanya’yı ciddi krizle karşı karşıya bıraktı. Daha çok gaz parası ödemek durumunda, pahalı enerji kullanmak durumunda kaldı. O açıdan ‘kandırdık’ demekle atlatabilecekleri bir şey değil. ABD’nin bütün bu süreçten çıkarı, Rusya’yı mümkün olduğunca zayıflatmak. Orada NATO üzerinden izlediği şöyle bir politika var. 1997’de Rusya ile NATO arasında bir kurucu anlaşma imzalandı. Bir ay sonra Ukrayna ile de aynı anlaşma yapıldı. ABD şöyle bir politika izledi; ‘Rusya’yı Ukrayna ile eşitliyorum’ dedi. Bunu Rusya kabul etmedi. Amerika’nın baştan beri izlediği politika ‘Rusya birinci sınıf silahların var ama iktisadi olarak zayıf bir noktadasın, bu yüzden seni eşitliyorum’ dedi. Bunu Ruslar yemedi. Demokrasi oyunu oynuyorlar ama 1993’te televizyonda seyretmiştik, Boris Yeltsin, Duma’yı bombaladığında ABD ve İngiltere ‘Demokrasiyi tesis etmek için demokrasi kurumlarının bombalanması meşrudur’ dedi. Bunların demokrasi derken kastettiği budur, onun için bir tutarlılık aramıyorum.”

‘Batı, ‘Rusya’yı dize getirdik’ algısı yaratmak istiyor’

Türkeş, Batı’da oluşturulan ‘tank koalisyonu’ üzerinden Rusya’ya diz çöktürme algısı yaratılmaya çalışıldığını ancak bunun gerçekçi görünmediğinin altını çizdi:
“Buradaki kurgu şu. Batı’da ‘Rusya’nın tamamen çökertildiği bir ülkeye dönüştürülmesi’. Böyle bir şey gerçekleştirilemez. Böyle bir kanıyı isteseler de oluşturamıyorlar. Batı basınında, ‘Leopard tanklarını gönderdiler, Rusya dize geldi, Ukrayna’nın istediği türden bir barış anlaşması imzalanacak’ gibi sunuluyor ama böyle bir şey yok. Bunlar yanıltıcı haberler. Bu tankların gönderilmesi neyi nasıl değiştirir bilemem ama eğer gerçekten böyleyse niye bunun ardından tank koalisyonu sonrası jet koalisyonu tartışmasını yapıyorlar? Bu tanklar eğer oyun değiştiriciyse o zaman diğer şeylere gerek kalmaz. Nükleer silah tartışmasına da gerek kalmayacak. Aslında Batı’daki tartışmalar kendi içinde çok tutarlı değil.”

‘Bu savaş süreci uzadıkça ellerinde silah kalmıyor’

Prof. Türkeş’e göre Lula’nın Scholz ve Macron’un Ukrayna’ya silah ve mühimmat gönderme talebini reddetmesini abartmamak lazım. Rusya’nın böyle şeylerden medet ummadığını belirten Türkeş, Ukrayna cephesinde fiilen ‘üstün gelmeme’ hali eşliğinde savaş uzadıkça NATO bloku için ‘silah stokunun tükenmekte olduğu’ bir resim oluştuğunu söyledi:
“Finansal mekanizmayı küresel düzlemde hala ABD kontrol ediyor. Bu bağlamda finansal hegemonyanın henüz değişme durumu yok. Sarsılmalar söz konusu ama hala Batı hegemonyası devam ediyor. Buna karşın her söylenene sopa göstermesi bir hegemonun beklendik davranışıdır. Demirel ne yapardı? Kendisine rakip olabilecek herkes için ‘Yılanın başını küçükken ezmek’ten bahsederdi. Çünkü bir hegemon, kendisine rakip olabilecek birinin değirmenine su taşıyacak bir söylemi önden almak ister. Lula’nın İran konusundaki becerilerini de hesaba katarsak deneyimli birisi. Ama Rusya’nın buradan medet umacağını zannetmiyorum. Bu tabloda şu anda aşağı yukarı bir pakt durumu var. Fiilen birinin diğerine bilerek üstün gelmediği bir durum. Rusya istese bütün gücünü yığar oraya, bunun bedeli ne olur? İki cephede savaşmak Rusya için iyi olmaz. Bütün bunları hesaplıyorlardır. Rusya geri mi çekildi? Geri çekilse bile tarihsel iki örnek var. Birincisi Napolyon ikincisi Hitler. Rusya’nın ne tür bir karşı hamle yaptıklarını tarihsel olarak da biliyoruz. NATO ile doğrudan karşı karşıya gelmeyi Rusya da istemez. ABD’nin de NATO’yu doğrudan Rusya ile karşı karşıya getirme konusunda çok temkinli olduğunu düşünüyorum. Bir yıl önce Biden, dünya savaşına neden olacağını söylüyordu. Şimdi Duda ile Varşova’da buluşacaklarını söylüyorlar. Orada güya bir ateşkes anlaşmasından söz ediyorlar. Buradan yola çıkarak NATO’nun savaşı önlemesi girişimi olarak mı okuyacağız, göreceğiz. Ama şu gerçek ki bu savaş süreci uzadıkça ellerinde silah kalmıyor.”

‘Almanya’da eninde sonunda farklı sermaye fraksiyonlarının ilişkilerini de etkileyecek’

Prof. Türkeş’e göre ateşkes olursa Almanya’da tartışma başka bir şeye dönüşebilir. ABD’nin Almanya ile Rusya arasındaki enerji bağını kesmek için her şeyi yaptığını anımsatan Türkeş, Avrupa’daki aktörlerin ‘Bu küresel düzlemde rekabet gücümüzü azalttığı için ne kadar yürütebiliriz’ sorusunu şimdiden sormaya başladıklarını belirtti:
“Ateşkes anlaşması yapılırsa Almanya’da tartışma başka bir şeye dönüşebilir. ABD’nin ısrarla özellikle Almanya ve dolaylı olarak Fransa’ya, ‘Benim LNG gazımı alacaksınız, Rusya’dan gaz almayacaksınız’ baskısı söz konusu. O bağı koparmak istiyor. Yani Almanya ile Rusya arasındaki 1970’lere kadar gider, doğu politikası diye bilinen şeyin gerisinde yatan budur aslında. O yakınlaşma politikasını tersine çevirmek istiyor. Şu anda orada mesafe yol kat etti. ‘Kuzey Akım’ı çalıştırmayacaksınız’ diyor. Bunun gerisindeki amaç bu. Bunu ‘Rusya’yı yenerek yapacağız’ noktasına getirecek olursak ‘Rusya’nın elindeki gaz rezervlerini biz yöneteceğiz’ anlamına gelir. Bu kadar açık emperyalizmi hayata geçirmesine diğer aktörlerin hiçbirinin razı olacağını zannetmiyorum. Bunu söylem ve kanıya dönüştürme ABD’nin istediği bir şeydir. Şu anda ABD ‘Aman ateşkes olsun’ havasında değil ama Avrupalı aktörler ‘Bu küresel düzlemde rekabet gücümüzü azalttığı için ne kadar yürütebiliriz?’ sorusunu sormaya başladılar. Bunun aslında Almanya’daki farklı sermaye gruplarının farklı tepkileri ortaya çıkmaya başladı. Eninde sonunda oradaki sınıfsal alanları çok etkileyecek. Farklı sermaye fraksiyonlarının ilişkilerini de etkileyecek.”

‘Jet koalisyonu diyecek olurlarsa, o zaman F-16'lara referanstır'

Türkeş, ‘tank koalisyonu’nun ardından Kiev’in savaş uçağı talebini anımsatırken, Ukrayna’ya F-16 verilmesi halinde Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği bu uçakları alamayacağı görüşünde:
“Şu ana kadar ABD, Avrupa’yı elinde tutmak için bütün zorbalıkları kullandı, kısmen başarılı oldu. ‘Tank koalisyonu bundan sonra saldırı uçakları koalisyonuna dönecek’ dediği durumda Zelenskiy bunu ister ama bunu sağlayacak olan kim? F-16’ları istiyor. Türkiye’nin bunu düşünmesi lazım, böyle bir şey olursa istenilen F-16’lar Türkiye’ye gelmez. Gidip Ukrayna’ya verirler. Diplomatik olarak bunlar çok açık. ‘Jet koalisyonu’ diyecek olurlarsa, o zaman F-16’lara referanstır. Bütün bunların karşısında Rusya’nın eli kolu bağlı durmayacaktır. Bu savaşı Avrupa’ya yaymayı Avrupalı devletler istemez. Ama Polonya, ‘Bana bulaşmasın ama Amerika bunu üstlensin’ der. Polonya geçen yıl, ABD üzerinden sunmayı teklif etti. Niye? Korktu. Çünkü bunun kalıcı bir etkisi olacaktır. Yarın mahkemeleşme sürecinde savunamayacağı bir şey olacaktır. Dolayısıyla bütün bunlar neye yol açacaktır derseniz, bir barış anlaşması imzalansa dahi bundan sonra mahkemeleşme süreci devam edecek. En basitinden, Rusya ‘Siz anlaşmanız gereğince gazı almasanız bile ödemekle mükellefsiniz’ diyecek. Haklı, eğer siz uluslararası düzeyde anlaşma imzalamış ve ona buna bombalatıp almamışsan bu yıllarca sürecek bir mahkemeleşme süreci olacak. Yakın gelecekte çözüm görünmüyor ama önümüzdeki aylarda ateşkes tartışmalarını duyacağız.”
Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала