Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı Pekin: Suriye sorununun çözümü, F-16 sorunundan çok daha önemli

“Türkiye’nin tedbir alması gerekiyor. Geleceğe yönelik birtakım faaliyetlerde bulunması lazım. Küresel güçler, Amerika başta olmak üzere bu işler için hep uygun zamanı bekliyor. ‘Muharebe sahasını hazırlıyorlar’. Biz öyle deriz. Muharebe sahası hazırlanır. Fırsat uygun olduğu zaman adamlar düğmeye basarlar. Bunun için dikkat etmemiz şart. Bizim için önemli olan Suriye konusu. Suriye kaosun olduğu bir yer ve bir an evvel de bir anlaşmanın ya da bir görüşmenin masada olması gerekiyor. Aksi takdirde biraz daha gecikirsek, 6-7 ay sonra ciddi sorunlarla karşılaşabiliriz. F-16 gelirse gelir, gelmezse gelmeyeceğine yönelik hareket edeceksiniz. O zaman biz elimizdeki mevcut silahlarla, geliştireceğimiz silahlarla savunma sistemimizi, stratejimizi ona göre ayarlarız ve bu işi öyle yaparız.”

“Esad şu anda Suriye’yi birleştiren isim. Esad kaybederse Türkiye için büyük bir sorun olur. Suriye tam bir bataklık haline gelir. Dolayısıyla bu aşamada mutlaka Esad’ın güçlendirilmesi ve en azından Fırat’ın Doğusunda ve Batısında ve diğer yerlerde kontrolü ele geçirmesi, kaybetmemesi gerekir. Türkiye’nin çıkarı burada. Aksi takdirde biz bir daha Suriye’yi toparlayamayız, Suriye parçalanır. Yani Amerika’nın istediği gibi olur. Amerika parçalamaya yönelik faaliyet yapıyor. Asıl strateji dengeyi sağlamak. Dengeyi bozduğunuzda bir daha kolay kolay toparlayamazsanız. Bana göre Türkiye’nin son 6-7 aylık şansı var bu konuyla ilgili. Bunu açıkça söylemem gerekiyor. Eğer bu 6-7 ayı iyi değerlendiremezse ve bir an evvel gereken şartları sağlayamazsa Esad’ı güçlendirmek amacıyla biz güneyimizde çok uzun yıllar devam edecek bir kaosla yaşamak durumunda kalabiliriz.”

“Bence böyle bir şey gerekmezdi. Bunun yapılmasının sebebi büyük ihtimalle şu; ‘Biz bu silahları sadece Türkiye için istemiyoruz, NATO için istiyoruz. Bu silahları verirseniz NATO da güçlenir' Bunu karşı taraf biliyor zaten ve özellikle sizi sıkıştırmaya çalışıyor. Ben keşke yapılmasaydı diye değerlendiriyorum. Mesela bu olaylar olurken Sayın Milli Savunma Bakanı İngiltere’ye gitti. Oraya uçak için gittiyse İngilizlerin 1. Dünya Savaşı’nda bizim paramızla aldığımız gemileri vermediklerini herkesin iyi bilmeleri gerekiyor. Onlara Türkiye’nin Libya’daki faaliyetlerini anımsatmak istiyor Türkiye. Sayın Savunma Bakanı’nın İngiltere’ye gidişi de bana göre Amerika’ya bir mesaj. Yani ‘Siz vermezseniz biz buradan alırız’ gibi. Ama İngiltere demek Amerika demek. Güçlü NATO hiçbir işimize yaramaz. Oturup yeni baştan değerlendirme yapmamız lazım. Denklemi iyi kurmamız gerekiyor.“