https://anlatilaninotesi.com.tr/20230110/netanyahuyu-elinde-7-tane-sicak-patates-tutan-ve-elleri-surekli-yanan-bir-jonglore-benzetiyorum-1065655012.html
'Netanyahu’yu elinde 7 tane sıcak patates tutan ve elleri sürekli yanan bir jonglöre benzetiyorum'
'Netanyahu’yu elinde 7 tane sıcak patates tutan ve elleri sürekli yanan bir jonglöre benzetiyorum'
Sputnik Türkiye
Dr. Yanarocak'a göre Netanyahu'nun yeni hükümetinde Araplarla normalleşme sürecek. Bibi'nin aşırı sağcı ortaklarıyla işinin zorluğunu 'jonglör' benzetmesiyle... 10.01.2023, Sputnik Türkiye
2023-01-10T23:10+0300
2023-01-10T23:10+0300
2023-01-12T11:23+0300
eksen
radyo
benyamin netanyahu
israil
türkiye
kudüs
ukrayna
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e7/01/0c/1065665068_0:0:3640:2048_1920x0_80_0_0_d1ee8c7cdff27a0f055836a2a2299eeb.jpg
'Netanyahu’yu elinde 7 tane sıcak patates tutan ve elleri sürekli yanan bir jonglöre benzetiyorum'
Sputnik Türkiye
'Netanyahu’yu elinde 7 tane sıcak patates tutan ve elleri sürekli yanan bir jonglöre benzetiyorum'
2023 İsrail'de tartışmalı Başbakan Benyamin Netanyahu'nun yeniden iktidara döndüğü yıl oldu. Kasım ayındaki seçimlerde sağ bloğuyla ipi göğüsleyen Netanyahu, altıncı kez başbakanlık koltuğuna otururken, İsrail tarihinin en sağcı hükümetini kurması şimdiden tartışmalar yarattı. En fazla tartışılan koalisyonun ortaklarından olan aşırı milliyetçi isim Yahudi Gücü partisi lideri Itamar Ben-Gvir, yeni yılla birlikte Kudüs'teki Mescid-i Aksa'nın bulunduğu bölgeyi ziyaret ederek tepkilere yol açtı. Kubbet-üs Sahra'nın da bulunduğu bu bölgenin idaresi Ürdün'le bağlantılı vakıfta bulunurken, Müslüman olmayanların girmesine de izin verilmiyor. İsrailli siyasetçilerin Ağlama Duvarı'nın hemen üst kısmındaki bu alana girişleri ise gerilimlere yol açıyor.Ben-Gvir'in hükümetteki varlığından hoşnutsuz görünen ABD yönetimi işe Mescid-i Aksa'nın bulunduğu bölgeyi ziyaretle başlanması karşısında da 'statükonun bozulmaması' tepkisini verdi. Netanyahu'nun yeni koalisyonuyla, Biden yönetiminin yanı sıra İbrahim Anlaşmaları ile yeni bir sürece girilen İsrail-Arap ilişkileri ve Türkiye ile ilişkilerin nasıl etkileneceği merak konusu.Gelişmeleri Tel Aviv Üniversitesi Moşe Dayan Ortadoğu Araştırmaları Merkezi ve Kudüs Güvenlik ve Strateji Araştırmaları Enstitüsü'nden Dr. Hay Eytan Cohen Yanarocak ile konuştu'İsrail’in Ortadoğu’nun yeni normali olduğunu anlamanız kaçınılmaz'Dr. Hay Eytan Yanarocak'a göre, yeni Netanyahu hükümetine yönelik eleştiriler bölgede durumu değiştirmiyor. Yanarocak Trump yönetimi döneminde Arap ülkeleriyle barışma sürecini Netanyahu'nun yürüttüğünü anımsatırken, son olarak Abu Dhabi'de İsrail'in bir bölgesinin ismini taşıyan Negev zirvesinin düzenlenmesine dikkat çekti:'Kimse sütten çıkmış ak kaşık değil'Yanarocak yeni Netanyahu hükümetiyle birlikte Mescid-i Aksa'da tansiyonun yükselmesinde karşılıklı restleşmelerin rol oynadığını söyledi. Yeni Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir'in, Hamas'ın önceki ziyaretlerini anımsatarak yaptığı meydan okuma karşısında 'mahalle kabadayısı edasıyla' bölgeye gittiğini belirten Yanarocak, İsraillilerin üç din için kutsal olan bu bölgedeki statü nedeniyle ziyaretlerin 'baskın' diye nitelenmesinden duyduğu rahatsızlığa atıf yaptı:'Bir yandan Amerika’yı mutlu etmeye çalışırken diğer taraftan üzüyor'Yanarocak'a göre Netanyahu yeni aşırı sağcı hükümetiyle 'elinde yedi sıcak patates tutan ve elleri sürekli yanan bir jonglöre' benziyor. İsrail liderinin bütün geleneksel ortaklarını küstürerek çok aşırı sağda bulunan yeni aktörlere mecbur kaldığını belirten Yanarocak, diğer yandan Netanyahu'nın koalisyon kurma aşamasında örneğin savunma bakanlığına getirilecek isim konusunda Amerikalıların çizdiği kırmızı çizgiyi de aşmadığı değerlendirmesinde bulundu. Yanarocak'a göre herkes şikayet etse de Netanyahu gemisini yürütür:'Türk Dışişleri'nin bildirisi rahatsız edici. Ben Selimiye Cami'ni ziyaret edince baskın mı yapmış olurum?'Yanarocak Netanyahu ile Erdoğan’ın birbirleri hakkındaki fikirlerinin değişmediğini ancak iki liderin de ülkelerinin menfaatleri için 'dillerini ısırıp' normalleşmeyi ilerletme çabasında oldukları değerlendirmesinde bulundu:'Ukrayna yanlısı tavrın Netanyahu hükümetinde daha gri alana çekileceği gibi bir izlenim yaratılıyor'Yanarocak yeni dönemde İsrail-Rusya ilişkilerini de değerlendirdi. Netanyahu'nun Lapid'e nazaran daha pragmatik olduğunu belirten Yanarocak, İsrail kendini Ukrayna'ya yakın görse de yeni hükümetin 'gri alana' çekileceği görüşünde:
israil
kudüs
ukrayna
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2023
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e7/01/0c/1065665068_909:0:3640:2048_1920x0_80_0_0_7c16d6e0e676acf03dc974054bd9d043.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
radyo, benyamin netanyahu, israil, türkiye, kudüs, ukrayna, аудио
radyo, benyamin netanyahu, israil, türkiye, kudüs, ukrayna, аудио
'Netanyahu’yu elinde 7 tane sıcak patates tutan ve elleri sürekli yanan bir jonglöre benzetiyorum'
23:10 10.01.2023 (güncellendi: 11:23 12.01.2023) Dr. Yanarocak'a göre Netanyahu'nun yeni hükümetinde Araplarla normalleşme sürecek. Bibi'nin aşırı sağcı ortaklarıyla işinin zorluğunu 'jonglör' benzetmesiyle aktaran Yanarocak ancak hükümet kurulurken ABD'nin kırmızı çizgilerinin aşılmadığını söyledi. Yanarocak Netanyahu ile Erdoğan'ın dillerini ısırıp normalleşmeyi ilerletecekleri görüşünde.
2023 İsrail'de tartışmalı Başbakan Benyamin Netanyahu'nun yeniden iktidara döndüğü yıl oldu. Kasım ayındaki seçimlerde sağ bloğuyla ipi göğüsleyen Netanyahu, altıncı kez başbakanlık koltuğuna otururken, İsrail tarihinin en sağcı hükümetini kurması şimdiden tartışmalar yarattı. En fazla tartışılan koalisyonun ortaklarından olan aşırı milliyetçi isim Yahudi Gücü partisi lideri Itamar Ben-Gvir, yeni yılla birlikte Kudüs'teki Mescid-i Aksa'nın bulunduğu bölgeyi ziyaret ederek tepkilere yol açtı. Kubbet-üs Sahra'nın da bulunduğu bu bölgenin idaresi Ürdün'le bağlantılı vakıfta bulunurken, Müslüman olmayanların girmesine de izin verilmiyor. İsrailli siyasetçilerin Ağlama Duvarı'nın hemen üst kısmındaki bu alana girişleri ise gerilimlere yol açıyor.
Ben-Gvir'in hükümetteki varlığından hoşnutsuz görünen ABD yönetimi işe Mescid-i Aksa'nın bulunduğu bölgeyi ziyaretle başlanması karşısında da 'statükonun bozulmaması' tepkisini verdi. Netanyahu'nun yeni koalisyonuyla, Biden yönetiminin yanı sıra İbrahim Anlaşmaları ile yeni bir sürece girilen İsrail-Arap ilişkileri ve Türkiye ile ilişkilerin nasıl etkileneceği merak konusu.
Gelişmeleri Tel Aviv Üniversitesi Moşe Dayan Ortadoğu Araştırmaları Merkezi ve Kudüs Güvenlik ve Strateji Araştırmaları Enstitüsü'nden Dr. Hay Eytan Cohen Yanarocak ile konuştu
'İsrail’in Ortadoğu’nun yeni normali olduğunu anlamanız kaçınılmaz'
Dr. Hay Eytan Yanarocak'a göre, yeni Netanyahu hükümetine yönelik eleştiriler bölgede durumu değiştirmiyor. Yanarocak Trump yönetimi döneminde Arap ülkeleriyle barışma sürecini Netanyahu'nun yürüttüğünü anımsatırken, son olarak Abu Dhabi'de İsrail'in bir bölgesinin ismini taşıyan Negev zirvesinin düzenlenmesine dikkat çekti:
"İsrail’in dışişleri bakanlığının attığı tweete bakarsanız, BAE’nin başkenti Abu Dabi’de Negev Zirvesi yapıldı. BAE, Mısır, Fas, Amerika ve İsrail bir araya gelip bir Arap ülkesinde İsrail’in bir bölgesinin adını taşıyan bir işbirliği forumu buluşmasını yeniden hayata geçirdiler. Bu zirvenin ikinci buluşması yine Negev adıyla Abu Dabi’de gerçekleşti. Bu aile fotoğrafına baktığımızda artık İsrail’in Ortadoğu’nun yeni normali olduğunu anlamanız kaçınılmaz, artık bambaşka bir Ortadoğu’dan bahsediyoruz. Bu Ortadoğu’nun mimarı bir önceki İsrail hükümeti olan Netanyahu hükümetiydi. İbrahim anlaşmaları o zamanlar Trump, damadı Kushner ve Netanyahu üçlüsünün hazırladığı bir siyasi vizyondu. Şu anki İsrail hükümeti, bahsi geçen vizyona tamamen sarılmış vaziyette."
'Kimse sütten çıkmış ak kaşık değil'
Yanarocak yeni Netanyahu hükümetiyle birlikte Mescid-i Aksa'da tansiyonun yükselmesinde karşılıklı restleşmelerin rol oynadığını söyledi. Yeni Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir'in, Hamas'ın önceki ziyaretlerini anımsatarak yaptığı meydan okuma karşısında 'mahalle kabadayısı edasıyla' bölgeye gittiğini belirten Yanarocak, İsraillilerin üç din için kutsal olan bu bölgedeki statü nedeniyle ziyaretlerin 'baskın' diye nitelenmesinden duyduğu rahatsızlığa atıf yaptı:
"Kudüs’ten bahsettiğinizde İsrail’de statüko kavramı var. Statüko kavramı Kudüs’te üç semavi dinin ibadethanelerinin korunmasıyla alakalı bir teamül. Buna göre Yahudi inancının en kutsal yeri olan Tapınak Dağı yani İslami jargonla Kubbet'üs-Sahra ve Mescidi Aksa’nın bulunduğu alanda Yahudilerin de haftanın belli günleri 1967’den bu yana ziyaret edebilmeleri tanınıyor. Türk medyasında yer alan 'baskın' kelimesi hiçbir şekilde kabul edilemez. Statüko yıllardır var, oraya hem Hristiyanlar hem Yahudiler hem Müslümanlar geliyor. Dolayısıyla bu 'baskın' kelimesi İsraillilerin tüylerini diken diken ediyor. Burada niçin tansiyon yükseldi? Kubbet'üs-Sahra’nın da bulunduğu bölgeye şu anda İsrail iç güvenlik bakanlığı yapan Ben-Gvir ziyarette bulundu. Kendisi eskiden muhalefetteydi, radikal bir kişi olarak tanınıyor. Daha önce çeşitli ziyaretlerde bulunmuştu. Kişisel ve siyasi kimliğinden ötürü her yaptığı ziyaret tansiyonu yükseltiyordu. Dolayısıyla Ben-Gvir iç güvenlik bakanı olduktan sonra kendisine Hamas'tan bir 'meydan okuma' yapıldı. Hamas, ‘Sen muhalefetteyken Mescidi Aksa’nın olduğu yere gidebilirdin ancak şu an gidersen biz gerekirse İsrail’e savaş açarız’ mesajı verdi. O da tam bir mahalle kabadayısı edasıyla ‘Cayacağımı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz’ diyerek güvenlik göreviyle beraber Mescidi Aksa’nın olduğu bölgeye bir sabah ziyaretinde bulundu. Karşılıklı restleşmelerden bahsediyoruz. Burada kimse sütten çıkmış ak kaşık değil. İsrail tarafı da Kudüs’e kendi başkenti olduğunu bütün dünyaya söylemeye devam ediyorsa, zaman zaman egemenlik kanıtlamasını da yapması gerekiyor, mecbur kalıyor. Bu da tansiyonu yükseltiyor."
'Bir yandan Amerika’yı mutlu etmeye çalışırken diğer taraftan üzüyor'
Yanarocak'a göre Netanyahu yeni aşırı sağcı hükümetiyle 'elinde yedi sıcak patates tutan ve elleri sürekli yanan bir jonglöre' benziyor. İsrail liderinin bütün geleneksel ortaklarını küstürerek çok aşırı sağda bulunan yeni aktörlere mecbur kaldığını belirten Yanarocak, diğer yandan Netanyahu'nın koalisyon kurma aşamasında örneğin savunma bakanlığına getirilecek isim konusunda Amerikalıların çizdiği kırmızı çizgiyi de aşmadığı değerlendirmesinde bulundu. Yanarocak'a göre herkes şikayet etse de Netanyahu gemisini yürütür:
"Şu anda Netanyahu’yu elinde yedi tane sıcak patates tutan ve elleri sürekli yanan bir jonglöre benzetiyorum. Çünkü partnerleri hiç kolay partnerler değil. Bütün geleneksel partnerlerini yine Netanyahu kendi küstürdü. Netanyahu çok aşırı sağda bulunan yeni aktörlere mecbur kalmış durumda. Netanyahu’nun yerinde olmayı hiç istemezdim, çok zor durumda. Bir kişinin herkesi memnun etmesi olanaksız. Herkesi memnun etmek isteseydiniz o zaman dondurmacı olmanız gerekirdi. Netanyahu’nun hükümeti kurma aşamasında Amerikalıların kendisine çizdiği bir kırmızı çizgi vardı ve Netanyahu bunu aşmadı. Savunma bakanlığına ismi kötüye çıkmış radikal siyasi liderlerin getirilmemesi konusunda net bir Amerika talebi vardı. Netanyahu, savunma bakanlığı görevine eski İsrail generallerinden Yoav Galant'ı getirdi. Amerikalılar için kara listede olan Betzalel Smotrich'in atamasını yapmadı. Amerika’yı bir şekilde idare etmeye çalışıyor. Amerika’nın isteklerini de hayata geçiriyor. Ama bunları yaparken Ben-Gvir, Tapınak Dağı'na gitmek isterse, onun önünü kapatacak bir şey yapamaz. Çünkü Ben-Gvir statükoyu ihlal etmiyor. O caminin içine girmeye çalışmıyor ama caminin bulunduğu bahçeye girmesi statükonun ihlali olmuyor. Eğer benim bir Yahudi vatandaşı olarak o bölgeye giriş hakkım varsa, Ben-Gvir'in de var. Aksi halde burada egemenlik sorunsalı ortaya çıkmaya başlıyor. Jonglör mecazını hatırlarsak, Netanyahu bir yandan Amerika’yı mutlu etmeye çalışırken bir yandan da üzüyor. Ben bundan daha iyi bir performans sergileyebileceğini düşünmüyorum. Sonuçta herkes kendisinden şikayet edecektir ama o gemisini bir şekilde yürütüyor. Bu altıncı dönemi. Siyaset bilimi anlamında; barajın bu denli düşük olduğu İsrail’de hükümet kurabilmesi bir siyasi sihirbaz olduğu anlamına geliyor."
'Türk Dışişleri'nin bildirisi rahatsız edici. Ben Selimiye Cami'ni ziyaret edince baskın mı yapmış olurum?'
Yanarocak Netanyahu ile Erdoğan’ın birbirleri hakkındaki fikirlerinin değişmediğini ancak iki liderin de ülkelerinin menfaatleri için 'dillerini ısırıp' normalleşmeyi ilerletme çabasında oldukları değerlendirmesinde bulundu:
"Bu sadece Netanyahu hükümetinin ideolojik karakteriyle bitmiyor, aynı zamanda Erdoğan hükümetinin ideolojik karakteriyle bitiyor. Karşılıklı birbirleriyle ne kadar sürtüşürler sorusu ön plana çıkıyor. Şu ana kadar gördüğüm İsrail’in yeni Dışişleri Bakanı Cohen'le Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun temas içinde olması bence çok sevindirici. Karşılıklı medya önünde sürtüşmek yerine, bir rahatsızlık varsa bunun gerekli kanallar kullanılarak muhataplara iletilmesi önemli. Kenardan bakan bir araştırmacı olarak beni tek rahatsız eden bu 'baskın' kelimesinin gerek Türk medyasında gerek Türk Dışişleri Bakanlığı bildirilerinde kullanılması. Sorun sadece Ben-Gvir değil, sadece vatandaş girdiğinde de Türkiye’deki pek çok medya bunu 'baskın' olarak yazıyor. Halbuki bu ziyaret. Bugün Türkiye’de Edirne Selimiye Camii’ni ziyaret ettim, 'baskın' mı yapmış oldum? Ben bir camiyi ziyaret ettim. Yarın ağlama duvarına gelin, bizim misafirimiz olun. Herkesin herkese saygı duyması lazım. Genel olarak şu anda Netanyahu’nun da Erdoğan’ın da birbirleri hakkındaki fikirleri değişmedi. Ancak her iki lider de iki ülkenin menfaatleri için bir şekilde 'dillerini ısırıp' normalizasyonu ilerletme çabasında. Her iki lideri de bu iradelerinden dolayı takdir ediyorum. İki ülkenin menfaati ayrı düşmelerinden çok daha önemli. Bu menfaatlerin güdülmesi hem İsrail hem Türkiye’nin çıkarına."
'Ukrayna yanlısı tavrın Netanyahu hükümetinde daha gri alana çekileceği gibi bir izlenim yaratılıyor'
Yanarocak yeni dönemde İsrail-Rusya ilişkilerini de değerlendirdi. Netanyahu'nun Lapid'e nazaran daha pragmatik olduğunu belirten Yanarocak, İsrail kendini Ukrayna'ya yakın görse de yeni hükümetin 'gri alana' çekileceği görüşünde:
"İsrail basınına yansıyan, Netanyahu hükümetinin devreye girmesiyle Rusya ile direkt temas sağlanacağına dair haberler çıktı. Bu açıdan Netanyahu bir evvelki başbakan Yair Lapid’e nazaran daha pragmatik. Yair Lapid’den bir önceki başbakan Bennett -ki rotasyonla başa geçmişlerdi- Kremlin’de Putin’i ziyaret etmişti. Ama Lapid Rusya konusunda daha Ukrayna yanlısı bir tutum sergilemişti. Bu Ukrayna yanlısı tavrın Netanyahu hükümetinde daha gri alana çekileceği, Rusya ile daha iyi ilişki kurulmaya çalışılacağı gibi bir izlenim yaratılıyor. Genel çerçevede İsrail kendisini daha çok Ukrayna tarafına yakın görüyor."