https://anlatilaninotesi.com.tr/20230105/ak-parti-grup-baskanvekili-zengin-kilicdaroglu-yaptigini-kabullenmeden-helallesmek-istiyor-1065451827.html
AK Parti Grup Başkanvekili Zengin: ‘Kılıçdaroğlu yaptığını kabullenmeden helalleşmek istiyor’
AK Parti Grup Başkanvekili Zengin: ‘Kılıçdaroğlu yaptığını kabullenmeden helalleşmek istiyor’
Sputnik Türkiye
Radyo Sputnik’te Enver Aysever ile Yolcu Yolunda Gerek programına AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin konuk oldu. Özlem Zengin, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun... 05.01.2023, Sputnik Türkiye
2023-01-05T21:00+0300
2023-01-05T21:00+0300
2023-01-06T16:43+0300
yolcu yolunda gerek
radyo
özlem zengin
meral danış beştaş
hdp
ak parti
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e7/01/06/1065451349_0:0:1280:720_1920x0_80_0_0_69da568315036e73a99f26a7c1c95a30.jpg
AK Parti Grup Başkanvekili Zengin, Sputnik’ten yanıt verdi: Dava açtım, iğrenç şeyler yazdı
Sputnik Türkiye
AK Parti Grup Başkanvekili Zengin, Sputnik’ten yanıt verdi: Dava açtım, iğrenç şeyler yazdı
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, programa Enver Aysever ile 10 yıl önce yaptıkları Aykırı Sorular programını hatırlatarak başladı. Üniversite yıllarında başörtüsü eylemlerine başı açık biri olarak katıldığını ifade eden Özlem Zengin, ‘Bana küfreder gibi ‘sen feministsin’ diyorlar, ben feminist değilim’ dedi ve İstanbul Sözleşmesi’ni de savunduğunu ifade etti.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ çağrısını "Kılıçdaroğlu’na derin olarak itiraz ettiğim şey, yaptığını kabullenmeden helalleşme istiyor" ifadeleriyle değerlendiren Zengin, Yeni Akit’in eski yazarı Vehbi Kara’nın kendisi hakkında "AK Parti’de adam kalmadı mı da bu karı seçildi?" ifadeleri için de "Bu hadise beni gerçekten çok üzdü. Dava açtım, şikâyetçi oldum" şeklinde konuştu.Özlem Zengin: Başörtüsü mücadelesine girdiğimde başım açıktıÖzlem Zengin, Enver Aysever’in sorduğu, “Başörtüsü eylemlerinin yapıldığı dönemde siz de eylem yapıyordunuz. Türkiye’deki eylemlere yönelik müdahalenin sertleşmesinden kaygılı mısınız?” sorusuna şöyle yanıt verdi:‘Ben çokça davaları olan bir kişiyim. Zaman zaman bu eleştiriler gayri insani bir şeye dönüşüyor. Biz siyasetçilerin insan olduğu unutuluyor galiba. Tabii ki görünür olmanın verdiği fazlaca bir yük var buna amenna ama zaman zaman gerçekten son derece rahatsız edici, çok kaba, çok aşağılayıcı, özellikle kadınlara yapılan çok çirkin saldırılar var. Bunları anlatmak bile zor oluyor ama bunları hukuken takip ediyorum artık. Eleştiriye evet ama nerede, ne zaman ve hangi kelimelerle olduğu çok önemli. Zekice olan, incitmeyen, güldüren her şey bizim kabulümüzdür. Eylemler bizim hayatımızın mihenk taşları. Özellikle üniversite yıllarımızı hatırladığımda o eylemler benim için o kadar çıpadır ki… Beyazıt Camii önünde yaptığımız yüzlerce eylem… Ben o eylemlere katılmaya başladığımda başörtülü bir genç kız değildim. Başörtülü olmadan destek vermiştim. 1986’da bu yasaklar başladı, ben de eylemlere destek verdim. Yasaklarla ilgili mücadele süreci olmasaydı başımı da örtmeyebilirdim, kim bilir?’'Ben feminist değilim'AK Partili Zengin, Aysever’in İstanbul Sözleşmesiyle ilgili sorusuna da yanıt verdi. Zengin şöyle dedi:‘Bana sanki küfreder gibi ‘Sen feministsin’ diyorlar. Bir kadın feminist olmayı tercih edebilir ama ben insanların bahsettiği gibi feminist bir kadın değilim. Bir kadın hareketinin tek bir tipoloji içinde tanımlanmasını doğru bulmuyorum. KADEM’in kurucusuyum. İsim annesi de benim. Kadın ve Demokrasi diye bir dernek kurmayı çok anlamlı bulduk arkadaşlarımla beraber. Çünkü benim hayat tarzımdaki kadınlar için demokrasi ve kadını yan yana koyacak bir şeye ihtiyaç vardı. Hep hayır, hasenat üzerine şekillenen bir tablo vardı. Ben Kadın Kolları Başkanı olduğumda, 2013’te bu derneği kurduk. Kadınların bu demokratik hareket içindeki gücünü görüyordum. Hâlâ da görüyorum çünkü AK Parti çok güçlü bir kadın hareketi. Bütün kadın hareketleri sadece feminist, erkek karşıtı olarak ifade ettiğimizde bizim içinde bulunduğumuz kadınların hareketini tam tanımlayamıyor. Bizim başka bir yolumuz var. Bu yolun da bence en önemli tezahürü AK Parti’nin bugüne kadar geldiği yerde kadınların inanılmaz bir yeri olması. Bir taraftan kadınlar AK Parti’yi dönüştürdü ama özü itibariyle de AK Parti kadınları dönüştürdü.Ben İstanbul Sözleşmesiyle ilgili kanaatlerimi sarih bir şekilde, Sayın Cumhurbaşkanımızın olduğu ortamda MYK’mızda da sunum yaparak, kamuoyu önünde uzunca anlattım. Nihayetinde parti olarak kararımızı verdik ve sözleşmeden çekildik. Ben buraya muhalefet şerhimi koydum. Buradan rücu etmiyorum.Sayın Cumhurbaşkanımız ile 20 yılı aşkın zamandır çalışıyorum. Dinlemeye çok açık bir insandır. Her toplantıda, her arkadaşım fikirlerini söyler, savunur. Sonra partimiz ortak bir karar verir. O kararı verdikten sonra, daha önce durduğumuz yeri aklımızda bulundurarak mevcut durumla alakalı bütün sorumluluklarımızı yerine getiririz.’‘Sayın Kılıçdaroğlu yaptığını kabullenmeden helalleşmek istiyor’CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ girişimlerine dair de değerlendirmede bulunan Zengin şöyle konuştu:‘Ben helalleşmeyi önemsiyorum. Bizim inancımızda kıymetli bir kavramdır ama bazı temel unsurları vardır. Bunların bence en önemlisi muhatabınızı anlamaktır. Kendinizi anlamak değil, muhatabınızı anlamak. Onu anladıktan sonra muhatabınızın ihtiyacını görecek şekilde özür dilemek, af dilemek bir helalleşmedir. Sadece ve sadece kendi kafanızda kurguladığınız şekilde; mesela Sayın Kılıçdaroğlu’na derin olarak itiraz ettiğim şey, yaptığını kabullenmeden helalleşme istiyor. Şunu kast ediyorum; bu kadar kadının bunca yıl yaşadığı çilede kendini ve siyasal hareketini yeterince suçlu görmüyor. CHP’nin kendi siyasal hareketinin kadınların hayatına ne kadar zarar verdiğini idrak etmiyor. ‘Bu yasağı biz çözdük’ diyor. Bu bana gülünç geliyor.’Vehbi Kara’ya yanıt: Dava açtım, iğrenç şeyler yazdıFETÖ'cü olduğu gerekçesiyle 1996 yılında TSK'dan atılan Yeni Akit eski yazarı Vehbi Kara, Özlem Zengin’in AK Parti Grup Başkanvekili olması üzerine sosyal medyadan ‘AK Parti’de adam kalmadı mı da bu karı seçildi?’ ifadelerini kullanmıştı. Özlem Zengin, Kara’ya yanıt verdi ve şu ifadeleri kullandı:‘Bu hadise beni gerçekten çok üzdü. Kendisini tanımıyorum ama sonra kim olduğunu öğrendim. Bana yazdığı şeylerin hepsini reddediyorum. Dava açtım, şikâyetçi oldum. Burada son derece rahatsız edici bir tarz, üslup var. Bir kadın olarak aşağılıyor. En temel bağladığı şey de daha önce savunduğum kadına dair tezlerimden dolayı beni daha az dindar olmakla itham ediyor, benden önceki grup başkanvekilimiz, erkek olan Mahir Ünal arkadaşımızı daha kıymetli görüyor. Allah katında, eğer Kuran-ı Kerim’e inanıyorlarsa, insanların muhataplığı açısından kadın ve erkeğin farkı yoktur. Allah insanları inancıyla, imanıyla, yaptığı işleriyle değerlendirdir. Bir milletvekiline, sadece bana değil başka kadın arkadaşlarıma da aynı iğrenç şeyleri yazdı bu zat, bu üslup fevkalade rahatsız edici. Bunu kabul etmemiz, bu üslubu kabul etmemiz asla ve kat’a mümkün değildir. Yönelttiği ithamları arkadaşlarım ve kendi adıma reddediyorum.’'Medeni Kanuna herkesin uyması gerekiyor'Türkiye’de haftalarca gündemde kalan Hiranur Vakfı’ndaki 6 yaşındaki çocuğun istismarı meselesine de değinen Zengin, Medeni Kanun tartışmaları hakkında net konuştu. Zengin, ‘Medeni Kanuna bu ülkede yaşayan herkesin uyması gerekiyor. Benim iddianamede okuduklarım bize şunu gösteriyor; faillerin de kabul ettiği şey bu çocuk 13 yaşında evlendirilmiş. Ben Türkiye’de bir avukat ve milletvekili olarak Medeni Kanunun söylediği şeyi tekrar ettiğimde buna karşılık itirazı da Medeni Kanun içinde, bu hukuk sisteminde istiyorum. Biri derse ki ’13 yaşında evlenilebilir’, o zaman hangisini seçeceğiz? Tabii ki Medeni Kanunu seçeceğiz’ ifadelerini kullandı.
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2023
Enver Aysever
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102547/47/1025474725_0:0:1000:999_100x100_80_0_0_c7dd406d618ff2bbc5709e8a27ab2ff5.jpg
Enver Aysever
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102547/47/1025474725_0:0:1000:999_100x100_80_0_0_c7dd406d618ff2bbc5709e8a27ab2ff5.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e7/01/06/1065451349_320:0:1280:720_1920x0_80_0_0_d39001034c0bc299e2fe8ce0c208a3b1.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Enver Aysever
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102547/47/1025474725_0:0:1000:999_100x100_80_0_0_c7dd406d618ff2bbc5709e8a27ab2ff5.jpg
radyo, özlem zengin, meral danış beştaş, hdp, ak parti, аудио
radyo, özlem zengin, meral danış beştaş, hdp, ak parti, аудио
AK Parti Grup Başkanvekili Zengin: ‘Kılıçdaroğlu yaptığını kabullenmeden helalleşmek istiyor’
21:00 05.01.2023 (güncellendi: 16:43 06.01.2023) Radyo Sputnik’te Enver Aysever ile Yolcu Yolunda Gerek programına AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin konuk oldu. Özlem Zengin, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ çağrısını değerlendirirken, kendisi hakkında ağır ifadeler kullanan Vehbi Kara’ya da yanıt verdi.
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, programa Enver Aysever ile 10 yıl önce yaptıkları Aykırı Sorular programını hatırlatarak başladı. Üniversite yıllarında başörtüsü eylemlerine başı açık biri olarak katıldığını ifade eden Özlem Zengin, ‘Bana küfreder gibi ‘sen feministsin’ diyorlar, ben feminist değilim’ dedi ve İstanbul Sözleşmesi’ni de savunduğunu ifade etti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ çağrısını "Kılıçdaroğlu’na derin olarak itiraz ettiğim şey, yaptığını kabullenmeden helalleşme istiyor" ifadeleriyle değerlendiren Zengin, Yeni Akit’in eski yazarı Vehbi Kara’nın kendisi hakkında "AK Parti’de adam kalmadı mı da bu karı seçildi?" ifadeleri için de "Bu hadise beni gerçekten çok üzdü. Dava açtım, şikâyetçi oldum" şeklinde konuştu.
Özlem Zengin: Başörtüsü mücadelesine girdiğimde başım açıktı
Özlem Zengin, Enver Aysever’in sorduğu, “Başörtüsü eylemlerinin yapıldığı dönemde siz de eylem yapıyordunuz. Türkiye’deki eylemlere yönelik müdahalenin sertleşmesinden kaygılı mısınız?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
‘Ben çokça davaları olan bir kişiyim. Zaman zaman bu eleştiriler gayri insani bir şeye dönüşüyor. Biz siyasetçilerin insan olduğu unutuluyor galiba. Tabii ki görünür olmanın verdiği fazlaca bir yük var buna amenna ama zaman zaman gerçekten son derece rahatsız edici, çok kaba, çok aşağılayıcı, özellikle kadınlara yapılan çok çirkin saldırılar var. Bunları anlatmak bile zor oluyor ama bunları hukuken takip ediyorum artık. Eleştiriye evet ama nerede, ne zaman ve hangi kelimelerle olduğu çok önemli. Zekice olan, incitmeyen, güldüren her şey bizim kabulümüzdür. Eylemler bizim hayatımızın mihenk taşları. Özellikle üniversite yıllarımızı hatırladığımda o eylemler benim için o kadar çıpadır ki… Beyazıt Camii önünde yaptığımız yüzlerce eylem… Ben o eylemlere katılmaya başladığımda başörtülü bir genç kız değildim. Başörtülü olmadan destek vermiştim. 1986’da bu yasaklar başladı, ben de eylemlere destek verdim. Yasaklarla ilgili mücadele süreci olmasaydı başımı da örtmeyebilirdim, kim bilir?’
AK Partili Zengin, Aysever’in İstanbul Sözleşmesiyle ilgili sorusuna da yanıt verdi. Zengin şöyle dedi:
‘Bana sanki küfreder gibi ‘Sen feministsin’ diyorlar. Bir kadın feminist olmayı tercih edebilir ama ben insanların bahsettiği gibi feminist bir kadın değilim. Bir kadın hareketinin tek bir tipoloji içinde tanımlanmasını doğru bulmuyorum. KADEM’in kurucusuyum. İsim annesi de benim. Kadın ve Demokrasi diye bir dernek kurmayı çok anlamlı bulduk arkadaşlarımla beraber. Çünkü benim hayat tarzımdaki kadınlar için demokrasi ve kadını yan yana koyacak bir şeye ihtiyaç vardı. Hep hayır, hasenat üzerine şekillenen bir tablo vardı. Ben Kadın Kolları Başkanı olduğumda, 2013’te bu derneği kurduk. Kadınların bu demokratik hareket içindeki gücünü görüyordum. Hâlâ da görüyorum çünkü AK Parti çok güçlü bir kadın hareketi. Bütün kadın hareketleri sadece feminist, erkek karşıtı olarak ifade ettiğimizde bizim içinde bulunduğumuz kadınların hareketini tam tanımlayamıyor. Bizim başka bir yolumuz var. Bu yolun da bence en önemli tezahürü AK Parti’nin bugüne kadar geldiği yerde kadınların inanılmaz bir yeri olması. Bir taraftan kadınlar AK Parti’yi dönüştürdü ama özü itibariyle de AK Parti kadınları dönüştürdü.
Ben İstanbul Sözleşmesiyle ilgili kanaatlerimi sarih bir şekilde, Sayın Cumhurbaşkanımızın olduğu ortamda MYK’mızda da sunum yaparak, kamuoyu önünde uzunca anlattım. Nihayetinde parti olarak kararımızı verdik ve sözleşmeden çekildik. Ben buraya muhalefet şerhimi koydum. Buradan rücu etmiyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımız ile 20 yılı aşkın zamandır çalışıyorum. Dinlemeye çok açık bir insandır. Her toplantıda, her arkadaşım fikirlerini söyler, savunur. Sonra partimiz ortak bir karar verir. O kararı verdikten sonra, daha önce durduğumuz yeri aklımızda bulundurarak mevcut durumla alakalı bütün sorumluluklarımızı yerine getiririz.’
‘Sayın Kılıçdaroğlu yaptığını kabullenmeden helalleşmek istiyor’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ girişimlerine dair de değerlendirmede bulunan Zengin şöyle konuştu:
‘Ben helalleşmeyi önemsiyorum. Bizim inancımızda kıymetli bir kavramdır ama bazı temel unsurları vardır. Bunların bence en önemlisi muhatabınızı anlamaktır. Kendinizi anlamak değil, muhatabınızı anlamak. Onu anladıktan sonra muhatabınızın ihtiyacını görecek şekilde özür dilemek, af dilemek bir helalleşmedir. Sadece ve sadece kendi kafanızda kurguladığınız şekilde; mesela Sayın Kılıçdaroğlu’na derin olarak itiraz ettiğim şey, yaptığını kabullenmeden helalleşme istiyor. Şunu kast ediyorum; bu kadar kadının bunca yıl yaşadığı çilede kendini ve siyasal hareketini yeterince suçlu görmüyor. CHP’nin kendi siyasal hareketinin kadınların hayatına ne kadar zarar verdiğini idrak etmiyor. ‘Bu yasağı biz çözdük’ diyor. Bu bana gülünç geliyor.’
Vehbi Kara’ya yanıt: Dava açtım, iğrenç şeyler yazdı
FETÖ'cü olduğu gerekçesiyle 1996 yılında TSK'dan atılan Yeni Akit eski yazarı Vehbi Kara, Özlem Zengin’in AK Parti Grup Başkanvekili olması üzerine sosyal medyadan ‘AK Parti’de adam kalmadı mı da bu karı seçildi?’ ifadelerini kullanmıştı. Özlem Zengin, Kara’ya yanıt verdi ve şu ifadeleri kullandı:
‘Bu hadise beni gerçekten çok üzdü. Kendisini tanımıyorum ama sonra kim olduğunu öğrendim. Bana yazdığı şeylerin hepsini reddediyorum. Dava açtım, şikâyetçi oldum. Burada son derece rahatsız edici bir tarz, üslup var. Bir kadın olarak aşağılıyor. En temel bağladığı şey de daha önce savunduğum kadına dair tezlerimden dolayı beni daha az dindar olmakla itham ediyor, benden önceki grup başkanvekilimiz, erkek olan Mahir Ünal arkadaşımızı daha kıymetli görüyor. Allah katında, eğer Kuran-ı Kerim’e inanıyorlarsa, insanların muhataplığı açısından kadın ve erkeğin farkı yoktur. Allah insanları inancıyla, imanıyla, yaptığı işleriyle değerlendirdir. Bir milletvekiline, sadece bana değil başka kadın arkadaşlarıma da aynı iğrenç şeyleri yazdı bu zat, bu üslup fevkalade rahatsız edici. Bunu kabul etmemiz, bu üslubu kabul etmemiz asla ve kat’a mümkün değildir. Yönelttiği ithamları arkadaşlarım ve kendi adıma reddediyorum.’
'Medeni Kanuna herkesin uyması gerekiyor'
Türkiye’de haftalarca gündemde kalan Hiranur Vakfı’ndaki 6 yaşındaki çocuğun istismarı meselesine de değinen Zengin, Medeni Kanun tartışmaları hakkında net konuştu. Zengin, ‘Medeni Kanuna bu ülkede yaşayan herkesin uyması gerekiyor. Benim iddianamede okuduklarım bize şunu gösteriyor; faillerin de kabul ettiği şey bu çocuk 13 yaşında evlendirilmiş. Ben Türkiye’de bir avukat ve milletvekili olarak Medeni Kanunun söylediği şeyi tekrar ettiğimde buna karşılık itirazı da Medeni Kanun içinde, bu hukuk sisteminde istiyorum. Biri derse ki ’13 yaşında evlenilebilir’, o zaman hangisini seçeceğiz? Tabii ki Medeni Kanunu seçeceğiz’ ifadelerini kullandı.