Sabah saatlerinde metroya binenlere 'Günaydın' deyip birlikte kahkaha attılar

"Bu alanda bir çok proje yaptık. Bugün de Bursa'ya geldik. Öncelikle 'günaydın' dedik. Eskiden yaptığımız, toplumsal gelenek ve göreneklerimiz olan gülümsemeyle başladık. Bunu da bir teknikle oluşturduk. Bu kahkaha yogası. Bilimsel bir teknik. Hiç bir neden olmadan nefes çalışmaları, beden perküsyonu, ritimler ve çocuksu oyunlarla 'mış' gibi atılan kahkahaları gerçeğe dönüştürüyoruz. Temeli soluk vermek. Bir çok alanda destek terapi olarak kullanılıyor. Bağışıklık sisteminden dolaşım sistemine, aynı zamanda psikolojik olarak rahatlamayı sağlayan, mutluluk hormonları salgılatan bilimsel teknik. Pandemi döneminden itibaren her çarşamba tüm dünyaya bu alanda sosyal sorumluluk projeleri yaptık. Stres seviyesini azaltan ve bağışıklık sistemini güçlendiren bir teknik. Ezber bozan bir teknik. Çünkü bizler kahkaha atmak için esprinin bile kalitelisini arar olduk. Kaliteli espri olmayınca kahkaha atmayız. Oysa ki bu bir sağlığa yönelik ve bilimsel bir teknik. Önce çok şaşırdılar. Bununla beraber herkesin çok hoşuna gitti. Toplumsal bir samimiyet oluşmaya başladı. Hiç kimse birbirini tanımıyordu ama el ele tutuştuk. Beraber nefes verdik. Beraber kahkaha atarak soluk aldık. Amaç aslında 'biz' olma duygusu. Biz Bursa halkıyla olmaktan çok mutlu olduk."

"Biz hep bir nedene bağlı olarak kahkaha atıyoruz. Oysa ki hiç bir neden olmadan kahkaha atmamızın sebebi de soluk vermek. Şartlar ve durumlar karşısında morali bozuk olan insanlar var. Biz tam olarak moralimiz bozuk olduğunda nefes vererek daha çözüm odaklı bakmamızı sağlayan bu tekniği herkese yaymak istiyoruz. Yanımıza gelenler oldu. Bize bakıp tedirgin olanlar oldu. Ama buradaki o güzel neşeyi ve sevinci görünce de kocaman bir grup olduk."