Ozan Bingöl: Marketlerden yemek kartıyla alışveriş yapmanın önünde bir engel yok
21:51 19.12.2022 (güncellendi: 12:03 20.12.2022)
Ozan Bingöl: Marketlerden yemek kartıyla alışveriş yapmanın önünde bir engel yok
Abone ol
İşverenlerin çalışanlara verdiği yemek kartlarıyla market alışverişi yapılamayacağına dair iddiaları vergi uzmanı Ozan Bingöl, “1990’lı yılların ortasından beri uygulanan yemek kartı ve çeki gibi uygulamaların temel amacı, çalışanın bir öğünde sağlık ve yeterli beslenebilmesi için gelmiştir. Kuruluş amacı zaten budur” dedi.
Çalışanlara verilen yemek kartlarıyla ilgili 1 Aralık itibarıyla yeni bir düzenleme geldi. 1 Aralık 2022 tarihinden itibaren işverenler tarafından çalışanlara ödenen yemek bedelinin vergiden istisna tutulacağı, prime esas kazanca dahil edilmeyeceğine yönelik kanuni düzenleme yapıldı.
İşverenlerin çalışanlara verdiği yemek kartlarıyla 1 Aralık’tan itibaren market alışverişi yapılamayacağına dair iddiaları vergi uzmanı Ozan Bingöl, Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na yorumladı.
Bingöl, “1990’lı yılların ortasından beri uygulanan yemek kartı ve çeki gibi uygulamaların temel amacı, çalışanın bir öğünde sağlık ve yeterli beslenebilmesi için gelmiştir. Kuruluş amacı zaten budur. Hayatın olağan akışına aykırı zaten söylenenler. 2 Aralık’ta yayınlanan SGK’nın genelgesi var ama böyle bir yoruma açık olduğunu düşünmüyorum” dedi.
Ozan Bingöl’ün konuyla ilgili yorumlarından satırbaşları:
İşverenlerin çalışanlara verdiği yemek kartlarıyla 1 Aralık’tan itibaren market alışverişi yapılamayacağına dair iddiaları vergi uzmanı Ozan Bingöl, Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na yorumladı.
Bingöl, “1990’lı yılların ortasından beri uygulanan yemek kartı ve çeki gibi uygulamaların temel amacı, çalışanın bir öğünde sağlık ve yeterli beslenebilmesi için gelmiştir. Kuruluş amacı zaten budur. Hayatın olağan akışına aykırı zaten söylenenler. 2 Aralık’ta yayınlanan SGK’nın genelgesi var ama böyle bir yoruma açık olduğunu düşünmüyorum” dedi.
Ozan Bingöl’ün konuyla ilgili yorumlarından satırbaşları:
1990’lı yılların ortasından beri uygulanan yemek kartı ve çeki gibi uygulamaların temel amacı, çalışanın bir öğünde sağlık ve yeterli beslenebilmesi için gelmiştir. Kuruluş amacı zaten budur. Hayatın olağan akışına aykırı zaten söylenenler. 2 Aralık’ta yayınlanan SGK’nın genelgesi var ama böyle bir yoruma açık olduğunu düşünerek birkaç köşe yazarı market alışverişinde kullanılamayacağını söylemişti. Marketten pişmiş bir yemek tükettiğim zaman, marketten bunu yiyemezsin gibi bir şey yok. Bu zaten ne kuruluş amacına uygun olur, ne de hayatın olağan akışına uygun. Denetleyemezsiniz ve o öğünü bir meyve suyu ve marketlerin fırın bölümünden poğaça alıp yersiniz ve buna kimse engel olamaz. Bu zaten kanunun kuruluş amacına da uygun olmuyor. 2 Aralık’ta yayınlanan genelgeyle 2008 yılında yayınlanan ve halen yürürlükte olan 382 sıra nolu hukuk tebliğiyle bir fark görmüyorum. Marketlerden bu kapsamda alışveriş yapılabileceğini ve devam edeceği kanaatindeyim.
Günlük yemek bedeli 110 TL olmalı
Haksızlığa uğrayanlar 20 milyon bordrolu çalışanlar. Jean Baptiste Colbert’in dediği gibi vergileme sanatı kümesteki kazları bağırtmadan tüy yolma sanatıdır. Bu artık kümesteki kazlar üzerinden yürüyen bir siteme dönmüş. Bunun adı kolay vergicilik. 2000 yılında %57’yelere tekabül eden oran bugün %20’lere kadar düşmüş durumda. Gizli gizli çalışanın lokmasından kırpılmış. Bu sadece yemek bedeli istisnasında değil, gelir vergisi dilimlerinde de öyle. Gelir vergisi dilimlerinde de 2002 yılında 21 katına yakınken şimdi 4.9 katına düşmüş asgari ücretin ilk dilimi. Günlük yemek bedeli istisnası KDV hariç 51 TL. İstanbul’da 51 TL’ye artık fast food bile yiyemezsiniz. 51 TL yeniden değerlendirme oranı kadar arttırılırsa, bu yıl 110 TL’den aşağı olmaması gerekiyor. Bunun altında bir bedel belirlenmesini akıllarına bile getirmesinler. Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu, alım gücünün bu kadar düştüğü bir dönemde derinleşen yoksulluk ve fakirleşme var ama büyüyen birilerinin porsiyonu.