Prof. Dr. Yavuz: Beta mikrobunun erişkinde görülen türü, çocukları da etkiliyor, endişenin nedeni bu
© AAÇocuk, koronavirüs, maske
© AA
Abone ol
Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, İngiltere ve Amerika'yı alarma geçiren Strep A enfeksiyonları ile ilgili uyarıda bulundu. Yavuz, halk arasında beta mikrobu olarak da bilinen ve çocuklarda bademcik iltihabına yol açan enfeksiyonlarda, asıl endişeye yol açan şeylerden birinin, çocuklarda kızıla neden olan türünün yayılımındaki artış olduğunu söyledi.
İngiltere ve Avrupa ile birlikte Amerika'yı da alarma geçiren “Strep A" enfeksiyonları, aslında her kış çocuklarda boğaz enfeksiyonları ve bademcik iltihabına yol açmasıyla bilinen A grubu beta hemolitik streptokok adlı bir bakteri nedeniyle oluşuyor.
Halk arasında beta mikrobu olan bu bakteri, aslında yeni bir etken değil, yıllardır oldukça yaygın bir şekilde özellikle kış aylarında boğaz enfeksiyonlarına yol açabiliyor ve penisilin tedavisi ile çok rahat tedavi edilebiliyor. Ancak pandemi sonrası dönemde özellikle İngiltere'de Strep A'ya bağlı çocuk ölümlerinin ardından oluşan endişenin nedenlerini anlatan Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, her yıl boğaz enfeksiyonlarına yol açan bu bakterinin, erişkinlerde görülen versiyonunun çocuklardaki artışına dikkat çekti.
‘Az insanı etkiliyor toplumda ama, çok hızlı öldürüyor’
Prof. Dr. Yavuz, “A grubu beta hemolitik streptokok dediğimiz bakteri, aslında insanlarda sıklıkla enfeksiyona neden olan bir etken. Çocuklarda hepimizin bademcik iltihabı yani tonsillit dediğimiz tabloya yol açıyor. Erişkinde bademcik iltihabı daha nadir. Erişkinlerde daha çok deri, yumuşak doku enfeksiyonlarında çok sık karşımıza çıkıyor. Bu A grubu beta hemolitik streptokoklar bazen daha derin dokulara yayılabiliyorlar. Mesela derialtı yağ dokusunun altındaki fasyalara yani kaslara etki edebiliyorlar. Eskiden de bir dönem 'et yiyen bakteri' diye gündeme gelmişti. Nekrotizan fasiit dediğimiz tabloya neden oluyorlar. Biz buna 'invazif A grubu beta hemolitik streptokok' enfeksiyonları diyoruz. İnvaziv grup A streptokok enfeksiyonlarının sıkıntısı, çok hızlı seyrederek ölüme neden olması. Az insanı etkiliyor toplumda ama, çok hızlı öldürüyor. Şu anda dünyayı alarma geçiren durum, eskiden çocuklarda çok nadir görülürken, şimdilerde çocuklarda invaziv streptokok enfeksiyonlarında bir miktar artış olması. Çocukta nasıl görülüyor bu? Yine derin dokulara yayılabiliyor bakteri, kaslara ulaşabiliyor. Bir de özellikle viral enfeksiyon geçiren çocuklarda, akciğer enfeksiyonu yaparak kana karışıyor ve çok ölümcül tablolara neden olabiliyor. İngiltere'de yine yüzde 80 erişkinlerde görülüyor ama çocuklarda görülme sıklığı yüzde 10'lardayken şimdilerde yüzde 20'lere çıkmış durumda" dedi.
‘Alarmda olmalarının bir nedeni de kızıl vakalarının çok artmış olması’
A grubu beta mikroplarının bazen virüslerle enfekte olarak bazı toksinler yayabildiğini ve bu toksinler nedeniyle de çocuklarda ‘kızıl hastalığı’ tablosuna yol açtığını kaydeden Prof. Dr. Yavuz, bir diğer endişe nedeninin de kızıl hastalığının görülme sıklığındaki artış olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Yavuz, şu bilgileri verdi:
“Kızıl toksini taşıyan A grubu beta hemolitik streptokok, bademcik iltihabı olan çocuklarda kızıl tablosunun oluşmasına yol açabiliyor. Belirtiler bademcik iltihabı gibi başlıyor ama sonra bulantı, kusma, daha yüksek ateş, deride kırmızılıkların, pürtüklü bir görüntünün oluştuğu kızıl hastalığı tablosu başlıyor. İngiltere ve Hollanda, İrlanda gibi bazı Avrupa ülkelerinde alarmda olmalarının bir nedeni de kızıl vakalarının çok artmış olması."
Bu yıl yoğun bir şekilde etkili olan viral üst solunum yolu enfeksiyonlarının da çocuklarda beta mikrobunun daha derin dokulara etki etmesini tetikleyebileceği yönündeki hipotezlere de dikkat çeken Prof. Dr. Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çok ciddi bir viral enfeksiyon salgını var bu yıl. RSV; influenza, Kovid, eski insan koronavirüsleri, parainfluenza vs… Çocuklar çok yoğun bir şekilde bunlara maruz kalıyor. Üst solunum yolu enfeksiyonlarına yol açıyor bunlar da. Çocuk viral enfeksiyonu geçirip üstüne bununla enfekte olduğunda çocuklarda bu durum; bu bakterinin 'invaziv (derin yerleşimli)' enfeksiyona yol açma riskini artırıyor mu endişesi yarattı. Bu da bir hipotez şu anda. Çünkü normalde çocuklar A grubu beta hemolitik streptokok enfeksiyonunu hafif geçirir, tedaviyle hızla iyileşir. Yani (öncesinde) viral enfeksiyon geçiren kişilerde daha mı ağır seyrediyor? Gerçekten viral enfeksiyonlar vücudun bağışıklık sistemini bozarak buna mı neden oluyor? 'Bu soruların cevapları da araştırılmalıdır' diyor Dünya Sağlık Örgütü. 'Buna yönelik çalışmaları da destekleyin' diyor."
‘Streptokok enfeksiyonlarında hepsinin tedavisi penisilindir’
Dünyayı bu kadar endişelendiren enfeksiyonun tedavisinin aslında çok basit olduğunu kaydeden Prof. Dr. Yavuz, “Önemli olan hızla teşhis konması" diyerek şu bilgileri verdi:
“Streptokok enfeksiyonlarında hepsinin tedavisi penisilindir. Antibiyotiklere direnç kazanan bir patojen de değil. O nedenle de bu anlamda sıkıntı yok. Ama problemin kaynağı, özellikle invaziv streptokok ve kızıl vakalarındaki artış. İngiltere'de aslında pandemiden önce bir yükselme trendi vardı. 2018'de pik yapmıştı. Hatta o dönemde daha fazla kızıl ve daha ağır hastalığa neden olabilen bir suşun ortaya çıktığı biliniyordu. Şimdi bu klasik, 3-4 yılda bir beklenen artış mıdır, yoksa pandemi nedeniyle kapalı kalındı, şimdi birdenbire daha çabuk bulaşabiliyor ondan mıdır henüz bilmiyoruz. Sonuçta bu bakterilerin de bulaşması, yakın temasla oluyor. Şu anda dünya için çok ciddi bir tehdit olarak görülmüyor. Onu söylemek lazım. Sayılar o kadar yüksek değil."
‘Mümkün olan her durumda çocuğunuzu hastalıktan koruyun, aşısı varsa yaptırın’
Viral enfeksiyonların dolaşımının bu kadar fazla olmasının da toplum açısından iyi olmadığını dile getiren Prof. Dr. Yavuz, özellikle “Çocuğum hastalansın, bağışıklık kazanır" düşüncesinin de çok yanlış olduğunu vurgulayarak ailelere şu uyarılarda bulundu:
“Toplumda şöyle yanlış bir inanış var: 'Çocuk hastalığı geçirsin, bağışıklığı güçlensin' hiç öyle bir şey yok. Çünkü bu virüsler vücuda giriyor ve ileride kanser yapanı var (örneğin HPV), başka hastalıklara neden olanı var (EBV gibi), CMV gibi çocuğun bağışıklığı hafif düştüğünde ciddi tablolara neden olanları var. Kronik hastalık yapanları var. O nedenle mümkün olan her durumda çocuğunuzu hastalıktan koruyun. Aşısı varsa yaptırın. Şu an hem Kovid hem de gribin aşısı var. Onun dışında çocukluk çağı aşılarının eksiksiz olarak yapılması gerekir. Ayrıca çocuğunuza ellerini güzelce yıkamayı öğretin ki solunum yolu enfeksiyonları örneğin nezle, el yıkama ile çok önemli oranda azaltılabiliyor. Kalabalıklarda da şu anda maske takılması çok mantıklı. Sınıflarda ve toplu taşımada maske takılmalı."